O gece pencereden bakarken dönemeçte bir araba gördüm. Farlarý yanýp sönüyordu. Odamdan dýþarý çýktým. Merak etmiþtim. Belki de yardýma ihtiyacý olan biridir diye düþündüm. Arabanýn yanýna gittiðimde, orada kimsenin olmadýðýný fark ederek saða sola bakýndým. Gözüm dönemecin yanýndan tepeye doðru týrmanan birine takýldý. Peþine takýlýp yavaþça yokuþ yukarýya yürümeye baþladým. Onun erkek olduðunu düþündüm. Aramýzdaki mesafe azalmýþtý. Dolunay ýþýðýnda beline kadar inen uzun siyah saçlý kadýný görünce þaþýrdým.


Gecenin bu saatinde, ýssýz yerde ne aradýðýný, neden buraya çýktýðýný merak ettim. Tepedeki düzlükte durup etrafýna bakýndý . Çantasýndan fotoðraf makinesini alarak vadiyi ve dolunayý çekmeye baþladý. Arkasý dönüktü. Ona seslenip rahatsýz etmek istemedim.


Sessizce kayanýn arkasýndan onu izledim. Bir ara yüzünü bana doðru döndü. Hayatýmda o kadar güzel bir kadýn gördüðümü hatýrlamýyorum. Beni görmemiþti. Büyülendiðimi itiraf ediyorum. Her deklanþöre bastýðýnda yüzünde güzel bir gülümseme vardý. Çekmediði tek bir kare yok gibiydi. Mutlu ve neþeli görünüyordu. Bir sorun olmadýðýný düþündüm ve istasyona geri dönmeye karar verdim.


Bir kaç adým atmýþtým ki ayaðýmýn altýndaki küçük taþlarla topraðýn kaydýðýný hissettim. Yuvarlanmaya baþladým. Dizim kanadý. Caným çok acýdý.

Ellerimle yüzümü kapadým. Dolunay sanki ortadan kayboldu. Aðladým.

Evet, yuvarlandýðým yerde bir süre öyle kaldým. Parmaklarýmýn arasýndan sýzan ýþýkla kendime geldim. Ellerimi yüzümden çekip yeniden göðe baktým. Dolunay eskisi gibi parlýyordu. Geri dönüp kadýný uyarmaya karar verdim. Ýniþte dikkat etmesini söyleyecektim.

Düzlüðe çýktýðýmda yoktu. Saðýma soluma bakýndým. Aþaðýya uçuruma, kayalarýn arkasýna, her yeri aradým ama fotoðraf çeken kadýný bulamadým. Ortadan kaybolmuþtu. Tepeden aþaðýya yürüyerek arabanýn yanýna geldim. Farlar hala yanýp sönüyordu. Ýstasyona yöneldim. Orada da yoktu.

Ne demiþtiniz Maria mý? Adýný sormadým. Hiç konuþmadým. Kaybolmasýnýn benimle ne alakasý olabilir. Ýnsanlarýn hayatýna girmiyorum. Onlarý rahatsýz etmiyorum. Onlar gelip benim istasyonumda konuk oluyorlar. Onlara yardýmcý olduðum zaman mutlu oluyorum. Ýþim bu. Burayý sevip sevmediðimi mi soruyorsunuz, evet seviyorum. Bir yere gitmeyi düþünmedim. Kadýnýn nereye gittiðini bilmiyorum.


Temmuzun ikinci haftasý, güzel bir dolunay gecesini izlemek için öylesine bakýnýyordum. Uzaktan bir arabanýn yaklaþtýðýný gördüm. Uzun farlarýný yakmýþtý. Son sürat gelip istasyona girdi. Neredeyse ezilecektim. Baðýrmak için baþýmý arabanýn ön camýna yaklaþtýrdým. Arabada yalnýz bir kadýn vardý. Kapýyý açýp arabadan dýþarý çýktý.

Üzerinde ince gömlek, kýsa etek ve ayaðýnda kýrmýzý rugan ayakkabýlarý vardý. Kýsýlmýþ ses tonu ile benimle konuþtu.

‘’Afedersiniz bayým, hýzlý araba kullandýðýmýn farkýndayým ama arabanýn klimasý bozuldu. Hastayým ve ýsýnamýyorum, rica etsem ilgilenir misiniz’’ dedi.

Hayatýmda hiç klima tamir etmedim. Arabalardan hiç anlamam, sadece benzinleri bitince doldurmayý bilirim. Müþteri ne kadar benzin isterse o kadar koyar yollarýna devam etmelerini saðlarým. Kadýnýn yüzüne baktým. Hava soðuk deðildi.

‘’Üzgünüm, klima tamirinden anlamam’’ dedim. ‘’

Öksürüyordu.

‘’ Çok üþüyorum, böyle yola devam etmem imkânsýz. Kalabileceðim bir yeriniz var mý?’’

‘’ Çok üþüdüðünüz belli oluyor, titriyorsunuz bayan, arzu ederseniz burada kalabilirsiniz. Sizin için sobaya bir kaç odun atarým ýsýnýrsýnýz…’’

"Peki‘’ dedi.

"Rahat olun bayan, isterseniz uyuyup bir güzel dinlenin, ben pencere kenarýnda sandalyede uyurum. Benim için sorun olmaz‘’ dedim.

Bir kedi gibi sobanýn kenarýna kývrýldý. Ayakkabýlarýný çýkarýp kenara koydu. Çantasýndan sigara paketini alýp bir sigara bana uzattý. Bir tane de pembe rujlu dudaðýnýn arasýna sýkýþtýrdý ve benim yakmamý bekledi. Önce onun sigarasýný yaktým. Dumanýný uzun uzun içine çekerek yüzüme üfledi.

‘’ Öksürüyorsunuz bayan sigara içmeseniz iyi olur.’’

Bana aldýrmadý. Bir süre boþ boþ yüzüme bakarak konuþmaya baþladý.

‘’ Siz’’ dedi. "Adýnýz nedir?’’

Bir kadýnýn adýmý soruþu hoþuma gitmiþti. Çekingen biri sayýlýrým. Buralar ýssýz yerler, her gece beþ veya yedi arabanýn geçtiði bir yerde insanlarla konuþma sansým pek olmuyor. Bazýlarý istasyona uðramadan geçer. Bazýlarý ihtiyaçlarýný gidermek için uðrarlar. Pek konuþmazlar, paralarýný ödeyip yollarýna devam ederler.

Kýsa bir sessizlikten sonra .

‘’ Salvatore, Salvatore Este…’’ dedim.

‘’ Ben de Teodora.’’ dedi.

Ona battaniye verdim. Sýký sýký sarýldý. Bir bebek gibi uyudu. Sýrtý bana dönüktü. Sýcaktan terlemiþtim. Bir bebek gibi uyuduðunu neden söyledim. Hayýr, aslýnda bir bebek gibi uyumadý. Ben öyle olmasýný istedim. Ýç çekiþleri canýmý acýtýyordu. Bir kadýnýn iç çekiþi bana her zaman dokunaklý gelmiþtir.

Teodora sabaha kadar sayýkladý.

‘’Anne, en temiz dönüþlerim hep sana.’’

Böyle bir þey diyordu. Ýçim acýdý, sanki uzun karanlýk bir yolda yürüyordu. Hiç bilmediði sokaklardan geçip ayaklarýna, kýrmýzý ruganlara bakýp içindeki hayvanlarý kaldýrým taþlarýna kusuyordu. Neden kustuðunu düþündüm. Kusmasýný istedim. Belki de hiç kusmuyordu.

Sabah uyandýðýmda onu göremedim. Arabasý dýþarýda duruyordu. Belki de Maria gibi yoldan geçen bir arabaya binip gitmiþti.


Biraz soluk almama izin verin lütfen. Teodora’nýn gidiþinden bir gün sonra dýþarýda uyumaya karar verdim. Bu sivrisinek výzýltýsýna hiç tahammül edemiyorum. Iþýðýn önünde dönüp durdular. Saat kaçtý düþünmem lazým. Sanýrým üç gibiydi. Öyle bakýnýyordum. Uzaktan bir arabanýn yaklaþtýðýný gördüm. Ýstasyona girmedi. Yolun kenarýnda durarak farlarýný söndürdü. Arabadakilerin hayatlarý beni ilgilendirmiyordu, sadece þoföre çay ikram etmek istedim. Bir bardak çay alarak kýrmýzý týra doðru adýmladým.

Arabanýn içinden iniltili sesler geliyordu.

Þoförün yalnýz olmadýðýný anladým. Arabada bir kadýnla seviþiyor gibiydi . Utanarak geriye dönmüþtüm ki kadýnýn bana camdan baktýðýný gördüm.

Dolunay ýþýðýnda kadýnýn gözleri parlýyordu.

Ýçimden sineklere küfür ettim. Perdeyi sýký sýký kapatýp uyudum. Neler olduðunu inanýn bilmiyorum. Sabah uyandýðýmda týr ayný yerdeydi. Kapýsý açýktý. Elleri aþaðýya sarkan birini gördüm. Ona doðru koþmaya baþladým. Gövdesi parçalanmýþ yer kan gölüne dönmüþtü. Ayaklarým kana bulaþtý. Adamý ellerinden tutup topraðýn üzerine yatýrdým.Yanýnda kimse yoktu.






lacivertiðnedenlik