I.

küçücük dünyamda büyümeyi bekledim
büyüyüp olgunlaþmak için sabrettim, direndim
beðenilmek için çok güzel olmak istedim
güzel olmak gerekmez sevenlere, öðrendim

her çiçeðin tadýna bakacaktým sormadan
tadýna vararak yaþayacaktým koþmadan
hiç düþmemek için güçlü olmak gerekliydi
ömrün yetersiz kaldýðýný gördüm sonradan

II.

Tanrý kelebeði
Ýki defa yarattý,
Ýkisinde de cezalandýrdý
birinciyi altýn koza içinde hapsetti,
ikinciyi kor ateþlerde yaktý…
Ben bir damla kandým ilkinin yüreðinde
ve maviydim bedenine bürünürken
ar damarýný koparttým
arsýz býraktým
Tanrý’nýn ses çýkartamadýðý bir gece yarýsý rüyasýnda,
arka oda pencerelerindeki gölge oyunlarý içinden
Þeytan ile bir kaçamaklýk buluþma uðruna
kozasýný kýrarak çýktý kelebek
repliði tükenen buluþmanýn þuh kahkahalarýyla uyanýrken
Tanrý, renga renk boyadý onun kanatlarýný
þeytaný da kýzýl bir aleve;
salýverdi ikisini de orta yere…
Ýki aþýk gülüþler saçarak kavuþursa da,
Söyleyecek sözü olmayan gülüþler bir iþe yaramadýðýndan,
kelebekler çabucak ölür;
hemde yana yana þeytana…

Çok uzaklardan bir akustik gitardaki akorlar,
þarký söyleyen bir kýza eþlik ediyordu.
Bir ateþ yakýldý,
çýtýr çýtýr odunlarla,
ýsýnmak için uçuþtu kelebekler korlarýn önüne.
Karlar eridi,
her yer çiçek doldu.
Bir efsane olmuþtu kelebeðin aþký.

III.

yirmidört saat ömrüm kaldý en fazla
bundan dolayý çok þanslýyým aslýnda
görmeyeceðim kimseden fazla keder
hiç ihanet olmayacak hayatýmda
aldattýklarýný sevdiklerimin
görmek için zamaným yetmeyecek
kýsacýk ömrümü kimseye adamam gerekmeyecek,
öleceðimi bilerek aþýk olmayacaðým…

kanat açtý geldi rengarenk
seyretti halimi gülerek
kendi kendine akýl vererek
alevle oynamaya gitti kelebek…

gider ayak þiir yazdým bak sana
biliyorum istemezsin bu nazla
bil ki senin kaderin benden beter
mazeret olamazsýn yaþamama
yerde sürünmeni göremeyeceðim
belki arkama bakmadan gideceðim
duygularýmý seninle paylaþamam
ölmesem bile seni terk edeceðim…

kanatlarýyla uçtu geldi rengarenk
seyretti halimi görerek
kendini bana benzeterek
Mum alevinde intihar etti kelebek…