Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamýþ kiþiler tarafýndan anlatýlan hiçbir zaman olmamýþ olaylarla dolu bir yalan. -Santayana |
|
||||||||||
|
Sana – nerden aklýma geldiyse- bi masal annadýverecem: Evel zaman içinde, galbýr saman içinde, memlekâtýn birinde guraklýk yaþanýyomuþ. Aylarca, bi damla rahmet düþmemiþ. Ýnsanlarýn ne taksiratlarý varýsa, bulutla hepden küsmüþ o memlekâta. Tarlala, baðla, bahçele gavrulmuþ susuzlukdan, çeþmele gurumuþ. Hadi insanla idare ede de, hayvanla ne yapsýn? Garýnlarý sýrtlarýna yapýþmýþ açlýkdan. Ne derelerde bi damla su galmýþ, ne de toprak üsdünde bi dutam ot. Derken, ormanlar gralý aslan bi duyuru yapmýþ; ” Duyduk duymadýk deme’n.” Ýþde falanca gün, filanca yerde toplaþam, þu guraklýðý bi gonuþam.” diye. Vakit gelincesi, hayvanla toplaþmýþla. Demiþ ki Aslan: ”Arkadaþla! Bu guraklýk canýmýza tak etdi. Ýçimizden biri çok büyük bir günah iþlemiþ olacak ki, Allah bu guraklýk belâsýný baþýmýza musallat etdi. Herkes suçunu açýk galpliliðinen itiraf etsin. Suçlu kimse bula’m; o günahkâr tövbe etsin. Tövbe yetmez tabi, biz de suçlunun cezasýný vere’m.” demiþ. Bütün hayvanla; “ Hayhay sayýn gralýmýz. Emriniz olur, takdir sizindir. Siz her þeyin en iyisini bilirsiniz.” demiþle. Ýlk itiraf, aslandan gelmiþ: ”Bi gün, garným açlýkdan zil çalýyo. Allah sizi inandýrsýn, tosbayý(kamlumbaða) bile yakalayacak halim yok. Dizlerim tirildiyo, gözlerim þaþý bakýyo. Bi sincabý, beþ altý tane görüyom, ama dermaným galmadýðý için peþlerinden goþamýyom. Derken o sýrada, daðda uyuyan çobaný gördüm. Parçalayýp, afiyetle yedim anasýný satim.” Hayvanla; “ Sayýn gralýmýz, çobaný yemeniz günah deðil. Allah’ýn daðýnda gündüz gözünnen besmelesiz uyunur mu? Hem, yemicediniz de, besleyece miydiniz? Siz günahgâr deðilsiniz.” demiþle. Gaplan, boynuzlu geyiði, bubasý belli olmayan yavrýsýný bile yediðini anlatmýþ. “Doðrusunu yapmýþsýn. Bu, ecdadýmýzýn töresi.” demiþ hayvanla. Ayý; govanlarýn bekçiliðini yapan, arýlarý govana hapseden darbeci köylüyü yediðini, arýlarý özgüllüðe koyverdiðini anlatmýþ. Hayvanla, býrakýn ayýyý suçlu bulmayý, örnek davranýþý için tebrik bile etmiþle, gorkularýndan. Derken sevgili günlüðüm; domuz, sekiz on tane gdo’lu misir tarlasýný(Nerden biliyorsa.) talan etdiðini, gdo’cu tarla sahibini yediðini itiraf etmiþ. Gurt, üç körpe guzunun oynaklayarak kendisini tahrik etdiðini, onun için guzularý yediðini anlatmýþ. Tilki, bir kümesten, horozlarnan fingirdeþen hafifmeþrep toðuklarý dutup dutup afiyetle yediðini söylemiþ. Köpek, yediði davþanlardan söz etmiþ. Kedi; yaþamýný sürdürmek için her gün bigaç fareyi mideye indirmek zorunda galdýðýný itiraf etmiþ. Ama, hayvanlarýn birciði bile suçlu bulunmamýþ. En sona eþek galmýþ. Aslan, ” Eþ-þek, sen ne günah iþledin?” demiþ, kükreyerek ve gözlerini bölerderek. Zavallý eþek, tiril parýl anlatmaya baþlamýþ: ” Þe þey…. Aylar önceydi. Bi gün, yol gýyýsýnda taze otlar gördüm yeþil yeþil, dayanamadým. Þöyle uçlarýndan uçlardan gopartýp yedim.” Hayvanla, “ Neeeeeeee!” demiþle, aslanýn bi hareketiyle. “Ýþte günahkâr bu! Nasýl gýydýn o körpe otlara? Üstelik, rengi yeþil. O otlar ki, büyüyecedi diz boyu, havaya oksijen fýþkýrtýp ekolojik dengeye gatký verecekti (Þu genel kültüre bakýn.). Guraklýða sebep olan günahkâr sensin.” demiþle. Aslan, gurt, gaplan ve ayý, diðer hayvanlarýn vekili olup zavallý eþeði yemiþle….Demiþ ki Aslan: “ Hadi daðýla’m artýk. Suçlu cezasýný buldu hayýrlýsýnnan. Ýnþallah Allah eþeði affede de, guraklýk son bulur. Yaðmur baþlamadan, inlerimize gide’m.” Bu masal, nerden mi aklýma geldi? Bi bilsem deyverecem ama, bilmiyom sevgili günlüðüm. Yalýnýz, gastede; PKK’lýlarýn cenaze töreninde onlarca PKK bayraðý açýldýðý, provokasyon olmadýðý için milletimizin nasýl sevindiði, AKP binasýnýn BDP’lilerce nasýl gorunduðu, Ýmralý’yla -namý diðer Öcalan’la- müzakerelerin yapýldýðý, ama Silivri’dekilere gulak týkandýðý, Öcalan’a sekiz on ganallý televizyon verildiði, Öcalan’ýn gençliðinde namaz gýldýðý haberlerini okudum. Öcalan barýþ elçisi olmuþ nerdeyse. Ziyaretçileri geliyomuþ dolu dolu; yurt dýþýndan heyet bile gelmiþ, yoksa kendisine gazara iþgence falan yapýlýyo mu diye. Ýþde tam bu haberleri okurken, aklýma, nedense bu masal geldi. Aklýmýn kâhyasý deðilim ki.Yularý da yok, isdediðim yere çekip götürüm. Velhasýl; bu masalýn nerden aklýma geldiðini ve bu masalla Öcalan’ýn, Silivri’dekilerin ne alâkasý olduðunu, gafayý çalýþdýrýp sen bulacan. Gusura bakma ama sevgili günlüðüm, o gadarcýk dert de sende bulunsun. Ihhh!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |