KIZILTEPE ÝÇÝN BÝR FAKÜLTE ÇOK MU GÖRÜLÜYOR?

Kýzýltepe, Türkiye’de 44 ili sollayan ve 200 bini aþan nüfusuyla ve okumuþ yoðun gençlik potansiyeliyle, belki bir üniversiteyi taþýyabilecek kapasiteye sahipken, ona bir fakülteyi bile çok gören köhnemiþ bir zihniyetle karþý karþýyayýz.

Öteden beri Kýzýltepe, birçok zihniyetin gözüne bir diken gibi batýyor. Haydi, eskiden Ergenekon Terör Örgütü vardý ve Kýzýltepe’ye, ona göre faþizan bir yaklaþým gösteriliyordu. Hatta en faþist eðilimin þefi tarafýndan, aydýn gençlik kitlesinin yoðunluðundan ürkerek bu güzel Kýzýltepe’mize “Küçük Moskova” yakýþtýrmasý bile yapýlmýþtý. Bunun anlamý, benden deðilsen, öyleyse her þeysin, zihniyetinin dýþavurumudur; baþka izahý da yoktur. Bu zihniyeti anlamak mümkündü; kendi iç karanlýklarýna göre tavýr alýyorlardý. Ya þimdi?!

Ergenekon Terör Örgütünü yargýlatan, demokrasi paketleriyle yeni bir süreçle, yepyeni bir zihniyet vadeden bir iktidar ve onun tayin ettiði Üniversite Ýdaresi, Kýzýltepe’ye karþý neden hâlâ ayný o eski zihniyeti takýnýyor? “Kýzýltepe” adýný taþýyan bir tanecik Yüksek Okulunu bile, Kýzýltepe merkeziyle alakasý olmayacak þekilde, ta Mardin merkezine baðlý Ýstasyon Mahallesinde açmýþlar. Bu ne baðnazlýktýr ki, adeta oradaki öðrenci kitlesinin, Kýzýltepe ilçesinin ekonomisine veya kültürel dokusuna faydasýz kalmasý amaçlanmýþtýr sanki. Sýnav yeri skandalý gibi, bu küçücük adým da Kýzýltepe’ye adeta bir hakaret gösterisi gibidir. Kýzýltepe’ye bir fakülte kurdurtmak için illa bir sivil halk direniþi mi bekleniyor? Sivil itaatsizlik mi dayatýlýyor bu kocaman ilçeye?

Bir zamanlar Ergenekon devþirmesi kimi Mardinliler, kendi halkýnýn kültürünü dile getiremezlerken, derin devlet adýna Kýzýltepe’ye (dolayýsýyla Kürtlere) adeta kin kusuyorlardý. Acaba bu zihniyet içinde, Ergenekon devþirmesi o kadro artýklarý da var mýdýr? Mesela Artuklu Üniversitesi Rektörü de o (eski Mardin) kadrolarýndan biri olabilir mi, diye insanýn içine kurt düþmüyor deðil. Bu örtülü zihniyetlerin Kýzýltepe ile derdi nedir, anlamakta zorluk çekiyorum. Demokrasi ve barýþý, önce kendi içimizde ve çevremizde gerçekleþtirmeliyiz galiba. Hak, verilmiyorsa, alýnýr; bunun için de bütün demokratik yollar kullanýlmalýdýr.

Bu konuda Kýzýltepe Belediyesinden neden ses çýkmýyor veya bu yönde neden gereken aktif rolünü oynamýyor acaba; bunu da anlamakta zorluk çekiyorum. Bir “misyon”u temsil eden ve “demokratik özerklik” temelinde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi iddiasýnda olan( ve 3 dönemlik tecrübesine raðmen) bu belediyenin, Kýzýltepe’ye en az bir fakülte kurdurtmak mücadelesini bile veremiyorsa veya bu yönde etkin olamýyorsa, yarýn neyin özerkliðini veya nasýl bir demokratik idareye talip olabileceðini merak ediyorum. Kýzýltepe’nin bu hakký için yer yerinden oynamalýydý!..

Kýzýltepe içinde, bir Meslek Yüksek Okulu’nu bile çok gören Artuklu Üniversitesi’ne, bir “Anne Çocuk Saðlýðý” binasýný lütfetmekle bir çaba sarf edilmiþ sayýlmaz; çünkü Yüksek Okul, sadece kuru bina ile saðlýklý bir eðitim veremez. Her okulun bir standart doðal ortamý ve diðer müþtemilatlarý olmasý gerekiyor. Bunun için uygun ve yeterli arazi tedariki gerekiyor; bunun da hazine malý, baðýþ veya istimlâk yollarýyla temini gerekiyor. Bu iþi hýzlandýrmada, belediyelerin elbette öncülük etmek gibi, bir misyonu vardýr ve görevi olmalýdýr.

Mardin milletvekilleri, bu adaletsizliðe karþý ne tavýr gösteriyorlar veya art niyetli yaklaþýmlara karþý ne tür çabalarý oluyor? Özellikle iktidar partisi milletvekilleri, ne ile meþguldürler acaba? Neden böyle hayýrlý iþlerde baský unsuru olamýyorlar da, (ihale, tayin, iþ takibi, vb.) gibi hayýrsýz iþlere aðýrlýklarýný veriyorlar. Halkýmýzýn geleceði, gençlerimizin iyi bir eðitimden geçmesine baðlý deðil midir?

Kimse gönül koymasýn; içimizi acýtan bu ihmal ve sorumsuzluklar, yeter artýk, dedirtecek noktaya gelmiþtir. Herkes, dönüp, benim de ihmalim var mý, diye kendisine baksýn. Bu, özel ricamýzdýr.

Geliþmeler göstermiþtir ki, bu hayýrlý mücadelede caný gönülden çalýþan sadece Sivil Toplum Kuruluþlarýmýz olmuþtur. Ama görülen odur ki, “giriþim” türü mücadeleleri ile bir sonuç elde edememiþlerdir.

Öyle ise yeni tür mücadele taktikleri geliþtirmeleri gerekiyor. Sosyal, politik, kültürel, hukukî ve çevresel amaçlarý doðrultusunda Meslek Odalarý ve Dernekler, lobi çalýþmalarý, öneri ve ikna yollarýnýn etkisiz kaldýðý durumlarda, haklý taleplerini, daha etkili ve daha kitlesel olarak yeni demokratik eylemlerle dile getirme aþamalarýna geçmeleri gerekiyor.

Talepler meþru ise, direnmek, demokratik bir haktýr; yoksa sivil toplum örgütlerinin baský gücü oluþu doðru anlaþýlamayacak ve hep küçümsenecektir. Herkes bilmelidir ki, Sivil Toplum Örgütleri, toplumun vicdaný ve demokratik sesidir; onlar, bir þeyi elbirliðiyle talep ediyorlarsa, ciddiye alýnmak zorundadýr. Demokratik ülkelerin temel kýstaslarýndan biri de budur; Sivil Toplum Örgütlerinin deðerini ve önemini bilmek ve doðru anlamaktýr.

Kýzýltepe ilçesi, Mardin ilinin en büyük ilçesidir; geniþ bir ovaya sahip olan bu ilçemizin yerleþim yeri, uluslararasý ve þehirlerarasý Ýpek Yolu’nun tam da üzerinde olup, geliþmeðe ve büyümeðe çok müsait bir düzlüktedir. Kýzýltepe, bir deðil, belki birkaç fakülteyi hak ediyor. Buraya bir fakülteyi çok görecek zihniyet, gaflet ve dalâlet içindedir. Bu zihniyeti taþýyan her hangi bir idareci, politikacý veya bürokrat varsa, hemen gafletten uyanmalý ve içindeki dalâletten acilen sýyrýlmalýdýr ve halkýmýzýn haklý ve meþru talep sesine kulak vermelidir.

Devlet, halk için var olmalýdýr; yoksa demokratikliði tartýþýlýr. Demokratik haklar ve meþru talepler karþýsýnda herkes duyarlý ve özverili olmak zorundadýr. Toplumumuzu ve halklarýmýzý seviyorsak bu noktaya gelmek durumundayýz. Onlarýn tüm ihtiyaçlarýný doðru ve objektif olarak görebilmeliyiz ve karþýlanmasý için de herkes elinden geleni esirgememelidir. Unutmayalým ki, halka hizmet, Hakka hizmettir.

Selam ve sevgiyle kalýn.

M.Nazým Güler -01.07.2013
info@mnazim.com