..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnýzca hava, ýþýk ve arkadaþýn varsa hiç üzülme. -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Günlük Olaylar > Aycan Özkan




29 Eylül 2012
Saptamalar  
Aycan Özkan
NOT: Bu yazý; referandum öncesi Temmuz 2010 tarihinde yazýlmýþtýr. Bugün yaþananlara baktýðýmýzda, öngörülerin gerçekleþtiðini görebiliriz. Bu nedenle, tekrar yayýnlama gereði duyulmuþtur. REFERANDUM Mevcut kurumun yerine daha gerici bir kurum getirilecekse, mevcut kurumu savunup, ama ayný zamanda daha ileri çözümleri savunmak devrimci bir tavýrdýr. Sosyalist solda referanduma bakýþ üç ana baþl ýkta toplanmýþtýr. a) “Yetmez ama evet” diyenler b) Boykotçular ve c) Hayýrcýlar. Sosyalist solda "evet"çilerin temel gerekçeleri, mücadelenin gerileme dönemlerinde, burjuva partilerinin küçük de olsa yapmak istediði reformlarý desteklemek. Sosyalist solda boykotçularýn gerekçeleri, burjuvazinin kendi arasýndaki kavgada taraf olmamak. Sosyalist solda hayýrcýlarýn deðiþik gerekçeleri olmakla birlikte evetçilerin tersi açýlarý var. Evetçiler, yukarýda deðindiðim gibi yapýlacak reformlara destek temelinde “evet” diyorlar. Hazýrlanan anayasa taslaðýnda var olduðu söylenen reformlara bakalým. Evetçilerin iki dayanaðý var: a) 12 Eylül anayasasýnýn deðiþtirilmesi, darbecilerin yargýlanmasý gibi, özellikle bizim kuþaðýn (78) tam destek vermesi gereken bir tasarý. b) Anayasa tasarýsýndaki kýsmen de olsa demokratileþmenin getirilmesi,´dayanýþma grevi, iki sendikaya üye olabilme vs... Acaba öyle mi, bunun gerçekle ne kadar örtüþtüðüne bakmalýyýz. Darbecilerin yargýlanmasýnýn mümkün olmadýðýný, tam da referandumun yapýlacaðý gün olayýn zaman aþýmýna uðrayacaðýný bilmemiz gerekiyor. Ayrýca bu iktidarýn darbecileri yargýlama gibi bir kaygýsý olsa ne Kenan Evren’i köþkte aðýrlarlardý, ne de kendilerine muhtýra veren genarele þeref madalyasý verip, altýna trilyonluk araba çekerlerdi. Buna þöyle bir itiraz olabilir. En azýndan 12 Eylül tartýþýlmaya açýlmýþtýr, bu da bir þeydir. Ya da sýnýf mücadelesi yükseldiðinde yargýlamayý iþçi sýnýfý yapacaktýr. Sýnýf mücadelesi yükseldiðinde biz onlara “Reformunuzu da alýn gidin!” diyeceðiz. Dolayýsýyla bu ve benzeri verilerin ciddiye alýnacak yaný yoktur. 12 Eylüllere ihtiyacý kalmayan burjuvazinin ve uluslararasý emperyalizmin 12 Eylülü tartýþtýrýp kendi politikalarýný fütursuzca uygulayacak AKP iktidarýný pekiþtirmek için, moda deyimle, yeni vaseyetçi siyaseti uyguluyorlar. Daha açýkçasý 12 Eylül’den bu güne oluþturulan yeni vesayet (cemaatlerin vesayeti) rejimine yasal bir zemin hazýrlarken, bu durumu olabildiðince yapay gündemlerle gizleme çalýþýyorlar. "Ergenekon" gibi ne idiðü belirsiz bir canavar yaratýp, bu canavarýn aðzýna iktidara muhalif olan harkesin atýlmasý bu süreci hýzlandýrdýðý gibi, Türkiye'ye, emperyalizm tarafýndan biçilen rolü (Bölge jandarmalýðý, Alt emperyalizm, Mýzrak baþý) uygulamak için ortam hazýrlanmýþtýr. Korku imparatorluðu yaratmak amaçlanmaktadýr. Anayasa tasarýsýnda olduðu söylenen kýsmi demokratik reformlara gelelim: 8 yýllýk iktidarý döneminde hangi demokratik reformlarý yaptýðý bir yana, üretimi tamamen taþeronlaþtýran, sendikalarý etkisizleþtiren, en ufak hak arama mücadelesinde en aðýr saldýrýlarý yaptýran (Tekel direniþi), sadaka ekonomisi oluþtururken ülkeyi talan eden ve ekonomik iyileþmeyi borsanýn iniþ çýkýþlarýna baðlayan, 8 yýldýr ÝMF. DB. DTÖ'nün politikalarýný uygulamaktan baþka bir þey yapmayan bu iktidarýn, ne gibi demokratik reform kaygýsý olabilir ki?... Dayanýþma grevinin yasal anlamda hangi alt yapýsý oluþturuldu? Ayrýca dayanýþma grevinin yasalaþmasý için parlementoda yeterli çoðunluða sahip olduklarý gibi muhalefet partilerinden destek alýp yasal düzenlemeyi yapabilirlerdi. Geriye sadece yargýnýn, yürütmenin güdümüne girmesi kalýyor ki, þimdi, onun üzerinde duralým. En temel burjuva demokratik ilkelerinden biridir; Yürütme, Yasama ve Yargýnýn ayrýlýðý. Burjuva demokrasisi olan ülkelerde, türlü aþamalardan geçildikten sonra, özellikle Hitler faþizminden sonra bu saç ayaðý oturtulmuþtur. 12 Eylülcüler bile böyle yapmak durumunda kalmýþtýr.(En azýndan anayasada var) Yürütme zaten parti liderlerinin iki dudaðý arasýnda oluþur, geriye yargýnýn çarpýk da olsa baðýmsýzlýðý kalýr ki artýk ayak baðý olduðu için kaldýrýlma zamaný gelmiþtir. Buradan hareketle, yargýnýn görece baðýmsýzlýðýnýn kaldýrýlmasýyla birlikte faþist devlet yapýlandýmasýnýn önü açýlacaktýr. Evetçileri tarihe havale ediyorum. Boykotçular: Burjuvazinin kendi arasýndaki kavgada taraf olmamak gibi görüntüde asil, duru olan bu kavram, içi boþ, süslü bir cümleden öteye gitmez. Sosyalistler yaþamdan kopuk hareket edemezler, boykot, maddi temelleri oluþmadýkça (Sýnýfýn içinde örgütlü olmak,halkýn içinde olmak ve en önemlisi devrimci durumun olmasý) yapýlmasý ya da dillendirilmesi bile siyasi körlükle eþ anlamlýdýr. Sosyalistler siyasete müdahele ederler, bu þartlardaki boykot düþüncesiyle, kitlelerle buluþulamayacaðýndan siyasetten kaçýlmaktadýr. Hayýrcýlar: Deðiþik gerekçeleri olmakla birlikte ortak noktalarý, bu anayasa taslaðýnýn demokrasi soslu faþist içerik taþýdýðýdýr. AKP'nin dayandýðý kitleler itibariyle üretimden kopuk, lümpenleþmiþ, alt tabaka ve bunlarýn üzerinde yükselen talancý zihniyete sahip yeni burjuvazinin olmasý ve kendileri gibi düþünmeyen herkesi ötekileþtirmeleri de bu düþünceyi haklý kýlýyor. Þurasý açýktýr ki 12 Eylül Anayasasý, zaten aradan geçen zaman sürecinde yamalý bohçaya dönmüþtür. Yasalarýna, normlarýna uygun olmasý için bir çok yasa deðiþtirildi. 12 eylülün getirdiði hiç bir hükmü kaldýrmayan, örneðin %10 barajý, azýnlýklarýn hakký, anadilde eðitim, özel yaþama saygý vs. (Bütün bu saydýklarým, burjuva demokratik uygulamalardýr) bu ve benzeri yükümlülükler dururken AKP Hükümeti kuvvetler ayrýlýðýnýn ortadan kaldýrýlmasýnýn derdindedir. Bu da en hafif deðerlendirmeyle, hesap vermezliði yasallaþtýracaktýr. Emperyalizmin Türkiye’ye biçtiði rolü yerine getirebilmek için içeride yükselebilecek sesleri kesmenin yasal kýlýfýný yaþama geçirme planýdýr. Son söz: Mevcut kurumun yerine daha gerici bir kurum getirilecekse, mevcut kurumu savunup, ama ayný zamanda daha ileri çözümleri savunmak devrimci bir tavýrdýr. Aycan Özkan Güncülleme: 25.09.2012 Mersin


:ACEB:
NOT: Bu yazý; referandum öncesi Temmuz 2010 tarihinde yazýlmýþtýr. Bugün yaþananlara baktýðýmýzda, öngörülerin gerçekleþtiðini görebiliriz. Bu nedenle, tekrar yayýnlama gereði duyulmuþtur.

REFERANDUM

Mevcut kurumun yerine daha gerici bir kurum getirilecekse, mevcut kurumu savunup, ama ayný zamanda daha ileri çözümleri savunmak devrimci bir tavýrdýr.

Sosyalist solda referanduma bakýþ üç ana baþl
ýkta toplanmýþtýr. a) “Yetmez ama evet” diyenler b) Boykotçular ve c) Hayýrcýlar.

Sosyalist solda "evet"çilerin temel gerekçeleri, mücadelenin gerileme dönemlerinde, burjuva partilerinin küçük de olsa yapmak istediði reformlarý desteklemek.

Sosyalist solda boykotçularýn gerekçeleri, burjuvazinin kendi arasýndaki kavgada taraf olmamak.

Sosyalist solda hayýrcýlarýn deðiþik gerekçeleri olmakla birlikte evetçilerin tersi açýlarý var.

Evetçiler, yukarýda deðindiðim gibi yapýlacak reformlara destek temelinde “evet” diyorlar. Hazýrlanan anayasa taslaðýnda var olduðu söylenen reformlara bakalým. Evetçilerin iki dayanaðý var: a) 12 Eylül anayasasýnýn deðiþtirilmesi, darbecilerin yargýlanmasý gibi, özellikle bizim kuþaðýn (78) tam destek vermesi gereken bir tasarý. b) Anayasa tasarýsýndaki kýsmen de olsa demokratileþmenin getirilmesi,´dayanýþma grevi, iki sendikaya üye olabilme vs... Acaba öyle mi, bunun gerçekle ne kadar örtüþtüðüne bakmalýyýz.

Darbecilerin yargýlanmasýnýn mümkün olmadýðýný, tam da referandumun yapýlacaðý gün olayýn zaman aþýmýna uðrayacaðýný bilmemiz gerekiyor. Ayrýca bu iktidarýn darbecileri yargýlama gibi bir kaygýsý olsa ne Kenan Evren’i köþkte aðýrlarlardý, ne de kendilerine muhtýra veren genarele þeref madalyasý verip, altýna trilyonluk araba çekerlerdi. Buna þöyle bir itiraz olabilir. En azýndan 12 Eylül tartýþýlmaya açýlmýþtýr, bu da bir þeydir. Ya da sýnýf mücadelesi yükseldiðinde yargýlamayý iþçi sýnýfý yapacaktýr. Sýnýf mücadelesi yükseldiðinde biz onlara “Reformunuzu da alýn gidin!” diyeceðiz. Dolayýsýyla bu ve benzeri verilerin ciddiye alýnacak yaný yoktur.

12 Eylüllere ihtiyacý kalmayan burjuvazinin ve uluslararasý emperyalizmin 12 Eylülü tartýþtýrýp kendi politikalarýný fütursuzca uygulayacak AKP iktidarýný pekiþtirmek için, moda deyimle, yeni vaseyetçi siyaseti uyguluyorlar. Daha açýkçasý 12 Eylül’den bu güne oluþturulan yeni vesayet (cemaatlerin vesayeti) rejimine yasal bir zemin hazýrlarken, bu durumu olabildiðince yapay gündemlerle gizleme çalýþýyorlar.

"Ergenekon" gibi ne idiðü belirsiz bir canavar yaratýp, bu canavarýn aðzýna iktidara muhalif olan harkesin atýlmasý bu süreci hýzlandýrdýðý gibi, Türkiye'ye, emperyalizm tarafýndan biçilen rolü (Bölge jandarmalýðý, Alt emperyalizm, Mýzrak baþý) uygulamak için ortam hazýrlanmýþtýr. Korku imparatorluðu yaratmak amaçlanmaktadýr.

Anayasa tasarýsýnda olduðu söylenen kýsmi demokratik reformlara gelelim:

8 yýllýk iktidarý döneminde hangi demokratik reformlarý yaptýðý bir yana, üretimi tamamen taþeronlaþtýran, sendikalarý etkisizleþtiren, en ufak hak arama mücadelesinde en aðýr saldýrýlarý yaptýran (Tekel direniþi), sadaka ekonomisi oluþtururken ülkeyi talan eden ve ekonomik iyileþmeyi borsanýn iniþ çýkýþlarýna baðlayan, 8 yýldýr ÝMF. DB. DTÖ'nün politikalarýný uygulamaktan baþka bir þey yapmayan bu iktidarýn, ne gibi demokratik reform kaygýsý olabilir ki?... Dayanýþma grevinin yasal anlamda hangi alt yapýsý oluþturuldu? Ayrýca dayanýþma grevinin yasalaþmasý için parlementoda yeterli çoðunluða sahip olduklarý gibi muhalefet partilerinden destek alýp yasal düzenlemeyi yapabilirlerdi. Geriye sadece yargýnýn, yürütmenin güdümüne girmesi kalýyor ki, þimdi, onun üzerinde duralým.

En temel burjuva demokratik ilkelerinden biridir; Yürütme, Yasama ve Yargýnýn ayrýlýðý. Burjuva demokrasisi olan ülkelerde, türlü aþamalardan geçildikten sonra, özellikle Hitler faþizminden sonra bu saç ayaðý oturtulmuþtur. 12 Eylülcüler bile böyle yapmak durumunda kalmýþtýr.(En azýndan anayasada var)

Yürütme zaten parti liderlerinin iki dudaðý arasýnda oluþur, geriye yargýnýn çarpýk da olsa baðýmsýzlýðý kalýr ki artýk ayak baðý olduðu için kaldýrýlma zamaný gelmiþtir. Buradan hareketle, yargýnýn görece baðýmsýzlýðýnýn kaldýrýlmasýyla birlikte faþist devlet yapýlandýmasýnýn önü açýlacaktýr.

Evetçileri tarihe havale ediyorum.

Boykotçular: Burjuvazinin kendi arasýndaki kavgada taraf olmamak gibi görüntüde asil, duru olan bu kavram, içi boþ, süslü bir cümleden öteye gitmez.

Sosyalistler yaþamdan kopuk hareket edemezler, boykot, maddi temelleri oluþmadýkça (Sýnýfýn içinde örgütlü olmak,halkýn içinde olmak ve en önemlisi devrimci durumun olmasý) yapýlmasý ya da dillendirilmesi bile siyasi körlükle eþ anlamlýdýr.

Sosyalistler siyasete müdahele ederler, bu þartlardaki boykot düþüncesiyle, kitlelerle buluþulamayacaðýndan siyasetten kaçýlmaktadýr.

Hayýrcýlar: Deðiþik gerekçeleri olmakla birlikte ortak noktalarý, bu anayasa taslaðýnýn demokrasi soslu faþist içerik taþýdýðýdýr.

AKP'nin dayandýðý kitleler itibariyle üretimden kopuk, lümpenleþmiþ, alt tabaka ve bunlarýn üzerinde yükselen talancý zihniyete sahip yeni burjuvazinin olmasý ve kendileri gibi düþünmeyen herkesi ötekileþtirmeleri de bu düþünceyi haklý kýlýyor.

Þurasý açýktýr ki 12 Eylül Anayasasý, zaten aradan geçen zaman sürecinde yamalý bohçaya dönmüþtür. Yasalarýna, normlarýna uygun olmasý için bir çok yasa deðiþtirildi. 12 eylülün getirdiði hiç bir hükmü kaldýrmayan, örneðin %10 barajý, azýnlýklarýn hakký, anadilde eðitim, özel yaþama saygý vs. (Bütün bu saydýklarým, burjuva demokratik uygulamalardýr) bu ve benzeri yükümlülükler dururken AKP Hükümeti kuvvetler ayrýlýðýnýn ortadan kaldýrýlmasýnýn derdindedir. Bu da en hafif deðerlendirmeyle, hesap vermezliði yasallaþtýracaktýr.

Emperyalizmin Türkiye’ye biçtiði rolü yerine getirebilmek için içeride yükselebilecek sesleri kesmenin yasal kýlýfýný yaþama geçirme planýdýr.

Son söz:
Mevcut kurumun yerine daha gerici bir kurum getirilecekse, mevcut kurumu savunup, ama ayný zamanda daha ileri çözümleri savunmak devrimci bir tavýrdýr.

Aycan Özkan
Güncelleme: 25.09.2012
Mersin



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yakarýþ [Þiir]
Biraz Ben [Þiir]
Geceye Aðýt [Þiir]
Orkide ve Kýr Çiçekleri [Deneme]


Aycan Özkan kimdir?

Ýþçi kökenliyim. Gündüz çalýþýp gece okudum. Kuþaðýmýn tipik özelliklerini taþýdýðýmý düþünüyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Dünya edebiyatýnda iz býrakmýþ yazarlar. Özellikle Fransýz ve Rus Edebiyatý. Türk Edebiyatýndan ise Yaþar Kemal, Orhan Kemal, Muzaffer Ýzgü ve elbette Nazým Hikmet, Ahmet Arif.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Aycan Özkan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.