“Ömür Bohçam”

Doðrusu þu þair ve yazarlar tuhaf insanlardýr…

Herkes kendi gizini, sýrrýný, esrarengiz hallerini örtemeye çalýþýrken þair ve yazarlar tam tersi, ifþa eder paylaþýrlar.

Paylaþmada þair ve yazarlar kadar cömert insan yoktur yeryüzünde…

Þu bir gerçek ki, herkes bir þeyler paylaþýr ama þair ve yazarlar paylaþýlmayan þeylerini de paylaþmaya kalkýþýrlar ki, Allah burada onlarý ikaz eder…

“Onlarýn her vadide þaþkýn þaþkýn dolaþtýklarýný ve gerçekten yapmadýklarý þeyleri söylediklerini görmedin mi? (Þu’ara: 225-226)”

Her þeyi paylaþmaya meyilli þair ve yazarlar, -Kur’an-i tabirle - yapmadýklarý þeyleri de söylüyorlarmýþ…

Ancak iman eden þair ve yazarlar müstesna…

“Ancak iman edenler ve sâlihâtý iþleyenler, Allah'ý çok çok ananlar ve haksýzlýða uðratýldýklarýnda kendilerini savunanlar müstesna. Haksýzlýk edenler, hangi dönüþüme döndürüleceklerini yakýnda bileceklerdir. (Þu’ara: 227)”

Ayete de açýk ve net ifade edildiði gibi; Allah’ý çok anan, uðradýklarý haksýzlýða cevap veren mümin þairlere, saldýrýlara cevap verme hakký tanýnýyor…

Çünkü inanýp iyi iþler yapan þair ve yazarlar, düþüncesine/usuna doðan gerçek þeyleri söyler.

Gerçekçi olur, öyle her vadide de þaþkýn þaþkýn dolaþmazlar...

Sözlerini abartmaz, yapamayacaðý þeyleri söylemezler…

Çünkü þiir, yüksek bir sanattýr, hikmetli þiir, bir ilham esintisidir…

Þiirin insan düþüncesi üzerinde etkisi ‘sihir’ kadar etkilidir. Aslýnda þiirin kendisi bir sihirdir; çünkü þiir sihirli sözdür…

Âlemlere rahmet olarak gelen Peygamber, “þiirin bir kýsmý hikmettir” sözüyle gerçeðe dayalý þiirleri övmüþtür, gerçekleri anlatan/yazan þair ve yazarlarý övmüþtür…

Þiir, öylesine önemli bir teblið aracýdýr ki; Allah bile övmüþtür…

Ýsmini ‘þairler’ sözcüðünde alan Kur’an-ý Kerimin Þu’ara Suresinin 224. ayetinde; “eþ-þu'arâ = þairler “ olarak geçer. Ýçeriðinin geniþliðinden dolayý el-câmi'a = Toplayýcý da denilen bu Sure, þiir sanatýnýn zirve yaptýðý Mekke’de 47. sýrada inmiþtir…

Bütün bunlarý niçin anlattým…

Þiir ve þairlerle ilgili tüm bu olup bitenleri Kemal Deniz’in “Ömür Bohçam” adlý dördüncü þiir kitabý çaðrýþtýrdý bana.

Ömür Bohçam…

“Ömür Bohçam” kelimesi sizlere neleri çaðrýþtýrýr bilmem ama…

Charles Dickens; “Þu bir geçek ki, her insan diðerleri için derin bir gizemdir.” der ama Þair Kemal Deniz bunun tam tersini yapmýþ…

Kemal Deniz, acýlarýný, sýzýlarýný, sevinç ve coþkularýný, hatta korku ve tasalarýný “Ömür Bohçam” da bir buket gibi okuyucuya sunup paylaþmýþtýr…

Bugüne kadar yalnýz eðitimci-yazar olarak bildiðimiz ancak -bir iki yýl zarfýnda- peþ peþe yayýnladýðý þiir kitaplarýyla Kemal Deniz, övgülere mazhar olan þairlik unvanýný de hak etmiþtir…

Peygamber Efendimizin, “Þiir söz konumundadýr. Onun güzeli, sözün güzelidir” hadisinde iþaret buyurduðu gibi þairler güzel söz söyledikleri nispette güzelleþirler.

Öyle ki; þiir sanatýnýn zirve yaptýðý bir dönemde “Ukâz Þiir Panayýrýnda beðenilen þiirler Kâbe duvarýna asýlacak kadar deðer verilirdi þiire, güzel söze, sanata…

Bu perspektifte, Ömür Bohçam deðerlendirildiðinde Kemal Deniz, güzel sözlerle ömür bohçasýný açmýþtýr okuyucularýna.

Þahsen ben; Kemal Deniz’in ömür bohçasýnda azýk olarak; sevgi, aþk, vefa, muhabbet ve kardeþliði gördüm…

Meraklýsýna not: Malatya Araþtýrmalarý Derneði Yayýnlarý arasýnda çýkan 200 sayfalýk Ömür Bohçam’a 0 422 324 44 44’ten ulaþabilirsiniz…