..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanýk insanlarý iþe aldýðýn zaman, senin onlardan daha uyanýk olduðunu kanýtlamýþ oluyorsun. -R. H. Grant
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Çocuk Eðitimi ve Yetiþtirilmesi > Kâmuran Esen




18 Aralýk 2002
Ýlköðretimde Öðretmeni Baþarýya Götüren Yollar- 1  
Kâmuran Esen
Eðitimde, bence, öncelikli nokta: Çocuklarý anlayabilmek, onlarý sevebilmek, sevildiklerini kendilerine hissettirebilmek.......


:EGGF:
Yaþamýmým en güzel, en mutlu ve en verimli yýllarýný öðretmenlik yaparak geçirdim. Yirmi sekizyýl severek, azimle, bitmez tükenmez bir enerjiyle öðretmenlik yaptým. Þimdi emekliyim. Çok çalýþtým ama, hiç yorgunluk hissetmiyorum. Mesleðimi severek yapmýþ olmam nedeniyle sanýyorum, çalýþtýðým yýllarda da yorgunluk hissetmedim pek. Ta ki okuldan eve gelip, ayakkabýlarýmý çýkarana dek......O anda hissettiðim yorgunluk da, o günle birlikte sona erdi hep. Ertesi gün dinlenmiþ, yorgunluðumu üzerimden atmýþ olarak uyandým. Bu, yýllarca sürdü gitti. Her gün yeni baþtan baþlýyor, gecenin sonunda bitiyordu sanki öðretmenliðim. Yani her gün ilk günmüþ gibi coþkulu ve de azimliydim. O nedenle mesleki azmimi ve heyecanýmý, daha da önemlisi amatör ruhumu hiç kaybetmedim. Mesleðimi severek yaptým.

Aslýnda bu mesleði tesadüfen seçmiþtim. Zorunlu olarak demek daha doðru olur. Yani öyle öðretmenlik hayalleri falan kurmadým. Herþey sanki kendiliðinden oluverdi. Hem arkadaþlarýmdan ayrýlmamak için, hem de pek tercih yapma þansým olmadýðýndan öðretmen okuluna gittim.

Ortaokulda okuduðumuz yýllarda, ilimiz Bolu’nun da içinde bulunduðu bölgenin kýz öðrencileri Kütahya Kýz Ýlköðretmen Okulu’na gidebiliyorlardý. Öðretmen okullarýnýn öðrenci alacaðý iller belliydi. O yýllarda, kýz çocuklarý þimdiki gibi yurtlarda falan kalamazdý. Annelerinin dizi dibinden ayrýlmazlardý. Anne- babalar, çevre buna henüz hazýr deðildi. Bu yanlýþ düþünceyi kýrabilen aileler çok azdý. Yatýlý okullar güvenliydi, disiplinliydi. Kýz çocuklarý bu yatýlý okullara emanet edilebilirdi. Baðlý olduðumuz Bolu iline bile yalnýz gitmemiþ bir kýz çocuðu, ancak yatýlý okula gönderilebilirdi.(!) Ýþte bu nedenlerle ben ve arkadaþlarým Kütahya Kýz Ýlköðretmen Okulu’na gönderildik. Bu okulun sýnavýna girdik ve baþardýk.

Kýsacasý, severek ve isteyerek seçtiðim bir meslek deðildi öðretmenlik. Ýdealim hiç deðildi. Birçok öðrenci gibi ben de annemin , babamýn isteðiyle öðretmen okuluna gittim. Ne olmak istediðimi bana sorduklarýnda, doktor, sonralarý da avukat olmak istediðimi söylerdim çocukken. Ancak öðretmen olduktan sonra, bu mesleðin karakterime ne kadar uygun olduðunu anladým. Ýyi ki öðretmen olmuþtum. Meslekteki üç-dört yýlýmý saymazsanýz, çok baþarýlý bir öðretmenlik hayatým oldu.

Mesleðimi çok seviyordum. Severek yapýlan bir iþte baþarýlý olmamak mümkün mü! Sýnýfa girip öðrencilere ders vermek benim için bir tutkuydu. Sanki ben, öðretmenlik yapmak için yaratýlmýþtým. Böyle hissediyordum. Yaz tatillerinde sýkýlýyor, okullarýn açýlmasýný sabýrsýzlýkla bekliyordum. Yaz tatilinin birkaç haftasýný, önümüzdeki öðretim yýlýna hazýrlanarak geçiriyordum. Sýnýfýmda çok mutluydum, çocuklarý çok seviyordum. Onlarý sevdiðimi kendilerine söylüyor, davranýþlarýmla gösteriyordum. Sevildiðini bilen çocuða güven geliyor,öðrenme isteði artýyordu. Her öðrencide, baþkalarýnda bulunmayan bir baþkalýk yakalayabiliyordum. Yakaladýðým bu baþkalýk, onlarýn bilinen yanlýþlarýný, yaramazlýklarýný örtüyordu. O yanlýþlarýný düzeltmemde bana kolaylýk saðlýyordu.

Öðretmenlik benim, geçimimi saðlamak için yaptýðým bir meslek olmadý hiçbir zaman. Bir dernekte gönüllü çalýþýyor gibiydim. Bir ressama, resim yapmak; bir müzisyene, beste yapmak nasýl zevk veriyorsa, ben de öðretmenlik yapmaktan öyle zevk alýyordum. Böylesine severek ve isteyerek çalýþtýðým için de, çok iyi sonuçlar alýyordum. Aldýðým sonuçtan mutlu olmakla beraber, yine de yaptýklarýmý yeterli bulmuyordum. Daha iyi olmak için çaba sarfediyordum. Devamlý, bulabildiðim mesleki kitaplarý okuyor, inceliyor, not alýyordum. Bir sporcu gibi düþünüyordum. Aldýðým sonuçtan hep daha iyisini yapabilmek için çalýþýyordum. Bir türlü doyuma ulaþamýyordum.

Öðretim yýlý sonunda, o yýlýn deðerlendirmesini yapýyor, kendime göre yanlýþlarýmý, eksiklerimi buluyordum. Sýnýfça ulaþacaðýmýz baþarýnýn sonu yoktu. Hiçbir zaman , ulaþtýðým baþarýyla tatmin olmadým. Eksik olan bir þeyler vardý devamlý. Program gereði varmamýz gereken hedefle iþimiz bitmiyordu bana göre. Bunu baþaran öðrencilerle bir üst sýnýfýn konularýný iþliyordum, diðerleriyle, okuttuðum sýnýfýn konularýný. Bu nedenle de baþarýlý bir öðretmen olabildim.

Bir öðretmeni baþarýlý yapan þeyler neler olabilirdi? Ben, hangi yöntemleri kullanarak, bazýlarýnýn dikkatinden kaçabilecek hangi küçük ayrýntýlara dikkat ederek baþarýlý oldum? Bu soruyu kendime yönelttiðimde, yine kendime þu cevabý veriyorum:Ýyi bir planlama, uygulama ve ayrýntýlý bir deðerlendirme.


Ýyi Bir Planlamanýn Önemi:

Baþarýda, en önemli etkenin planlama olduðunu düþünüyorum. Ancak; elinizdeki sýnýfýn þu anda bulunduðu seviyeyi bilmek gerekiyor, planlama yaparken. Öðretmenlere hazýr kaynak çoktur bu konuda. Bir hazýr plan alýp, bunu uygulayabilirsiniz. Bu planlar, Ýlkokul Programý esas alýnarak hazýrlanmýþtýr. Okullarda kaynak olarak kullanýlan ünite dergileri, bu konuda öðretmenlerin hizmetindedir. Her derginin yýllýk planlarý vardýr. Öðretim yýlý baþýnda okullara, örnek ders kitaplarý, dergilerle beraber yýllýk planlar da gelir.Hatta ünite planlarý da. Ancak bu planlar, sizin okutacaðýnýz sýnýfýn seviyesine asla ve asla uygun deðildir.

Diyelim ki ; hazýr plan gereði, sizin çocuða koþu yaptýrmanýz gerekmektedir. Sizin çocuklarýnýz eðer daha yenice yürür durumda iseler, çocuklarýnýzý koþturamazsýnýz. Eðer koþturmakta ýsrar ederseniz, çocuðun yaralanmasýna, hatta sakat kalmasýna sebep olabilirsiniz. Ýþte , hazýr planlarý kullanmanýn yanlýþý buradadýr. Bu planý kullanmak neye benzer, biliyor musunuz? Rahatsýzlýðý nedeniyle, bazý yiyecekleri yemesi yasak olan hastalara hep ayný yemeði yedirmeye benzer. Verdiðiniz yemek ne kadar mükemmel hazýrlanmýþ olsa da, bu yemeði yiyecek kiþilerin hastalýðý nedeniyle, bazý hastalarýn yememeleri gereken yemekler olabilecektir. Onlarýn sýkýntýlarýný arttýrabilecektir. Bir þeker hastasýnýn yiyeceði yemekle, bir ülser hastasýnýn yiyeceði yemek ayný deðildir.

Türkiye genelindeki öðrenciler için, ama çocuklardaki ferdi farklýlýklarý dikkate almadan hazýrlanan bu yýllýk planlarý kullanmak ; baþkasý için dikilen bir elbiseyi, bir baþka çocuða giydirmeye benzer. Ya kol boyu uymaz, ya etek boyu. Giysi çocuða ya dar gelir, ya da bol gelir. Veya en azýndan, ilk bakýþta bir kusuru yokmuþ gibi görünse de, týpa týp oturmaz. Vasat, özelliði olmayan bir giysi olur. Oysa benim amacým vasat olmak deðildi, olmamalýydý. Alýþýlandan, ulaþýlandan, benden beklenilenden daha ileride olmaktý. Benden ulaþmam istenen çizgiye ulaþmak, yeterli olamazdý. Hep o çizgiyi aþma çabasý içinde olmam gerekirdi. Ancak o zaman tatmin olabilirdim. Her nesil bir önceki nesilden , ancak bu þekilde daha ileriye gidebilirdi.

Ýþte o nedenle hiçbir zaman hazýr planlara itibar etmedim. Hep çizgiyi aþmayý amaç edindim. Planlama yapmadan önce, sýnýfýmýn ders yýlý baþýndaki seviyesini tespit ettim. Bir yýl önce kullandýðým, uyguladýðým yýllýk plan, bana yol gösteriyordu bu konuda. Öðrencilerimin o yýl öðrenmesi gereken konulardan deðil, bir önceki yýlda öðrenmesi gereken ve öðrendikleri konulardan baþladým. Diyelim ki dördüncü sýnýfý okutacaðým. Planýma ilk önce dördüncü sýnýfýn konularýný almadým; üçüncü sýnýfýn konularýnda yola çýktým . Çocuðun, öðrenmesi gerekenlerden deðil, öðrendiklerinden iþe baþladým. Bu onlara hem cesaret veriyordu, hem de kendilerine güven kazandýrýyordu. Yapabildiklerinden yola çýkan çocuklar, yapmasý ve öðrenmesi gerekenlere ilgi duymaya baþlýyorlardý. Ýþte o nedenle planýma , bir yýl önceki sýnýfýn ana konularýný ve sýnýfça çok iyi öðrenilemeyen konularý aldým. Ondan sonra da, hangi sýnýfýn planýný yapýyorsam, o sýnýfýn konularýný.

Yýllýk planlarýmý daima çok detaylý hazýrladým. Ýþin hiç kolayýna kaçmadým. Yýllýk plan çalýþmalarýmýn birkaç haftamý almasýndan sýkýlmadým. Ýyi bir planlama ile, o yýlki baþarý oranýmýn önemli bir yüzdesini garantiye almýþ oluyordum. Bir oyuna avansla baþlamak gibiydi bu. Ne kadar iyi planlama yaparsam, baþarýmýn o kadar yüksek olacaðýný biliyordum.

Yýllýk planlarýmý iki nüsha hazýrladým. Birini sýnýfýmýn duvarýna astým.( Büyük boy halinde olan kareli kâðýtlara yaptým.) Devamlý gözümün önünde olduðu için, ister istemez gözüm yýllýk plana gittiði için, plandaki yanlýþlarýmý, eksiklerimi gördüm. Gerektiðinde planýma ilâveler yaptým, gerekli gördüðüm yerleri düzelttim. Zaten çok iyi bildiðim, birçok kiþiye göre plana almaya gerek duyulmayacak ayrýntýlarý bile planýma aldým. Bu konuda bazen eleþtiri aldýðým oldu. Daha doðrusu gereksiz ayrýntýlara girdiðim zannedildi. Ýþgüzar davrandýðým söylenmedi ama, imâ edildi. Ancak ben doðru bildiðimden hiç þaþmadým. Yaptýðýmýn doðru olduðundan emindim. Tevfik Fikret’in “Hak bildiðin yolda yalnýz gideceksin.” Sözünü hiç unutmadým.

Yýl içinde yoðun çalýþmalar arasýnda, yapýlmasý gereken bazý þeyleri atlayabileceðimi düþündüm. O nedenle en küçük ayrýntýlarý bile planýma aldým. Bu detaylý plan, yýl içinde benim çalýþmalarýmý kolaylaþtýrmýþtýr hep. Her öðretim yýlý baþýnda, Ýlkokul Programýný satýr satýr okudum.( Hangi sýnýfý okutacaksam, o sýnýfla ilgili bölümü.) “Bu benim çok iyi bildiðim program .” Demedim. Bildiklerimi tekrar tekrar okudum, programýn üzerinde düþündüm, bazý yerlerine kendimden birþeyler katarak geliþtirdim. Okutacaðým sýnýfýn seviyesine uyarladým. Programda belirtilen amaçlardan baþka amaçlar tespit ettim. Bu amaçlarý planýma aldým. Bir müfettiþ tarafýndan ” Öðretmenlerin kendiliðinden amaç üretemeyecekleri” eleþtirisini aldým. Ama ben, kendimi geliþtirmek için devamlý mesleki kitaplar okuyordum. Konuma hakimdim, kendimden emindim. O nedenle, eleþtirilere hiç kulak asmadým. Doðruluðuna inandýklarýmý uyguladým.

Her öðretim yýlý baþýnda tekrar okuduðum ve incelediðim Ýlkokul Programýný biz öðretmenler, çok iyi biliriz aslýnda. Çok iyi bildiðimiz þeyi tekrar okumanýn gereði yok zannederiz. Her an elimizin altýndadýr çünkü Ýlkokul Programý. Yapmasýný bildiðimiz bir yemeðin tarifini tekrar tekrar okumak gibidir bu. Daha doðrusu böyle olduðuna inanýrýz. Ama yanýldýðýmýzý; programý her okuyuþta, daha önce dikkatimden kaçan veya çok iyi bildiðim halde unuttuðum , ya da ilk bakýþta önemsiz bir ayrýntý gibi gelen, aslýnda çok önemli olan þeyleri yakalayýnca anladým. Bu ne yazýk ki, mesleðimin yirminci yýllarýnda bile oldu. Kiþinin eksiðini bulmasý kadar güzel bir þey olabilir mi?

Programý her inceleyiþte, daha önce dikkatimden kaçan ince ayrýntýlar buluyordum. Baþarý iþte bu ayrýntýlarda gizliydi. Genel hatlar unutulmuyordu da, küçük ayrýntýlar gözardý edilebiliyordu. Çok küçük bir noktayý kaçýrmak, iþimizi zorlaþtýrýyordu. Gayet iyi bildiðimi zannettiðim konularda eksikliðimi görebiliyordum böyle yapmakla. Demek ki, insanlar bildiklerini unutuyorlardý. Unutmak doðaldý, bu herkes için geçerliydi. Ve insanlar unuttuklarý için de, neleri unuttuklarýnýn ve bu unuttuklarýnýn, öðrencilere vereceði zararýn, kendilerine malolacaðý zaman kaybýnýn farkýnda deðillerdi. Ýþte bu hataya düþmemek için, her öðretim yýlý baþýnda Ýlkokul Programýný okumayý, incelemeyi, not almayý hiç ihmal etmedim. Hafýzama asla güvenmedim. Bildiðim veya yeni öðrendiðim her þeyi, zihnimde planladýklarýmý not aldým ve bunlarý sýnýfým seviyesine uygun hale getirdim.

Bu da yetmezdi. Bildiklerimle yetinmedim, yeni þeyler öðrenmek için devamlý okudum. Her dersin öðretimi, uygulamasý, deðerlendirmesi ile ilgili kitaplar vardýr. Yýllýk planýma baþlamadan önce, bunlarý da okudum, inceledim ; sýnýfýmda ne derece uygulayabileceðimi tespit ettim. Okuduðum bir kitaptan alacaðým tek bir cümle bile, benim için deðerliydi. Bu okuduklarýmdan, notlarýmdan yola çýkarak planýmý yaptým.

(Sürecek)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn çocuk eðitimi ve yetiþtirilmesi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýlköðretimde Öðretmeni Baþarýya Götüren Yollar- 6
Ýlköðretimde Öðretmeni Baþarýya Götüren Yollar - 5
Ýlköðretimde Öðretmeni Baþarýya Götüren Yollar - 3
Ýlköðretimde Öðretmeni Baþarýya Götüren Yollar - 4
Ýlköðretimde Öðretmeni Baþarýya Götüren Yollar - 2

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýlginç Atasözleri Sözlüðü / Derleme
Ýlginç Atasözleri
Halk Ýnanýþlarý
Kýna Geceleri ve Kadýnlarýmýz
Atasözlerimiz Üzerine
Fatma Nine'nin Siyasilere Mektubu / Mudurnu Halk Dili
Mudurnu Folklörü / Halk Dili / Pekiþtirmeler
Mudurnu Folklörü / 1 - Yöresel Deyimler
Mudurnu Folklörü / 2 / Yöresel Kelimeler
Eeeeee De Bakam da Annadýverecen

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dönüþü Olmayan Gidiþ [Þiir]
Seni Özlemenin Kitabýný Yazabilirim [Þiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Þiir]
Ýþte Gidiyorsun [Þiir]
Gelseydin Eðer [Þiir]
Ne Zaman Seni Düþünsem [Þiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Þiir]
Çek Beni Ýçine Bir Nefeste [Þiir]
Sýðýnacaðým Baþka Yürek Yok [Þiir]
Uykularýnda Sev Beni [Þiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdýklarýmý okuyucularla paylaþmak amacýyla buraya gönderiyorum. Yýllardýr, yerel bir gazeteye haftalýk köþe yazýyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalýþýyorum. Yayýmlanmýþ Kitaplarým: -Þiirlerle Öyküler - þiir / Milli Eðitim Bakanlýðý Öðretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumaðý - þiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalým Uðurcuðum- deneme , aný / --Senfoni Yayýnlarý ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü - Baskýya hazýrlanýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan veya yazýdan etkilenirim. Bende bir etki býrakmayacak, herhangi bir þey öðretmeyecek bir yazý düþünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.