Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau |
|
||||||||||
|
AYRAN ÝÇEN ÇOCUK Annesinin sesi aðlamaklýydý, “Babasý yetiþ! Baðýr çaðýr, itele burkuþtur ses yok. Oðluma bir þeyler oldu.” Belki çýðlýk atacaktý, onu bile yapamýyordu þaþkýnlýktan. Oysa bu saatlerde cývýl cývýl olurdu bizim oðlan. Gecenin on ikisine kadar bu devinim sürer, yarýmdan sonra yavaþ yavaþ mahmurlaþýr, sonra, o dört gözle beklenen uyuklama belirtileri kendini gösterirdi. Peki akþam güneþi yakaladýðý enseyi daðlayýp dururken, saat daha yedi dememiþken bu neydi þimdi. Uyku diyeceðim ama, bu nasýl uyku? Öyle olsa, dürtünce uyanýr. … Belli ki çocuk hasta, acele etmek gerek. Soluðu acil serviste aldýk tabi. Acildeki doktor baktý etti, yediðini içtiðini sordu, dokuncalý bir þey yok. Yok da, ayýlmamasýna ne demeli. Neyse ki, hastanede nöbetçi uzman doktor varmýþ, o çaðrýldý. Uzman doktor da muayene etti. Bir þey bulamadý. Çocuk nefes alýyor ama, ayýlmýyor. O da bir karar veremedi. “Bu iþ baþhekimin uzmanlýk alanýna girer.” deyip onu çaðýrdý. Doktor üstüne doktor çaðrýlýnca herkesi bir telaþ sardý tabi. Bu kez baþhekim muayeneye baþladý. … Sürekli yeni doktor gelince, sedyenin üstünde sýra bekleyen kadýn da dayanamadý: -Benim de bu yaþlarda torunum var. O da uyudu uyanamadý da hemen acil servis helikopterine bindirip üniversite hastanesine yetiþtirdiler. Bu arada baþhekim bir yandan muayene ediyor bir yandan sorular soruyor. Yalnýz sedyenin üstünde sýra bekleyen kadýn çok konuþkan, soru kime sorulsa o, kendisine sorulmuþ sayýyor: -Onu dedim, toruncaðýzým elden gidiyor diye telaþlandýk. Yani annesi baþýndaydý o telaþlandý. Benim telaþlanmam dönüþte o bana anlatýrken olan telaþ oluyor. Baþhekim de iki de bir sözünü kestiði için dönüm kadýna bakýyor, ama o da anlat anlat sonra ne oldu, diye anlýyor olmalý, sürdürüyor: -Yavrum elden gidiyordu ayol. Ayný anda dört profesör, yedi doçent birlikte muayene etti huncaðýz çocuðu. Hemþire serum takacaktý da profesörden doçentten çocuða ulaþamadý. Biraz da benim kýzýmýn sessizliðinden oldu ya bu; kýzcaðýzým çok içine kapanýk yetiþti. Ah o babasý. Nurlar içinde yatasýca. Baský baský, ne olacak. Kýzým þöyle serbest yetiþmiþ olsa, “Doktorlarým, büyüklerin hemþire haným oðluma serum takacak, biraz izin verir misiniz?” diyebilseydi. Ya iþte, benim torunum bu koþullarda yaþama tutundu. Ýnanýr mýsýnýz, doktor çokluðundan, torunumun yaþama tutunmasý bile altýya karþý beþ oyla gerçekleþti. … Baþhekim en sonunda patladý: -Be kadýn, bari altý oyla yenen takýmýn koyduðu tanýyý söyle. Baþhekimin kendisine açýkça yanýt verince kadýnýn gözleri parladý. Ne için getirildiyse sanýrým o hastalýktan eser kalmadý. Sýrt üstü yatýp baþýný çevirerek konuþan kadýn kalktý oturdu. Ama bu kez de aðzýndan laflarý kerpetenle al. Bülbül gibi öten kadýndan gýk yok. Baþhekim iþi yine ele aldý: -Eee, çocuðun nesi varmýþ? Kadýn ser veriyor sýr vermiyor: -Ben orada yoktum ki. Kýzýmýn anlattýklarýný biliyorum. Benden yalan bekleme. Baþhekim bunu da duyunca, sinirden kýpkýrmýzý kesildi. Kadýn, sanki “Biraz yalan attýrýver de neþelenelim.” denmiþ gibi, yalan söyletme diye tembih ediyor. Ama, baþhekim de konuþturmadan býrakacaða benzemiyor : -Hani o, altýya karþý beþ oyla kazanan hocalar, torununun nesi var demiþler? Bu kez de gereksiz bir soru sorulmuþ gibi omzunu silkeledi: -Bir þeyi yok, demiþler. Çok uykusu gelmiþ, demiþler. -Nasýl uykusu? -Ya, sen beþ tane ayraný üst üste iç. Uyanamamýþ çoçcak. … Usulca annesine, “Bizimki de ayran içti mi?” dedim, içmemiþ. Ama akþama kadar top oynayýp eve bitkin dönmüþ, bundan olur mu bilmem. Parmak kaldýrýp söz istedim. Baþhekim benden önce davrandý: -Sizinki de mi ayran içmiþ? Tam o an bizim oðlan gözlerini açtý. “Çok uykum var.” dedi yine uyudu. Artýk bizim doktorlara da kesin teþhisi koymak kaldý: -Ayran ayran. Bir þeyi yok. av.mehmetonder@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |