Eðer siz yurdun kurtarýlmasý gibi boþluklu alan merkezinin içine bir amaç, bir gaye, bir ilke, bir tutum, bir ereklik gibi oluþlarýyla; yani bir totem düþünceler devinmesini ortaya koyarsanýz; artýk sisteminizin farklý farklý yalpalayan çevrim noktalarý, minimal olurlar. Sistem kendi aký yolunu bulmuþ olacaðýndan, sistem artýk düzgün ve düzenli akar. Olasý geçici çevrim noktalarý da, ana nokta ile senkronize olurlar.

Kurtuluþ savaþý arifesindeki var olan þartlý boþluklu alanýn içi; kurtuluþ savaþýnýn verilmesinden yana sisti oluþumla yoðunlaþmalarýný yapýyordu. Durum; belirsizlik, sükûn ve karýþýklýðýný oluþturuyordu. Ne var ki oluþumun aðýrlýk merkezi olmayacak olan, merkeze yakýn yerlerdeki birbirine baðýntýsý olmayan birçok hareket eksenleri, rast gele hareketlerin birbirine göre çevrim noktalarýný oluþturmaktadýrlar.

Bu tür rast gele oluþla birbirine göre ve ana duruma göre oluþan yapýlardan bazýlarý þunlardý. Ýstanbul hükümetinden medet umanlar. Çetelere bel baðlayanlar. Sadece kendi yöresini selamete erdirmek isteyenler. Manda da manda diyenler. Milleti yine milletin kendi azim ve kararý kurtarýr diyenler vardý.

Hatta Manisa’nýn iþgalindeki gibi eline ekmek, tuz alýp, iþgal kuvvetlerine bizim þehre de buyurun (iþgal edin) demekle, en az zararla durumu geçiþtireceðini umanlar vardý. Bunlar her biri bir yöne baþ çeken ve birbiriyle uyuþmayan; her biri bir farklý ekseni çevrimleþmeydiler.

Kurtuluþun ana aðýrlýk merkezi; hattý müdafaa yoktur sathý müdafaa vardýr. O satýh ki tüm vatandýr deyip ana çekim merkezini ortaya koyuyordu. Bütün vatan kavramý da ilan edilmiþ misaký milli andý içindeki coðrafya alanlardý. Bu andý izlek kýlmanýn kararlýlýðý da ya istiklal ya ölüm” parolasýyla pekiþtiriliyordu.

Bu anttaki ana çekirdeðin felsefesini, az ya da çok bulabilirsiniz! Ama ana eksen, ilke olarak çok doðru ve saðlam bir totem temele ayaðýný basýyordu. Böylesi büyüyen düzenli bir yapý çevrimi oluþla ana merkezli temel ilkelere uymanýn birliði içinde, ancak size göre iyi bir sonuç var edilebilirdiniz.

Ýþte bu sosyal bilinçle ve sosyal totem alan sezgili ilke ile Gazi; “ya istiklal, ya ölüm” demekle ortaya genel hedefi koyacaktý. Kongrelerde millet iradesi ve millet hâkimiyeti vurgularýna çok özen gösteriþle milli ve düzenli ordular oluþturma gibi birçok kararlarla; tek eksenli hareketin alanýný birleyecekti.

Ýman diliyle; "Dilimde kuran, göðsümde iman, elimde halifemizden ferman" diye seslenen Anzavur mu haklýydý? Çapanoðlu mu? Delibaþlar mý? Ýstanbul hükümeti mi haklý ve yasaldý? Kendi adaletini kuran, Kara Hasan mý? Yoksa her bir efe ayaklanmalarýyla, Çerkez Ethem mi haklýydý? Mustafa Kemal'i meþru görmenin kriterleri neydi?

Bu ayrýmlarý kim yapacaktý? Elbette ki totem düþünme olmanýn dýþýnda, hiç kimse yapmayacaktý!

Sosyal sistemlerin bir totem temel yasasý vardýr. O da; "bölge savunmasýdýr". Bir bölge içinde sizler; barýnýr, iaþe edinirseniz ancak yaþamýnýz, vücut bulur olacaktýr. Bu ilke kutsal bir totem öngörüsüdür. Ýnsanlardaki bu bölge savunma totemi; yurt, anayurt, ülke, vatan sevgisi oluþla kutsallaþýr. Ýþte tüm ana ilke budur. Sizler artýk her halükarda vatanýnýzý, savunacaktýnýz.

Yurt savunmalarýna denk gelen öznel anlamalý totem düþünce içinde “vatan savunmasý” olmayan her tutumlar, yalancýsýyla, sahtesiyle; aldanýlanýyla, hevese kapýlanýyla elenir. Yani kendi koþullarý içinde siz; bu türden vatan savunmasý yapmakla yapýlan iþ totem zemin alanlý vatan savunmasý olan gayret ve eylemleriniz meþrulaþýr. Vatan savunmasý genel bir kavramdýr ve toplamsal oluþlarýyla ifade edilir.

Vatan savunmasý: yasama oluþturmanýzla; vergi ve finansman saðlamanýzla; kanunlar ihdas etmenizle; düzenli orduya geçiþinizle; bütünün çýkarlarýna hitap ediþinizle; ortalama ayný siyaset etrafýnda bunlarý koordine ediþinizin birleþmesiyle vs. ortaya konan pek çok parçalý süreçlerden geliþirler.

Vatan iþgaline katlanýr olan tavýrlar yukarýda söylenen tabu nedenle, sizin iþgalci yanýnda olan halinizi dýþlar ve sizi meþruiyeti olmaktan çýkarýr. O ülkenin vatandaþý da olsanýz, o ülkenin yasal yönetimi de olsanýz, bu böyledir.

Ýþte Ýstanbul'u meþru olmaktan düþüren ne Mustafa Kemal'di, ne Kuvayý milliyeden olan düzenli milis kuvvetlerdi. Mustafa Kemal’i ve düzenli ordularý hangi güç var edip meþru kýlmýþsa; ayný güç saltanatý ve yukarýda sayýlan kimi sistem içi oluþumlarý da þartlarý içinde var edip sonra da gayri meþru kýlmýþtýr.

Yukarýda altý paragraf üstte sayýlan ana eksen, “ya istiklal ya ölüm” parolasý; misaký milli sayýlan bölge alanlarla sýnýrlý satýhtaki bir müdafaa meþruiyetliðinin oluþuyla bölge savunmasý olan, yurt savunmasý kutsallýðýydý. Haklýyý, haksýzý bu mihenk taþý ayýracaktý. Ana eksene çýkanla, çýkmayan yolun meþruiyet ligine dek seçme eleme ve yapmanýn, ayýklatmasýný da; bu ana eksenin kendisi yapacaktý.

Bir sistem dalgalanmasýný bastýran, sisteme kör dövüþü yaptýrýþla, firen etkili iyi kötü amaçlý eðilimler de olurlar. Bu istenmeyen eðilimler; tüm olumsuzluklarýna raðmen, sistemdeki bunca kargaþalýklar yapan salýnýmlara raðmen , aykýrýsý olduklarý sistemin içine, sistem ana ekseninin kullanabileceði yararlý olacak kimi olanak malzemelerini de býrakacaktýrlar. Þöyle ki öküz tezek olsun diye mayýs býrakmazdý. Ama bir kullanýmla, mayýs; tezek ve gübre olacaktý.

Sürecek