Rebeze:

Muhammed Bey bizler Referandumun ulus devlet için getirileri olacaðýný düþüyoruz evet ya da hayýr sistemin elitleri açýsýndan çokta mühim deðil kanaatindeyiz, Bu konuda ne diyorsunuz; yani referandumun gerçekleþmesiyle sistem halkýn bilinçaltýnda yeþerip daha da güçlenir mi? Yâda evet ve hayýr sistemin kaderine yön veren Saiklerimi olur?

Esasýnda sorunuzun içinde konunun öznesi olarak yatan cevabý bildiðinizi düþünüyorum! Dikkat ederseniz metodoloji olarak var olan sisteme alternatif yeni bir olgu ile çýkýlýyor deðil. Eskinin orijinliðinden ödün vermeden restorasyon gayretleridir. Referandum sloganý ile dökülmeye yüz tutmuþ mevcut deðerlerin, yeniymiþ gibi pazara sürmenin baþka bir versiyonu da diyebilirsiniz. "Evet" ya da "hayýr" bu anlamda sistemin usullerine etki etmeyecek sistemin furu’unda bazý ýslahat hareketleri yapýlacak, yani demem þu ki olasý ýslahat giriþimleri eskinin yenisi olarak zuhur edecek.

Bazýlarý buna eksen kaymasý diye vaveyla koparsa da, ya doðru algýlayamýyor ya da çýkarlarýna ters düþüyor. Türkiye evrim geçiriyor diye düþünüyorum. Çünkü mevcut Statükocu duruþu ile fazla dayanacak gücü kalmadý. Hem içerden geliþen bilinçlenme sürecinin ivme kazanmasý, hem de dýþarýda hýzla deðiþen dünya dengelerine karþý daha fazla dayanmasý düþünülemezdi. Mevcut statükonun deðiþmemesinde direnmesi onun bir yerlerden yýrtýlmasýna sebep olacaktý!
Ne var ki bu deðiþim fikirsel evrelerini olgunlaþtýrýp aþmadan, devlet aygýtýnýn bekasý için Statükoyu elde tutanlar tarafýndan öngörüldü. Yani kitle düþünce ve mantýksal evrim geçirmeden bir kez daha muayyen vakte kadar edilgen hale dönüþtürülecek.


Rebeze:
Peki referandumun ulus putlarý açýsýndan anlamý bir yana, uluslararasý dengeler açýsýndan hangi odaklarýn iþine gelecektir ve referandumda asýl "özne" kim ya da kimlerdir - neresidir?

21.yüzyýlda ulusal totemler erozyona uðradý veya bir þekilde deðer kaybetti, bu kayýp Türkiye deki totem veya totemler içinde geçerlidir. Diðer bir ifade ile tek tanrý algýsýna hizmet eden tanrýcýklarýn, büyük kâhinin gördüðü üç büyük kehaneti ile üçten biri! Birindeki öngörüsüne uygun hale getirilmesi için mahiyetindeki mabetlere yüklediði sorumluluklarýn rahiplerince halka empozesidir! Referandumdaki özne büyük kâhinin eseridir! Diðerleri bu eserin sahnedeki oyuncusu ve referandumda bu sahnenin aksesuarýdýr.

Rebeze:
Tüm bunlarýn arasýnda tarihten gelen bir hortlak olarak bir algýyý sormak istiyoruz; yani "Emevileþmeyi"... Referandum ve Emevileþme arasýndaki iliþkiyi hangi deðerler üzerinden kuruyorsunuz?
Evet, ama bu hortlaktan kimler korkmalý? Halk mý, yoksa halka raðmen adeta halkýn yazgýsýný elinde tutmaya ant içenler mi?
Rahmetli üstadýn vecizi ile dine karþý din! Tarihi gerçekliði araþtýrdýðýmýzda bu olguyu kendi tarihimizde de yerini rahatlýkla görebiliriz. Þöyle ki genç Ýslam medeniyetinin öz’üne tahammül edemeyen geçmiþin Kureyþizm’in lanetli ruhu, kendini bir þekilde Ýslamla kamufle ederek, Ýslam’ýn yönetim erk’ine sýzmayý baþardýðýnda, hedefindeki ilklik "özün özü" olmuþtu! Söz konusu bu lanetli ruhun hululü, halk kitlelerince o günün þartlarýnda ideolojik olarak algýlanamadý. Yüzeysel sosyal adaletsizlik ve Ceberrut’i yönetim olarak algýlanmakla yetinildi. Tam oyun bozulmaya ve perdeler inmeye baþlamýþtý ki devreye özün özü adýna giren ikinci bir güç can çekiþmekte olan Emevizm’in yerini onun adýna ama görünüþte karþýsýnda durarak sahneye çýktý. "Abbasizm"!

Bukalemun gibi her renkle uyum saðlayabilen, binbir surat olmayý baþarabilen, Emevi Ýslamý, bugün hala Ýslam dünyasýnýn asýl sorunudur bu sorun öyle bir çýrpýda çözülemeyeceði gibi çözüm önerileri de rahatlýkla hazmedilebilir türden deðil.

Ýslam’ýn özü itibarý ile teklerden oluþan kaynaklarý peygamber(s.a.a)’in vefatýnýn hemen akabinde baþlayan bir süreçle öz bilgi kaynaðýnýn pratiði çemberin dýþýna itilmiþ, diðer ilahi bilgi kaynaklarý da böylece peygamber metodunun dýþýnda kullanýlmýþ veya bir þekilde manipüle edilmiþ ya da tarihi süreç içinde zamanaþýmý ile erozyona uðramýþ.
Böylece günümüze kadar ulaþan hali hazýrdaki Ýslam modelleri, hem bilgi kaynaklarý, hem de çizdikleri Müslüman modelleri açýsýndan birbirlerine çok farklý porteler oluþturmuþ.
Kirletilememiþ öz bilgi kaynaklarý devrimci Ýslam ve tabiatý ile devrimci Müslüman kimliðine en ideal modelidir. Kýlýç imparatorluðu özlemi ile yanýp tutuþan bir tipolojiyi büyük kâhin ve tebaasýnýn çizdiði rotanýn geleceði son liman, Ýslam adýna ganimetlerle süslenmiþ bir necat gemisi ve geride kalan dünyanýn diðer sömürülenleri!

Rebeze:
Sistemle entegre mücadeleyi "araç" olarak gören Ýslami camianýn ve entelijansiyasýnýn sorunlara "içerden" bakmasý halk nezdinde rejime biat olarak algýlanma ihtimali yüksek. Çünkü avamýn olayý okumasý bu þekildedir. Sizce Türkiye Ýslamcýlýðýnýn düþünme biçiminin siyasal ve tarihsel bilinçaltý neye ve nerelere dayanýyor?

Sistemlelerle entegre olmayan Ýslami camialarý düþünmek yersizdir. Bir þekilde sistemle entegre olmadýðýný, kendilerini sistem dýþý görmek isteyenlerde buna dahil. Bu ikilemli ruh halini taþýyan camianýn oluþmasý da camiayý oluþturan ana etkenin beslendiði kaynaðýn berraklaþmamasýndandýr. Ýslami camianýn entelijansiyasý ile halkýn olaylarý okuma tarzý farklý deðil, dýþarýdan taþýnanlarda deðindiðimiz öz’den beslenen deðil. Türkiye Ýslamcýlýðýn düþünme biçimi, siyasi otoriteyi besleyen Ýslamcý düþünsel metodundan hiçbir dönem kurtulmuþ deðildi. Bu iddiamýzýn delili, Türk Ýslamcýlarýn tarihsel duruþu ile geçmiþin yüzyýllarca öncülüðünü yaptýðý Ýslama olan þiddetli iþtiyakýdýr. Söz konusu iþtiyakýn derun-i âleminde ise Allah adýna egemenlik ile sömürü özlemi yatar.

Türkiye de Ýslamcýlar adýna ne iktidardaki mevcut Parti, ne de bir baþkasý ülkenin sistemi ile sorunlu deðil, bizim gözlemimiz Türkiye için yürürlükte olan rejim, askerî darbelerin dayattýðý zorunlu laikliðin, halk tarafýndan benimsenmeyiþinin, halk tarafýndan benimsenen rejime dönüþtürme referandumudur!


Rebeze:
Referanduma katýlmayý "Ýslami bir sorumluluk" addedenler çoðunlukta ve hükümetle yakýnlýklarýyla göze çarpýyor, büyük kýsmýnýn... Referandumda "evet" diyeceklerini deklare eden kuruluþlarýn önde gelen isimlerinin büyükçe bir kýsmý eski mücahid - yeni müteahhit denilen kadrolardan oluþuyor. Bunu neye baðlamalýyýz?

Bir önceki sorunuza aranan cevaplarda bu cevabý bulmak mümkündü.
Düþünün ki, "Özgür Gazze" çýkartmasý /bir þekilde iyi niyetli Müslümanlarýn duygularý sömürüldü ve söz konusu cenahýn kahýr ekseri bunu göremiyor/ anýnda veya geleceðe yönelik politik ranta dönüþtürmeyi baþarabilenlerce mahirane bir yöntemle oluþturuldu! Siyasal Ýslamcýlarýn büyük çoðunlu ile bu konuda ayrý düþtüðümü biliyorum. Deðerler manzumemin milindeki ölçü bunu böyle görmemi istiyor.

Sorunuzdaki "mücahit - yeni müteahhit denilen kadrolardan oluþuyor. Bunu neye baðlamalýyýz?" Tümcesine gelince, bilinçaltýnda kuluçkaya yatmýþýn elde edilme aþamasý ile rüþtünü tamamlamýþ mücadelesi diyelim!

Rebeze:
Devrimci duruþun Faþizmin insafýna asla sýðýnmayacaðýný düþünüyorum. Peygamberin Neccaþinin krallýðýna sýðýnmasýyla bugün yaþananlarý ayný okumak mümkün mü sizce?

Resullerin Krallara ya da egemen güçlere sýðýndýðýný söylememiz, o seçkin ilahi öncüleri anlayamamanýn en açýk ispatý olur. Sizin de söylediðiniz gibi faþizmin insafýna sýðýnamayanýdýr. Ýstisnasýz bütün ilahi öncüler, Kullarýn sorumluluklarýný Allah ya da halk adýna üstlendiklerini iddia eden egemen güç önderlerine ve onlarýn sistemlerine karþý verdiði katkýsýz mücadeleleri ile tanýnýrlar. Bu konuda en sorunlu olduðu söylenen Hz. Yusuf’un dahi Mýsýr Firavunu mahiyetindeki görev üstlenme metodu, kesinlikle ilahi ilkelerinden ödün verdiði anlamýna gelmez. Solcu Ýslam ya da Ýslamcý sol /ki her ikisi ayný çatý altýnda buluþur/ çýkýþlý bazý aydýnlarýn daha fazla düþünmeleri gereken noktalardan biride burasýdýr.
Bu konuda da söylenecek sayýsýz kelimeler var ancak neyi nasýl anlamalýyýz aþamasýnda olduðumuz ve…

Kaldý ki, Müslümanlarýn Habeþistan’a hicret stratejisinin geçekliði çarpýtýlarak sunuluyor iþte tamda Emevizm’in derin izlerini yakalayabileceðimiz bir vadideyiz! Peygamber emri ile Cafer bin Ebu Talip önderliðinde Habeþistan’a gönderilen Müslümanlarýn asli görevlerinden biri de Ýslam’ý baþta Habeþ Kralý necaþi ve tebaasýna tebliði idi, deðil ki sýðýnmacý bir ruh ile ömrü tüketmek! Bugün bu asli misyon tarih kitaplarýndan düþmüþtür. Kim düþürmüþ ve neden düþürülmüþtür? Burda Emevizm’i çok ciddi tahlil etmemiz gerekiyor. Sýðýnma kavramý ile hicret kavramlarý ayrýþtýrýlmalý, her iki kavramý yeniden kendine has yörüngesine yerleþtirilmeli.
Aydýnlarýmýzýn sorumluluk sahasý burada bir kez daha kendini gösterir, deðil ki var olmayan Ýslam devletine hazýrlýk safhasý efsaneleri ile Dar-ul harp fýkhý yazmak(!?) Bilad-ý Küffarda faiz kavramlarý ile uðraþmak…


Rebeze:
Dünya egemenlerinin referandumdan ekonomik beklentisini göz ardý edemeyiz. Acaba Türkiye, özgürlüklerin önünün açýlmasý bahanesiyle küresel kapitalizme daha uygun bir halemi sokulmak isteniyor?

Sorunuzdaki acaba cümlesi ile soru iþaretini kaldýralým, böylece bu soruya mahsus olan cevabý bulmuþ olacaðýz! Ancak bölge halklarýnýn kendine has/Fýtri/ adalet arayýþý ile özgürlüðe olan özlemi asla tatmin edilemeyecek…


Rebeze:
"Evet" yanlýsý "F" tipi pan türkist akýmýn yayýlmacýlýðý ve BOP arasýndaki iliþki nedir? Evetin BOP açýsýndan anlamý nedir?

Sözünü ettiðiniz akýmýn yayýlmacý özlemini sadece Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün sair komþularýyla bütünleþmek arzusunu gütmek diye okumak saflýk olur!
Altýný çizerek vurgulamak gerekir ki referandum ile Türkiye yeni bir sürecin sorumluluðunu üstleniyor. Bölgeye yapmak istediði geri dönüþ daha önceden belirlenmiþ büyük bir stratejinin sadece bir parçasý. Türkiye dýþ politika stratejisi adeta gizli bir gümüþ hilal oluþturmakla ilgileniyor. Nedir bu hilal, nereleri kapsýyor, hedefi nedir, baþarýlý olmasýndaki ýsrarcýlýðý ile bu ýsrarcýlýðýn arkasýndaki ana hedef ve ana akým neye ulaþmak istiyor? Bu ve benzeri sorulara cevap aranmadan ve tatmin edici sonuçlara ulaþýlmadan, Ýslamcý cenah tarafýndan kuru slogan haline gelmiþ BOP teorisini algýlamak sorun olarak kalacaktýr. Gümüþ hilalin çizdiði yörünge; Ortadoðu, Akdeniz çevresi ve Kafkaslardýr. Ýlginçtir doðuya doðru gerilmiþ bu hilal içinde kalan çok önemli, bizim özün özü dediðimiz bir felsefe edilgen hale getirilmek isteniyor diye düþünme haklýlýðýmýz doðuyor. Sorunun özü ise þu, Batý dünyasýna gelecek olan olasý tehlikeye karþý kalkan görevini üstlenen kim? Bir kez daha hatýrlýyoruz ki "Dine karþý Din"

Rebeze:
Devrimci ahlak kuru muhalefet midir? Referandumu "boykot" etmek bir kaçýþ mýdýr? Ve "evet" özgürlük müdür, tutsaklýk mýdýr?
Sabýr - namaz ve sa'y Rahmete - hürriyete giden yolsa bu yaþadýklarýmýz nedir? Prangamýzýn zincirini uzatmaktan baþka anlam taþýmayan görece özgürlükler Devrim süreci açýsýndan ne anlama gelmektedir.?

Asla! Devrimci ahlak insaniyet mektebinin özüdür ve bu öz büyük insanlýk ailesinden gizlenen özdür. Söz konusu devrimci ahlak, Türkiye deki devrimci ahlak ile barýþýk mý? Tartýþýlýr. Tartýþýlýr olmasaydý her muhalefet devrimci ahlak rolünü üstlenmiþ olurdu!
Referandumla iniltili bir "evet", "hayýr" ya da "boykot"un, sizin tabirinizle devrimci Ýslamcýlarýn gündeminde olmasý, devrimcinin yapay olarak oluþturulan gündemleri gerçek olarak algýlamasý, kendini devrimci görmek isteyenlere iyi bir mihenk olmalý(!?)

Sabýr kavramýna her ekol kendi deðerler manzumesine göre farklý anlamlar yükler. Sabrýn tanýmý, Emevizm’de zulmün enva-i çeþitlerine karþý suskunluk ile bu suskunluðun getirdiði ölümcül sessizliktir.

Özün özü’nde ise; sorunlar karþýsýnda ümitsizliðe düþmemek, yenilgi ve teslimiyet bayraðýný çekmemek, olanlarý olduðu gibi görmek ama olduðu gibi kabullenmemek, olaylar karþýsýnda durum ve konum tespiti yapmak için ‘‘düþünce limaný’’na çekilme hamlesidir. Bu limanda zamaný tüketmek ve dýþ etkenlere karþý kendini boþluða býrakmamak, durum tespitini yapmak, sorunlara karþý nasýl ataða geçeceðini netleþtirdiði yani enerji depolamak için verdiði bir mola sýðýnaðýdýr sabýr.

Sabýr; bir devrimcinin sorunlarla karþýlaþtýðý zaman daha önce elde ettiði bilgi/teori ve tecrübe/pratik’leri yeniden yerli yerinde kullanmanýn dizayn edildiði, yanlýþlýk ve eksikliklerin ayýklandýðý akýl laboratuardýr. Zihinsel bütün olgularýn gücünü bir nokta(sorun)’da toplayýp odaklaþtýktan sonra, elde edeceði ‘‘yeni ufuklar’’la getireceði çözümdür. Yeni açýlarýn olgunlaþtýðý çözüm penceresinin çerçevesidir. Sabýr; sorunlarýn özeleþtirisi yapýldýktan sonra, elde edilen sonuçlarla eyleme geçme devresinden önceki þaha kalkýp, ataða geçmenin ön siperidir. Sabýr ve namaz iç içe geçmiþ, daimi akd ile evlilik yapmýþ iki sevgilidir. Namaz baþlý baþýna bir kýyam felsefesi ile donatýlmýþtýr. Bu iki sevgilinin ta’lak’larý geçersizdir!

Oruç: Orucumuz: Mazlumun hali ile halleþmek, ona yardýmda bulunmak, gasp edilmiþ hakkýný aramak ve almak emreder deðil ki Ýsrail ve Amerika’nýn eðlence kokteyl ve enva-i seremonilerine meze olacak kadar özünden uzaklaþtýrýlmýþ Emevizm’in sofra geleneðidir!
Muhammed(s.a.a)’i oruç; ahlakýný yitirmiþ saray ulemasýnýn iþtahýný kabartan Muaviye kültürü sofralara dönüþtürülmüþ gelenek deðildir. Orucumuzda Emr-i bil ma'ruf, saflarýn ayrýþmasý ve adaletin ihyasý, zulmün karþýsýnda durmak felsefesi vardý! Orucumuzda...
Esasýnda Ýslam’daki ibadetler manzumesi kendine has içeçelikle biri diðerinden baðýmsýz deðerlendirilemeyecek kadar ayrýlmaz iliþkiler toplamýdýr.
Özgürlük konusundaki endiþelerinize gelince özgürlükten nasýl bir anlam çýkardýðýmýza baðlýdýr Ýmam Hüseyin (a.s) ile Abdullah ibn-i Ömer’in özgürlük anlayýþý ya da Bilal ile Vahþi arasýndaki hürriyet farklýlýðý ne ile ölçülmeli?
Ýçselde bizi baðlý kýlan prangalarý kýrmadan, dýþta oluþmuþ yapay prangalarý kýrma giriþimleri tarih boyunca beyhude çabalar sayfasýna kaydedilmiþtir.


Rebeze:
Boykot yanlýsý Müslümanlara "dar görüþlü, sýð, kör radikal, tekfirci..." gibi istihza yollu eleþtirilerle saldýrýp karalayanlara yönelik siz ne dersiniz? Akidesi ideolojisi olan birinin konuyu "akideye getirip dayandýrmasý" çok mu cahilce?

Bu sorunuzun özündeki hedefi, Türkiyeli aydýnlar olarak algýlýyorum. Buna göre; Ýslamcý, Milliyetçi, Hedefsiz, Batý yanlýsý, Halkçý, Kürt Ve özgür aydýnlar olarak kategorileþtirmek zorundayýz.

Bir öneklik sunalým. Ýslamcý aydýn kavramýndan ne anlýyoruz? Düþünün ki "…Maalesef reddi miras yaparak imparatorluðu berhava ettiðimiz ve daðýttýðýmýz gibi þimdi de cumhuriyetin mirasýný daðýtmak üzereyiz…"diye Müslüman halký evet’e teþvik etmek için böyle bir cümleyi rahatlýkla kurabiliyor ve bilinç altýndaki ezme ezilme iliþkisini adalet ve özgürlük özlemi adýna empoze etmek isteyen bu zevat Türk Ýslamcýlarý içinde muteber bir aydýn olarak kabul ediliyorsa(!?) Diðer aydýnlarýn neresinden tutarsak elimizde kalýr.

Doðrudur. Bugünkü cumhuriyet, geçmiþteki Osmanlýnýn son dört yüzyýllýk tarihinden/ideolojik deðil/ kötü deðil. Ancak taþýdýðý misyonun sürekliliði açýsýndan Türkiye cumhuriyeti Osmanlýdan iyide deðil. Þimdi bu bay Ýslamcý yazar mevcut konjektörü deðerlendirdiðinde gerçekte son beþ yüzyýllýk geçmiþin anýlarýný Ýslam adýna canlandýrmak isteyen bir yobaz olmaz mý?

Bu konudaki son genel deðerlendirmemiz; Özellikle Mýsýr, Suud, Türkiye, Ürdün gibi köklü Emevizm geleneði taþþýyan ülkelerin Ýslami aydýnlarýndaki rahatsýzlýk, Statükoyu eldeki deðerleri ile aþamama Sendromudur! Doðru bilgi kaynaklarýna yapýlan yersiz yakýþtýrmalar ve çürümüþlüðün verdiði eziklik, bu ezikliðin yüklediði aþaðýlýk kompleksi ile düþmaný olan ABD ve Ýsrail’e yaltaklýk psikolojisi ile gelen gizli bir birliktelik.

Rebeze:

Muhammed Bey son olarak hatýrlatacaðýnýz "vurgular" nelerdir?

Bugün hala Ýslam dünyasýnda Adalet ve Hürriyet eksenli ile güç ve zor eksenli iki ana ekol vardýr. Birinci eksenin kaynaðý öz, ikinci eksenin kaynaðý Kureyþizm’den Emevizm’e, Emevizmden Abassizm’e derken günümüze kadar ulaþan özün gölgesinde geliþen kabili zihniyettir. Ýþte Türk Ýslamcýlarýn yüklendiði Ýslam anlayýþý bu akýmdan beslenir.
Devrimci Müslümana yakýþan tavýr, hiçbir bir karþýlýk beklemeksizin, saflýk oranýný elde etme mücadelesi ile geride býrakacaðý her þeyden daha deðerlisine ulaþacaðýný bilmesidir!
Bu söyleþimize raðmen sizinle önsezimi paylaþmak isterim. Halk çoðunlukla "Evet"e kararlý. Bu durum mevcut sistemin verdiði acýlarýn yansýmasýdýr.

Ýslam dünyasýnýn Bayramýný kutlar ve müsaadenizle sohbetimizi Ýslam dünyasýnýn sorumlu adanmýþlarýna yönelteceðim bir soru ile tamamlayalým;

"Emevi hanedanýnýn akabinde kurulan Abbasi hanedanlýðý bize ne öðretti ve ne deðiþtirdi?"


Rebeze:
Rebeze sakinleri olarak bize ayýrdýðýnýz vakit hakkýna ve tavsiyeleriniz için size teþekkür ediyoruz..
09-09-2010