YAPILACAK HÝZMET ARANIYOR



      Bizim kasabaya bilinen tarihte ilk kez bir bakan gelecek. Koskoca bakan bir memlekete neden gelir? Bal gibi hizmet için; yoksa gelmesine gerek kalmaz.
Açýlýþlar, incelemeler yapar, temeller atar. Yapar da yapar, atar da atar. Yalnýz bizim kasabada son otuz kýrk yýldýr temel atma, duvar örme gibi kamusal hizmete yönelik iþ yapýlmadýðý için halk böyle þeylere yabancý.

      …

Baþkan bey belediye çalýþanlarýný toplayýp bir direktif verdi:
- Tez temeli atýlacak bir bahçe duvarý ya da dört duvarý örülmüþ hizmete hazýr bir yapý bulun!
Ortalýðý bir telaþtýr sardý. Boyacý küpü deðil ki bu, ha deyince açýlacak tesis, atýlacak temel bulunsun. Herkes, bir çözüm yolu, diye birbirinin yüzüne bakýyordu ki, aradan bir arkadaþ baþýný kaldýrdý:
- Baþkaným, üç duvar olmaz mý? Anayoldaki “Bekleme”yi açtýrýversek.
Baþkan alnýný kýrýþtýrdý:
- Olmaz, onun bir tarafý zaten açýk. Açýk bir þey bir daha açýlmaz. Hem ticari iþletme olmalý.

     …

Malum, böyle durumlarda, yok sözcüðünün yeri yoktur. Aranmalý taranmalý bir þeyler bulunmalýdýr. Nitekim arandý tarandý, ince elendi sýk dokundu, arþivlerden en son yapýlan tesisin evraklarý bulundu. Meðer devlet eliyle konulan son tuðla belediye helasýnýn inþaatýna kýsmet olmuþmuþ. Üstelik, belediye helasý aranan tüm koþullarý taþýyor. Dört duvarsa dört duvar, ticari iþletmeyse en hareketlisinden.
Bir þansýmýz daha var, görüntüsünden rahatsýz olup sývasýný yaptýrýverecek bir hayýr sahibi de çýkmamýþ, tuðlalarý örüldüðü günkü gibi sýrýtýyor. Bir sýva atýlýp, bir de kireç sürüldü mü, al sana kurdelesi kesilecek dört duvar ve buyursun bakanýmýz açýlýþý yapýlacak ticari iþletmeye.
Böyle iþlerde de biraz yaratýcýlýk ruhu gerekiyor caným!

     …

Artýk alnýmýz açýk yüzümüz ak; bakanýmýzý gönül rahatlýðýyla karþýlayabiliriz. Bundan sonrasý bir makasla bir buçuk metre kurdelenin baþýna patlar.
Kurdeleyi kapýnýn iki yanýna birer çiviyle baðlayýveririz. Bir makasla bir tepsiyi de orta sonlardan bir kýzýmýzýn eline tutuþturduk mu, tamamdýr. Gelsin bakanlarýn en hizmet aþkýyla yanýp tutuþaný.
     …

Artýk sayýn bakanýmýz gelir, kurdeleyi bir güzel keser. O an topluluða alkýþ yaptýracak belediye görevlisinin iþaretiyle bir alkýþ tufaný kopar ki, bakanýmýza memnuniyetini göstermekten baþka yapacak iþ kalmaz.





Yalnýz þu var: Bu iþler öyle kuru kuruya geçiþtirilecek iþler deðil. Koskoca bakan bu. Bizzat belediye baþkanýmýz tarafýndan bir ufak suya davet edilmeli ki, açýlýþýn anlam ve önemiyle birebir örtüþecek bir devini sergilenmiþ olsun.
Sayýn bakanýmýz, çýkýþta “Küçük mü, büyük mü?” diye sorulmasýna da izin vermez sanýrým. Fýydýrýverir kýpkýrmýzý onluðu; elinin dýþýyla da bir üstü kalsýn iþareti yapar.
Biz tam o anda “Þefdesi senden, bereketi Allahtaaan!” nidasýyla bir alkýþ tufaný daha koparýrýz. Al sana hizmet, al sana tesis açýlýþý ve al sana gül gibi ticari iþletme. O an memlekette geliþme yok diyenlerin morarmýþ yüzünü de görür gibi oluruz.
Artýk her þeyimizle sayýn bakanýmýzý karþýlamaya, yapýlacak ilk seçimin kekliðini çantaya koymaya hazýrýz.

     …

Sayýn bakanýmýzý kasabaya giriþte karþýlayacak kurul dýþýndaki tüm halk ayakyolunun önünde toplandýk. Kapýnýn karþýsýna bir kürsü kuruldu.Yanýna, belediye kahvesinden getirilen sandalyeler dizilendi. En baþa belediye baþkanýmýzýn sayýn eþleri, yanýna meclis üyelerinin eþleri ve arka sýraya mahalle muhtarlarý ile eþleri oturtuldu. En arka sýralara yettiði kadar kasabalý dizilendi.
Sayýn bakanýmýzýn geleceði saat yaklaþtýkça heyecan artýyor ama, bir türlü de gelmek bilmiyordu. Heyecan akþam saatlerine kadar arttý arttý azaldý. Halk her korna çalýþýnda, bakan geldi diye bengildedi. Sonra yine yerine oturup sohbete devam etti. Hatta gitgide sohbetini yapacak konu kýtlýðý baþ gösterir oldu.
Nihayet akþam karanlýðý basýp umutlar tükenmeli olmuþtu ki, daha yüksek bir korna sesi, ardýndan kaymakamlýk odacýsýnýn eksik doðmuþ buzaðýlarýn sesine benzer ince sesi duyuldu:
- Sayýn bakanýmýzýn selamlarý var. Purogýramý uzadýðýndan, kasabanýza ziyaretini bir dahaki sefere ertelemiþtir. Daðýlýn garikine!