Evet, gün gelecek ve tüm alacaklýlarýmýza diyeceðiz ki:

-Borcumuzun kölesiyiz; ama ne veririz ne de inkâr ederiz.

Alacaklýlar bize ne cevap verir? Tahmin etmek çok zor deðil: Yýllar önce, Osmanlý Ýmparatorluðu’na verdikleri cevaba bakýnýz.

Türkiye’nin borçlarý güncel bir konu. Çünkü bir devlet büyüðümüz diyorlar ki:

-“Ýktidara geldiðimizde Merkez Bankasý’nýn döviz rezervleri 27.5 milyar dolardý, biz üzerine 100 milyar dolar koyduk. Biz göreve geldiðimizde Türkiye'nin IMF'ye para borcu 23,5 milyar dolardý. O günden beri ödedik ödedik, þu anda 400 milyon dolar borç kaldý, son taksit. Önümüzdeki ay bunu ödüyoruz ve IMF ile borç, alacak artýk bitiyor. Bunu biz ödedik”

Bu açýklamayý duyan herkes “Oh be, þükürler olsun borçtan kurtulduk!” Diyebilir. Ama sevinmek için acele etmeyin. Çünkü bir milletvekili acý gerçekleri tüm açýklýðýyla, rakamlarla bize sunuyor:

-2002 yýlýnda sadece 626 milyon dolar olan cari iþlemler açýðý da bu yýl ocak itibariyle yýllýk bazda 47.6 milyar dolar oldu.

- Kýsa vadeli dýþ borcumuz 107.6 milyar dolara çýkmýþ durumda.

- Kamunun iç borcu 2012 sonunda 408.3 milyar liraya yükseldi. Ayný dönemde kamunun dýþ borcunun TL karþýlýðý da 154.6 milyara yükseldi. Kýsacasý kamunun iç ve dýþ toplam borcu 563 MÝLYAR TL.

- 2012 sonu itibariyle kamunun toplam 563 milyar TL’lik iç ve dýþ borcu ile özel sektörün 226 milyar dolarlýk dýþ borcu birlikte düþünülünce Türkiye’nin toplam borç yükü, 1 trilyon TL’ye yaklaþýyor.

Bitti mi? Hayýr. Bir de vatandaþýn borcuna bakalým:

- Tüketici kredilerinin 2002 sonunda sadece 2.2 milyar TL olan bakiyesi 2012 sonunda 185.9 milyar liraya, kredi kartlarýndaki borç bakiyesi de 4.1 milyar liradan 68.8 milyar liraya yükseldi.

-Yani vatandaþýn toplam borcu: 255 milyar lira.

Bu konu ile ilgili daha çok sayýsal veri var ama okurun baþýný aðrýtmamak için onlarý geçiyorum. Burada belirtilenler bile hem vatandaþ hem özel sektör ve hem de devlet olarak nasýl bir borç sarmalýna kapýldýðýmýzý açýkça göstermektedir. Öde öde bitmez…

***



Borç dedim de bir de zamlar aklýma geldi. Bir devlet büyüðümüz yapýlan her zamdan sonra “Bu zam deðil; güncellemedir” diyor.

Daha da büyük bir devletlümüz ise, bu zamlar karþýsýnda vatandaþa bir çözüm öneriyor: ”Sigarayý içmezsin olur biter; alkolü az tüketirsin olur biter. Ferrari kullanma da baþka marka kullan. Fiat’a bin, Volkswagen’e bin. Böyle yaptýn mý olur biter.” (Bunlarý duyan da sanýr ki bu milletin büyük bir çoðunluðu gece-gündüz içki içiyor ve tenezzül edip de Fiat’a ya da Volkswagen’e binmiyor; illaki Ferrari diyor…?)

**

Buradan hareketle ben de sizlere zamlarla ilgili yaþamýnýzý kolaylaþtýrmak için birkaç tüyo vermek istiyorum.

Neymiþ?

-Sigaraya zam mý yapýldý? Çaresi: Býrakacaksýn.

-Ýçkiye zam mý yapýldý? Çaresi: Azaltacaksýn.

-Otomobil fiyatlarý mý arttý? Çaresi: Lüks otomobil almayacaksýn.

-Doðalgaza zam mý yapýldý? Çaresi: Doðalgaz aboneliðini sonlandýrýp kuzine sobaný kuracaksýn ve odun-kömür yakacaksýn. Kömürü nereden bulurum diye dertlenme; torba torba kömürler gelecek seçimdeki oyun için sana bedavadan verilecektir.

-Kira fiyatlarý mý arttý? Çaresi: Memleketimde çok geniþ araziler hâlâ mevcut. Bulduðun boþ bir araziye çadýrýný kur. Ýleride elin bollaþýnca oraya bir gecekonducuk dikersin. On yýla kalmadan tapunu alýrsýn. Sonra da birkaç daire karþýlýðýnda müteahhide verirsin.

-Ýlâçlar mý zamlandý? Çaresi: Hastalanmayacaksýn. Ama mevsim kýþ, gribe yakalanmamak çok zor, diyorsan kocakarý ilaçlarýný dene. Olmadý mý? Sana kesin bir tedavi yöntemi önereyim öyleyse: Nefesi kuvvetli biri mahallende mutlaka vardýr. Git ona, okuyup üflesin.

-Ekmek fiyatlarý mý arttý? Çaresi: Ekmek tüketimini azaltacaksýn. Böylelikle obezite olmaktan da korunacaksýn.

-Elektrik mi zamlandý? Çaresi: Kapattýr gitsin. Al bir gaz lambasý. Hem hesaplýdýr hem de nostaljik…

-Suya zam mý geldi? Çaresi: Banyo sayýsýný azaltacaksýn. Ayda bir yýkansan yeter… Avrupalýlar yüzyýllar önce yýlda bir kere bile zor yýkanýrlardý. N’oldu az yýkandýlar da, öldüler mi? Tuvaletleri bile olmayan, lazýmlýða def-i hacette bulunup dýþkýlarýný pencereden sokaða döken bu insanlar þimdilerde bize medeniyet dersi vermeye kalkýyorlar.

-Ulaþým fiyatlarý mý arttý? Çaresi: Yürüyerek gideceksin. Yani tabanvaya kuvvet… Otobüse, dolmuþa vereceðin para cebinde kalacaðý gibi yürüdüðün için spor da yapmýþ olacaksýn.

-Mezar fiyatlarý mý arttý? Çaresi: Ölmeyeceksin. Ama en iyisi istersen öl. Mezar fiyatlarý arttý diye ölmemezlik niye yapasýn ki? Çünkü bu konu, öldükten sonra zaten seni ilgilendirmiyor. Geriye kalanlar düþünsün, bir çare bulsun…

***

Sevgili okur, bu yazýyý okuduktan sonra moralini bozup karamsarlýða kapýlacaðýn yerde kafaný kullan ve neler olup bittiðini sorgula. Bunu yaparken de Kapitalizmin, küreselleþmenin egemen olduðu bir dünyada yaþadýðýný ve “ileri demokrasi” denilen bir dolmanýn sana yutturulmak istendiðini hatýrýndan hiç çýkarma.

Sonsözümüz iki tane:

1- "Kapitalizm gölgesini satamadýðý aðacý keser." (Karl Marx)

2- "Tutsak zincirlerinden yakýnmýyorsa, hakký gasp edilen isyan etmiyorsa, emeði sömürülen sömürene minnettarsa, orada demokrasiden bahsetmek düpe düz aptallýktýr." (Oruç Baba)