..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Baþkaldýrý > mehmet burak yüksel




11 Haziran 2013
Son Kral  
mehmet burak yüksel
TANRI BÝLE DÜNYAYI ALTI GÜNDE YARATMIÞTI


:AACJ:
SON KRAL


Yavaþça adýmýný öne doðru attý. Aslýnda arena ya çýkana kadar her hangi bir tehlike nin olmadýðýný çok iyi bilen Khal-el , zafer yada maðlubiyet kavramlarýnýn ikisinin de kendisini korktuðunu hissetti. Hani öyle anlar vardýr ki insanýn iki göðsünün tam ortasýnda yer alan boþluk sýkýþýr ya , iþte Khal-el bu hissi hiç sevmediði için derin derin nefes alarak, göðsünü rahatlatmaya çalýþýyordu.
Arena nýn tam ortasýna geldiðinde tüm o coþkulu hastalýklý gürültünün bir anda yok olduðunu , kendisini izleyen binlerce seyircinin bakýþlarý ile bedenini süzdüðünü hissetti. Sanki iðrenç bir böcek tenine deðmiþ gibi titreyerek geriye doðru çekildi.
Karþýsýnda duran yaþlý adama bakarak gözlerinde sevgi ve merhamet aradý . Yaþlý adamýn yüzünde merhametten çok bir aslanýn ,küçük bir ceylaný öldürmeden önce ,avýna öldürücü darbeyi nereye vuracaðýna karar vermeye çalýþmasýna benzeyen bakýþlar gördü.
Derin ve hýzlý nefes alýp vermesini kontrol etmek için elini kalbine götüren Khal-el , karþýsýnda kendisini izleyen adama bakarak “ Biz bu hale nasýl geldik” diye iç geçirdi. Daha küçük bir çocuk iken bu adamýn kucaðýndan inmez, onun kokusunu içine çekmeden uyuyamazdý.
“Þimdi ne deðiþti” diye düþündü. Khal-el’e her türlü entelektüel bilgisini veren , kýlýç kullanma sanatýný öðreten bu adam , þimdi Khal-el li öldürmek istiyor ,tüm emeðini yine kendisi yok etmek istiyordu. Genç prens “ Ýnsan yaptýðý kumdan kaleyi bile bozmaya kýyamazken, sen beni öldürmek istiyorsun” diye baðýrdý.
Karþýsýnda tepkisiz ce duran yaþlý adamdan ne beklediðini kendisi de bilmiyordu. Belki piþmanlýk belirtisi , belki de hüzün, hatta karþýsýnda duran bu adamýn kýzmasýný bile kabul edebilirdi. Ancak savaþa hazýr, dimdik omuzlarla karþýsýnda duran yaþlý adamýn, yüzünde herhangi bir mimik görmemesi Khal-el in acý gerçeði anlamasýna yetti de arttý.
Týpký karþýsýndaki ihtiyar gibi genç prens de omuzlarýný dikleþtirerek ifadesizce rakibine bakmaya baþlamýþtý. Gerilimin farkýna varan kalabalýk, tezahüratlar yaparak baðýrmaya baþladý. Baþýný seyircilere çeviren Khal-el, bir an için “ Karþýnýzda gladyatör yok. Bizler sizin tanrýlarýnýz ve Firavunlarýnýzýs” diyerek baðýrmayý düþündü.
Kalabalýða kýlýcýn kabzasýný tutan eli ni daha da çok sýkarak bakýyordu ki , kulaðýna gelen metal sesi ile baþýný önüne çevirdi. Ýhtiyar adamýn naðralar atarak, kýlýcýný boynuna doðru savurduðunu gören Khal-el, hýzla kendini yere atarak, baþýnýn boynundan ayrýlmasýný engellemeyi baþardý. Bir kaðbus dan uyanýrmýþ gibi hýzla baþýný ihtiyara çevirdiðinde ,üstüne gelen kýlýcý gören genç prens, yerde yuvarlanarak ardý ardýna üstüne bedenine saplanmak için ilerleyen, kýlýç darbelerini savuþturdu.
Geriye doðru sendeleyerek ayaða kalkan genç prens , öfke ile üstüne koþan adamýn savurduðu kýlýç darbelerini , yine ayný adamýn kendisine öðrettiði teknikleri kullanarak savuþturdu. Mücadeleye ýsýnarak nefes alýp veriþlerini en sonunda düzene sokabilen Khal-el , karþýsýnda nefes nefese kalmýþ ve mücadelenin baþýndaki durumunun aksine, omuzlarýný bile kaldýramayan yaþlý adama baktý. “Bu adil deðil ki” diyerek iç geçirdi. Toplumun kendisinden istediði þeyi yapmak istemiyordu. Karþýsýnda nefes nefese kalmýþ ihtiyara bakarak “buradan gidelim baba” diye baðýrdý.
Khal-el ilk defa aðzýndan çýkan bir cümlenin karþýsýndaki yaþlý adamýn gözlerin de büyümeye ve dudaklarýnda gerilmeye neden olduðunu gördü. Bu tepkinin babasý üstünde olumlumu, yoksa olumsuz bir etkiye mi yol açtýðýna emin olamamýþtý ki ,ihtiyar adamýn daha hýzlý ve güçlü naðralar atarak üstüne saldýrdýðýný gördü.
Karnýn da adeta daha önce hissetmediði bir gerilimin baþladýðýný hisseden Khal-el , babasýnýn kýlýç darbelerini kendi kýlýcý ile karþýlar ken , bir yandan da gözlerinde süzülen yaþlarý hissediyordu.
Bir yandan vahþete aç seyirciye Firavunlarýný köle gibi dövüþtürdükleri için kýzýyor ,öte yandan karanlýkta her korktuðunda, yataðýna girip kucakladýðý babasýnýn, kendisini öldürmeye çalýþmasýný hazmedemiyordu.
Babasýnýn kolunu yukarý gereðinden fazla kaldýrmasýný fýrsat bilerek, sol eli ile babasýnýn kýlýç tutan sað kolunu tutan Khal-el, kýlýcýný yaþlý adamýn kalbine sapladý.
Hayallerinde hep babasýnýn ölmek üzereyken kendisine son bir nasihat daha vereceðini düþleyen genç prens, yaþlý adamýn hýzla kuma düþüp ölmesi ile olduðu yerde heykel gibi durmaya baþladý.

DÖRT GÜN SONRA

Aðaçlarýn bir çatý gibi üstlerini örttüðü ,farklý familyalardan gelen pek çok çiçeðin kokusunu taþýyan , mermer havuzlar ve iþlemeli zemini ile göz dolduran saray bahçesinden, arkasýnda yüze yakýn asker ve bir o kadar þak þakçý saray yalakasý ile geçen Khal-el , çocukluðundan beri içinde oynadýðý geniþ salona girdi.
Bir zamanlar babam dediði adamý öldürmüþ ve artýk bir firavun olmuþ olsa da kendini farklý hissetmesine neden olacak her hangi bir duygu kýrýntýsýna rastlamadýðý için derince nefes aldý. Bir Firavun yalnýzca kral deðil , ayný zamanda tanrý sayýlýrdý. Dudaðýnýn altýný ýsýrarak, çevresine hýzla bakan genç firavun “Madem Tanrýyým, neden farklý hissetmiyorum” diyerek iç geçirdi.
Derin derin nefes alarak arkasýnda gülüþen , eðelenen kalabalýða göz attý. Gözleri annesini aradý ama bir Firavun un yalnýzca kýz kardeþi ile evlene bileceðini, Tanrý kanýnýn bozulmamasý için Firavun larýn ensest yolla evlilik yapabileceðini hatýrladý. Annesini arayan gözleri bu gerçeði hatýrladýðý anda kapandý.
“Benim kýz kardeþim yok ki.” Diyerek iç geçirdi. Bu gece yalnýzca kaderin ona eþ olarak sunduðu tek kadýnýn, annesinin koynuna gireceðini anladý. Ýþlemeli, devasa, ölçülerdeki, yüz kiþilik,þýk yemek masasýna oturmasý ile saat yönünde ,önem sýrasýna göre tebasý yanýna oturdu.
Yemek masasýna su servisi yapan genç kýzýn sýk kalçalarýna bakýp “Acaba annem de benim Tanrý olduðum saçmalýðýna inanýyor mu” diyerek arkasýna yaslandý. Þu bir gerçekti ki, bir Tanrý genç kýzlarýn kalçasýna kaçamak bakýþ atmazdý.
Gecenin sonunda þehrin önde gelen konuklarýný saray dan uðurladýðýnda, bir zamanlar babasýna ait olan odasýna doðru ilerlemeye baþladý. Koridorda bulunan devasa iþlemeli aynanýn önüne geçerek “Acaba þimdi koþarak saray dan dýþarý çýksam ve bir daha geri dönmesem” diye hayýflandý.
Dudaklarýný kýsýp hafifçe týslayarak “Ne Tanrý ama. Hadi Tanrý neyse de ne Kral ama” diyerek iç geçirdi. Eskiden annesi þimdi ise çiçeði burnunda karýsý olan kadýnýn, kendisini beklediðini biliyordu.Oda kapýsýnýn önüne geldiðinde elini kapý kolundan çekerek geriye doðru gitti.Daha küçük bir çocuk iken annesi ile oynadýðý oyunlarý, birlikte paylaþtýklarý onca anýyý hatýrladý. Hýzla baþýný saða sola sallamaya baþladý. Derince nefes alarak hizmetçilerin olduðu odaya doðru yürümeye baþladý. Belini dikleþtirerek “Ben kral ým” diye baðýrdý.
Yemek boyunca kalçalarý aklýndan çýkmayan o kýz neden onun olamazdý ki. Gülerek elini havaya kaldýrýp “Ben Tanrýyým” diyerek baðýrdý. Genç kýzýn odasýna girdiðinde kendisini izleyen askerlerin bakýþlarýný hissedip, dudaðýný seyirdi. Göz ucu ile genç kýzýn odasýnýn kapýsýný kapayarak yanlýzca askerleri deðil , tüm toplumsal kurallarý , dayatmalarý ve insanlarý korkutan dini saçmalýklarý da dýþarýda býraktý.
Geceliði ile kendisine bakan genç kýzý gördüðünde zorlukla yutkundu. Özür dileyip genç kýzýn odasýndan çýkmayý düþünse de “Bakalým Tanrý olarak ne kadar güçlüyüm” diye iç geçirdi. Korkmuþ halde duran kýza doðru ilerlemeye baþladý.
Acaba kýzýn bir niþanlýsý yada seveni varmýydý. Belki de Khal-el bu genç kýzýn tipi deðildi.Genç adam kendisini bildi bileli ,gönülsüz bir kadýnla yatma fikrine pek sýcak bakmamýþtý. Önünde sudan çýkmýþ bir kedi gibi ,tirtir tireyen kýza bakarak “Bu gece annemle yatmaktan iyidir” diyerek kýzýn yüzünü okþamaya baþladý.Tanrýcýlýk oynamaktan zevk aldýðýný hisseden Firavun ilk emrini önünde çaresizlikten ne yapacaðýný þaþýrmýþ genç kýza verdi.
-Soyun


Gün ýþýðý ile gözlerini açan genç Firavun yanýnda yatan çýplak kadýna bakarak gülümsedi. Eli ile kýzýn saçlarýný “Adýn ne senenin” diyerek okþamaya baþladý. Saçlarýný, Khal-el in okþamasýndan hoþlandýðýný göstermek için gözlerini yumarak, eli ile Khal-el in elini tutan genç kýz “Niru” diye cevap verdi.
Khal-el genç kýzýn yüzüne baktýðýnda , kýzýn yaptýðý tüm eylemlerden hoþlandýðýný görse de , ayný kýzýn gözlerine baktýðýnda mutluluk bulamadý. Elini kýzýn saçlarýndan çekerek “Firavunu olduðum için numara yapýyor” diye iç geçirdi. Ayaða kalkýp giyinmeye baþladý. Odanýn içinde bulunan kirli aynaya baktýðýnda gülümsediðini hissetti. Eðer gerçekten bir tanrý ise, kýzýn ne hissettiðinin ya da toplumun ondan ne istediðinin ne önemi vardý ki .Ýçinde hayatýnýn muhteþem olacaðýna dair bir his vardý.
Kendisine tahsis edilen oda yerine, tüm gençliðinin geçtiði odaya giderek banyosunu yaptý. Resmi olmayan ,gündelik bir kýyafet giyerek ,kendisini kahvaltý masasýnda bekleyen tebasýna doðru ilerledi. Altýn iþlemeli ,büyük perdeler ile aydýnlatýlan odanýn tam ortasýnda bulunan, büyük yemek masasý nýn önüne geldi.Firavunlarý nýn üstündeki kýyafete pür dikkat ,aðýzlarý sonuna kadar açýk bir þekilde bakan kalabalýðý süzen Khal-el , “Yalnýz baþýma kahvaltý yapmak istiyorum” diyerek , sol eli ile kalabalýða kapýyý gösterdi.
Ýçlerinde vezirler ve önemli iþ adamlarýnýn olduðu guruptan fýsýltýlar ve sesler çýkmaya baþlayýnca ,sesini sanki bir Tanrýymýþ gibi sertleþtiren Khal-el “Duymadýnýz galiba” diyerek kükredi. Birbirlerine durmadan bakýnýp, kulaktan kulaða fýsýldaþarak, dýþarý çýkan kalabalýðý bekleyen genç Firavun yemek masasýna oturdu.
Kendi cüssesinin neredeyse iki katý olan bir askerin kendisine yanaþmasý ile baþýný çevirerek “Bir þey mi diyeceksin” diye sordu. Asker çekinerek “Kralým onlar toplumumuzda ileri gelen insanlardý.Onlarý bu þekilde kovmanýz politik gücünüz açýsýndan hiç iyi olamadý” diyerek titremeye baþladý.
Gözleri büyüyerek hýzla ayaða kalkan Khal-el , askere okkalý bir tokat patlattý. Genç Firavun ,titreyerek ve gözlerinden akan yaþlarla kendisine bakan askere “Ben Tanrýyým. Ne istersem onu yaparým” diyerek. Hýzla salondan dýþarý çýktý. Koþar adýmlarla sarayda hizmetli olarak çalýþan kýzlarýn olduðu odaya girdi.
En genç ve en güzel kýzý seçerek “Odama gel” diye baðýrdý. Tam odadan ayrýlacaktý ki ,hizmetçilerden sorumlu olan asker yavaþça Khal-el in yanýna gelerek “Kralým isterseniz hareminizi hazýrlatayým” diyerek esas duruþa geçti. Gülümseyerek askere dönen genç Firavun “Benim caným bu kýzý istiyor” diyerek cevap verdi.
Bacaklarý zangýr zangýr titreyen asker yavaþça “Halktan birileri ile birlikte olursanýz, insanlar sizin Tanrý olmadýðýnýzý düþünür .Buda bizim saltanatýmýzý sarsar” diyerek yeniden esas duruþa geçti. Khal-el askere bile bakmadan odasýna doðru yürürken baðýrdý.
-O zaman halkýda odama getir.
Çýplak vaziyette odasýnda beklerken , kapýnýn çalmasý ile yataðýndan kalkan genç Firavun , aðlamaktan kan çanaðý gibi þiþmiþ gözlerle,titreyerek yanýna gelen genç kýza son emrini verdi.
-Soyun


Derler ki “Tanrý bile Dünya yý dokuz günde yarattý” Bu kadim efsanenin gerçekten ne derece doðru olduðunu asla bilemeyecek olsak da ,insanlar için bu efsane doðruluðundan çok ,Tanrý nýn dahi bir takým kurallara uyduðunun , kuralsýz her eylemin kaos la sonuçlanacaðýnýn sembolüdür.
Ýþte çiçeði burnunda Firavun Khal-el , bu sözü çok tan unutmuþ olarak uyandý. Geniþ , önünde boydan boya balkonu olan , gün ýþýðýnýn içeri rahatça girebilmesi için tasarlanmýþ odasýnda, yanýnda genç körpe hizmetçisinin sperm kokan kalçasýný öperek doðruldu.
Esneyerek ayaða kalktý. Balkonuna doðru yürüyerek sarayýn güzel bahçesini izleyecekti ki , bahçede daha dün sabah masadan kovduðu tebasýnýn da bulunduðu pek çok saygýn insanýn toplandýðý ve bir törene hazýrlandýklarýný fark etti. Baþýný geriye doðru atarak “Sabah sabah ne diye gülüþüyorlar” diyerek kapýya doðru yöneldi.
Oda kapýsýný açtýðýnda, karþýsýnda kendisine nazaran çok daha iri iki askeri görünce duraklayan Khal-el, sesini bir Tanrý ya yakýþýr þekilde sertleþtirerek “Bahçede neler oluyor” diye baðýrdý.
Askerler birbirine bakýp gülümseyerek “Anneniz evleniyor” deyip Khal-el in kolunu sýkýca tuttu. Koluna uzun uzun baktýktan sonra askere dönerek “ Küstah sen beni nasýl tutarsýn. Annem benimle evli” diye baðýran genç adam kolunu kurtarmaya çalýþtýysa da ,askerin Khal-el in kolunu býrakmaya hiç niyeti yoktu.
Ýkinci askerin de kolunu tutmasý ile aðzý açýk kollarýna ve askerlere bakan Khal-el , iri asker in “Anneniz yeðeni ile evlenerek Firavun ve Tanrýmýz oldu” demesi üzerine çýrpýnmaya baþladý. Askerlere bakarak “Ben Tanrýyým aptal. Ben ölmem” diyerek baðýran genç adamýn tüm umutlarý, askerin verdiði cevapla yerle bir oldu.
-Sen bir aptalsýn
Ýdam odasýna götürülen genç adam hafifçe gülümsedi. Firavun olmak onu Tanrý deðil yalnýzca bozuk sistemin bir kölesi yapmýþtý. Ýri kýyým askerin saçýný tutarak baþýný suya bastýrmasý ile nefesi kesilen Khal-el ölmeden önce son kez iç geçirdi.
-Annemle yatmaktan iyidir.

MEHMET BURAK YÜKSEL







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Adý Ayrýlýk
Kör Talih
Karanlýk Köle
Atletik Vücutlu Sarýþýn Bayan
Avelon Krallýðý : Son Savaþ (Bölüm 4)
... Ölüm...
Dolunay
Ýhanet
... Ayna...
Karanlýkta Yalnýzým

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýlk Öpücük [Roman]
Ýstila [Roman]
Yaþ 38 [Deneme]
Para Para Para [Deneme]
Çoban [Deneme]
Efsane Olmak [Deneme]


mehmet burak yüksel kimdir?

fantastik roman türü yazarýyým ayrýca korku ve bilimkurgu romanlarýda yazarým

Etkilendiði Yazarlar:
adam fewer, ken grimwood,chuck hogan


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © mehmet burak yüksel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.