Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu |
|
||||||||||
|
yazmaktan çok hapþýrmak arzusuyla çýrpýnan týkanmýþ bir kalemin gittikçe tükenen gölgesi; henüz yazýlmamýþ bir mektubun yazýlmakla kaðýttan uçak olmak arasýnda gidip gelen eleminin üzerinde... ufku tepecik ve daðcýklarla o daðcýklarý örten gri bir gökyüzü ve o gökyüzüne ulaþan yalancý bir patikayla bir kol uzaklýðý kadar yakýnlaþtýran penceredeki buðunun bütün mesafelerin yok edilebileceðini empoze ettiði yanýlsatýcýlýðý nýn yanýndan, bütün birikimimi kullanýp kaleme bir mendil kaðýda bir hava alaný buðuya bir sünger temin ederek uzaklaþýyorum... ayaklarým caddelere doðru sürüklüyor beni çýkarýyorum ayakkabýlarýmý çýplakken daha iyi anlýyor ayaklarým beni eðilip onlara sokaklara uðramadan caddelere uðramaz bahar diyorum. sað baþ parmaðým solun sakalýný sývazlýyor bilgece "haklýsýn" diyorlar "gidelim" ilk köþeden sapýyoruz. yerde küçük büyük çukurlar aðýr yüklü insanlarýn açtýðý... þimdi kuru gibi görünen ama öyle olmayan bir nehrin soðukluðunda akan yüzlerce kederin "bizi býrakma" yapýþkanlýðýyla yürüyoruz. derken sokaðýn kederi tenimdeki bütün gözenekleri kullanarak týrmanýyor dudaklarýma ve uzun zaman önce düþmesi gereken o cümle -bahar gecikti belki de gelmeyecek…- sanki gitmeyeceðini anlamýþ gibi güzün yüzüm, sývalarý aþýnmasýn diye kapatýyor pencerelerini. derken kulaðým ya da burnum bir sýcaklýðýn kokusuna kenetleniyor bir yerlerde martý sesi ve kýyýya vuran dalgalarýn duyumsamasý oysa bu þehre deniz hiç uðramamýþ. adýmlarýmý hýzlandýrýyorum. fýrtýna baharýn sesini engellemiþ olmalý. bir semazen gibi çaprazlamasýna yukarý ve aþaðý iki kola ayrýlan dönemece geliyorum. sanki ezelden beri kuvvetliymiþ gibi nefesim, heves ediyor bulutlarý daðýtacaðýna ama ayaklarým yorgun "þimdi týrmanmaktan çok kaymalý" diyorlar bir bayýrdan aþaðýya. üç beþ adýmýmda ihanet edeceðini bilmezmiþ gibi onlarýn ne bir kapý ne bir pencere korkuluðundan tutunmayýnca tespih böceðinin sabrýyla seke seke yuvarlanýyorum. kalktýðým yerde bir mandalinacý 2 mandalina alýyorum gömleðimi verip içlerini boþaltýp yapýþtýrýyorum kulaklarýma deniz kabuklarýný ayrýmsadýðým anlar geliyor aklýma uzaklardan bir ses bekliyorum. mesafeler sesleri engellemiþ olmalý. yaðmur þarýltýlarýndan baþka bir þey duyulmuyor. üþütme buralarda diyorum mandalinacýya. "þurda bahara ne kaldý diyor" irkiliyorum. sakallarým eski çalý süpürgeleri gibi suya muhtaç, sudan uzak, tozlu, çabalarý nafile tutamýyorlar yaðmur damlalarýný. delik saçaklarýn altýnda yürüyorum saçlarýma küflü sularýn umursamazlýðý bir apartmanýn giriþinde bir iðde kokusu bahar buraya uðramýþ olmalý. katlar çýk çýk bitmiyor. her dairede ayný yazý “mevsimdir dönecektir" derken dönüyorum aþaðý ve sokaða. zaman git gide soðuyor... ilerden bir okul daðýlýyor çocuklarýn yüzlerinde bahar umutlanýyorum. biri çantasýný açýp bir kitap çýkarýyor. boþ bir defter çýkarsaydýn diyorum. "yazarak daha iyi öðreniliyor “diyor bunu boþluðumun ortasýna yazýyorum. kitaptan bir yaprak koparýyor yaprak diyorum baharý hatýrlatýyor. parmaklarýnýn ucuna basýp göðsümdeki küfleri siliyor temiz bir sabahýn kokusu bu diyorum. derken alýyorum elinden yapraðý ve bakýyorum ki yemyeþil bir aðaç yaðmura tutup küfünü siliyorum aðacýn. katlayýp koyuyorum cebime. ve soruyorum çocuða baharý gördün mü? bütün çocuklar kulak kesilip sýra halini alýyorlar derken koro halinde bir senfoni. "cik cik cik de cik cik cik cik cik cik de cik cik cik" "sesimiz hayatýn dallarýna kondu bahar yoldadýr" diyorlar. bir þeyleri bilememenin çukurundan onlarca elle çýkýyorum yüzeye. çocuklar diyorum kanatlarýnýzý iyi saklayýn çalmasýnlar. çocuklar arttýrýyor umudumu çocuklar varsa bahar yakýnlardadýr diyorum sonra utan diyorum kendime bunu çocuklar telkin etmiþti sana bana bakamýyorum artýk çocuklarýn bakmasý gibi. gönlümü almalý gönlüme vermeli kendi olmadan yaþar mý insan? sanki gündüz görülebilirmiþ gibi bu kadar net gözlerim sayabiliyor ateþ böceklerini tek tek. yoksa "son bir -eve dön- uyarýsý mý bu?" …diye çözmeye çalýþýrken beynim tanýmlýyor uçan mavi bir poþeti -bir bahar rüzgarý olmalý böyle kurdeleler çizerek gitmezdi eðer bir ayazýn uçurduðu olsaydý- iki saat dinlenmiþ gibi dinç hangi deli yakalayabilmiþse bir rüzgarý yanýma almayý unuttuðum bilinç yelesiz koþturuyor dört nala evhamýmý. muallakta kalan bir bekleyiþten muammasý bitmeyen bir arayýþtan dizlerimi dövdüðüm övgüyle geçip çýkmaz bir sokakta kilitleniyorum.. karþýmdaki duvarda kömürle yazýlmýþ yaþamlardan þarkýlar. önünde dans eden mavi bir poþet acemi bir hokkabazýn ilk gösterisi gibi dikkatini çekmeye çalýþýyor emekleyen gözlerimin... sonra bütün kývrýmlar ve gýcýrtýlý sesler bahar rüzgarý sandýðým o, ayaz oluveriyor bir anda çevremde. o benim etrafýmda dönüyor ben yakalamak için onu kendi etrafýmda. ýsýnmasý gereken bir ten nasýl soðursa bir dakikada öyle soðuyorum bir girdabýn içine çekilirken çocukken beni korkutan bir soru düþüyor aklýma. "üþütünce neden en çok eller ve ayaklar üþür?" "çünkü azrail ellerinden ve ayaklarýndan tutar insanýn ruhu bedenden ayýrmanýn baþka yolu yoktur." sonra gök mü yere iniyor yoksa ben mi göðe çýkýyorum yoksa o mavi poþet mi geçiriliyor kafama mavileþiyor her þey bütün griliðin sonunda. kim demiþ balýklar ve kuþlar ayný yerde yüzemez diye ulaþýlmaz denen yere ulaþtým bak yüzüyorlar iþte benimle birlikte. suyun ve göðün üzerinde balýklarýn, kuþlarýn kanadýnda bir göðe bir denize atlarken bir yere ulaþtýðýný sanmanýn sonsuz kulacý uykusuzluðunu alýveriyor yorgunluðumun kafamýn üzerinden atýlýnca poþet baharý buluyorum karþýmda bütün mevsimleri tek mevsimde birleþtiren bir sohbetin kuþatmasý. ve soruyorum ona insanýn arayýþý ne zaman bitecek? cennet diyorum bütün arayýþlarýn bittiði yer mi? istediðinde insana güzel þarkýlar söyler mi? þimdi diyelim ki bir aðaca verdim sýrtýmý orada kollarýmdan yoluna devam ediyor bir sürüngen sürüngen yoluna devam edecek belki ama peki ya ben? görürsem koca everestler aþmak isteyecek miyim? ya da etraftaki okyanuslarý ötesinde ne var diye sormayacak mýyým? belki de aþaðýsý diyeceðim bir þeyler olmalý. yani içimde titreþen bu merak bütünümü kaybetmiþ parçalarýmýn daðýnýklýðý hep birlikte toplanacak mý bir yerde? bu bitmez monolog kaçýncý sorusunda kalmýþsa artýk parmaðýný zar zor kaldýran ruhuma söz hakký vermeye bir son veriyorum. dünya yine grileþiyor o mavi, o okyanuslarýn gökyüzüyle utanmadan, çekinmeden sarýldýðý uzaklýk yine uzaklaþýyor. o aðacýn resmini çýkarýyorum cebimden yazýldýðý yerden sildiðim küf gitmemiþ resmi baþýmýn arkasýna sýkýþtýrýyorum. altýmdaki taþlar deliniyor inceden kaþlarýmýn üstünde bir aðacýn gölgesi uzuyor buzun ve ateþin karmaþasýnda saçýmýn teri temizliyor resmin üzerindeki küfleri yaþamýmýn kimyasý can veriyor hayata...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Durukan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |