Geçmiþ ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner |
|
||||||||||
|
Sabahýn serinliðinde gülün yanaðýna düþen çiy damlasý kýskanýr çayý. Çaya deðen elif parmaklar karýþtýrýr aklýný çiy damlasýnýn. Kaþýðýn çayý karýþtýrdýðý gibi. Sonra, bir karanfil al benisine bürünmüþ dudak deðince ince bellinin tenine çözlür albeni yumaðý. Bir tebessüm huzmesi yayýlýr camdan. Bu çayýn ve çayý yudumlayanýn güne merhabasýdýr sýmsýcak. Bulutlar geçerken imrenir gördükleri manzaraya. Suyun en güzel hâline methiye düzer kalem. Kâðýt da emre amadedir… Sesli harfler, sessiz harfler el birliði eder, sükutun resmini çizerler ünsiyetle. Dudaklar lal olur bu ünsiyete binaen. Gül misalin elif parmaklarý, harflerden bir buket yapar hayallerde çay olarak sýzar buketin usaresi demliðin derununa. Gül misalden yadigar acý çay literatüre girer öylece. Çay tarihini ikiye ayýrýrýz o demde, acý çaydan önce ve acý çaydan sonra diye… Artýk, ocaða çaydanlýðý hep acýyý bal eylemek niyetiyle vururuz. “Niyet hayýr akýbet hayýr.”düsturunca. Usturuplu laf etmesini bilmesek dahi mevzu çay olunca dökülür billur kelimeler kalemimizden. Nice sözcük düþer sayfalara çiy damlasý misali. Gece gündüz çayla hemdem olmamýzýn mükafatýný alýrýz zahir. Ateþ, su, porselen ve cam nasýl da bir araya gelir çayýn hatýrýna. Ayrý gayrý olmaz bu mecliste. Herkes kendi çapýnda katýlýr bu imeceye. Dil ve gönül birliði nice güzelliklere kapý açar… Takvimler hangi tarihi gösterirse göstresin. Çay dostlarý bir araya gelmiþse mevsim huzur ve sükun mevsimidir o beldede. “Denizlerden esen bu ince hava saçlarýnla eðlensin. Bilsen melal-i hasret ü gurbetle ufk-ý þama bakan bu gözlerinle bu hüznünle sen ne dilbersin” diyen þair,çayý kast etmese de biz biliriz ki her çay tiryakisi bu dizeleri duyunca çayý düþünür. Çünkü onlarýn nazarýnda çay bir sevgilidir. Hem de ne dilber kimi dem Leyla, kimi dem gül misal. Bir gün çaya dair yazma itiyadýmýz kesintiye uðrarsa bilinsin ki bu cihandan göçmüþüzdür. Artýk harflerle kâðýt ve kalemle olan ünsiyetimiz son bulmuþtur. Çay sevgimiz bizden sonraya kalan gönül ehli dostlarýmýza emanet ettiðimizden gözümüz de arkada kalmaz. Yazýmýzýn bu bölümü dostlarca vasiyet olarak telakki edilebilir. Ömrümüz vefa ederse çaya dair söyleceklerimiz henüz tamam olmamýþtýr. Selam ile… Ankara, 01.09.2012 Ý.K
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýbrahim Kilik, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |