“Tanzimat’tan bu yana Türk aydýnýnýn alýn yazýsý iki kelimede düðümleniyordu. Aldanmak ve aldatmak… Genç nesiller Tanzimat’tan beri karþýlaþtýklarý ihaneti görünce bir sýðýnak aradýlar. Ýslamiyet’i bilmiyorlardý, tarihlerinden utandýrýlmýþlardý. Oysa dünyanýn en büyük medeniyetini kurmuþ bir ülkenin çocuklarýydýk” der Cemil Meriç. Hafýzasýz ve doðal olarak kimliksiz býrakýlan bir neslin yasýný tutar yüreðinde. “Hafýzasýný kaybeden bu zavallý nesilleri biz mahvettik. Bu cinayet hepimizin eseri. Hepimizin, yani aydýnlarýn…” diyerek kendini de sorumlular arasýnda zikretmekten kaçýnmaz.

Aydýn olma sorumluluðunu taþýyamayan, kendi ikbalini her þeyin ve her deðerin üstünde gören aydýn zümresinin bize býraktýðý mirasla cebelleþmekten yorgun düþmüþ bir neslin gelenekle olan baðýný yeninden kurmasý bizlere epeyce zaman kaybettirdi. Elbette ki bu süreç boyunca feda ettiðimiz nesillerin vebali bu mirasýn sahibi sözde aydýnlarýn omzundadýr.

Millet olma þuurunu besleyen bütün manevi dinamiklere kin kusan, inançlarýmýzý ve kültürel deðerlerimizi yaþam alanýmýzdan uzaklaþtýrmaya çalýþan bu zihni geri kalmýþlýkla mücadele etmekle yýllar harcadýk. Birlikte yaþama kültürünün yüzyýllarca hakim olduðu bu topraklara kin tohumlarý eken, insanlar arasýndaki kardeþlik hukukuna halel getiren bu zihniyetin sözcülüðüne soyunan insanlarýn bir yangýn yerine çevirdiði bu coðrafyada zihinleri yeniden formatlamanýn zamaný geldi de geçiyor bile.

Evet, asýrlarca inançlarýndan beslenen zihinlerimiz batý düþüncesinin ürettiði virüslerin iþgali altýndadýr. Bu virüsler bazen açýktan bazen ise kimliðini gizleyerek trojan virüsler misali zihnimizin hakimiyetini ele geçirdi. Belli bir süre bu virüslerle mücadele etme gücünü kendinizde bulabilirsiniz ancak hakimiyet onlarýn lehine deðiþmeye baþladýkça saðlýklý düþünme ve karar verebilme yetilerinizi kaybedersiniz. Bu aþamadan sonra palyatif tedbirlerle idare etmek mümkün olmaz. Zihnin tamamen formatlanmasý ve maddi, manevi ve insani deðerlerle yeniden inþa edilmesi bir zorunluluktur.

Bugün edindikleri kimliklerle sarf ettikleri sözler arasýnda mantýklý bir bað kuramamaktan yakýndýðýmýz insanlarýn zihinleri böyle bir iþgal altýndadýr. Doðal olarak, bir takým kanaat önderlerinin ya da siyasi liderlerin kendilerini tanýmladýklarý kimlik kodlarýna muhalif tavýrlarýný anlamlandýrýrken tercih ettiðimiz en kolay yol hikmet-i hükümet olmaktadýr. Çünkü bu tutarsýzlýðý vicdanlarýmýza kabul ettirebilmemizin baþka bir yolu yoktur.

Zihninde, kendi deðerlerinin hakimiyetini kaybeden bir insanýn ölçüleri de kaybolmuþ demektir. Amiyane tabirle buna þirazesi kaymak derler halk arasýnda. Þirazeniz bir kaymaya görsün, artýk tavýrlarýnýzda ölçü tutturmak mümkün deðildir.

Kendi yaþam alanýnda þirazeyi kaybetmiþ bir insanýn deðer sözcülüðüne soyunmasýnýn ya da millet adýna ahkam kesmesinin sözün kýymet kaybetmesinden baþka hiçbir þey hizmet etmesi mümkün deðildir. Doðal olarak ilk önce kendi zihinlerimizi iþgalden kurtarmak ve zihni baðýmsýzlýðýmýzý kazanmak sorumluluðu altýndayýz.

Hayat dengemizi yeniden kurmak için dünyaya farklý bir pencereden bakan batý düþüncesinin tarumar ettiði deðerler manzumesini hayatýmýza hakim kýlmakla baþlayacaðýz iþe. Bunu baþarabilirsek eðer, yapýlmasý gereken diðer hamleler kendiliðinden belirecektir. Çünkü ilk hamle zihnimizi þirazeye oturtacaktýr. Ondan sonra gelecek hamlelerin niteliðini de bu þiraze belirleyecektir. O zaman göreceðiz ki, bugün ülkemizde daha insanî bir hayat tesis edilebilmek için toplumsal hayata hakim kýlýnmaya çalýþýlan deðerlerin meþruiyet kaynaðý olarak görülen Batý’nýn bize verebileceði deðerlerin tamamý, dünyanýn en büyük ve en insani medeniyetini kurmuþ olan bu milletin/ümmetin hafýzasýnda, zihin kodlarýnda mevcuttur.

Bizim açýmýzdan dünya, geçmiþle kýyaslandýðýnda, asla daha iyiye gitmiyor. Aydýnlanma düþüncesinin vaat ettiði ilerleme idealinin insanlýða acý ve kinden baþka bir miras býrakmadýðý bugün batýlý aydýnlarýn bile itiraf etmek zorunda olduðu bir gerçek. Bu sebeple, bugün geleceði yeniden inþa etme iddiasýndaki insanlarýn ilham kaynaðý bu deðerler olamaz.

Gelenekle ve manevi deðerlerimizle kopa(rýla)n baðý yeniden kuracak, yeni bir medeniyetin inþasýna bismillah diyeceðiz. Söze Cemil Meriç’le baþladýk yine onunla bitirelim: “Aðaç köküyle yaþar. Ýnsan da öyle… Biz ise maziden koptuk istikbale baðlanamadýk. Türkiye bütün kütüphaneleri yakýlan, bütün mazisi imha edilen, altý yüz yýlý cerrahi bir ameliyatla içtimai uzviyetinden koparýlýp atýlan bedbaht bir ülke…”