Herþeye imgelem karar verir. -Pascal |
|
||||||||||
|
Eþek önde, dedem arkada, inek daha arkada, nenem en arkada; her gün epeyce uzak, dedemin özene bezene kurduðu, sonra babamýn bir þekilde kuruttuðu kayýsý bahçesine, býkmadan, usanmadan nenemi de sürükleyerek gidiyor; ve her akþamüstü, mesai sonuna denk gelmiþ gibi, hiç þaþmadan, ayný saatte geri dönüyordu… Yýllarca at arabasýyla postacýlýk yapmýþ, baþka þehirlerde çalýþmýþ, her iþi batýrmýþ, ama yine de her iþten kazandýðýyla da altý çocuk bakmýþ, tipik bir Anadolu köylüsüydü dedem… Atlarý varmýþ dedemin… Yani at almýþ, at satmýþ iþte… Her yazbaþý aldýðý atlarý birkaç ay sonra satýyor, kâr ettiði paralarla, öðretmen okuluna gönderdiði, ki sonradan gerçekten öðretmen olacak oðluna yolluyormuþ, yani babama… Ama gitgide kötülemiþ her þey, bir Sanayi Devrimi gerçekleþmese bile; artýk atlar posta ulaþýmý için çok yavaþ kalýyor, atlar ölüyor, dedem susuyormuþ… Her giden at, sadece ölmesin diye gitmiþ artýk… Atlar yaþlanmýþ dedemle birlikte… Sonra son atý bir gün, uzak bir köyün, uzak bir daðýnda býrakmýþ… Yularýný ýssýzlýða savurmuþ… Sonra bir yýlký gibi koþmuþ at… Gözden kaybolmuþ… Ýþte yaþam dediðimiz bu bilindik döngü; dedemin zaten hiç yolunda gitmeyen, gitmemiþ iþleri gibiydi. Zaman; bir rüzgarýn, sürtünme kuvvetine güvenip, mukavemet olayýný takmaksýzýn, tüm durum ve þartlarý bir çýrpýda silip süpürmesini öngörüyordu… Dedem, naif bir adamdý, garip bir çiftçi… Sonra iþte yine; Eþek önde, dedem arkada, inek daha arkada, nenem en arkada… Bir gün; kendim, kendi atýmýn heybesine baktýðýmda, içindekilerin çürük koktuðunu anladým… Her þey zamanla deðiþiyor, yaz sonlarý geliyor, atlar gidiyor, ve ben susuyordum… O iyi insanlarý bilemem ama; bizim evin iyi atlarý gitti… Fakat yine de þunu biliyordum ki; dünya da bir yerlerde mukavemet diye bir þey vardý… Ve Einstein kati suretle yalan söylüyor olamazdý… Bunu geçen yýl, dedemin on dört yýl önce, yani o öldükten sonra hiç görmediðim evinin, örümcek aðlý, bol küflü evinin kapýsýný gýcýrdatarak girdiðimde kanýtladým… At yoktu, dedem yoktu ama; eþyalarý oradaydý… Atýn zinciri, dedemin feneri… Tozluydu, ama her giden bir parçasýný geride býrakýyordu iþte… Bu kesindi… Ben anladým, o gün anladým… Sonra bir gün, yumruðumu sýktým ve dedim ki; “Atlar bir gün geri dönecek, üzerindekiler dahil deðil.”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hýdýr Murat Doðan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |