..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herþeye imgelem karar verir. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > Ahmet Sav




4 Mart 2013
Uzay Zamaný  
Ahmet Sav
Sonun da kalkýþ sireni çaldý milli marþ eþliðinde gemiler birer birer çalýþmaya baþladý Ahmet gemisini çalýþtýrdý ve mikrofona eðilerek tüm mürettebat görev yerlerine geminin monitöründe geri sayým baþlamýþtý itci motorlar aktif gemi 10 siniye içinde hareket edecek kemerlerinizi baðlayýn 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1-0


:AEBF:

Yýl 2453 Türklerin Ýstanbul’u fetih etmelerinin üzerinden tam olarak 1000 yýl geçti. Gerçi artýk ortada Ýstanbul’dan geriye pek bir þey kaldýðý söylenemez
Yakýn çað 2107 yýlýnda insanoðlunun ýþýk hýzýna çýkmasý ile son buldu ve uzay çaðý baþladý, uzay çaðýnýn ömrü 155 yýl kadar sürdü. 2262 yýlýnda insanoðlunun ýþýk hýzýnýn üzerine çýkmasý ile hiper ýþýk çaðý baþladý. Hiper ýþýk çaðý insanlarýn hayrýndan çok zararýna geçen bir dönemim baþlangýcýydý insanoðlu yeni fetihler yapýyor her fetih bir savaþa neden oluyordu. Ýnsanlýk 4 ýrka ayrýlmýþ durumdaydý Avrupalýlar Asyalýlar Amerikalýlar ve evrenin süper gücü en güçlü kavim olan turanlar yani birleþmiþ Türk kavimleri.

Sürekli olarak savaþlar baþlýyor ve bitiyordu. Evrenin her köþesinde bir cephe açýlýyordu. Koca galakside verimli toprak bulmak çok zordu. Verimli atmosferin suyun ve hatta canlý organizmalarýn bulunduðu verimli gezegenler paylaþýlamýyor, uðrunda milyonlarca þehit veriliyor, savaþlar yapýlýyordu. Hikâyemiz bu ahval ve þartlar içinde geçiyor.

KISIM: ÇOCUKLUK GENÇLÝK VE OKUL

Ahmet 2 çocuklu bir ailenin büyük oðluydu kardeþi Mehmet’ten yaklaþýk 5 uzay yýlý daha büyüktü.. Ahmet turan kavminden bir aileden geliyordu. Babasý yaþar uzay gemilerinin ýsýtma sistemlerinin tamir bakým ve kurulumlarý yapan bir þirkette ustabaþý olarak çalýyordu. 2425 yýlýnýn sonbaharýnda dünyaya nur topu gibi, gürbüz bir bebek geldi, kim bilebilirdi ki bu küçük sevimli tatlý bebeðin bir gün evrenin kaderini deðiþtireceðini. Ahmet daha çocuk olmasýna raðmen akranlarý arasýnda gerek zekâsý gerek hünerleri gerekse meraklý tavýrlarý ile dikkat çekiyordu. Annesi þayeste haným çocuðunun üzerine titriyor onu gözünden dahi sakýnýyordu, oðlunun geleceðinin ne kadar parlak olacaðýný çok iyi biliyordu. Ahmet yavaþ, yavaþ büyüyor, öðreniyor ve geliþiyordu. Ahmet ilkokula baþladýðýnda kardeþi Mehmet dünya ya gelmek üzereydi. Küçük yaþta okula baþlayan Ahmet çok hýzlý bir þekilde okumayý öðrenmiþ, atalarýnýn kahramanlýk dolu hikâyelerini okumaya baþlamýþtý. O yaþta ben bir kaptan olacaðým ve evreni bir Türk galaksisi haline getireceðim demeye baþlamýþtý. O küçük çocuða aldýrmayan insanlar bu sözlerin bir gün vuku bulacak gerçekler olduðunu bilseler ne kadar da þaþýrýrlardý. Ahmet ilkokulu birincilikle bitirdikten sonra lise ye baþladý liseyi de baþarý ile bitirdiðinde askeri akademiye girdi dereceye girerek sýnavý kazandý ve turanto askeri akademisini kazandý çalýþkan bir öðrencilikten sonra okulunu beþincilikle bitiren Ahmet dereceye girmesi nedeni ile küçük bir gemiye kaptan olarak atandý. Ýþte hikâyemiz de tam olarak bu andan itibaren baþlýyor


Ahmet artýk bir askerdi, diplomayý alýr almaz uzun bir yolcuðun ardýndan evine doðru yola çýktý. Kolay deðil 6 uzay yýlýdýr evinden uzaktaydý, göreve baþlamadan önce anasýný, babasýný ve kardeþini görmek istiyordu. Kim bilir küçük kardeþi ne kadar büyümüþtü. O çok sevdiði kardeþim diye kucaðýnda gezdirdiði gözlerinin içine baktýðý kardeþi artýk tam bir deli kanlý olmuþtu. Abisinin yolunda ilerleyerek oda bir asker olmak istiyordu en az abisi kadar baþarýlý ve azimliydi. Sonuçta damarlarýnda dolaþan asil kan onu abisi ile ayný kadere doðru sürüklüyordu.
Babasý Allah bilir ne kadar gururluydu kolay mý oðlu caný kaný bir kaptandý artýk. Kendisinin isteyipte yapamadýðý þeydi bu artýk oðlu babasýnýn hayalini gerçekleþtirebilirdi. Hayatta babasýný kendine örnek bilen Ahmet babasýný gördüðü aný düþündükçe kalbi daha bir hýzlý çarpýyor onun o heyecanlý halini hayal ettikçe içinde fýrtýnalar kopuyordu.
Canparesi annesi hem gururlu hem de korkulu ve kuþkuluydu, böyle bir savaþýn içinde oðlunu tasavvur bile edemiyor elinin emeði gözünün bebeði oðluna kýyamýyordu lakin vatan ve bayrak oðlundan da evvel gelirdi. Baþka analarýn gözleri ýslanmasýn diye kendi oðlunu feda edecek kadar vefakâr bir anneydi.
Ufukta atýk dünya görünmeye baþlamýþtý, her geçen saniye onlarý evlerine bir adým daha yaklaþtýrýyor genç askerlerin kalpleri yerinden fýrlamak istercesine heyecanla atýyordu. Gemi artýk dünyanýn atmosferini delerek turan topraklarýnýn üzerine Konaka’daki gemi limana inmiþti. Bayram yeri gibiydi ortalýk, genç askerlerini bekleyen halk heyecan ve coþku içinde ufukta görünen gemiye bakýyor çýðlýklar atýyordu. Nihayet gemi müthiþ bir gürültü içinde iniþini yaptý, geminin kapýsý açýldý gemiden ilk inen Ahmet’ti. Kapýnýn önünde ne kadarda heybetliydi gözleri ailesini arýyordu o izdiham kalabalýðýn içinde ilk önce aðlayarak kalabalýðý yaran kardeþini gördü onunda gözlerinden yaþlar akmaya baþladý, koþtu kardeþine sarýldý belinden kavradý ve havaya kaldýrdý Mehmet sadece:

-Abim caným abim hoþ geldin abim diyebiliyordu.

Babasý ve annesini de gören Ahmet koþtu sarýldý babasýna ellerini öptü annesine sarýldý anam caným anam diye baðrýna bastý onu. Gurbetlik gerçekten çok zordu hele ki aileye memlekete gurbetlik daha da bir zordu. Ýnsanoðlu kansere dahi çare bulmuþtu ama ayrýlýða bir çare bulamamýþtý. 1 ay tatil yaptýktan sonra göreve baþlayacaktý nihayet, hem biran önce göreve çýkmak istiyor hem de belki bir daha göremeyeceði veyahut uzun yýllar sonra göreceði ailesi ile hasret gidermek istiyordu. Annesi mâðrifetini konuþturmuþ biricik oðluna en sevdiði yemekleri hazýrlamýþtý. Herkesin yüzü gülüyor gözlerinin içi parlýyordu. Aile kýsa bir süreliðine de olsa bir bütündü artýk.

Mehmet gerçektende çok büyümüþtü okulunu bitirmiþti. Abisinin boþ bir vakti kolluyor ve onunla konuþmak istiyordu ve nihayet bir fýrsatýný buldu ve abisinin yanýnda geldi:

Abi seninle konuþmak istiyorum
Söyle caným kardeþim
Abi annemlerin haberi yok ama ben askeri akademi sýnavlarýna girdim
Ne ne ne anlamadým
Evet abi þaþýrma abi sýnavý senin gibi yüksek bir puanla kazandým
Peki annemle babama kim bakacak düþündün mü hiç
Peki vatana millete ve bayraða kim bakacak abi, babam emekli oldu, saðlýklarý yerinde 21. yüzyýlda yaþamýyoruz her þey çok daha kolay ben savaþmak istiyorum
Peki kardeþim Allah muðafak etsin beni gururlandýrýrsýn
Evet abi düþündüm de yeni çýkan kanundan haberin vardýr askerlerin tecrübe ile yetiþmesi için gemilerde fiili eðitim baþladý. Her kaptan gemisinde bu öðrencilere eðitim verebiliyor, belki senin yanýnda savaþabilirim
Caným kardeþim bende isterim seni yanýmda görmek ama korkum sana zarar gelmesinden
Abi zaten okulu bitirdiðim de cephelerde savaþmayacak mýyým? peki okulumuzun bir saldýrýya uðramayacaðý ne malum, al beni yanýna
Peki kardeþim ama annemlerle sen konuþursun, ben karýþmam
Peki abi çok sað ol

Mehmet çok mutluydu abisi ile omuz omuza çarpýþacak okulun sýkýcý duvarlarý ardýnda deðil bir geminin hareketli yaþamý içinde yoðrulacak öðrenecek ve bir kaptan olacaktý. Ama Ahmet için vaziyet çok farklýydý kardeþinin yanýnda çarpýþmasý onu mutlu ediyordu mutlu etmsine ama ya kardeþine savaþ sahasýnda bir þey olursa annesine ve babasýna ne derdi caný gibi sevdiði kardeþine bir zarar gelsin istemiyordu Mehmet biraz sýkýntýlý biraz kuþkulu babasýnýn yanýna gitti ve
Babacýðým bir maruzatým var
Söyle oðlum hayýrdýr
Hayýr inþallah baba ben sizden habersiz askeri sýnavlara girdim
Ne sýnavý oðlum deli misin? þakamý yapýyorsun
Yok baba ne þakasý askeri sýnavlara girdim ve kazandým
Bir evden bir kurban çýkar evladým ende gidersen ne yaparýz biz
Baba gün cenk günüdür babalar evlatsýz evlat atasýz kalacak ki türk milleti pâhidar kalsýn
Haklýsýn evladým sen nasýl biliyorsan öyle yap
Saðol babacým zaten aðabeyimin yanýnda göreceðim eðitimimi yeni çýkan kanun kapsamýnda verdim dilekçemi
Tamam evladým nasýl biliyorsanýz öyle yapýn yüzümü kara çýkarmayýn
Babacým bu diyarda senin baþýn hep yukarýda hep dik iki aslan parçasý oðlun aleme nam salacak ve kazanacak inþallah
Ýnþallah evladým inþallah.

Annesine de derdini anlatan Mehmet adeta havalarda uçuyor mutluluktan gözlerinin içi parlýyordu nasýl geçecekti bu bir ay nasýl sabredecekti.

Günler birbirini takip etmekte gecikmiyor zaman su misali akýyordu ve o büyük gün geldi. Askeri hava alnýna gelen iki kardeþte heyecanlýydý kalpleri yerinden fýrlayacak gibiydi. Eðitim alnýnda toplanýlma çaðrýsý duyuldu hoparlörlerden, herkes alana doðru yürümeye baþladý bütün askerler tek sýra haline geldi ve alnýn giriþinde general göründü ve konuþmaya baþladý “aslanlarým sizler bu vatanýn yetiþtirdiði en kýymetli hazinelersiniz. Haklý savaþýmýzda korkusuzca savaþacaðýnýzdan en ufak bir kuþkum yok çünkü siz herhangi bir asker deðilsiniz siz turansýnýz atalarýnýz yedi düvele nam salmýþ inþallah biz 70000 düvele nam salacaðýz. Düþmanlarýmýz önümüzde süt dökmüþ kedi misali eðilecek. Lakin sizler turansýnýz, Türksünüz adaletli olacaksýnýz can almaktan korkmayacak ama hak almaktan korkacaksýnýz. Allah her birinizi korusun” dedi ve arkasýndan sorumlu subay isimleri okunan askerlerin gemilerinin yanýn gitmesini duyurdu. Bir çok kiþinin ismi okunduktan sonra sonunda Ahmet’in ismi de okundu “Ahmet kaptan ve tayfasý Ahmet Serkay, Efe Can, Mehmet Savur, Bayram ali, Kadir Aslan, Sümeyra, Ebru, Gül, Eda, Cemile, Melike 7 numaralý E tipi gemiye. Ahmet kaptan yeni takým arkadaþlarýyla tanýþmak için sabýrsýzlanýyordu. Gemiye doðru yürümeye baþladýlar gemisini gördüðünde gözlerine inanamýyordu bu onun gemisiydi, kapýda Ahmet’le Mehmet’i Melike karþýladý, melike geminin teknik elemaný olduðu için gemiyi ilk gelenlere tanýmasý münasebeti ile daha önceden gelmiþti, Ahmet’le Mehmet’i müzakere odasýna aldý ve Ahmet kaptan koltuðuna kuruldu.

Ýlk önce Serkay geldi o geminin yedek kaptanýydý Serkay heybetli görünen temiz yüzlü biriydi. Okulunu derslerinden kalmadan bitirmesine raðmen puanlarýnýn düþüklüðü nedeni ile yardýmcý kaptanlýk rütbesindeydi zaten gözünde de öyle kaptanlýk sevdasý falan yoktu selamlaþtýlar tanýþtýlar, arkasýndan Sümeyra geldi. Sümeyra güzel ve zeki bir kýzdý, güzelliðinden beklenmeyecek þekilde silahlardan anlýyordu. Babasýndan miras kalan bu hevesi onu buralara kadar getirmiþti. Ahmet’te bu güzel ama güçlü kýzdan etkilenmiþti sanki daha önceden onu tanýyormuþ gibi bir hisse kapýldý. Sümeyra geminin silah koordinatörüydü. Onunla da el sýkýþan kaptan sýrada ki mürettebatý bekliyordu Efeyle Bayram beraber geldiler. Efe kimyagerdi yakýttan sudan ve gemi atmosferinden sorumluydu. Bayram ise bir biolok ve doktordu, onun görevi hem geminin oksijen su verimliliðini saðlamak hem doktorluk hemde araþtýrma sahasýnda faydalý olmaktý Ýkisi de iþlerinde son derece baþarýlý gençlerdi. Efe’nin bir diðer özelliði de çok güzel minigemi kullanmasýydý. Ahmet onun bu özelliðinden çok faydalanacaktý elbette. Bayram cesur bir gençti babasý gibi asker olmak istiyor savaþtan savaþa koþmak Türk milletinin þanýný evrene duyurmak istiyordu. Milletini canýndan dahi aziz tutuyor uðrunda gerekirse canýný vermek istiyordu. Tam anlamýyla bir vatanseverdi. Arkalarýndan kadir girdi gemiye, Kadir ve Melike geminin teknik elemanlarýydý. Gemide oluþan herhangi bir hasar veya arýza onlar tarafýndan kýsa sürede halledilecekti. Son olarak da gemiye Cemile, Eda ve Gül girdiler, Cemile ile Eda geminin yemek ve temizlik iþlerinden sorumluydu. Gül ise bir stajyerdi. Mürettebat tamamdý artýk gemi kalkmaya hazýrdý ve kuleden gelecek kalkýþ emri bekleniyordu. Kaptan Ahmet’in görevi verimli gezegenler araþtýrmak ve bulduðunda gerekli veri ile birlikte merkeze bilgi ulaþtýrmaktý.

Sonun da kalkýþ sireni çaldý milli marþ eþliðinde gemiler birer birer çalýþmaya baþladý Ahmet gemisini çalýþtýrdý ve mikrofona eðilerek tüm mürettebat görev yerlerine geminin monitöründe geri sayým baþlamýþtý itci motorlar aktif gemi 10 siniye içinde hareket edecek kemerlerinizi baðlayýn 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1-0 gemi sarsýlmaya baþlamýþtý Ahmet eðitimlerde çok gemi uçurmuþtu ama bu çok farklýydý bu kendi gemisiyidi. kendi mürettebatý kendi kavgasýydý. Hayalleri bu motorlarýn çalýþmasý ile gerçek olmuþtu. Gemi havalandý Ahmet dümeni hafif yukarý kaldýrdý geminin burnu havaya kalktý ve dümeni yavaþca ileri doðru iteledi gemi yavaþ yavaþ hýzlanmaya baþladý, gitgide ufukta küçük bir nokta olmaya baþladýlar ve sonunda gözden kayboldular geride kalanlar hüzünlü gidenler hüzünlüydü ama ortada bir hakikat vardý ki oda hepsinde tarifi zor bir gurur ve heyecan duymasýydý. zaten hayat denen þeyde bu deðimliydi biraz hüzün biraz gurur biraz heyecan. Artýk atmosferi geçmeye baþladýklarýnda hafiflemeye baþladýlar yer çekimi gitgide azalýyordu sonunda sýfýr yer çekimine ulaþtýklarýnda kaptan emir verdi yapay çekim alaný devreye sokulsun melike panellere güç verdiðinde bu kýsa anlýk eðlence sona ermiþti Ahmet konuþmaya baþladý “güneþ sistemini geçinceye kadar düþük hýzda ilerleyeceðiz 8 saat sonra güneþ sistemini geçtiðimizde hiper hýza ulaþarak boyutsal atlama yaþayacaðýz Ahmet ve serkay hariç hiç kimse daha uzaya çýkmamýþtý hayatlarýnda ve ayýn karanlýklar içinde muazzam parlaklýða dikkatlerini çekti zaten gördükleri son þey oydu ýþýk hýzýna yaklaþtýklarýnda etraflarýný zifiri bir karanlýk kapladý geminin monitörü hariç dýþarýyý görmek imkansýzdý tabi dýþarýdakilerin de gemiyi görmesi. Sýrasý ile mars Satrün ve jüpiteri geçtiler uzay o kadar güzel ve tehlikeli görünüyordu ki þaþýrmamak elde deðildi 8 saatlik yolculuk Ahmet’i yormuþtu 1 aydýr evde paslanmýþtý sanki bu yolculuk onu kendine getirmiþti elbette saatler süren eðitim uçuþlarýndan sonra 8 saatlik yolculuk hiçbir þeydi onun için. Sonunda güneþ sisteminden çýkýlmýþtý sonrasý ýssýz bir boþluk bu boþlukta ýþýk hýzý dahi anlamsýz kalýyordu ýþýk hýzýnda en yakýn yýldýz bir ömür gibiydi ama hiper ýþýk hýzý denilen hýza ulaþýldýðýnda çok uzun denilen mesafeler dakikalara hatta saniyelere düþüyordu yani boyutsal atlama yapýlýyordu evrende solucan deliði denilen kestirmeler kullanýlýyordu.

Ahmet tekrar mikrofona konuþmaya baþladý “beyler ve bayanlar birkaç dakika içinde boyutsal atlama yapacaðýz bu biraz sarsýcý olacak herkes koruyucu kapsullere” . Ahmet gemiyi hýzlandýrmaya baþladý hýz kollunu ileri doðru itmeye baþladý önce sarý alana gelen kol yavaþça kýrmýzýya doðru kayýyordu ve bu andan itibaren etrafý inanýlmaz bir ýþýk kapladý o zifiri karanlýk bitmiþti artýk Ahmet kordinatlarý girdi ve 3 dakika 43 saniyelik yolculuk baþlamýþtý galaksinin ortasýna gidiyorlardý zinka diye adlandýrýlan novanýn sistemini araþtýracaklardý daha o sisteme insan eli deðmemiþ ayaðý basmamýþtý bu yýldýz güneþten 20 kat daha büyüktü sisteminde ise onlarca gezegen vardý. Ýþleri uzundu heleki böyle acamiler için belki bir aydan fazla bu sistemde kalacaklardý ve kýsa bir yolculuðun üzerinden parlak ýþýk önce kendini karanlýða býraktý sonra tekrar aydýnlýk kapsüller açýldý herkes kusmaya baþladý kolay bir yolculuk deðildi zaten, ama görüntü muhteþemdi onlarca gezegenin ardýnda dahi bu koca dev çok heybetli duruyordu. Güneþ bu yýldýzý görse utanýrdý belki halinden. Ahmet gemiyi serakayy’a teslim etti ve kalktý. Ýlk gezegene doðru düþük hýzda hareket et diye emir verdin ahmetde askerlere özgü bir þekilde kafasýný sertçe eðerek anlaþýldý mesajýný verdi, ahmet’in halinden ne kadar yorulduðu anlaþýlýyordu uykusu gelmiþ karný acýkmýþ ve yorulmuþtu mürettebata görevli olmayanlarýn yemekaneye gelmelerini istedi. Yorgun ama sert adýmlarla gemi koridorunda yürümeye baþladý inþallah diyordu tayfamla anlaþýrým bir problem yaþamýyýz hem meraklý hem kuþkuluydu. Yemekhaneye girdi il güne özel yemekler hazýrlamýþtý cemile bu iþte iyi olduðu anlaþýlýyordu birbirinden güzel yiyecekler hazýrlamýþtý sarmasýnda çorbasýna

Cemile böyele güzel yemekler hazýrlarsan yakýnda savaþamayacak kadar hantal bir mürettebata sahip olacaðým dedi gülümseyerek
Evelallah bir hafta hepinize kilo aldýrmasam býrakýrým bu mesleði
Ellerine saðlýk harika kokuyor yemekler,
Öyledir benim yemeklerim
Açlýktan karným zil çalýyor getir þu yemeklerin tadýna bakalým

eda servis açtý tepsinin üzerindeki yemekleri masaya indirdi özenle
ahmet iþtahla yemeye baþladý yemeðini. Hýzlý hýzlý yiyordu öðrencilikten kalma bir adetti bu hem yemeðini yor hem de konuþuyordu. Sorular sorarak tanýmaya çalýþýyordu mürettebatýný. Masada Mehmet, sümeyra, efe ve gül vardý.
Gül kaç yaþýndasýn
20 yaþýndayým kaptan
Daha genç deðimlisin böyle bir uðraþ için
Ya siz kaptanlýk için genç deðimlisiniz
Haklýsýn genç bir geminin genç tayfalarýyýz desene
Evet kaptan
Gerçekten akýllý ve tatlý bir kýzdý Allah sahibine baðýþlasýn dedi Ahmet içinden.

Gül bundan sonra mehmet’e sen yardýmcý olacaksýn senin de herhangi bir problemini de bana danýþabilirsin
Emredersin kaptan
Mehmet nasýl alýþtýn mý gemiye
Alýþtým abi her þey harika
Öyledir aðabeycim ama bir o kadar da zordur
“Abi gül’ü sevdik dikenine katlanacaðýz” dedi gülerek ve haylaz bir bakýþla
Gül’de ayný þekilde baktý Mehmet’e ve gülümsedi ve içinden ne kadar tatlý bir çocuk diye geçirdi içinden. Tatlý ama afacan bir çocuk…
Efe gemi hakkýnda görüþlerin neler her þey yolunda mý?
Kaptan gemi gayet iyi durumda suyumuz yeterli arýtýcý çalýþýyor oksijen dönüþtürücü merkezde çok güzel çalýþýyor bir problem yok
Çok güzel keþif gezilerinde size çok ihtiyacým olacak
Evet kaptan emrinizdeyim
Ahmet son olarak sümeyra döndü ve tatlý bir gülümsemeyle
Peki sümeyra haným bir savaþ sýrasýnda yeterli donanýma sahip miyiz?
Kaptan bildiðiniz gibi hýz-ý vuku marka zenkra model bir gemideyiz bu gemiler her türlü saldýrýya dayanýklý olup manevra kabiliyeti yüksektir silahlarýmýz c tipi gemileri dahi rahatlýkla imha edebilicek seviyede.
Çok güzel bunlarý biliyordum ama bir uzmandan duymak iç rahatlatýcý


Yarým kalmýþ bir hikaye...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Cep Telefonu Kullanmaktan Nefret Ediyorum!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Garip Ýþçi [Þiir]
Anla Beni [Þiir]
Bal Gözlü Sevgili [Þiir]
Ama Ben Yalnýzým. [Þiir]
Belki [Þiir]
Her Yerde Seni Görmek [Þiir]
Hayatta Her Zaman Gülümseyebilmelisin [Þiir]
Güzel Kýz [Þiir]
Özlü Sözlerim [Deneme]


Ahmet Sav kimdir?

Þair, Masalcý, Yazar, Hayalperest, Düþünür, Ýnsan

Etkilendiði Yazarlar:
Ahmet S


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ahmet Sav, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.