AVELON KRALLIÐI
Son Savaþ
BÖLÜM 4

Ýçerisinde mumlarýn yandýðý ,birbirinden þýk kristal avizeler ile aydýnlatýlan koridorda yürüyen Kral Mehran ,kendisinden önce görev yapmýþ krallarýn tablolarýna göz gezdiriyordu. Babasýnýn resminin önüne gelince durup hüzünle tabloya baktý. “Büyücü aþýðý” diye iç geçirerek yumruklarýný sýktý.
Eðer atalarý büyücülere bu denli imtiyazlar saðlamasalardý, bu gün tek baþýna büyük bir güce sahip olabilirdi. “Þimdi halk bile benden nefret ediyor” diye düþünerek ellini anlýna koydu. Ýþte babasýný bu yüzden öldürtmek zorunda kalmýþtý. “Güçlü olan yaþar” diyerek kendini biraz olsun teskin etmek istiyordu.
Gençlik yýllarýndan beri her þeyi çok iyi planlamýþtý. Lonca yýkýlacak ve büyücüler yok edilecekti. Babasýnýn asil ve gururlu yüzünün betimlendiði tabloya bakarak “Hala direniyorlar” diye söylendi.
Önce Locada Seres denen çocuk yüzünden Lord Perfan ýn öldürülmesi ,daha sonra Lord Fergil ýn yine Seres tarafýndan Esfalt ta öldürülmesi ve þimdide Lord Vidov un, beþ yüz kiþilik bir ordu ile saraya doðru yürümesi.
Mehran, sarayda bile beþ yüz kiþiden fazla askerinin olduðunu biliyordu. Lord Horus un tüm ordusu ile saraya çekilip savunmaya geçmesini halen anlayamýyordu. Koridorun sonundaki tüm þehri gören altýn iþlemeli balkonuna çýkarak , elindeki kadehten bir yudum daha aldý. Dolunaya bakarak kendisini devirmek için yola çýkan büyücüleri düþündü.
“Gelin bakalým”
--------------------------------------------o-----------------------------------------------------------------------
Seres, ordu ile Avelon þehrinin pazarýndan geçerken , kendilerine meraklý gözlerle bakan halka dikkat etti. Halkýn gözlerinde ne bir yargýlama ne de ayýplama vardý. “Halkta yanýmýzda” diye gülümseyerek belini dikleþtirip, atýnýn üstünde poz verircesine ilerlemeye baþladý.
Baþýný saðýna çevirdiðinde Lord Reard ýn kendisine gülerek baktýðýný gördü. “Ýhtiyar bunak reklam yapmaktan ne anlar ki” diyerek söylendi. Seres Avelon kentinin limanýndan gelen tuzlu deniz kokusunu içine çekti. Büyük tapýnaklarý ,egzotik pazarlarý , meyhaneleri, ve renkli Arnavut kaldýrýmlý sokaklarýyla Avelonu özlediðini anladý.
Avelon kentinin kuzeyinde, bir zamanlar genç kýz ve erkeklerin bir birine aþklarýný ilan ettiði, Ýmorgi tepesi ne çýkarak kamp kuran ordu , Lord Vidov un emri ile bir gününü dinlenmeye ve uyumaya ayýrdý. Çimlerin üstünde sýrt üstü uzanan Seres ,tüm Avelon nu gören bu güzel tepeye Merilla ile geleceði günlerin hayalini kurdu.
“Merilla yý kaybetmeyeceðim” diyerek gökyüzü, gün ýþý ile aydýnlanana kadar yýldýzlarý izlemeye devam etti.
----------------------------------------------------------0----------------------------------------------------------------
Sarayda Kral Mehran ýn huzuruna çaðrýlan Lord Horus , iþlemeli ,devasa kapýnýn açýlmasý ile, tam karþýda Kral Mehran ýn oturduðu, büyük pencerelerin aydýnlattýðý, paha biçilmez perdeler ve halýlar ile dekore edilmiþ odaya adým attý.
“Sadýk ve þaþkýn komutaným. Yaklaþ”
Lord horus kendisinden çok daha güçsüz ,genç ve deneyimsiz olan bu adamýn önünde diz çökmekten hoþlanmasa da, hiyerarþik düzen in bunu gerektirdiði ve tüm siyasi, askeri gücünü bu genç adam sayesinde elinde tutuðunu bildiði için saygý ile diz çöktü.
“Neden büyücüleri ormanda yok etmeden geri döndün”
Lord Horus önünde küstahça oturan deneyimsiz gence bakarak “Ormanda bulduklarýna inandýðým bir avantaj yüzünden saraya dönüp, savunmaya çekilmemizin daha mantýklý olacaðýný düþündüm kralým” diyerek cevap verdi.
Aldýðý cevap yüzünden öfkelenen Kral Mehran “Sarayda bile beþ yüz kiþilik askere sahibim. Osuruklu büyücülerin ,parayla kiraladýðý beþ yüz kiþilik bir ordudan neden korkuyorsun. Emrine verilen yüz bin kiþilik orduya güvenin bu denli azmý.” Diyerek karþýsýnda diz çökmüþ vaziyette duran komutanýna baðýrdý. Lord Horus hýzla baþýný kaldýrarak “Hayýr kralým. Tabiki size ve ordunuza güvenim tam. Lakin ormanda elde ettiklerine inandýðým güç ,sayý avantajýmýzý boza bilir” Kral Mehran gülerek “Kara miras ancak senin gibi savaþtan baþka hiçbir halta aklý çalýþmayan, avam tabaka insaný nýn inanacaðý bir hikayedir.” Diye cevap verdi. Lord Horus halen dizlerini çökmüþ halde Kral ýn önünde duruyordu. Kral Mehran ,sað elini Lord Horus sa doðru tutarak “Bu son þansýn .Bu akþam bize saldýrdýklarýnda hepsinin ölmesini istiyorum. Yoksa….”
Lord Horus ayaða kalkarak “emredersiniz” deyip esas duruþa geçti. Arkasýný dönüp odadan çýkarken yüreðinde volkan gibi patlayan bir öfke vardý. “Bu iþ bu gece bitecek” diyerek hýzla saydan çýktý.
-------------------------------------------------------------------0------------------------------------------------------
Gün boyu Ýmorgi tepesindeki kamplarýný saray ýn önüne taþýmaya uðraþan büyücüler ve ordularý hazýrlýklarýný bitirmiþ, Lord Vidov,Lord Reard ve Seres önde olmak üzere saray ýn önündeki kumsalda toplanmýþlardý. Merilla yý bir an önce görmek isteyen Seres ,yanýn da duran Lord Reard a dönerek “Ne bekliyoruz. Saldýralým” diye seslendi. Seres se dönen Lord Reard “Pazarlýk görüþmeleri için kral ýn ordusunun saraydan çýkmasýný bekliyoruz” diyerek güldü.
Ani bir borazan sesi ardýndan, saray duvarlarýnýn üstünden fýrlayarak gelen devasa taþlarýn ve oklarýn gök yüzünü kaplamasý ile Lord Reard a dönen Seres “Anlaþýlan Kral Mehran pek konuþmak istemiyor” diyerek cevap verdi.

Lord Reard ve Seres avuç içleri ni gökyüzüne kaldýrarak, üstlerine doðru gelmekte olan oklarý bir anda yakarak küle çevirdiler. Lord Vidov ve arkasýnda bulunan diðer iki büyücü ise, mancýnýklardan fýrlayarak ,üstlerine doðru gelen taþlarý ,saray duvarlarýnýn arkasýna gerisin geri gönderdiler.
Ellerini ,saray duvarlarýna doðru doðrultan Lord Vidov , yer kabuðunu ayýrarak, saray duvarlarýnýn bir bölümünün yýkýlmasýna neden oldu. Sarayý yaðmalama ve paralarýný alarak zengin olma hayalleri içindeki beþ yüz kadar paralý asker, Lord Reard ve Seres in arkasýna geçerek, saray duvarlarýnýn yýkýlmýþ bölümüne doðru ilerlemeye baþladýlar.
Saray duvarlarýnýn ardýndan çýkarak , büyücülere doðru hýrsla koþan elli bin kadar askere doðru avuç içini açan Seres ve Lord Reard , birbiri ardýna alev toplarý gönderirken , iki büyücünün tam arkasýnda duran beþ yüz kiþilik orduda, oklarýný saray duvarlarýndan çýkan askerlere doðru göndermeye baþlamýþlardý.
Surlarýn üstünde savaþý izleyen Lord Horus , elli bin kiþilik kraliyet ordusu karþýsýnda neredeyse hiç varlýk gösteremeyen rakip orduya bakarak “Belkide güçlerini çok büyüttüm” diye iç geçirdi. Elini havaya kaldýrarak bir kez daha saray duvarlarýnýn ardýndaki askerlere, oklarý ve mancýnýklarýný ateþlemelerini emretti.
Arkasýndaki iki büyücünün de yardýmý ile ,üstlerine gelen oklarý ve devasa taþlarý gerisin geri üzerlerine doðru koþmakta olan kraliyet ordusuna fýrlatan Lord Vidov ,gücünün sonuna gelmiþti. Seres ve Lord Reard da “Daha fazla sizi koruyamam” diyerek baðýrdý.
Seres, aldýklarý ok ve taþ darbeleri ile biraz olsun þaþýran ordunun hala çok kalabalýk olduðunu gördüðünde atýn dan aþþaðý inerek gözlerini kapadý. Büyücülerin küçük ordusuna doðru koþan askerler ,nereden geldiklerini anlamadýklarý kurt adamlar tarafýndan katledilmeye baþladý.
Þaþkýnlýktan ne yapacaðýný bilemeyen Lord Horus ,havadan uçarak kendilerine doðru gelen cadýlarý gördüðünde “Okçular ateþ edin” diyerek baðýrdý. Yaverine bakan öfkeli komutan “Zýrhýmý getirin” diyerek ,balkonun parmaklýklarýna yumruk attý.
Daha saray muhafýzlarýnýn ok uçlarýný göðe kaldýrmasýna fýrsat kalmadan cadýlar tüm askerleri ve mancýnýklarý yok etmeye baþlamýþtý.
Öfkeden deliye dönen Lord Horus ,Kral Mehran ýn sesini taklit ederek “Kara Miras sa inanmak senin gibi avam tabakanýn iþlidir” diye söylendi. Elinde toplamda elli bin kadar ordusu kalan Lord Horus ,elini havaya kaldýrarak “Büyücüleri yok edin” diyerek baðýrdý.
Tüm cadýlarýn ve Kurt adamlar ýn kara mirasa sahip olan bir büyücü yüzünden ortaya çýktýðýný anlayan Lord Horus , büyücülerin ölümü ile sorunu kökünden halledebileceðini biliyordu.
Üstüne gelmekte olan elli bin kadar askeri oyalamak zorunda olduðunu bilen Seres , beþ yüz kiþilik ordusunun arkasýna geçerek vücudunun üstüne görünmez kalkan oluþturdu. “Ben ölürsem kaybederler” diye hayýflanarak tüm cadý ve kurt adamlarý büyük kraliyet ordusunun üstüne gönderdi.
Ýki ordu bir biri ile çarpýþtýðýnda , Lord Vidiov denizi kabartarak kraliyet ordusunun üstüne devasa dalgalar göndermeye baþladý. Dengesi ve uyumu bozulan ordu, kurt adamlar ve cadýlar ile güçlendirilmiþ büyücülerin önünde varlýk gösteremeden yok edildi.
Savaþ meydanýna gün doðmak üzereydi. Savaþan insan lar dan ziyade yerde yatan yaralýlarýn sesini duyan genç büyücü, savaþýn bittiðini ve kazandýklarýný anladý. Geriye kalan yirmi beþ kadar adamýný alarak saray kapýsýn dan içeriye girdi.
Büyük altýn havuzlar ve yüksek aðaçlarýn güzelliði karþýsýnda aðýzý açýk kalan Seres , tam önündeki büyük meydanda kendisini bekleyen askerin varlýðý ile irkildi.
-En sonunda karþýlaþtýk.
-Merilla nerede
-Bence Merilla dan ziyade kendi sorunlarýn ile ilgilenmelisin
Güneþin altýnda parlayan zýrhý ile daha da heybetli görünen Lord Horus , kýlýcýný çekerek genç büyücü ye doðru koþmaya baþladý.
Buna benzer bir durumla önceden karþýlaþsa görünmez kalkanýný derhal oluþturacak olan genç büyücü ,üstüne doðru koþmakta olan askere ,avuç içini kaldýrarak küçük alev toplarý gönderdi. Alev toplarý Lord Horus un kalkanýna çarparak daðýldý.
Lord Horus karþýsýndaki gençbüyücünün hala çok güçsüz olduðunu düþünerek “Zor günlerde savaþmak adýna tüm öðrendiðin bu mu” diyerek baðýrdý. Kendisin den oldukça iri askere cevap vermeyen Seres ,rakibinin kendisine biraz daha yaklaþmasý ný bekleyerek büyük bir ýþýk patlamasý yarattý.
Oluþan ani ýþýk patlamasý ile inleyerek gözlerini kapayan Lord Horus , sýrtýna doðru çarpan aþýrý derecede sýcak bir nesne nin etkisi ile yere yýkýldý. Yerde sýrt üstü dönerek kendisine bakan büyücüye “Sen den beklenmeyecek kadar yaratýcý bir hamle” diyerek güldü.
Avuç içi ile oluþturduðu alev topu nu askere gösteren Seres , “Sana son kez soracaðým. Eðer Merilla nýn nere de tutulduðunu söylersen sana dokunmam” diyerek ayaðý ný Lord Horus us göðsüne bastý.
“Tüm mahkumlar ile saryýn altýnda yer alan zindanlarda” diye Sere se cevap veren Lord Horus ayaða kalkarak “Bana dokunmayacaðýna söz vermiþtin” diye genç büyücüye seslendi.
Hafif bir tebessüm ile dudaklarýný kývýran Seres , “Ben dokunmam ama onlar dokunur” diyerek çaðýrdýðý kurt adamlarý nýn Lord Horusu parçalamasýný zevkle izledi.
Artýk krallýk büyücülere aitti. Lord Vidov ve Lord Reard da son bir kez daha bakarak kalan son adam larý ile Kral Mehran ný devir mek için saraya girdi.
----------------------------------------------------------------------0-----------------------------------------------------------

Aradan tam bir yýl geçmiþ yeni Lonca nýn yapýmý büyük bir hýzla devam etmekteydi. Kral Mehran ýn yerine gelen ayný soya mensup yeni kral Lonca nýn yapýmýna büyük önem veriyordu. Seres tuzlu deniz ve limon aðacýnýn kokusu ile evlerine dolan serin havayý içine çekerek yeni doðmuþ bebeði ile bahçede oynayan karýsý Merilla ya baktý.
Seres elinde soyularak dökülen derilere baktý. Bedeni küf kokuyordu. Kara miras etkisini göstermiþ ve tüm bedenini öldürmeye o nu bir cadý ya dönüþtürmeye çok tan baþlamýþtý. “Zaferimizin bedeli” diyerek iç geçirdi.
Artýk büyücülerin hiç düþmaný kalmamýþtý.Aklýna Zehran ýn son sözleri geldi. Zehran ölmeden önce Seres se “Tüm düþmanlarýný yok edince sen kahraman deðil bir cadý olacak ve arkadaþlarýn tarafýndan avlanacaksýn” demiþti.
Ne yapmasý gerektiðini iyi biliyordu. Seres lanetli bir yaratýk dý ve herkesi geride býrakarak gitmeliydi.


MEHMET BURAK YÜKSEL