..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her þey ancak sevgiyle satýn alýnabilmelidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Ömer Faruk Hüsmüllü




22 Mart 2013
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 4  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Sokrat: Aþkýn matematiði çok basittir: 1+1=1 eder. Yani ayrý ayrý iki tane 1, tek bir tane 1 olmayý kabul ederse bu gerçek aþktýr.Meraklý Eþek Arýsý: Sana göre benimki nasýl bir aþktý? Umutsuz mu?Sokrat: Evet, umutsuz olan aþkýn kendisidir. Âþýklar umutlarýný hiçbir zaman yitirmezler. Aksi olsaydý, ortada bir aþktan da söz edilemezdi. Aþk sýnýf farký tanýmaz, yoksulluktan korkmaz, zorluklardan yýlmaz; gerekirse tüm insanlarý karþýsýna alýr. Ölüme bile kafa tutabildiðine göre, bu saydýklarýmýz ne ki…


:ACDI:


Sokrat: Merhaba Meraklý Eþek Arýsý! Öfken geçti mi? Belki de benimle konuþarak zamanýný boþa harcadýðýný bile düþünüyor olabilirsin.

Meraklý Eþek Arýsý: Merhaba Sokrat! Bu konuda kesin kararýmý henüz vermiþ deðilim. Bazý kararlarý zamana býrakmakta fayda görüyorum.

Sokrat: Önceleri benimle görüþme konusunda çok istekli ve ýsrarcý idin. Sonra ise hayal kýrýklýðý yaþadýðýný söyledin. Ýlk baþlarda neden benimle konuþmayý çok arzuladýn?

Meraklý Eþek Arýsý: Fazla okuyan bir kiþi olamama raðmen bir yerde senin yaþam öykün dikkatimi çekti. Acaba gerçekte böyle bir insan olabilir mi, sorusu aklýma takýldý. Bir ideal uðruna hayatýný bile hiçe sayabilen bir insan bana göre büyük bir aptaldýr. Çünkü en baskýn güdü daima yaþama güdüsüdür.

Sokrat: Bu þekilde bir yargý bizi yanýltýr. O zaman vataný için ya da kutsal saydýðý deðerler için gözünü kýrpmadan ölüme giden insanlarýn davranýþlarýný nasýl açýklayacaðýz?

Meraklý Eþek Arýsý: Bu soruya da cevabým ayný olurdu. Ayrýca seninle ilgili dikkatimi çeken diðer bir konu da, hem sevenlerinin hem de düþmanlarýnýn çok olmasýydý. Düþmanlarýnýn çok olmasýnýn nedenini de þu yaptýðýmýz konuþmalardan çýkardým. Sen gerçekten de insaný rahatsýz ediyorsun.

Sokrat: Bunu kabul edebilirim. Çünkü “Ben tanrýnýn devletin baþýna sardýðý bir at sineðiyim. Her yerde sürekli olarak üzerinize yapýþýr, sizi uyarýr ve kýnarým. (s)” Haksýzlýklara, yolsuzluklara, yalanlara, yanlýþlara karþý çýkarým. “Kral çýplak!” diye baðýrýrým.

Meraklý Eþek Arýsý: Bu sözü günümüzde de çok duyar oldum.

Sokrat: Çok söylenmiþ olmasý, çok etkili olduðunu göstermez. Sizin çaðýnýzda bu sözü dillendirenlerin çýðlýðý duyulmuþ olmasýna raðmen duyulmamýþ gibi davranýlýyor. O nedenle bu sözü baþka türlü ifade etmelisiniz.

Meraklý Eþek Arýsý: Nasýl?

Sokrat: “Kral çýplak!” demek yetmediðine göre “Kral donsuz!” diye hep bir aðýzdan baðýrmalýsýnýz. Bazý kiþilerin beni sevmemelerinin bir nedeni de onlarýn bilgisizliklerini yüzlerine vurmuþ olmamdýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Her þeyi sen bilirsin, iddiasýnda mýsýn?

Sokrat: Hayýr. Her þeyi ben bilemem. Bildiðini iddia eden içlerinde þair, politikacý ve zanaatkâr da bulunan çok sayýda insanla konuþtum. Bunlarýn aslýnda hiçbir þey bilmediklerini anladým ve bunu da yüzlerine söyledim. Ýþin acýklý tarafý onlar bilmediklerinin de farkýnda deðillerdi. Ben ise bilmediðimin de farkýndayým. Bana bu yüzden kýzmýþ olmalýlar. Oysa kiþi kendisine bilgisiz olduðunu kanýtlayana kýzmamalý. Yaptýðý aslýnda büyük bir iyilik; yoksa daha uzun süre bir salak görüntüsü verecektin.

Meraklý Eþek Arýsý: Hem bilgisiz, cahil diye hakaret edeceksin hem de sana kýzmayacak! Olur þey deðil!

Sokrat: Bunlara ”Kendini taný!” diyorum. “Tanýyorum.” Cevabýndan sonra baþlýyor kendini övmeye. Günahlarýndan, suçlarýndan, bilgisizliklerinden, eksikliklerinden, piþmanlýklarýndan ise tek kelime bile yok bu cevapta.

Meraklý Eþek Arýsý: Belki de söylemeye cesaret edemiyor!

Sokrat: Doðru. Bu kabul de cesaret gerektiriyor. Bilgili insanýn cesareti, cahilinkinden farklýdýr. Önceki konuþmamýzda senden bahsediyorduk, þimdi ise konu dýþýna çýkar gibi olduk. Anlatabilecek misin?

Meraklý Eþek Arýsý: Evet., kaldýðým yeri hatýrlamaya çalýþýyorum.

Sokrat: Sanýrým, anneni kaybettiðini anlatmýþtýn en son.

Meraklý Eþek Arýsý: Annem öldükten birkaç ay sonra, akrabalarýmýzýn bizim eve sýk sýk gelip eþyalarý götürdüklerini gördüm. Tabii babamýn izniyle! En sonunda amcamýn büyük oðlu, bir traktörle gelip evde ne varsa hepsini yükleyip götürdü ve ben de ayný gün kendimi þehirde yeni bir evde buldum. Babam, evlenmek için bir bayanla anlaþmýþ, ancak o bayan köyde yaþamayý kabul etmeyince þehirden bir ev tutup dayayýp döþemiþ. Yani bir üvey annem vardý artýk. Üvey anneyi kabullenmem kolay olmadý. Bu kadýn iyi bir insandý. Bana tahammül edebildiðine göre çok da sabýrlý sayýlýrdý. Ben babama karþý yapamadýðým hareketleri üvey anneme yapabiliyordum. Hatta bu kadýn babamýn dayaklarýndan beni defalarca da korumuþtu.

Sokrat: Babanýn evleneceðinden önceden haberin yok muydu? Baban bu konuda sana bir þey söylemedi mi?

Meraklý Eþek Arýsý: Kararlarý babam alýrdý. Karar öncesi veya sonrasý kimseye bir þey söylemezdi. Nitekim þehre taþýndýðýmýzdan on gün sonra bana gene herhangi bir açýklama yapmadan peþinden gelmemi söyledi. Kayýt için okula gidiyormuþuz. Okulu hiç sevmedim. Ne öðretmenleri ne de öðrencileri… Köyden geldiðim için konuþmam okuldaki ve mahalledeki çocuklara alay konusu oldu. Beni kýzdýrmaktan zevk alýr gibiydiler. Ben de bedence onlardan daha güçlü olduðum için yakaladýklarýmý döverek alay etmelerinin cezasýný veriyordum. Bu yüzden beni babama þikâyet etmek için gelenler hiç eksik olmuyordu.

Sokrat: Uyumda zorlanman normal, çünkü köy ve þehir yaþantýsý birçok bakýmdan farklýdýr. Bu konuda büyüklerinin ve öðretmenlerinin sana yardýmcý olmalarý gerekirdi. Oysa sen problemini kendin çözmek zorunda kalmýþsýn. Tabii yanlýþ bir yöntemle… Baban, baþka çocuklarla kavga etmemen konusunda seni uyarmadý mý, ya da sana kýzmadý mý?

Meraklý Eþek Arýsý: Bu konuda ne uyardý ne de kýzdý. Hatta gizli gizli gurur da duydu diyebilirim. Okuldan ve mahalleden bir-iki kiþinin dýþýnda arkadaþým hiç olmadý. Dostum diyebileceðim insana ise bugüne kadar rastlamadým.

Sokrat: Rastlamýþsýndýr da dostun ne olduðunu kendince tanýmlayamadýðýn için böyle düþünüyorsundur.

Meraklý Eþek Arýsý: Dost nedir, ya da kimdir Sokrat?

Sokrat: Çok basit.: Selam verdiðin kiþilerin yüzlerine dikkatlice bak.Selamýný alan kiþinin yüzünde bir gülümseme varsa bil ki o; arkadaþtýr, dosttur, canýnýn bir parçasýdýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Bu kadar basit mi?

Sokrat: Evet, bu kadar basit! Sadece bu da deðil, hayatta birçok þey bu kadar basittir, ama maalesef biz görmesini bilemeyiz.

Meraklý Eþek Arýsý: Hayattan çok þikâyetim var. Beni bitirdi…

Sokrat: Hayat mý seni bitirdi, sen mi hayatý? Yakýnacaðýna hayatý anlamaya çalýþ. Hayat, bir deniz dalgasýdýr. Bazen sahile yaklaþýr, bazen de sahilden uzaklaþýr. Hayatý bir çiçek bahçesine de bir bataklýða da dönüþtürebilirsin. Bataklýða dönüþtürdüysen iþin zor demektir. Çünkü bataklýk içine düþenleri bir daha geri vermemek üzere kendine alýr. Hayat bataklýðýnda saplanýp kalmanýn nedeni de budur.

Meraklý Eþek Arýsý: Lafla çözüm üretmek kolay; zor olan uygulamak.

Sokrat: En iyi öðretmen hayattýr. Ondan ders çýkaramayan bir kiþinin benim anlattýklarýmdan ders çýkaracaðýný zannetmem doðrusu aptallýk deðilse nedir? Hayat yumruðunu vurmadan önce, belki aklýn baþýna gelir diye çimdikler. Bunu da mý fark etmiyorsun?

Meraklý Eþek Arýsý: Durmadan nasihat ediyorsun Sokrat! Nasihatlerine karþý çýkýnca da hemen kýzýyorsun. Senin her söylediðini onaylamak zorunda mýyým?

Sokrat: Birbirimize karþý daha fazla kýrýcý olmadan bu bahsi kapatalým da sana, yani senin hikâyene dönelim.

Meraklý Eþek Arýsý: Tamam, okul yýllarýmda anlatacaðým önemli bir þey pek yok. Zaten ilkokulu, ortaokulu zor bitirdim. Lise birinci sýnýfý iki senede geçtim. Lise ikinci sýnýfta da kalýnca babam okuldan kaydýmý sildirdi. Bir dükkân açtý ve baþýna beni oturttu. Kendisi de arada sýrada uðruyordu. On sekiz yaþýna gelmiþtim. Bir baltaya sap olamamýþtým henüz. Babam bunu bildiði için çareyi dükkân açmakta görmüþ olmalýydý. Ýþten de pek anladýðým yoktu, ama idare ediyordum iþte. O yýllarda çok önemli bir olay yaþadým.

Sokrat: Doðrusu ne olduðunu merak ettim.

Meraklý Eþek Arýsý: Acele etme anlatýyorum. Bir gün benim dükkânýn yanýndaki maðazada güzel bir tezgâhtar kýz gördüm. Daha önce görmediðime göre iþe yeni baþlamýþ olmalýydý. Kendinden oldukça emin, biraz da ters bir kiþiliðe sahip bir görüntüsü vardý. Bu kýzdan çok hoþlanmýþtým. Onunla konuþmak için çalýþtýðý dükkândan bir gömlek aldým. Alýþ veriþ sýrasýnda kýz, sorduðum sorulara kýsa cevaplar veriyor ve beni bir an önce savmaya çalýþýyordu. Daha sonraki günlerde de konuþmaya çalýþtým, her defasýnda ayný olumsuz tepkilerle karþýlaþtým. Ýþten çýkýþ saatini öðrenip takip ettim ve ýssýz bir yerde elinden tutup onunla arkadaþ olmak istediðimi söyledim. Elini çekti ve kocaman bir “Hayýr!” cevabý çýktý aðzýndan.

Sokrat: Galiba bu kýza âþýk oldun!

Meraklý Eþek Arýsý: Ne aþký? Aþk nedir? Öyle þeylerden ben anlamam! Ben ondan sadece hoþlandým ve onun benim olmasýný þiddetle arzu ettim. Sahi, senin þu aþk dediðin þey nedir Sokrat? Yoksa bu örnekte olduðu gibi her hoþlanmaya hemencecik “aþk” mý diyorsun?

Sokrat: Aþkýn tanýmýný yapmayayým da istersen sana aþkýn matematiðini söyleyeyim.

Meraklý Eþek Arýsý: Þuna aslýnda böyle bir þey yok, ben de bilmiyorum desene!

Sokrat: Aþkýn matematiði çok basittir: 1+1=1 eder. Yani ayrý ayrý iki tane 1, tek bir tane 1 olmayý kabul ederse bu gerçek aþktýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Sana göre benimki nasýl bir aþktý? Umutsuz mu?

Sokrat: Evet, umutsuz olan aþkýn kendisidir. Âþýklar umutlarýný hiçbir zaman yitirmezler. Aksi olsaydý, ortada bir aþktan da söz edilemezdi. Aþk sýnýf farký tanýmaz, yoksulluktan korkmaz, zorluklardan yýlmaz; gerekirse tüm insanlarý karþýsýna alýr. Ölüme bile kafa tutabildiðine göre, bu saydýklarýmýz ne ki…

Meraklý Eþek Arýsý: Sokrat’tan aþk üzerine edebî palavralar…

Sokrat: Bir dostum bana ”Aþka hazýrlýksýz yakalandým.” Diye dert yanýyordu. Ona, “Sadece sen deðil her âþýk olan öyle yakalanýyor. Önceden istenilen, planlanan, uygulamaya konulan bir þey deðil ki aþk. Eðer öyle olduðunu düþünüyorsan, bu seni aþka deðil; ama iyi bir iþe götürür.” Dedim.

Meraklý Eþek Arýsý: Neyse… Senin anlattýklarýn benimle ilgili deðil. Ben kendi konuma döneyim: Bir gün bu kýzý bir baþkasýyla gördüm. Yaptýðým araþtýrma sonucuna göre yanýndaki delikanlý sevgilisiydi. Tabii bu benim þansýmý azalttýðý gibi iþimi zorlaþtýrýyordu da…

Sokrat: Aþk iki kiþilik bir oyundur. Fazla oyuncu, oyunu bozar.

Meraklý Eþek Arýsý: Sen hâlâ ayný yerde misin? Aþk maþk yok diyorum! Yok, yok, yokkk! Sadece onu caným çekti…

Sokrat: Yani tamamiyle cinsel bir arzu…

Meraklý Eþek Arýsý: Evet… Onu istiyordum. Benim olmalýydý.

Sokrat: Senin gibi çoðunlukla fizyolojik güdüleri sosyal güdülerine baskýn çýkan birinden zaten baþka türlü bir cevap da beklenmezdi. Ýnsan kýlýðýndaki zavallýcýklara güzel bir örneksin!

Meraklý Eþek Arýsý: Benim insan olmadýðýmý mý söylemek istiyorsun.

Sokrat: Ýnsan olmak kolaydýr. Çünkü herkes insan olarak doðar. Zor olan, insan olarak kalmaktýr. Bozulan aleti onaracak bir tamirci bulabilirsin. Ya bozulan insaný?

Meraklý Eþek Arýsý: Ýnsanlýk dersi dinleyebilecek durumda da deðilim. Konuyu saptýrmazsan daha doðrusu konuþmama izin verirsen…

Sokrat: Tamam, tamam! Kusura bakma, bugün nedense gevezeliðim üstümde! Aptal Sokrat! Dünya yanýyormuþ. Boþ ver; nasýlsa bir söndüren bulunur. Lütfen devam et!

Meraklý Eþek Arýsý: Kusursuz bir plân yaptým ve uyguladým. Lafý uzatmadan söyleyeyim: Bu kýzý kaçýrdým.

Sokrat: Olayý çok genel hatlarýyla ifade ettin. Oysa asýl önemli olan noktalar sanýrým detayda! Kaçýrma olayýný ve sonrasýný biraz daha açabilir misin?

Meraklý Eþek Arýsý: Bir arkadaþýmýn da yardýmýyla kýzý kiraladýðým arabaya bindirip kaçýrdým. Yolda arkadaþýmý indirip arabayý ormana doðru sürdüm. Uygun bir yerde durdum. Kýzý arabadan indirdim. Önce onu ikna etmeye çalýþtým. Onu sevdiðimi, evlenmek istediðimi söyledim. Benim söylediklerime hakaretle cevap verdi. Bana vurmaya teþebbüs etti. Ne pahasýna olursa olsun bu kýza sahip olmaya kararlýydým. Baþýna gelecekleri anlayýnca o isyankâr kýz gitti, yerine kötü bir þey yapmamam için rica eden hatta yalvaran bir kýz geldi…

Sokrat: Kýzýn çaresizliðine acýyýp vaz geçmiþ olduðunu duymak isterdim.

Meraklý Eþek Arýsý: Maalesef istediðini duyamayacaksýn. Çünkü kýza orada tecavüz ettim. Yani þeytana uydum…

Sokrat: Ýyi ki þeytan var. Yoksa yaptýðýmýz kötülüklerin suçunu kendimize yüklemek zorunda kalýrdýk.

Meraklý Eþek Arýsý: Yaptýklarýmýn kötü olduðunu düþünmüyordum.

Sokrat: Sonra?

Meraklý Eþek Arýsý: Evinin kapýsýna götürüp býraktým. Olayý çok kýsa sürede duymayan kalmadý.

Sokrat: Ýyi haber daha adým atmadan, kötü haber dünyayý dolaþýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Kýz yaþadýklarýný ailesine anlatmýþ. Kýz tarafýnýn akrabalarý bizim eve akýn etti.

Sokrat: Ciddi bir olay! Bu yüzden çok sayýda cinayet bile iþleniyor. Bir davranýþý yapmadan önce doðuracaðý sonuçlarý da görebilmek gerekir.

Meraklý Eþek Arýsý: Evet, doðru… Bu olayýn devamýnda da çok kötü þeyler olabilirdi, ancak aracýlar meselenin çözümünde önemli katkýlar saðladýlar. Babam, olayýn ört-bas edilmesi için maddi hiçbir fedakârlýktan kaçýnmadý. Aracýlar da kýzýn ailesini zor da olsa bir þekilde ikna ettiler ve evlenmemize karar verdiler. Gösteriþli bir düðünle evlendik.

Sokrat: Ýnsan tecavüz ettiði bir kiþiyle ayný evi paylaþýrken neler hissediyor? Karý-koca iliþkisi normal bir þekilde sürüyor mu?

Meraklý Eþek Arýsý: Bilmem. Çünkü benim bu evliliðim sadece bir hafta sürdü. Evlendiðim kadýn daha ilk günden itibaren odaya kapandý ve beni içeri sokmadý.

Sokrat: Baþka bir þey mi bekliyordun ki? Hak ettiðin cevabý vermiþ sana!

Meraklý Eþek Arýsý: Hatta bana dedi ki “Sen bir alçaksýn. Benim hayatýmý mahvettin. Evlendik diye sakýn umutlanma. Bu evliliði ailemin baskýsýyla, namus belasýna kabul ettim. Sen, bundan sonra benim ne dirime ne de ölüme elini bile süremeyeceksin!” Bu tür konuþmasýný kýzgýnlýðýna baðladým ve öfkesi geçince iliþkimizin normale döneceðini düþündüm. Fakat o bu sözünü kanýtladý. Çünkü evliliðimizin sekizinci günü evi terk edip gitti. Ailesi de ben de çok aradýk. Aradan on yýldan fazla bir zaman geçmesine raðmen ne dirisine ne de ölüsüne rastladýk.

Sokrat: Acýklý bir hikâye… Onu bulsaydýn ne yapacaktýn?

Meraklý Eþek Arýsý: Kaçtýðýnýn ilk günleri mi, þimdi mi?

Sokrat: Bunu sorduðuna göre, demek ki onunla ilgili düþüncelerinde deðiþiklik var.

Meraklý Eþek Arýsý: Evet var. Ýlk günler bulsaydým, onu cezalandýrýrdým. Þimdi ise böyle bir þey yapamam. Zaten ona karþý yeterince haksýzlýk yaptým.

Sokrat: Piþman gibisin…

Meraklý Eþek Arýsý: Evet, sevinebilirsin. Teþhisin doðru ve ben bu güne kadar yaptýklarýmdan sadece bu olay nedeniyle þu anda piþmanlýk duyuyorum.

Sokrat: Bir kaþýk zevkin karþýlýðý, bir kazan dolusu piþmanlýktýr. Vicdan azabý da çekiyor musun? Vicdanýnýn sesini de dinlemelisin.

Meraklý Eþek Arýsý: Vicdan nedir? Ben de yok böyle bir þey! Bunu da geçelim.

Sokrat: Benimki de laf mý yani? Vicdansýza, “Vicdanlý ol!” demek, safdillik deðilse, nedir? Vicdan, yaptýklarýmýzý iyi ve kötü olarak deðerlendiren bir iç sestir. Ýçimizdeki mahkemedir, yargýçtýr. Ýþlediðimiz bir suç nedeniyle yasalardan, toplumdan kaçabiliriz, ama vicdan asla yakamýzý býrakmaz. Vicdanýn mahkûm ettiðini çoðu zaman akýl affeder. Ýþte insaný en çok bu çatýþma hali rahatsýz eder. Senin gibilere “Þeytan aklýný mý vicdanýný aldýðýnda daha çok üzülürsün?” diye sorulduðunda verecekleri cevap bellidir. Akýllarýyla kendilerini kolayca temize çýkardýklarýndan ondan vaz geçemezler. Ben, hep içimdeki tanrýsal sesin yani vicdanýn sesiyle hareket ettim.(s)

Meraklý Eþek Arýsý: Bu açýklamalarýndan sonra içimi bir sýkýntý kapladý. Kalbimde bir sýzý hissetmeye baþladým. Rahatsýz edici bir durum…

Sokrat: Evet, iþte vicdanýn harekete geçti. Demek ki sende de vicdan varmýþ.

● ● ●



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 2
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 6
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 5
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 1
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 8
Ben Senim;sen de Ben!
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 3
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 13
Sokrat ile Meraklý Eþek Arýsý - 14
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 9

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Meczup Yakarýþý
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âþýk Veysel Olarak da Gitti
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Nasreddin Hoca Fýkralarýna Güler Misiniz?
Daire Ýçinde Bir Nokta Mýsýnýz,yoksa Sadece Bir Nokta Mýsýnýz?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fýkralarý
Aþk Üzerine Kýkýr Kýkýr Fýkralar
Varoluþ ve Ölüm
Yüreðin Ýlâcý: Sevgi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.