Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doðmuþ insanlar tarafýndan savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Sahilde kýzýmla yürüyüþ yapýyorduk. Kaldýrýmýn kenarýnda boðuþan kedi dikkatimi çekti. Bazý zamanlarda yapmamanýz gereken þeyler yapar sonra da piþman olursunuz öyle bir durumda býraktým kendimi. Aðacýn dibinde irice bir kedi aðzýnda bir þeyler geveliyordu. Biraz yaklaþýnca gevelediðinin hareket eden bir þey olduðunu gördüðümde ise kýzýmýn dikkatle olayý anlamaya çalýþtýðýný farkettim. Kedinin aðzýndaki kuþu, canlý bir halde kanatlarýný kopardýðýný seyrederken kolundan çektiðimde yalan söyledim ama inanmadý. Neden akþamý bekleyemediðini, ona kendisinin et verebileceðini,kuþa ne kadar yazýk olduðunu, bir daha yerse ona çok kýzacaðýndan bahsetti. Ölümün, sessiz bir çýðlýk halinde tüm mutlu anýlara sýzmasý ve dünya üzerindeki ölüme en çok sebebiyet veren canlýnýn insan olduðunu düþünürsek, acaba insanoðlu doðuþtan mý kötü doðar ? Sorusuna kimimiz evet, kimimiz hayýr, kimimiz kimbilir diyecektir. Evet okuduklarýma göre; kimi ana rahme düþtükten sonra kötülüðün anne tarafýndan ekildiðini, kimisi sonradan olduðunu söyler bir çeþit savunma mekanizmasý olarak. Sineklerin Tanrýsý kitabýnda William Golding, 5-15 yaþlarý arasýndaki çocuklarýn bir uçak kazasý sonucu, kimsesiz bir adaya düþmeleri ve kendi egolarýný tatmin için(özellikle belirtiyorum hayatta kalmak için deðil)arkadaþlarýný ölüme mahkum etmelerini anlatýrken, kötülüðün aslýnda doðuþtan geldiðini, her çocuk masumdur inancýna aykýrýlýkla anlatýyor. Her çocuk masumsa yetiþkinler ne zaman kötü oluyor diye sorumu deðiþtiriyorum. Bence kötülük bir virüs gibi kana ne zaman karýþtýðýný bilemiyorsunuz. Bir insanýn bilerek baþka bir canlý varlýða özellikle sebepsiz yere zarar vermesi affedilemez. Hayvan bile zevk için baþka bir canlýya zarar vermez. Onu yiyerek hayatta kalmaya çalýþýr. Ama insan öyle deðil. Örneðin þu korku filmlerini ele alalým. Çok tutan serileri çekilen bir sürü korku filmi var. Ana temasý insanýn insana ettiði iþkence ve zulümler. Ve bunlarý seyretmekten hoþlanan onca insan. Ýþin kötüsü bu tablonun normal karþýlanmasý ve alkýþ almasý. Aklý alan söylesin! Anlatmak istediðin zaten görmek istediðinse, ortada fýsýltý halinde dolaþmaya gerek bile görmeyen iþkence ve zulüm türlü türlü þekillerde boy gösterirken, acaba bir nevi savaþ mý bu da insanoðluna karþý ÞÝDDET . Otomatik Portakal, Antony Burgess’ýn 1971 yýlýnda filme de çekilen romanýnýn ismi. Film, kötü insanlara klasik müzik yoluyla, gözlerini birtakým aletler ile kapamalarýna engel olarak, þiddet dolu görüntüler seyrettirilmek suretiyle kötülükten caydýrmaya çalýþýrken, size iyiliðin kendisinin de bir kötülük olduðunu tezat bir dille anlatmaya çalýþýyor. Ýyilik ve kötülüðün göreceli kavramlar olduðunu anlatýrken, kötünün gözünde iyilik neyse , iyinin gözünden de kötülük odur, diye noktayý koyar. O gün koyulan nokta aslýnda bir ünlemdir. Senelerdir insanlar iyilik ve kötülük kavramýnýn bence birbirini beslediðini kabul ediyor bilmeden. Çünkü biri olmadan diðeri olamaz. Yarým kalmýþ nice hikayeler var kim sever ki sonu kötü biten bir filmi. Kötü adamlarýn kazandýðý her savaþ eleþtirilmeye mahkumdur. Kim söylerse söylesin tarih yazan hem kötü adamlar hem de iyi adamlar vardýr. Her ikisinin farkýný soracak olursanýz sadece terimlerde kalmýþ farklar. Dünya tarihinin en kötü adamlarýndan kabul edilen Hitler’in bile yaptýklarýný mantýklý bulan bir sürü insan var. Size sayfalarca gerekçe yazabilirler eminim. O zaman bir soru daha sormak istiyorum. Acaba çoðunluðun verdiði karar ya da düþündüðü her neyse doðru ya da iyi olan oysa, o zaman dünyayý kasýp kavurmuþ ve hep seçimle iþ baþýna gelmiþ bir adam olarak Hitler, o zamanlar doðru muydu ? Bu cümlenin sonunu soru iþareti ile deðil ünlem ile bitirmek istiyorum. Çünkü sonsuz bir cevabý olabilir. O yüzden insanlar kendilerini koruyamýyorlar kötülerden çünkü saflar o kadar çabuk deðiþiyor ki. Tekrar defalarca Amerika’yý keþfetmek zorunda býrakýlýyorsunuz. Özellikle hassas ve uyumlu insanlarýn hiç þansý yok. Hayatlarý hayal kýrýklýðý ve sürekli düþtükleri kuyularla dolu. Kadýn, erkek ayýrt etmiyorum düþünsel anlamda. Ama eyleme geçtiðinizde kadýnýn gösteremediði, erkeðin dýþavurumu þiddet olarak karþýmýza çýkan olaylar, kadýnýn çaresizliðini insanlýðýn sorunu olarak büyütüyor. Özellikle ülkemizde uygulanan þiddetin, þiddete maruz býrakýlanýn acizliði göz önüne alýnýrsa içine düþtüðümüz çýkmaz, ufuk çizgisi kadar berrak ama çözümü bir o kadar uzak görünen bir sorun. Yalnýzca kadýnlarýn meselesi sanýlan bu durum kýzlarýmýzý ve erkeklerimizi de etkiliyor aslýnda. Bazen göz önündeki problemler en zor çözülecek problemler olduðu düþünülerek ya da çok önemsiz olduklarý düþünülerek çözülmesi hep bekletilen sorunlardýr. O yüzden bazýlarýnýn sürekli hatýrlatýlmasýnda yarar vardýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aysun Güven, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |