..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoþtur. -Mevlânâ
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýliþkiler > Caner Almaz




19 Aralýk 2012
Çay - 2 / Sen Gittin ve Herkes Ölmeye Baþladý  
Caner Almaz
Çaya þükredenler serisi, 2.


:AFAA:
Günlerdir, etime iþlenmiþ bir acý ile dolaþýyorum, baþým göðe kalkmýyor, bulutlara bakmaya yüzüm yok. Günlerdir, gördüðümü algýlamýyorum, duyduðumu anlamýyorum, konuþtuðumu fark etmiyorum. Günlerdir, ben, kendimde olamayýþýmý yaþýyorum. Kelimelerle, hareketlerle, sözlerle, seslerle.

Günlerdir, elim her cüzdanýma gidiþinde, içimdeki, etimdeki acý depreþiyor.

Günlerdir, annem her önüme çay koyuþunda, ‘Can neden çayýndan içmiyorsun’ deyiþinde, sustuðumu fark etmeden, kendimi kurcalaya kurcalaya bozuyorum.

Günlerdir, attýðým her adýmda, yürüdüðüm her yolda, yanýmda senin olmadýðýný fark edip, senin artýk hayatýmda olmadýðýný fark edip, senin artýk beni görmek istemediðini düþünüp, kendimi çaresiz býrakýyorum.

Ve ben günlerdir, neþeli olmaya çalýþýp, alkol komalarýna girmemek için, kendime yeminler ediyorum, içmeyeceðim diye.

Bir öykü var içimde, senelerdir yarým kalan.

Bir kadýn var içimde, senelerdir yarým kalan öykünün sahibi olan ve senelerdir içimde büyüttüðüm. Kendimden bile gizledim, kendime bile anlatmadým, ben onu, kimselere anlatmadým. Anlatamazdým, çünkü buna yüzüm yoktu. Çünkü onu yüzüstü býrakýp gitmiþ, gittiðim yollardan da geri dönecek yolu, sözü, çareyi, dermaný, zamaný bulamamýþtým. Belki de bulmuþtum, kendimi kandýrmayayým, geçer demiþtim, unuturum demiþtim, önüne bak Can! Düþeceksin demiþtim.

Düþtüm.

Üstelik 5 farklý düþmek öyküsü yazýp, birinde bile kendimi anlatmaya cesaret edemeyecek kadar caným yanarak düþtüm.

Düþtüm.

Düþüþlerimi kimseye anlat(a)madým. Herkes beni mutlu sanarken, ben kendimi sessizlikle, suskunlukla kandýrdým. Benim suskunluðumu, az konuþmama verdiler. Benim suskunluðumu, konuþulacak kelimem olmadýðýna verdiler. Bilmiyorlardý, anlatsam anlamazlardý suskunluðumu. Zaten anlatacak ne yüzüm vardý, ne de keyfim. Keyifli insanlar içinde keyifli gözükmeye çalýþan acýnacak halde bir sürüngen olarak yaþadým durdum yaptýklarýmýn yüz kýzartýcýlýklarýný düþünerek. Kendime sürüngenliði yakýþtýrýyorum çünkü, ancak sürüngenler bu kadar iyi, iyi olmadýðý halde iyi gözükebilecek kývraklýðý gösterebilirler.

Ve düþtüm.

Seneler sonra kendi içime düþüp, kendi içimden çýkamadým. Kendi içimdeki benler yapýþtý yakama. Dediler, siktir et! Dediler, býrak git! Dediler, yapabilirsin!

Siktir ettim. Býraktým ve gittim. Yaptým.

Herkesi ve her þeyi yüz üstü býrakýp, yaptýðým ve inþa ettiðim her düzeni ve her mutluluðu ve her huzuru ve her insaný ve her baðý, gözümü kýrpmadan, yýktým. Bir domino taþýyla baþlar her þey. Birisi sizi düþürmüþtür ve arkanýzdakinin kaderini de siz belirlemiþ olursunuz.

Býraktým arkamý daðýnýk. Ne toparladým, ne de geriye baktým.

**

Gül, ey, can. Dedim ki, sana, gül. Ey. Can.

Ben senin hayatýna girmeye nasýl yeltendim ki, bilmiyorum. Çok içiyordum, çok fazla kendimde kalmýyordum, gündüzleri bile, iþ yerinde gizli gizli içiyor, açýyor fotoðraflarýmýza bakýyor, herkes beni þýp sevdi olarak bilirken, ben senelerdir içimde büyüttüðüm ateþi, üþüdüðüm zamanlarda avuçlarýma koyuyor da ýsýnýyordum. Kimseler bilmiyordu. Ben senin hayatýna, yineden nasýl girmeye yeltendim, bilmiyorum, ey, can. Ben senin hayatýnda zar zor toparladýðýn ve yeniden gülüþlerini taktýðýn baharýna nasýl kast ettim yeniden, bilmiyorum. Nasýl bir bencilliktir, nasýl bir yüzsüzlüktür tarif edemiyorum.

Ama yaptým, evet, hiç layýk olmadýðým hayatýna, olanca yüzsüzlüðümle bir þekilde girdim. Yeniden, sana yazýlar yazdým üç günde. Ben sana üç günde binlerce yazý yazdým ey, can. Ben sana üç günde istemediðin kadar yaprak topladým. Bilmiyorsun.

Çaya þükrettim. Gözlerinin içine yeniden bakarken, sesin kulaðýma ulaþýrken, üstelik kokun da üzerime sinmiþken, beni sana kavuþturan o çaya þükrettim. Katlettiðim günlerin düþtü aklýma sonra, kendimi gömmek istedim maviye zor tuttu bileklerimden ellerim. Dur dedi içimden birisi, dur, inþa etmek varken, yýkma yeniden. Yeniden uðraþ, yeniden çabala, yeniden iste. Belki kenarlarýnda çiçekler ekili caddelerde yeniden el ele yürürsünüz dedi. Belki sabahýn köründe çalýþan emekçilere, çöpçülere, iþçilere, memurlara, hamallara, ayakkabý boyacýlarýna beraber önlerinden geçerken günaydýn! kolay gelsin! dersiniz dedi. Belki, yeniden sevdirirsiniz bu þehri birbirinize, ikna edersiniz bu þehirde kalmaya gözlerinizi dedi. Belki, belki iþte, bir olursunuz, aynadaki yalnýzlýklarýnýzý birbirinize açýklarsýnýz dedi. Ona aynada baktýðýnda aynada olamayýþýný anlatýrsýn dedi. Ona, o yokken, onu nasýl yeþil tuttuðunu, nasýl þarkýlar yazdýðýný, nasýl gözlerinden denizi döktüðünü, nasýl, nasýl uzaklara bakarken onunla yürüdüðü yollarda keskin bir susuþa büründüðünü ve hiçbir zaman yanýndakilere bu durumu açýklayamadýðýný anlatýrsýn dedi. Dedi ki, sen iste Can dedi, kendini biliyorsun, sen bildiðine insanlarý inandýrýrsýn dedi. Ýnandým kendime, ey, Can. Ýnandým ve seni kendime inandýracaðýma, çayýn üzerine yeminler ettim. Sana, nasýl aþýk olduðumu ispatlayacaðýma yeminler ettim.

Kelimeler, Albayým. Hakikaten bazý anlamlara gelmiyor.

Evet, kelimeler, sizin onlara yüklemek istediðiniz anlamlarý taþýyamýyor bazen. Sana en çok bunu anlatmaya çalýþtým. Kelimeler dedim, taþýyamýyor insanlarý. Ya biz aðýr geliyoruz, ya da onlara haksýzlýk ediyoruz. Bilmiyorum, ya ben hakikaten kendi aklýmdakileri ve unutmadýklarýmý ve unutamadýklarýmý ve çoðalttýklarýmý ya da büyüttüklerimi sýðdýracak kelimeler bulma konusunda hakikaten baþarýsýzým, ya da ciddi manada kullandýðýmýz dille alakalý ciddi sýkýntýlarým var. Mesela, ellerime elin deðdiðinde, avucumda avucunu hissettiðimde veya ilk sarýldýðýmýzda kokunu içime çektiðimde yaþadýðým ve baþýmýn dönmesine sebep olan ve gözlerimi kapattýðýmda Allah’a inancýmý sorgulatan duyguya kýsaca ‘özlem’ demek, bana hislere yapýlan bir haksýzlýk olarak geliyor. O yoðunluðu bir kelimeye yüklemek haksýzlýk deðil mi, hem duyguya hem de cümle neferine? Bu sebeple yeni arayýþlara giriyorum sana olan duygularýmý açabilmek için, bulduðumda haberin olamayacak diye üzülüyorum bir yandan da.

Ben çoðu þeyi anlamýyorum zaten, kelimeler bana gülerken. Kelimeler bana ha ha! diye gülerken, ben çoðu þeyi anlamýyorum hala. Ben mesela, hala, senin bana yeniden bir sabah gülen yüzünle gelebileceðini düþünüp mutlu olurken, yokluðunu benliðime anlatamýyorum inatla. Hayatýnda baþka birisi olduðunu ve ona aþýk olduðunu üzerine basa basa vurgulayarak söylediðini ve benimle bir daha asla eskisi gibi olamayacaðýmýzý söylemiþ olmana raðmen, ben hala, ufak bir çocuk gibi, hüzünle, özlemle, açlýkla, muhtaçlýkla, senin, bana, yeniden, gelip, ellerimi, ellerine, alýp, gözlerini, gözlerime, dikip, bana, yeniden, umut, dolu, cümlelerle, bakýp, hiç, bir, þey, demeden, karþýmda, durup, öylece, durup, yeniden, bir, þiirin, devrik, cümleleri, gibi, olabileceðimizi; yenidenaynýyoldayürüyüpaynýyöneyolalýpaynýsenkronizeadýmlarýatýpaynýþeyebakýpaynýþeyegülüpaynýgülüþüpaylaþýpsevgiyineþeyihüznüvarlýðýyokluðuyoksulluðubolluðuhayatýherþeyiherveþeyiberaberplanlayýpberaberyapabileceðimizi düþünecek kadar yoksulum. Yoksulluklarým da yoksunluklarýmdan geliyor, söylüyorum, hep söylüyorum ve söylediklerimin içinde yaþýyor oluþum, adeta baþarýsýz bir roman denemesinin içinden konuþuyor oluþum yüzünden, gerçekle yüzleþemiyorum.

Can, artýk O, yok.

Yoksun biliyorum. Verdiðin son fotoðraftaki gülüþün kandýrýyor beni. Ben buradayým diyor bana ama sen yoksun.

Telefonumda çektiðimiz fotoðraflarýmýz beni kandýrýyorlar ey, Can. Avuç içini ve saçlarýný ve gülüþünü ve yan yana duran bedenlerimizi ölümsüzleþtirmiþiz, omuzlarýmýz birbirine deðerken, hatýrlarsýn. Eðleniyorduk da, mutluyduk da, benim senin kanýna giriþimin bilmem kaçýncý günüydü, iniþimizde elimizden tutacaktýn, kalbimi yerinden sökmeye niyetlenmiþtin çünkü. Ellerim beni inkar ediyor, ey Can. Ellerime bakýyorum. Ellerimi sevmiyorum. Ellerimi, titreyen ve çirkinleþen ve hiç bana aitmiþ gibi durmayan, yabani ellerimi sevmiyorum. Ben kendimi sevmiyorum. Ben hiçbir zaman, bu bedeni sevemeyeceðim, biliyorum. Ben ölene kadar ki bunun çok uzak bir düzlemde olmadýðýný artýk herkes biliyor, bedenimden nefret edeceðim. Çünkü, çünkü, bu eller ve bu diller ve bu beden ve bu akýl ve bu hareket ve bu kalp, lanet olasý bu kalp, seni kendi elleriyle, avuçlarýndan ve aklýndan ve dilinden ve yüzünden ve ellerinden ve kalbinden uzaklaþtýrdý. Uzaklaþtýrdýktan sonra piþman oldu ama korkaklýðýný bir kere giyindi bu beden. Bu beden, direnmedi, bu beden senin yanýnda durmadý. Kaçtý. Kaçtý ve aðlaya aðlaya geri dönse bile hiçbir zaman seni hak etmedi. Ey, Can, ben bu bedeni asla sevmeyeceðim. Çünkü artýk sen bu bedenin teninde ve tininde olmak istemiyorsun.

Sensiz bu ellerimi sevemiyorum.

Sen tut(muþ)tun ya, çirkin ellerim çiçek aç(mýþ)tý benim.

Þimdi her gece, bana attýðýn ölüm oklarýný en yeni baþtan, bana onlarý fýrlattýðýn yerden, daha hýzlý kendime fýrlatýyorum ki, daha fazla acý çekerek, daha yavaþ öleyim diye. Þeytan azapta gerek ey, Can. Azabýný en iyi þekilde giydirdim bedenime. Yürüdüðümüz yollara, çay içtiðimiz masalara, sigara yaktýðýmý küllüklere, baktýðýmýz denizlere ve dinlediðimiz þarkýlara döküyorum kanýmý.

Ey, Can. Öldürüyorum kendimi.

Ve bu þehrin duvarlarýna ölümümü yazýyorum harf harf. Senin geçebileceðin her yere, kanýmýn rengiyle acýmý yazýyorum.

“Sen, gittin ve herkes ölmeye baþladý”

Aðlýyorum bu satýrlarý yazarken, aðlýyorum, günlerdir biriktirdiðim ne varsa döküyorum gözlerimden. Ölüyor kelimeler, ölüyor cümleler, ölüyor harfler ve ölüyor önümde duran soðuk çayým. Yanaklarým ölüyor ýslatan göz yaþýnýn altýnda ve ben biraz daha üþüyorum yalnýz daha doðrusu sensiz geçecek günleri ve seneleri ve ömrümü düþündükçe.

Aðlýyorum ve biraz daha eksiltiyorum aklýmý, bu satýrlara yükleyerek. Kimselerin suçu yok, kimselerin günahý yok, kendi ruhumda býraktýðým derin ýsýrýklarýn adi suçlusu, vampiri, müellifi benim. Sana kýzamýyorum ey, Can. Sana nasýl kýzabilirim ki ben, sen benim içimden koparýp atmaya yeltenemediðim ve ömrümce saklamaya yeminler ettiðim en masum yerimsin. Sen benim bir yerimsin evet ve ben o yerde sensizken ömür boyu saklanarak yaþayabilirim, sen bilmezsin.

Aðlýyorum ve biraz sonra bu aðlayýþýma birkaç kuþ uyanýverecek ve bana neden aðladýðýmý sormak üzere parmaklarýmýn üzerine konmaya yeltenecekler. Ben onlarý kýrmaktan korktuðum için hem yazmayý hem aðlamayý býrakacaðým ve hayatýma yine sensiz ve yine sensiz ve yine sensiz kaldýðým yerden ya da kalamadýðým yerden devam edeceðim.

Aðlýyorum ve bu son olmayacak.

Bir türkü çalacak biraz sonra, bir gülüþ solacak. Bir hüzün fotoðraflardaki usul bebeðin yanaklarýna yapýþacak. Öyle de kalacak.

Sen gideceksin ve herkes ölmeye devam edecek.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: Adsýz / , Türkiye
31 Aralýk 2012
Yazýnýzý aðlayarak okudum... yorum adýna çok þey yazmak isterken hiç bir þey yazamamak ne kötü...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýliþkiler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yeni Baþlayanlar Ýçin; Aþk
Kesik
Çay - 1

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yeni Baþlayanlar Ýçin; Yalnýzlýk
Ýtiraflar - 1

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zaman - 1 [Öykü]
Yanmak - 2 [Öykü]
Unutanlar Bürosu - 1 [Öykü]
Eksik - 4 [Öykü]
Topal Kedi [Öykü]
Varlýk [Öykü]
Gölge [Öykü]
Nokta [Öykü]
Eksik - 3 [Öykü]
Yokluk - 3 [Öykü]


Caner Almaz kimdir?

Ýçimdeki çok sesliliðin esiri olan kalemimle, çok sesliliðinize hitap ediyorum. Sizi duyuyorum ve sizi anlatýyorum. Ýçinizdeki sizi dinlemelisiniz.

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski, Oðuz Atay, Franz Kafka


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Caner Almaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.