..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Mutlu köle çoktur. -Darwin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýtiraflar > Ömer Faruk Hüsmüllü




3 Nisan 2013
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 11  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Sokrat: Olabilir. Mesela bu konuda þöyle bir örnek var: Fetih hazýrlýklarýný tamamlayan Türk Hükümdarý Fatih, Bizans Ýmparatorluðu’na son darbeyi indirmek amacýyla ordusunu Ýstanbul surlarýnýn önüne getirmiþti. Bu sýrada Ayasofya da toplanan papazlar; ne yapýyorlardý dersin?Meraklý Eþek Arýsý: Ne yaptýklarýný bilemem. Sen söyleyiver!Sokrat: Onlar “Acaba gökyüzünde dolaþan melekler erkek mi diþi mi?” konusunu tartýþýyorlardý.


:HGC:



Meraklý Eþek Arýsý: Hoþ geldin Sokrat! Seninle ilgili sormak istediðim, iki tane sorum var. Mutlaka þimdi sormalýyým, yoksa unutabilirim. Ýzin verir misin?

Sokrat: Merhaba Meraklý Eþek Arýsý! Elbette, sorularýný bekliyorum.

Meraklý Eþek Arýsý: Galiba sen hiç yazýlý eser býrakmamýþsýn. Bu doðru mu?

Sokrat: Evet doðru, benim yazýlý eserim hiç yok.

Meraklý Eþek Arýsý: Neden kitap yazmadýn? Düþünce ve görüþlerini yazýlý eser olarak býraksaydýn daha iyi olmaz mýydý?

Sokrat: Yazmak yerine konuþmayý, söyleþmeyi seçtim. Böylelikle insanlarýn düþüncelerinin açýlacaðýný, olaylarý sorgulayacaklarýný biliyordum.

Meraklý Eþek Arýsý: Asýl neden tembelliðin olmasýn! Çünkü çalýþtýðýn herhangi bir iþ de yokmuþ. Bütün zamanýný çarþýda, parklarda, sokaklarda, meydanlarda politika, þiir ve sosyal konularda konuþarak geçirmiþsin.

Sokrat: Bu iddia kýsmen doðru olabilir. Evet, aylarca belki de yýllarca bir odaya kapanýp kitap yazmak hoþuma gitmiyordu. Ancak çok da tembel biri deðildim. Tembel bir insan olsaydým savaþlardan kaçardým. Ben ise savaþlara katýldým ve bütün gücümle çarpýþtým. Ýnsanlarla yüz yüze yani birincil türden iliþkilerde daha baþarýlý olunduðunu kavramýþtým. Konuþarak onlara doðruyu ve eðriyi anlatmaya çalýþtým. Böylece bilgisizlikten kaynaklanan kötülüðün önüne geçmek istedim.

Meraklý Eþek Arýsý: Yazýlý eser býraksaydýn senden sonraki kuþaklar seni daha iyi anlamýþ olurlardý.

Sokrat: Fikirlerimin anlaþýlmadýðýný zannetmiyorum. Çünkü aradan binlerce sene geçmiþ olmasýna raðmen benim görüþ ve düþüncelerim sadece tartýþýlmakla kalmýyor, insanlara yol da gösteriyor. Bunca sene sonra düþüncelerimin sana da ulaþmasý ve senin de merak edip benimle iliþki kurman bunu kanýtlamýyor mu? Yazýlý eser olmayýnca kiþinin görüþ ve düþüncelerinin zamanla unutulabileceði iddiasý ortaya atýlabilir ama benim için bu da geçerli deðildir. Çünkü benim felsefemi öðrencilerim gelecek nesillere aktarmýþlardýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Öðrencilerinin bu konuda baþarýlý olduklarý bir gerçek, hatta bunlarýn bazýlarý kendi felsefi sistemlerini kurmuþlar ve felsefe tarihinde önemli bir yer iþgal etmiþler. Ancak görüþ ve düþüncelerin aktarýlýrken bazý hatalar da yapýlmýþ olabilir. Mesela eksik ya da eklemeli aktarýmlar da söz konusu edilebilir. Sana ait olmayan birçok söze felsefe kitaplarýnda rastlamak mümkündür. Eserlerin yazýlý olsaydý bu sakýncadan bahsedilmezdi bile.

Sokrat: Eksik ya da eklemeli aktarým konusunda haklý olabilirsin. Ancak bunlar benim temel felsefi anlayýþýmý olumsuz yönde fazla etkilememiþtir. Düþünce denizine bir katre ilave yapabilirsek ne mutlu bize! Bunu yapan ha Sokrat olmuþ, ha Meraklý Eþek Arýsý… Ne fark eder? Benim olan görüþler insanlara iyiyi, doðruyu öðrettiyse yani istenilen faydayý saðladýysa bunlarýn altýna benim deðil baþkasýnýn adý yazýlsa ne olur? Sonuç deðiþir mi? Hayýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Anlaþýldý. Ýkinci sorumu soruyorum: Sokrat, sen Allaha inanýr mýsýn?

Sokrat: Evet inanýrým. Ya sen?

Meraklý Eþek Arýsý: Bazen inanýrým, bazen de inanmam.

Sokrat: Yani zorda kalýnca inanýrsýn ve O’ndan seni kurtarmasý için yardým dilersin; diðer zamanlarda ise O’nu aklýna bile getirmezsin.

Meraklý Eþek Arýsý: Aynen öyle!

Sokrat: Pragmatistlerin Tanrý anlayýþýna benziyor. Çünkü Pragmatist anlayýþ Tanrýya inanmanýn kiþiye bir þey kaybettirmeyeceði; ama tanrý varsa inanmamanýn çok þey kaybettireceði görüþünden hareket eder. Yani onlara göre Tanrýya inanmanýn kiþiye zararý deðil, varsa yararý dokunacaktýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Benim görüþümü tam olarak yansýtmasa da yakýn sayýlýr… Sen Allahýn olduðu fikrine nasýl ulaþtýn?

Sokrat: Atinalýlarýn Tanrýlarýna karþý olan þüphem bana yardýmcý oldu, bu konuda derinlemesine düþünmemi saðladý.

Meraklý Eþek Arýsý: Nasýl?

Sokrat: Benim bir aklým, zihnim, bilincim vardý. Belleðimin içinde neler var, belleðime neler sýðabilir diye bir soru sordum kendime. Baktým ki içinde bulunduðum odadaki tüm var olanlarý belleðime alabiliyorum. Yaþadýðým kenti ve ülkeyi düþündüm. Bunlar da belleðime sýðýyordu. Biraz daha geniþlettim belleðime girmesini istediklerimi: Dünyanýn tümünü sýðdýrmaya çalýþtým. Bu da oldu. Sonra evreni hatta evrenleri de belleðime sýðdýrabildiðimi anladým. Ancak bütün bunlardan dýþýnda belleðime sýðmayan bir þey vardý ve O þey belleðim de dahil her þeyi kuþatýyordu. Ýþte O þeyin -Allah, Tanrý, Ýlah, Yaratýcý ne dersen de- Ýlahi bir güç olarak var olduðunu fark ettim. Yani bu sonuca aklým vasýtasýyla ulaþtým. Tabii aldýðým ilahi ilhamý da eklemeliyim. Kýsacasý bana göre Allah vardýr ve birdir.

Meraklý Eþek Arýsý: Ýlahi ilham mý dedin?Gaipten sesler mi duyuyordun, mesajlar mý alýyordun?

Sokrat: Ýçimde duyduðum bana hep doðru yolu gösteren ilahi bir ses vardý. Hayatýmýn önemli anlarýnda þöyle veya böyle davranman konusunda bana yardýmcý oluyordu. Bu ses yanlýþ yapmamam konusunda beni uyarýr, iyiye yönelmemi saðlardý. Bence bu ses ilahi bir kaynaktan geliyordu.

Meraklý Eþek Arýsý: Nasýl bir ses bu duyduðunu söylediðin? Bir insan sesi gibi mi? Ýnsan sesi gibiyse yumuþak mý sert mi?

Sokrat: Nasýl olduðunun tanýmý yapýlamaz, anlatýlamaz. Yaþamak gerekir. Buna raðmen þöyle açýklamaya çalýþayým: Benim duyduðum ses kesinlikle ilahi bir kaynaktan geliyordu, ama buradan çýkýþý tabii ki bir insan sesi þeklinde deðildir. Bu bir mesajdýr ve benim anlamam için de benim algýma uygun bir hale getirilmiþtir. Yani ses olarak bana aktarýlmýþtýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Senin bir ayrýcalýðýn mý var? Ben niye senin gibi ilahi bir kaynaktan gelen böyle sesler duyamýyorum?

Sokrat: Her insanýn sezgi yeteneðiayný deðildir. Tabii diðer yetenekleri de… Mesela sende bulunan bazý yetenekler de bende olmayabilir. Bu kutsal ses çocukluðumdan beri beni izlemiþtir. Yaptýðýmda yanlýþ sonuçlar doðuracak bir davranýþ olduðunda yapmamam için beni uyarmýþtýr. Bu ses beni hiçbir þey konusunda zorlamazdý, ama kendimi ve baþkalarýný tanýmam konusunda görevlendirmiþti. Montaigne, ”Kimse kimseyi deðil, herkes kendi kendini adam eder, etmelidir. Adam olmaksa kendini bilmekle baþlar.” der.

Meraklý Eþek Arýsý: Bu görevi sen nasýl yerine getirdin?

Sokrat: Bilgiyi arayarak ve aramaktan asla vaz geçmeyerek… Bilgiyi arama görevini býrakmak savaþ alanýný býrakmak kadar utanç vericidir. Çünkü bana göre fazilet bir bilgidir. Yani insanlarýn faziletli olmalarý ancak bilgi ile ilim ile mümkün olacaktýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Az önceki soruma verdiðin cevabý biraz daha açar mýsýn?

Sokrat: Beraber açalým. Bana þunun cevabýný verir misin? Ýnanan insanlarýn hepsinin Tanrýsý ayný mýdýr?

Meraklý Eþek Arýsý: Evet öyledir, ya da öyle olmalýdýr.

Sokrat: Ama öyle deðil. Her insanýn inandýðý Tanrý diðerininkinden farklýdýr. Yani ne kadar insan varsa o kadar da Tanrý var.

Meraklý Eþek Arýsý: Bu olmadý iþte… Kendinle çeliþkiye düþüyorsun. Çünkü az önce Tanrý/Allah birdir dedin þimdi ise çok sayýda Tanrý/Allah’tan söz ediyorsun.

Sokrat: Çeliþki yok, bilerek böyle söyledim. Her insanýn Tanrýyý algýlama þekli diðerinden farklýdýr. Ýnsanlar en basit soyut kavramlarý bile düþünürken zorlanýrlar. O yüzden soyut olan her þeyi somutlaþtýrarak anlama eðilimindedirler. Belleðe bile sýðdýrýlamayan bu ilahi gücü nasýl anlasýnlar? Ýlahi gücü de kendilerince somutlaþtýrarak zihinlerinde bir Tanrý algýsý yaratýrlar. Ýþte o yüzden kimisinin Tanrýsý otoriter bir baba, kimisininki müþfik bir insan, kimisininki ise zalim bir diktatör görüntüsündedir. Bazýlarýnýn Tanrýsý cezalandýrýrken bazýlarýnýnki sevgi doludur. Tabii bütün bu farklý algýlama þekilleri O ilahi gücün var ve bir olduðunu gerçeðini deðiþtiremez.

Meraklý Eþek Arýsý: Buradan nereye varmak istiyorsun?

Sokrat: Þuraya: Senin de bir ilahi ses duymayýþýnýn nedeni sezgilerdeki ve yeteneklerdeki farklýlýklar olabilir. Ýnanýrsan ve inandýðýn gibi bir yaþantý sürdürürsen bir gün sen de ilahi bir ses duyabilirsin. Ben hep inandýðým gibi yaþadým. Daima doðrudan ve haktan yana oldum. Hak ve doðru olduðunu bildiðimi karþýlýk beklemeden ve cesaretle insanlara anlattým. Þiddete karþý çýktým, barýþý destekledim ve bu nedenle de insanlara görüþlerimi zorla deðil ikna yoluyla kabul ettirmeye çalýþtým.

Meraklý Eþek Arýsý: Üzerinde tartýþmamýza raðmen henüz ne olduðunu açýklamadýðýmýz için, “inanç nedir” diye sana sormak istiyorum Sokrat?

Sokrat: Bir düþünceye, kiþiye, görüþe, öðretiye gönülden baðlýlýktýr. Ýnançta þüpheye yer yoktur.

Meraklý Eþek Arýsý: Ýnanç, yararlý mýdýr, zararlý mýdýr? Ya da bunu saptamak için ölçümüz ne olmalý?

Sokrat: Baþka insanlarý olumsuz etkileyip etkilemediðine, bilimsel düþünceye zarar verip vermediðine, gerçekleri tahrif edip etmediðine bakmak gerekir.

Meraklý Eþek Arýsý: Ýnsanlarýn hepsi bir dine ya da bir Tanrýya inanýrlar mý?

Sokrat: Hayýr. Ýnançsýz, dinsiz, Tanrý tanýmayan bireyler olabilir. Ancak tarihte inançsýz bir topluma rastlamak söz konusu deðildir.

Meraklý Eþek Arýsý: Ýnanç çok güçlü bir duygu olmalý.

Sokrat: Evet öyle. Ýnançtan daha güçlüsü yoktur. Baksana binlerce yýldýr somut olarak doðaüstü bir tek gücün varlýðý dahi ispatlanamamýþken milyarca insan onlarýn var olduðuna inanmýþ, inanmakta ve inanacaktýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Ýnançlý olarak kabul ettiðimiz birçok insan diðer insanlara haksýzlýk etmiþ, iþkence yapmýþ hatta öldürmüþtür. Tarih bunun örnekleriyle dolu.

Sokrat: Maalesef öyle. Bu tür muamelelere muhatap olan çok sayýda bilim adamý ve filozof da vardýr. Ýnançtan kaynaklanan yanlýþlýklar dogmatik kafalý insanlarý ortaya çýkarmýþ. Bunlarýn zulmü sonunda kitaplar yakýlmýþ, insanlar yok edilmiþ.

Meraklý Eþek Arýsý: Öyleyse dinler insanlara mutluluk deðil, acý getirmiþtir.

Sokrat: Bu yargýya katýlmýyorum. Dinlerin böyle bir amacý yoktur. Dini yanlýþ anlayan, yorumlayan ve dinden çýkar elde eden insanlarýn hatalarýný dine yükleyemeyiz. Bu tür insanlara þöyle seslenmek istiyorum: Ey dogmatik kafa! Zindana attýðýn ya da öldürdüðün her filozof, her bilim adamý ve yaktýðýn her kitap eleþtirel düþüncenin temeline çaktýðýn bir kazýktýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Dinlerin deðil de dincilerin, yobazlarýn diyelim öyleyse.

Sokrat: Olabilir. Mesela bu konuda þöyle bir örnek var: Fetih hazýrlýklarýný tamamlayan Türk Hükümdarý Fatih, Bizans Ýmparatorluðu’na son darbeyi indirmek amacýyla ordusunu Ýstanbul surlarýnýn önüne getirmiþti. Bu sýrada Ayasofya da toplanan papazlar; ne yapýyorlardý dersin?

Meraklý Eþek Arýsý: Ne yaptýklarýný bilemem. Sen söyleyiver!

Sokrat: Onlar “Acaba gökyüzünde dolaþan melekler erkek mi diþi mi?” konusunu tartýþýyorlardý.

**

(Bu bölüm devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýtiraflar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Daire Ýçinde Bir Nokta Mýsýnýz,yoksa Sadece Bir Nokta Mýsýnýz?
Oruç Baba Ýle Bir Damla Sohbetleri - 2
Sen Gittikten Sonra
Oruç Baba Ýle Bir Damla Sohbetleri - 1
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 16
Düþündüren Sözler - 98
Düþündüren Sözler - 97
Düþündüren Sözler - 96
Oruç Baba’dan Aforizmalar - 43
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 18

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Meczup Yakarýþý
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âþýk Veysel Olarak da Gitti
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Nasreddin Hoca Fýkralarýna Güler Misiniz?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fýkralarý
Aþk Üzerine Kýkýr Kýkýr Fýkralar
Varoluþ ve Ölüm
Yüreðin Ýlâcý: Sevgi
Düþünen Kafalardan Düþündürücü Cevaplar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.