Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoþtur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
(Önceki bölümün devamý...) Meraklý Eþek Arýsý: Yani düþmanlarý kapýlarýna kadar dayanmýþ, ama bunun farkýnda bile deðiller. Çünkü üzerinde tartýþtýklarý konu onlar için çok daha önemliydi! Melekler diþi olsa ne olur, erkek olsa ne olur? Sokrat: Ortaçað Avrupasý yüzyýllar boyunca skolastik anlayýþýn etkisi altýnda kalmýþ. Bu dönemde skolastik anlayýþýn özgür düþünme, sorgulama üzerinde çok büyük tahribatlarý olmuþtur. Meraklý Eþek Arýsý: Skolastik ne demek Sokrat? Sokrat: Skolastik genel anlamda kiliseye baðlý olan okullarda ve kilisenin otoritesini tanýyan üniversitelerde okutulan konular, uygulanan yöntem ve hakim olan zihniyet demektir. Herhangi bir felsefe okuluna sýmsýký baðlanýp kendini her tür eleþtiriye kapamýþ olan bir otoriteye baðlanma zihniyetine de skolastik denir. Skolastik felsefe tam anlamýyla Anselmus’un felsefesidir. Bu düþünür Hristiyan dininin temel inançlarýyla yani dogmalarýyla Helen Felsefesi’ni uzlaþtýrmak için, eskilerin metinlerini kýyas yapa yapa genelleþtirmekten ve tartýþmaktan ibaret bir yöntem uygulamýþtýr. Bu yönteme de skolastik denir. Bu yöntemi kullananlarýn imdadýna benim takipçilerimden meþhur filozof Aristo’nun mantýðý yetiþmiþ ve bilhassa bu mantýktaki tümdengelim yöntemine baþvurmuþlardýr. Meraklý Eþek Arýsý: Öyleyse dine dayanan düþüncelerin skolastik olduðunu söyleyebiliriz. Sokrat: Söyleyebiliriz ama bu tam bir açýklama olmaz. Çünkü bir filozofu otorite olarak kabul edip, felsefi konularý onun düþünce ve görüþlerine dayanarak açýklama da skolastiktir. Hatta bilimde bile skolastisizme rastlanabilir. Meraklý Eþek Arýsý: Bilimde böyle bir anlayýþ olamaz! Ya da þöyle demeliyim; olsa da barýnamaz. Sokrat: Maalesef zaman zaman bilimde bile skolastik düþünceye rastlanýlmýþtýr. Bilimde Skolastisizm, eskiden her þeyi bilen bilim adamlarýnýn bulunduðunu kabul ederek onlarýn kitaplarýný okuyup öðrenerek, tüm bilim konularýný bu doðrultuda deðerlendirmektir. Meraklý Eþek Arýsý: Yani kendisi araþtýrma ve deney yapacaðýna bir bilim adamýna sýrtýný dayayýp onun görüþleriyle bilimsel problemleri çözmeye çalýþýyor. Aslýnda bu zihniyette olanlara bilim adamý da denmez ya… Sokrat: Evet, öyle… Güzel özetledin. Meraklý Eþek Arýsý: Özetledim de konuyu tama olarak kavrayamadým. Örnek vererek anlatýrsan daha kolay öðrenebileceðimi sanýyorum. Sokrat: Konuyla ilgili örnekleri birlikte verelim. Meraklý Eþek Arýsý: Becerebileceðimden þüpheliyim. Bana anlattýklarýný düþünmem için biraz zaman ver. Sokrat: Acelemiz yok. Düþünmek için dilediðin kadar zamaný kullanabilirsin. Ben seni sabýrla beklerim. Çünkü çok önemli bir faaliyet gerçekleþtiriyorsun, yani düþünüyorsun. Meraklý Eþek Arýsý: Tamam hazýrým. Sokrat: Bir tane skolastik düþünce örneði veriyorum: “Doðrular kutsal kitaplarda gösterilmiþtir. Çeþitli yollarla doðrularý aramaktan vaz geçip, kutsal kitaplarda bildirilenleri yorumlamalý. Gerçeklere ancak bu yolla ulaþýlabilir. “ Þimdi sýra sende! Meraklý Eþek Arýsý: “Filanca bilim adamý, fizik konusunda bilinmesi gerekenlerin hepsini bulmuþtur. Fizikle ilgili konulara onun bilgileri ýþýðýnda bakmalý.” Sokrat: Doðru bir örnek verdin. Ben söylüyorum: “Falanca savaþý askerler deðil, evliyalar kazanmýþtýr. Nitekim düþman askerleri “bizi yenen savaþ halinde olduðumuz ülkenin askeri deðil, atlar üzerinde gelen, kýlýçlarý çekili beyaz sarýklý, beyaz sakallý metrelerce boylarý olan dedelerdir.” demektedirler.” Meraklý Eþek Arýsý: “Þunu þunu yaparsan dinden çýkarsýn, cehenneme gidersin.” Sokrat: “Aristo’nun tümdengelim yöntemi akýl yürütmelerimizde temel olarak alýnmalýdýr.” Meraklý Eþek Arýsý: “Bunu yaparsan çarpýlýrsýn.” Sokrat: “Ýbn-i Sina bütün hastalýklarýn taný ve tedavisini bildirmiþtir. Onun eserlerinden yararlanarak hastalýklara çare bulabiliriz. “ Meraklý Eþek Arýsý: Baþka bulamadým. Þu var aklýmda, ama olur mu olmaz mý diye tereddüt ediyorum: “Sokrat her þeyi bilir. Onun düþüncelerinden faydalanarak biz de hayat ve felsefe hakkýnda her þeyi öðrenebiliriz.” Sokrat: Neden olmasýn? Doðru bir örnek verdin.Bir örnek daha:“Kilisenin gücü mutlaktýr, bildirdikleri kesindir ve doðrudur. Tartýþmasýz kabul edilmelidir.” Meraklý Eþek Arýsý: Bu kadar! Maalesef baþka bulamýyorum. Sokrat: Yeterli zaten… Verdiðimiz örnekler bana bu konuda anlatýlan ilginç bir hikâyeyi hatýrlattý. Hikâye diyorum, çünkü gerçek deðil. Ancak o dönemin zihniyetini çok iyi anlatýyor. Meraklý Eþek Arýsý: Dinlemek isterim. Sokrat: Hikâye bu ya, Ortaçað’da devrin ileri gelen papazlarý önemli bir konuyu tartýþmak amacýyla bir kilisede toplanmýþlar. Rahatsýz edilmemek için kilisenin kapýlarýný sýký sýkýya kapattýrýp nöbetçiler dikmiþler. Aradan birkaç gün geçmiþ kapýlar açýlmamýþ, bir hafta geçmiþ gene açýlmamýþ. Çünkü hararetli hararetli tartýþtýklarý o önemli konuda bir türlü anlaþmaya varamamýþlar. Bu kadar öneme sahip tartýþma konularý acaba neymiþ dersin? Meraklý Eþek Arýsý: Neymiþ, diye bana sorma, sen söyle? Sokrat: Lafýn geliþi soruyorum caným. Söyleyeceðim tabii… Konu þu: Acaba bir atýn aðzýnda kaç tane diþ vardýr? ( Skolastik anlayýþa göre Tanrý bütün gerçekleri Ýncil’de bildirmiþtir. O nedenle arayýp bulmak yerine Hýristiyanlýk dininin doðmalarýný yorumlayarak tüm gerçeklere ulaþabiliriz.) Haftalarca süren tartýþmadan býkan genç bir papaz nihayet dayanamayýp isyan etmiþ ve demiþ ki: “Arkadaþlar, bu tartýþmalarla bir sonuca varamayacaðýmýz artýk belli oldu. Konunun çok kolay bir çözümü var: Gelin, dýþarýya çýkalým. Bir at bulalým, aðzýný açalým ve kaç tane diþi olduðunu sayalým!” Vay, bunlarý diyen sen misin? Dinsiz, imansýz, kâfir! deyip genç papazýn üzerine yürümüþler ve adamcaðýzý yaka paça kilisenin dýþýna atmýþlar. Sonra da tartýþmalarýna devam etmiþler. Meraklý Eþek Arýsý: Öyleyse skolastik anlayýþta eleþtiriye kesinlikle yer yoktur. Sokrat: Evet. Skolastik anlayýþ asla eleþtiriye yer vermez. Çünkü buna izin verirse otorite eleþtirilecektir ve bu eleþtiriler de otoritenin gücünün azalmasýna hatta ortadan kalkmasýna yol açabilecektir. Tabii böyle bir sonuç da, o skolastik anlayýþýn sonu demektir. Eleþtirilmesine izin vermediði bu otorite; bazen bir dindir, bazen kilisedir, bazen bir din adamýdýr, bazen bir filozoftur ve bazen de bir bilim adamýdýr. Bir de þunu ilave edeyim: Skolastik anlayýþlar dogmatiktir. Meraklý Eþek Arýsý: Bir düþüncenin dogmatik olup olmadýðýný nasýl anlayacaðýz? Sokrat: Tüm dogmatik anlayýþlar, bir düþünceyi tenkit süzgecinden, aklýn tam kontrolünden geçirmeden olduðu gibi kabul ederler. Mesela otorite kabul edilen bir bilim adamýnýn ortaya koyduðu düþünceleri tenkit etmek, bu zihniyet için mümkün deðildir. Hele hele dinsel dogmalarý olduklarý gibi kabul etmenin dýþýnda baþka hiçbir seçenek yoktur. Meraklý Eþek Arýsý: Günümüzde de bu ya da benzeri bir anlayýþtan söz edilebilir mi? Çünkü bilimsel düþünce çaðýmýzda eskiye nazaran bir hayli ilerledi. Sokrat: Skolastik anlayýþ bazýlarýnýn zannettiði gibi sadece Ortaçað’da görülmemiþtir. Ýlkçað’da da vardý, sizin yaþadýðýnýz bu çaðda da var. Tabii en yaygýn görüldüðü dönem Ortaçað olmuþtur. Meraklý Eþek Arýsý: Bilimsel ve özgür düþünce açýsýndan bunun büyük bir tehdit olduðunu söyleyebilir miyiz? Sokrat: Evet, söylenebilir.Bu anlayýþýn hakkýný yememek için þunu da belirtelim yani bir faydasýndan da bahsedelim: Skolastik felsefe, insan zihnine “kýlý kýrk yaran” bir düþünme þeklini de kazandýrmýþtýr. Meraklý Eþek Arýsý: Zararý faydasýndan kat be kat fazla.Meseladin uðruna yapýlan savaþlarda da milyonlarca insan hayatýný kaybetmedi mi? Sokrat: Evet kaybetti. Bu savaþlarýn görünürdeki nedenlerine deðil, arkasýnda yatan gerçeklere bakmalýyýz. O zaman yüzümüze karþý pis pis sýrýtan “çýkar” ile karþýlaþýrýz. Uzun bir konu… Tartýþmaya saatler yetmez. Sohbetimizi burada bitirelim Meraklý Eþek Arýsý! Meraklý Eþek Arýsý: Nasýl istersen! Güle güle Sokrat! ● ● ●
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |