Diclenin baþýna bir güvercin konuyor
elleri aðzýnda
aðzý kulaklarýnda
bir haber mi getirdi ne
kýnalý maraldan,Anadoludan
belki de
mavi tülbentli kadýnlardan
bir hoþ seda fýsýldar kulaðýma
baharý ufalar
þu hoyrat otaðýma
Ben her yerde mavi tülbentli kadýnlar görüyorum
þu siyah örümcek aðýnda bile
mavi tülbentli kadýnlar görüyorum
mavi tülbentli kadýnlar
ayaklarý prangalý Anadoluya
gözlerinde kanlý býçaklý Fýrat akar
birinin tenine deðse bir kum tanesi
mor daðlarýn baþýnda
þimþekler çakar
Oy mavi tülbentli kadýnlar
mavi tülbentlere bel baðlayan kadýnlar
demir eritirler geceden diri vücutlarýnda
azgýn bir maden ocaðýný
ölüme emzirirler
kaypak dað yollarýnda
ve ateþ baþýnda Dede Korkut
destan yazar
mavi tülbentli kadýnlar
tohum olur,çiçek açar
Pir sultanýn kollarýnda
Ben mavi tülbentli kadýnlar görüyorum
nereye bakarsam bakayým.
Isýrgan otlarý secdeye varýyor
ben mavi tülbentli kadýnlar görüyorum
kimileri þarký söylüyor kilimlerde
kimileri sobada ejderha avcýsý
ay ýþýðý parlak
ve mavi
sesleri binbir gece masallarýný binbir geceye bölüyor
dudaklarýnda yeþeren körpe buðu
indiriyor baðlara salkým salkým aðu
ve
soluklara boþalýyor
serin bir döl yaðmuru
ben bu yaðmurda
sýrýlsýklam ve yorgun
bulutlarýn üstünde
mavi tülbentli kadýnlar görüyorum..