En büyük mutluluk ve en büyük sýkýntý anlarýnda sanatçýya gereksinme duyarýz. -Goethe |
|
||||||||||
|
Arefe kelimesi Arapçada belirli günün, olayýn, bir gün öncesi anlamýna geliyor. Ve daha ziyade Türkçe’de arife olarak kullanýlýyor. Anlam olarak ön gün demektir. Arife ayný zamanda Arapçada kadýn ismidir. Bilgi sahibi kadýn anlamýna gelmektedir. Arife Ýslam dininin önem verdiði günlerden biridir. Peygamber Efendimiz Arefe günü için þöyle buyurmuþtur: “Arefe gününe hürmet ediniz! Çünkü Allahü Teala’nýn kýymet verdiði bir gündür.” Bu gün arife. Arifenin sihirli gücünü, büyülü havasýný çok iyi bilenlerdenim. Daha 4 yaþýnda küçük bir çocukken öðrenmiþtim arifenin insana ne kadar mutluluk verdiðini. Ömrüm boyunca da hiç unutmadým o aný. Daha geçenlerde Hakk'a yürüyen rahmetli babam, kahverengi, çizgili bir gömlek almýþtý. “Bayramlýk” veya “ bayramcalýk” diyordu. “Çocuklara bayramlýk aldým. Bayramda giydir. Sevinsinler. Boynu bükük kalmasýnlar ele güne karþý” diyordu anama. Bende bir sevinç, tarif edilemez bir mutluluk belirmiþti. Kelimenin ne anlama geldiðini anlamamýþtým ama hediye olduðunu ve bayram için bana alýnan giysi olduðunu çok iyi biliyordum. Sevincimin sebebi, bu tür hediyelere hiç alýþýk olmamamdan ileri geliyordu. Öyle elbiseyi, ayakkabýyý, oyuncaðý kolay kolay göremiyorduk. Ancak bayramdan bayrama o da durumumuz çok iyi olursa görebiliyorduk. Oyuncak mý? O da neydi ki? Tek oyuncaðýmýz tahtadan kendimizin yaptýðý basit bir tüfekti. Araba, tabanca, tren gibi oyuncaklar çok çok uzakta bize. Bisiklet zaten ömrüm boyunca hayal oldu nedense… Yokluðun gözü kör olsun derdim hep… Arife günü bir heyecanla beklerdim bayramýn ilk gününü. Çünkü yeni elbiseme kavuþacaktým. Onu giyip diðer çocuklara hava atacaktým. O elbiseler içinde çýkýp el öperek þeker ve harçlýk toplayacaktým. Belki de sabaha kadar uymayacaktým gece… Bayram sabah, dünyalar güzeli, melekler meleði, iyi yürekli anam, gömleðimi giydirmiþti. Siyah pantolonu ayaðýmdan geçirmiþti. Kemerli falan deðildi. Lastikli idi. Don lastiði derdi anam buna hep. Daha rahat, daha bol olurdu. Hareket etmesi çok daha kolaydý. Ayaðýmda yine o dönemin meþhur kilteli patik dediðimiz, lastikten yapýlmýþ, basit, ucuz ama güzel ayakkabý vardý. Belki de o dönemin en pahalý ayakkabýlarýndan biriydi. Oysa her yerde bulunuyordu lastik olduðu için. O gün kendimi ne kadar zengin hissetmiþtim. Öyle ya babam bana bayram için gömlek almýþ, lastikli pantalon ve kilteli ayakkabýyý da cabasý olarak yanýnda vermiþti... Bu kadar da deðil... O günün parasý ile de 25 kuruþ harçlýk vermiþti. Büyük paraydý bu. Öyle ki bu para ile neler neler yapmýþtým… Bisiklete ve atlý karýncaya binmiþtim. Kalan parayla sinemaya gitmiþtim... Üstelik sinemada gazoz bile içmiþtim. O zaman Ankara gazozu meþhurdu. Nefis bir tadý vardý. Yýllardýr hala özlerim o tadý. Bir de Elvan vardý. Aromalý meþrubat. Portakal ve mandalina ile yapýlaný çok lezzetliydi. Unutulmaz bir tadý vardý doðrusu… Bayramlarda en çok sevdiðimiz þeydi komþu ziyaretlerine gitmek. El öpmek. Þeker ve para toplamak… Yine o gün tanýdýðým bütün komþulara gitmiþ el öperek þeker toplamýþtým. Harçlýk biriktirmiþtim. Yaþamým boyunca asla unutamadýðým, dost bildiðimiz komþularýmýz -þimdi onlarýn da birçoðu Hakkýn rahmetine kavuþmuþlardýr- Elif Bacý, Mehmet Topuz Amca, Sevgili Sefi Abla, Mehmet Dandýl ve Hanýmý Sultan Abla, yine hiç unutmadýðým, bal sinilerine büyük bir maharetle döndürerek yaptýðý tatlýlarýndan sürekli yediðim Tatlýcý Veysel Cinkara Amca ile eþi Rahma Teyze, o yaþlarda beraber olduðumuz, sürekli görüþtüðümüz, sonra Ýstanbul'a göçen Rukiye Teyze, ve yine hayal mayal hatýrladýðým Antepli dediðimiz hepimizin aðzýnda “Hanik” lakaplý dul kadýn, azar azar da olsa harçlýk verip beni çok sevindirirlerdi... O dönemlerde unutamadýðým çocukluk arkadaþlarým Cengiz Aydýn, Murtaza Cinkara, Cahit Çildir – Ona hep Cavidi Tirko derdik- Aydýn Püsküllü, Tayfur Püsküllü yýllardýr görmediðim ve fakat asla unutamadýðým isimlerdi… Belki de o günlerin unutulmamasý bu güzel insanlarýn o sýcacýk dostluklarýndan, karþýlýksýz sevgilerini paylaþmalarýndan ileri geliyordu. O çocuk yüreðimle bu insanlara karþý gerçekten büyük saygý ve minnet duymuþtum. Tam 47 sene sonra yine gözlerimin önündeler. Her halleriyle her tavýrlarýyla hatýrlýyorum onlarý. Daha dün gibi sanki… Dostluklarý, sevgileri, içtenlikleri hala yüreðimde duruyor… Geçmiþe baktýkça anýyorum onlarý… Yaþayanlarýn ellerinden öpüyor, Hakk'a yürüyenlere Allah'tan rahmet diliyor, önlerinde saygýyla eðiliyorum. Sizler de çocuklarýnýzý bayramda sevindirin. Onlara bayramlýklar alýn, harçlýklar verin; ve en önemlisi sevginizi onlardan esirgemeyin. Öpün sevin, okþayýn onlarý.. Çünkü onlar, bu aný asla unutmayacaklardýr. Hepinize iyi bayramlar diliyorum…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |