"Bir kitabýn kaderi okuyanýn zekasýna baðlýdýr." -Latin Atasözü |
|
||||||||||
|
MEÐER EN UZUN YOLCULUKLAR ÝNSANIN ÝÇÝNDEYMÝÞ “Mem bý Dicle'ra dý peyive (Mem Dicle'ye konuþuyor) ki: ey þýhbete eþke mýn rewane (ey benim gözyaþlarým gibi dökülen nehir) be sebr u sýkuni,aþýqane (ey aþýklar gibi sabýrsý ve sukunetsi nehir) be sebr u qerar u be sýkuni (sabýrsýz kararsýz ve sükunetsizsin) yan þýbhete mýn tu ji cinuni? (yoksa sen de benim gibi deli misin? ” (1) ……………………………………………………………………………………Büyülü bir þiir ikindisinin içinde yaþayanlar için zamanýn ve mekanýn önemi var mýdýr.. Kendi masalýný yaþayanlar için olanlarýn ve olmayanlarýn önemi var mýdýr.. Hayat büyük bir yanýlsama demiyor mu hayatý anlatanlar Ben bu yanýlsamanýn içinde kendi yanýlsamamý yaþarken Bütün zindanlar Yusuf’un kapatýldýðý zindanlardýr bana Bütün hayat zorluklarý ise ancak Ferhat’ýn delmesi gereken daðlardýr Bulutlarla konuþan kuþlarla hallaþan için insansýzlýðýn önemi kalýr mý,varsýn sürsünler ýssýzlara Ben böceklerin kuþlarýn yaðmurlarýn dilini biliyorken ýssýz dedikleri þeyin tanýmý beni ilgilendirmez Yeryüzünün masalsý güzelliklerini çalanlarýn geride benim ve insanlýðýn baþýnda býraktýklarý acý,elbet iliklerime kadar yaþadýðým bir saðanaktýr ama ben zaten bu saðanakta binyýllardýr ýslana ýslana dað aþmaya çalýþan karýncayým Kýzýl kartallarýn uyuduðu sarp kayalarla doluyum içimde aþýlmaz daðlar uyuyor gecenin döþünde pýrna pýrna daðýlmýþ bulutlar içinde ay çama çama avuç avuç bulutlar donuk durgun sessiz ve paramparça çok zamandýr kimselerin uðramadýðý bir ýssýz kuyudan görülen su kadar küskün koparýlmýþ dallar gibi savrulmuþ saða sola yaylada bir kadýnýn astýðý çamaþýrlar gibi hangi muzip rüzgar onlarý saçtý ortalýða ve ne düþündüðü anlaþýlamýyor o kadar bulutun arasýnda ivecen ayýn kayalýklar uzanýyor gecede ýþýk yalayýp geçiyor keskin köþelerini yumuþatarak gölgeler uzayýp kýsalýyor ve sessizliðin ortasýnda yosunlu yazýlar karanlýðý okumaya devam ediyor kaç bin yýldýr belki de bu büyük tufanýn býraktýðý sessizliktir ölü bir canavar gibi yatýyor ýssýzlar arasýnda ve ayný dehþetle susakalmýþ tanrýlar belki de suskunluktan taþa kesildi kýrýk bir tablette þu sözcükler ýþýdý “TANRILAR KÖPEKLER GÝBÝ KORKTULAR, DIÞ DUVARA DAYANIP ÇÖMELDÝLER.. ÝNANNA DOÐUM SANCISI ÇEKEN KADIN GÝBÝ BAÐIRARAK, HEYHAT ESKÝ GÜNLER KÝLE DÖNDÜ DEDÝ.. ANUNNAKÝLER VE BÜTÜN TANRILAR ONUNLA BÝRLÝKTE AÐLADILAR..” (2) Mezopotamya daha doðmadan önce Bir yeni gün doðmuþtu bu topraklarda Enlil Kara kafalý kalabalýklarýn tanrýsý bakar yukarýdan bir yerlerden Yaba parmaklarýyla savurdu bulutlarý “ORTAYA ÇIKAN VARLIKLARIN BÜYÜMESÝ ÝÇÝN, “GÖK ÝLE YER’ÝN KEMÝÐÝ”NDE (NÝPPUR) ... YAYDI. KAZMA’YI VAR ETTÝ, ‘GÜN’Ü YARATTI, EMEÐÝ GÖSTERDÝ, YAZGIYI BELÝRLEDÝ,” (3) ve aþk ilk emekle ilk canla birlikte doðdu deðilse hep sonsuz kalýrdý gece büyük tufan dedikleri çölün kalbinden patlamasýdýr aþkýn saralýydý gün yaralýydý can tanrý krallarýn davarlarý yayýlýrdý bir avuçluk yeþilleri bahtýn yarýk yarýk topraklarýna aðlardý geceleri yýldýzlar sen de Ýdiglat ve Buranun ben deyim Fýrat ve Dicle sen de Domuzi ve Ýnannna ben diyem Ferhad ve Þirin bir damla gözyaþýnda açan aþk Mem u Zin çölün karnýný parçalayýp çýktý yerananýn rahminden Dicle ve Fýrat Mezopotamya Mezopotamya olmazdan önce Ne aþk vardý Ne ekmek Yaban gök evcilleþti sevdayla Dað heyikledi Ürktü kayalar Fýþkýran coþkunun dehþetiyle Parçalandý katý baðrý kýracýn höykürüp taþlar yürüdü sürü sürü yýlký yýlký Yabanýl bir korkuyla Daðlar ürperdi Tam da tanrýlarýn ödü patladýðýnda Aþk doðdu Mezopotamya’nýn kollarýnda Dicle baðýrdý daðlara Sesi Fýrat Derler ki gizemli zamaný dinleyen yurtsuz seyyahlar Ferhat Fýrat’tan öðrenmiþtir daðlar delmeyi Bir çoban bu türküyü söylüyor bir kaya kabartmasýnda “SAKÝN VE BÜYÜK DÜNYA VÜCUDUNU SÜSLEDÝ GÖK KENDÝSÝNÝ BÝR PERUKLA SÜSLEDÝ KUTSAL TOPRAK BAKÝRE,KENDÝNÝ KUTSAL GÖK ÝÇÝN HAZIRLADI GÖK,YÜCE TANRI DÝZLERÝNÝ TOPRAÐA DAYADI…” (4) O zaman baþladý kan ve hayat Can zelul Paslý Zincir sesleri - can bezirganlarý Kartalýn yuvasýndan yavrusuna göz koyanlar “Aþk ayrýlýklarla baþlar” dedi Diyarbekirde büyülü bir handa kör bir dilenci Saðlam gözüyle bakarak pencereden Dicle’ye Sustu biraz “Baþlangýçta yar yoktur Belki de doðma nedenidir her insanýn yari aramak Dicle Fýrat’ý aramaya doðmuþtur Fýrat Dicle’yi…” Sustu akþamýn içine doðru Nazý birbirine geçen iki kardeþti Diyarbekirde Þehir ve Dicle Zaman zamanlardan bir zamandý kelekçiler türkü söylüyorlardý Dicle’yle koþalaþarak Amed sokaklarýna yaz akþamlarý ay bendir çaldýðý vakit bir yanýk uzun hava yayýlýr havaya Dicle’nin saçlarý kadar sevdalý uzun bulutsu ve topraksý çiçekli ve kederden karýþýr nefeslere ve þehir aþký solur kelekçiler Dicle’nin perileriyle evlidir burada herkes susar belki de yýldýzca-perice-Diclece konuþulur çok eski zamandan bu yana türkü çýðýrmak ve dinlemek ibadettir ve Kýrkgöz Köprüsünün üstünde peri çocuklarýyla oynaþýr Amed'in çocuklarý Baba böðün bileydim ayrýlýk var bileydim ki zulum var geçip gider de çoluk çocuk yalýn ayak çýplak can bilir misin karýncadan mazlum var dað daða düþman olmuþ taþ taþ taþa küskün ayrýlýk gayrýlýk var de nasýl dayanýrýz böyle hayata gel hakkýný helal eyle Züleyha gülüþlüm benim uzanan yollarý döner sanýrdým sen gidince karanlýklar basanda bir gülüþ býraktýn fener sanýrdým yarim böðün bileydim ayrýlýk var Yavri yavri arýdým bala geldim Kuþ oldum dala geldim Gene böðün Sýðmadým daða taþa Yazýlan mý gelir baþa Çileler daðýna vurdum göynümü Süründüm dizin dizin Savruldum yaprak gibi Saçýldým toprak gibi Yýllar geçti üstümden Gene böðün Ceren boylum tanýnmaz hala geldim Kuþluk yüzlü - sýrma sýrma saçlarý Tutuþmuþ yellerde yanar da gider Koþar daðlara daðlara Yana yana yaka yaka Edalanmýþ- gök aladýr gözleri Akar sevdalar içinde Anlat bize ey akþamýmýzýn mumu olan dengbej Ey gecemizin konuðu ay Fýrat mý daha aþýk Dicle mi daha deli Palu Kazasýnýn Mollakendi tarafýndan Elmapýnar dedikleri yerdenim belli Yoksul bir köylüyüm ayaðým yalýn sevda yüreðe düþmüþ öyle çal mutrip daðlarýn baþýnda bulutlara yemin ver de sor ellehem bahara kavuþuruz diyordum mecnun dedikleri çöllere kaçmýþ ben koþmuþum daðlara sesimde Dicle ben Dicle diye haykýrmýþým bu deli daðlarda kardaþ daðlar yankýlanmýþ Fýraat Fýrat aynen öyle çal mutrip gecemize gözyaþý bulaþmýþtýr akþam bulutlarý Dicle’nin býraktýðý ucu nakýþ nakýþ yadigar mendil aþkýmýzýn üstünden geçen kervanlar gönlümüz suyunda konaklamýþtýr gece öykümüzü anlatýrken Dengbej Memedo bütün yýldýzlar inmiþtir sularýn kalbine þeytanlar uslanmýþ cinler saklanmýþtýr yolcu ateþlerine bu Fýrat’ýn o sersefil ömrüdür dinle yaþmaðý rüzgarda uçan Dicle’nin daðlara daðlara koþan düþüdür kokla yüreðimi sunmuþum sana yokla zaman zulumlarý bizde denemiþ bu yarýlmýþ toprak yarin döþüdür baba böðün bileydim ayrýlýk var ayrýlýk gayrýlýk var bileydim öperdim yüreðinden bir çiy gibi düþmüþ ömrüm yar düþüne ben aðlamýþým da duyan olmamýþ bir çið olmuþ gönlüm yar dudaðýna vala sevdalara düþtüyüsem ben zayi etme beni çaðlar içinde mýrra gözlüm o akþam indiðinde hoyrat kalbim avaz edip inlediðinde o saðanak indiðinde deli tay gibi çývdý daðlara Dicle maden kazasýndan geçti yel gibi bakakaldýlar ardýndan Diyarbekir Ýlinde Ferhad’ýný aradý oynaþtý Kürt çocuklarýyla geceleri oturup da yanýbaþýna bir türkü tutturdular sýnýr tanýmazdý aþklar aktý Fýrat aktý Dicle daðlarýn ardýnda ekerler kümpür ordan ora yeldim farýdý ömür Sümerli bir çoban türküsüyüm ben Rüsva olageldim kaç zamandan Kaç dilden aðladýlar avuçlarýma Kollarý aydan yontulmuþ Dicle Yüreði güneþten biçilmiþ Fýrat Kaç dilden sevdiler onlarýn yanýsýra “Xwedê çýma tü wer xuweþik aniyi dunyayê” (Allah niçin seni bu kadar güzel yaratmýþ) “Ez dibêm belkî ji bo dilê me feqîra bi þewitîni rebilâlemîn tu anî dünyayê (zannediyorum biz fakirlerin gönlünü yakmak için Allah seni yarattý) . (5) Kazazlar bedesteninde kalbin Haddesinden geçer ipek Sabrýn ipliðiyle ömür dokunur zamanýn tezgahýnda Þemame kokulu yarim –bereketim-kederim Bu daðlar neden mi bu kadar sarptýr Bu göklere neden küsmüþ tanrýlar Ellehem bahara kavuþuruz diyordum “Lê kafirê lê bê bavê bibêji ezê ji derdê eþqate çer bikim. Zû li mi vegerîni hingî kes em nedîn” (Kafirin kýzý, ne sebi gayri sahih kýz söyle içimi yakan aþkýnýn elinden ne yapayým? Cevap ver kimseler bizi görmeden(6) Sorup soruþturak-tartak danýþak dedi Ben o kýzý babasýndan istettim Yollar gelmemiþ gitmemiþ buralara Dicle’nin perileri uðurludur derlerdi Dengbejler de gelmiyor terk edilmiþ ýssýzlara Bir arý dolanýyor çiçeksiz yamaçlarda Uygarlýk zulum diye bilinir gayri Çünkü kan ve gözyaþý gelmiþ daðlarýn ötesinden Ve eli kýrbaçlý aða Ve berdel Ve recm Kan davasý Kaçak yollarýnda mayýn deryasý Kopan bacak kol çýkan göz Ve yaralý söz Daha söylenmeden Kanar dudaklarýmda “Lo dermanê dilêmi ejî ji te hez dikim le çi tê ji destêmi. Dûr heri xelkê me bivîni. Roja sêþemê wexta esrî li hinda (dara mahmûda) li ben da mi bi ezê bêm qirþika” (Ey aþkýmýn ilacý güzel çocuk ben de seni seviyorum ama elden ne gelir. Acele uzaklaþ bizi gören olur. Salý günü ikindiye doðru beni “Dara Mahmud” a mevkiinde bekle. Çalý çýrpý toplamaya geleceðim.) (7) Büyük aþklar vardýr biter Bir aðaç kesilmiþ gibi O aþklardan kalan Düþüm ben Sahipsiz Ben gelmeden önce Sen gelmeden önceydi Sen gelmeden önce Ben ben deðildim Baþka bir þeydim Hiç çiçek açmamýþ bir toprak gibi Çamurlara düþmüþ karýnca gibi Baþýnda patlamýþ bütün tufanlar Ýnlerde yaþanmýþ ömürlerde Bir sevdalar düþmüþ senin payýna Hasankeyf’in kuytu maðaralarýnda Toprak kemiklerinde duyarken nevruzu Gecenin kýpýrtýsýz deryasý ürkünç Sessizlikte ayaklarýnýn ucuna basarken ay Toplanmýþ karanlýkta Mezopotamya cinleri Öksüzlerin gözyaþýna benziyor tüm yýldýzlar Dediler kýzlarýn en güzeli kim Erkeklerin en yakýþaný Mem u Zin Mem u Zin Önceden tanýmazdý birbirini Müðrüb þehrinde MEM ve Cizre’de ZÝN Dedi cinler þahý kalabalýða Bu gece onlarý bir araya getirin Adýyaman üstünde ince bir duman Aþk varsa bahtýný sen çizemezsin Ey aþka yol düþüren Sen gayri sende deðilsen Bocan Beyi Zeydin- Halit soyundan Ey Mem zýndan dedikleri maþuktan ayrý düþmek Deðilse duvarlara hapsolur mu gönüller Ben sizi sýnadým dedi aþk galip geldi Var hadi git Zin Var kavuþ Mem'ine zindanda yatmaktadýr Zindan karanlýðýný ýþýtan aþk mý sen mi Hayýr ben senden almaktayým ýþýðýmý Güneþin yanýnda ay misali Ýki ýþýðýn kavuþmasýdýr Orada evrensel aþk kemal bulanda Kendinden geçti bayýldý düþtü Mem u Zin Buluþan aþktý çünkü Bu þiddete dayanmazdý fani beden “Ben aþk yoluna, reh-i sevdaya girince, bütün meþakkat ve sýkýntýlarý göze almýþtým” dedi Zin ey babam Botan Beyi Halit bin Velit soyundan “Ben ölünce herkes eðlensin, çünkü maddî vücuttan azad olup, kurtuldum, ruhî hayata girdim, biz bu aþkýmýzdan dolayý, çektiðimiz çilenin mükafatý olarak ahrette eðleneceðiz, Sýti’yi Tacdin’e verdiðin gün yaptýðýn düðünü tekrar et” der. Mem'de ölmeden önce þu sözleri söyler: Ben, hiçbir Bey’in huzuruna gitmem. Ben, ölüme esir olanlarýn, kölesi olmam. Bu beylik, vezirlik geçicidir, sihir ve hayal oyunudur. Ölümlü ve azledilen bey, bey deðil ancak esirdir. Ben cennete, mutluluða gidiyorum, dünyada kalbinde madde ve dünya sevgisi bulunmayan herkes cennete gidecektir. Asýl vuslat, kavuþma ahirette olacaktýr.”(8) Mushaf-ý Reþ’in sýrlý nakýþlarýna benzer Öyle bir göðü vardý yüzünün Güne karþý durmuþ Kadim bir kayaya benziyordu Fýrat’ýn kýyýsýnda Belki de bir türbe kavvalýydý Belki de aþkta kaybolmuþ bir çobanýn taþ hali Gezme ceylan bu daðlarda seni avlarlar Anaydan babaydan ayrý koyarlar Kavuþmak ölmekmiþ aþkta Kavuþmak yok olmakmýþ Ben olmaktan çýkmakmýþ Kavuþmak aþk olmakmýþ Ummana karýþmakmýþ Fýrat bir garip çobandýr daðlar içinde Aþk patlamýþ çaðlardan Dicle aþkýna Yokludur Ýnsanýn sevdiði Dicle gibi olmalý Salýnýþý serinlik taþýyan kuþ kanatlarý Ayaðýnýn deðdiði yer yeþermeli Hýrçýnlýðý deliliði çýðlýðý ve suskusu Bereket getirmeli yar dediðin Tanrýlarýn eline su dükmüþ Dicle Aðlamýþ kaç acýya kana bulanmýþ Bir yaralý bozlak çýrpýnýr Fýrat’ýn çýðlýðýnda Ecelsiz katledilmiþ nice can gibi Dizlerine vura vura avuçlarýný Aðlar daðlar içre kaç bin yýl geçti Bir bakarsýn düðün dernek karýþýr halaylara Yarini arayan bir deli aþýktýr bazan Bazan hayatýn anlamýný arayan bilge Yokludur nesi varsa daðýtýr eþe dosta Aþk dediðin böyle kýrbaç altýnda Binyýllardan binyýllara yaralý Bir yanda Ahura Mazda'nýn yetimleri Angra Manyu'nun katilleri elinde Binlerce yýldýr Bir aþkýn yüzü suyu hörmetine Açlara bir lokma iþte Fýrat u Dicle’nin sevdasýndandýr Ben daðlara baðýrdým Gene bögün Daðlar devrildi de yol verdi bana Taþ taþa aþýk oldu Diyarbekir'de Sesim vardý da Urfa'nýn yüzünü yudu Sahapsýzam yurtsuzam Koyvermiþim kendimi Uçsuzam hudutsuzam Ey kalbimin yarasýnda çaðlayaným yar Baðdat illerinden sordun mu beni Ala bulutlarý tarayan ay Tanýksýn acýya bereketli toprakta Yeðin atlarýyla gelen zulum Daðýtýr dardaðan eder güllerin semahýný Belik belik Dicle kýzýn saçlarý Turna semahýdýr edasý Gözleri tüm aþklarýn bileþkesi Yüreði tüm aþklarýn yol çatý Fýrat Tanrýsal temmuzdan almýþ endamýný Bilgeliði Hammurabi'den eskil Yüreði yalýn can þaki Ben seni yeryüzünün tüm aþklarýyla sevdim Sazý kýrýk bir ozaným o diyardan bu diyara dolanan Rüzgarda savrulan dikendir bahtým Seni anlatabilmek için tüm zamanlara Bütün acýlarla vuruþtum geldim Seni anlatmak için hýdýrellez geceleri Saçlarýnýn arasýnda buluþan yýldýzlara Katliamlara ve coþkulara tanýk aynaya Senin güzelliðin yanýnda Kalp bir para gibi kalan aya Seni anlatabilmek için Daha hiç söylenmemiþ dizeleri aradým Gördüm ki senin dýþýnda aramak boþunaymýþ Sana dair söylenecek sözü ey Dicle Þattül Arap diyarýnda kollarýma aldýðým zaman Ay gökte bendir oldu balkýdý Gün dehþetle kýzardý Gördüm ki seni anlatacak söz iki dudaðýnýn birleþtiði yerdeki o kutsal çizgi ve göz kapaklarýn yumulunca kirpiklerinin yazdýðýdýr sen konuþsan baþka bir güzelliðini anlatýr o kadim dizeler sen sussan baþka gözlerini açýp da baktýðýn zaman baþka bir güzelliðini söyler kirpiklerin yumunca baþka bir sonsuz ey tarihin en eski proleteri bereketinden sual olunmaz mübarek kollarýnýn karýncalar türkü söyler saçlarýnýn baharýnda ve yoksul çocuklarýn sarýldýklarý þefkat en eski bilgesi ey yeryüzü topraðýnýn en kadim sevdalýsý tufanlarýn yüreðinden geçmiþ de gelmiþ nice Nuh tufanlarýn üzerine dikilmiþ þakilerin piri Fýrat isyancýlarýn en sevdalýsý hiçbir söz anlatamaz bizim kavuþmamýzý doru Arap küheylaný buluþtu gök kýr güreyle iki bulut karýþtý birbirine biri al biri mavi iki dað omzundan tuttu birbirinin bu ülkenin daðlarý konuþurdu taþlarý seviþirdi akýlalmaz acýlarýn orta yerinde diþi ve erkek taþlar vardýr daðýmýn yamaçlarýnda burçlarý diþi kentlerin oralarda dudak çizgileri bilinmez bir dilin þiirleridir destanlar yazýlýdýr insan yüzünde bir aðaç yürür ayýþýðýnda nehirlerin halaya durduðu yerdir bu yoksul iller ve hayatýn anlamý bir gözün damarlarýna yazýlmýþtýr sözsüz anlatýlýr Fýrat ve Dicle’nin bitmeyen aþký Karýncalar türkü söyler ayýþýðýnda Kaç dilde konuþtu Ferat u Dicle Nice daðlar aþýp yollar geçti de Kavuþtu yana yana akarak Baþka bir derya oldu Ne Dicle ne Ferat kaldý Kavuþmak ölmekmiþ aþkta Kavuþmak yok olmakmýþ Ben olmaktan çýkmakmýþ Kavuþmak aþk olmakmýþ Ummana karýþmakmýþ …………………………….. Bütün arkadaþlarý toplanmýþtý gece baskýnlarýnda.. Bir Mamo vardý Diyarbekir'li 12 Eylül’ün en ateþli günleriydi gece bir meydan ateþi gibi sessizdi; çevresinde hiç kimse olmayana.. sazlarýn teli kopmuþ,diller felç geçirmiþti Günlerce dolaþtý Diyarbekir'li Mamo Amed'in bütün zamanlarýnda dolaþtý Bütün arkadaþlarý toplanmýþtý Rüzgar bile haber taþýmýyordu Bir Dicle’ye bakýp sanki ondan medet umuyordu Dünya devasa bir zindandý ona Ýnsansýz bir þehirde dolaþmaktaydý Bir gece Evdeki kitaplarýný topladý bir çuvala doldurdu Felsefenin temel ilkeleri,nazým’ýn þiirleri Sosyalizmin alfabesi ve daha baþkalarý Uzaktan devriye sesi geliyordu Daracýk sokaklardan geçti Gizlice buluþtu Dicle’yle karanlýk bir köþede Ve tek tek býraktý kitaplarýný suya Gözlerinden birkaç damla yürek suyu aktý Döküldüler Dicle’nin parmaklarýna Bir tütün daha sarýp içti Sonra varýp devriyeye teslim oldu Kaynaklar: 1- Mem û Zîn,Ehmede Xanî, 2-3-4-Kramer,Sümer Mitolojisi 5-6-7-Edip Karahan,Dicle-Fýrat,Yýl 1, Sayý 5,1 Þubat 1963 8- Kaynak: MEM Û ZÎN,EHMEDE XANÎ,Hasat Yayýnlarý 1990 Ýstanbul,Çeviren: M.Emin Bozarslan
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © adnan durmaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |