Dünya’nýn kaç harikasýndan biri bunu kimse bilmiyor...

Ama bildiðim bir þey var.... harika olduðu tertýþýlmaz... Bu ister doðal güzellik olsun, ister tarihi kalýntý olsun...

Bayýndýr’ýn Kýzýlcaova Köyünde bulunan kabartmadan sözediyorum...

Köyü bilenler zaten biliyor... Bilmeyenler ise, uydu görüntüsüne baksýn...

Ne olduðu kesin olarak tanýmlanmamýþ bir rahatsýzlýk olan MS, beni adliyeler ve duruþmalardan uzak kalmakla görevlendirdi...

Yazmak, çizmek, internette gezinmek gibi serbest zamanlarým oldu... bu durum halen devam ediyor...

Ödemiþ yaylalarýndan birinde fidan bakýyoruz...Beþ yýlý geçti... Orada, Sarda giden yolu gösterip, 15-20 dakikada gidildiðini söylediler... Hadi yanlýþ anýmsayayým...yarým saat olsun...

Daðlar, Bayýndýr-Ýzmir hattýnda uzanýyor...

Sard’dan baþlayýp Efes’e giden , ayný þekilde Ýzmir’e giden yol üzerindeyim...

Karadeniz’de bir dað köyünde yaþamýþ olmanýn deneyimleri, gözlemleri, çantamda duruyor... Yaðýþlý bir günde, karlar erirken, en güvenilir yol, daðýn zirvesidir. Dereden veya sudan geçmeniz gerekmez. Askeri açýdan deðerlendirme yapmýyoruz...

Efes ve Sard (Salihli) arasýndaki ve Sard ile Ýzmir arasýndaki antik yol üzerine araþtýrma yaparken, adý geçen yolun Ksenefon tarihinde belirtilen ve iki ordunun (Lidya ve Efes ordularýnýn karþýlaþtýðý yerin, Küçükmenderes ovasý olmasý gerektiði mantýðý ile yola çýktým.
Bu ova Küçükmenderes Ovasý’dýr. Coðrafi nedenlerle daðlar üzerinden devam eden yolun, ova ile buluþtuðu noktanýn, Arýkbaþý Köyü sýnýrlarý içinde kaldýðý mantýðý ile, antik yolun haritasýný çizebilmek için, Arýkbaþý köyünden baþlayarak, uydu haritasýndan Sard’a ulaþmaya çalýþtým.

Dað yolunun Arýkbaþý’na ulaþmas için, Çiftçigediði ve Kýzýlcaova Köylerinden geçmesi gerekiyor.

Kýzýlcaova Köyünden, Çýnardibi Köyüne ve çevre köylere giden yolun izlenmesi sýrasýnda, ilginç bir görüntü ile karþýlaþtým. Gerçekten, köyden daða doðru çýkarken, keskin virajýn solunda, sýrtüstü yatan ve gökyüzüne doðru bakan bir insan kabartmasý gördüm.

Bu görüntüyü, internet üzerinden paylaþtým. Tarihçi, yeðenim Nurcan Odabaþ’a düþüncesini sordum... Ýlkçað kabartmasý olabileceðini söyledi...

3 Þubat 2013 tarihinde, yeri bildiðim için, eþim ve ben, keþif yapmaya gittik... Çevresi aðaçlarla kaplý olduðu için, net bir görüntü alamadýk. Ýki seçenek var... ya bu tarihi bir kabartmadýr ve bilim tarihine geçecek kadar heybetlidir... Korunmasý ve ziyarete açýlmasý gerekir...

Ýkince seçenek ise, peribacasý örneði doðal bir oluþumdur... Her iki seçenek de muhteþemdir... Korunmasý gerekir. (Ýlkçað kabartmasý olma olasýlýðý yüksektir. 2-3 km yakýnýnda, kazýsý yapýlmamýþ bir antik kent vardýr. 80 dekar civarýnda olduðu bilinmektedir. Kiþisel görüþüm daha geniþ alan üzerinde kurulu olduðudur..)

Uydu haritasýný doðru okuyabildim ise, insan kafasýnýn çapý en az 400 metredir...Tepelerden oluþan bir zeminde, bir tepenin tamamýný kapsamasý sözkonusu olabilir...

Uydu görüntüsünü cetvel ile ölçmeye çalýþýrken, internet görüntüsü üzerinde iki nokta arasýnýn ölçünün gösterildiðini gördüm... Ýnsan kafasý görüntüsünün çene ile tepe noktasý arasýnýn 1.000.metre olduðunu, iki göz hizasýnýn dýþtan 400 metre olduðunu gördüm. Bu rakamlar, insan kafasý görüntüsünün 400.000.M2 olacaðýný gösteriyor ki ciddi bir alan. Þeklin dikdörtgen olarak dikkate alýnmasý bu yaklaþýk sonucu veriyor.

Uydu görüntüsünden net anlaþýlamasa da, bu görüntünün, kendine göre saðýnda, bizim duruþumuza göre, resmin solunda, ayný büyüklükte ikinci bir resim var. Yan yana iki insan resmi gibi görünüyor...

Toplam alan da, 800.000.-M2 civarýnda.

Dün, konu üzerinde inceleme yapan arkadaþlar, bunun bir kabartma deðil, doðal oluþum olduðuru söylediler. Uydu görüntülerinde, zemin üzerindeki aðaçlar görülmektedir.

Gerçekten, görüntüdeki resmin, gözler ve aðýz bölgelerinde aðaçlar yoðunlaþýyor, ayný þekilde, bir kabartmada çukur veya çökme olabilecek kýsýmlarda aðçlar yoðunlaþýyor, sýrt veya tümsek olan yerlerde, aðaçlar kayboluyor.

Zeminde bir kabartma olmasý halinde, çukurda kalan kýsýmlarda toprak birikmesi ve topraðý bol olan bu yerlerde aðaçlarýn yetiþmesi , toprak tabakasýnýn ince olduðu kýsýmlarda, aðaç yetiþmemesi veya oldukça seyrek olmasý, tamamen doðal bir süreç....

Ksenefon tarihi, Torbalý Metropolisten söz ettiði halde, Bayýndýr’daki bu yapýdan söz etmemektedir. Burdaki yapýnýn daha eski tarihli olduðu , Ksenefon tarihi yazýlýrken yokolduðu için, sözedilmediði düþünülebilir.

Zemindeki zeytinlerin yaþý, toprak tabakasýnýn yaþý hesaplanabilir kanýsýndayým.

Kaya kabartmalarýnýn üzerinin geçen zamanda toprak kaplandýðý, düþünülmelidir. Bu kaplama toprakta, aðaçlar yetiþmiþtir.

Ýkinci fotoðraftaki kemer görüntüsü dikkatle incelenmelidir...

Bu seçeneklerden hangisi olursa olsun, Dunya’nýn harikalarýndan biridir... Kaçýncý sýraya konulacaðýnýn bir önemi yok..Bayýndýr ve Ýzmir.... bu harikaya sahip çýkalým....

Kabartma iki derenin arasýnda kalýyor...Toprak dolgu kazýnsa, dev bir heykel veya dev bir kabartma ortaya çýkacak...Ýzmir merkeze 60 km.... :üyükþehir içinde...