"Bir kitabýn kaderi okuyanýn zekasýna baðlýdýr." -Latin Atasözü |
|
||||||||||
|
Büyülendi çirkin adam. Ve hemen ardýndan dýþarýya çýktý, rutubet kokan odasýndan. Çokta heyecanlýydý, dükkanlarýn camlarýndan akan, gülümseyen aksine bakýyordu çekingen. Hafifte bir yaðmur tutturmuþtu, yarý ýslak yarý kuru gidiyordu kimden geldiði belli olmayan adrese. Ýçi öyle mutluyduki; adeta bir çocuktu bitmeyen neþesiyle oyunlar oynayan. Sokaklar mý uzuyordu, yoksa yollar mý yokuþa baðlanmýþtý? Çünkü yol bir dumandý bitmeyen. Ama vakit geldi ve sokaðý dönünce varmýþ oldu kart postalda yazan adrese. Bir anda yüzü gerildi; yoksa bu kötü bir þaka mýydý? Sonra düþündü; yoktu ki ona þaka yapabilecek kadar onu seven (öyle ya þaka yapýlmak için az da olsa sevilmek gerekirdi) ya da tanýyan. Bekledi bahtý kara adam, ne gelen oldu ne de giden. Yaðmur da iyice bastýrmýþtý, þimdi kuru olan yerleri de ýslanmýþtý. Hafifte üþümemi ne almýþtý bedenini, yoksa kandýrýlmýþ olmak mý üþütüyordu savunmasýz bedenini. Umudunu kaybetmiþ tam gidiyordu ki yerde sýrýlsýklam bir kaðýt parçasýna iliþti gözleri ve yaklaþýnca anladýki bir mektuptu bu kaðýt parçasý. Ve hemen açtý (açmakta denmezdi kadifemsi dokunuþlarla; sanki umuda dokunuyormuþ gibiydi) mektubu. Þimdi emindi heyecandan titriyordu ve kart postalda yazan akmýþ yazýlarý anlamaya çalýþýyordu. Ýki gün sonrayý seçmiþti kart postalý yollayan kiþi, sadece iki gün beklemesi gerekecekti ve öyle de yaptý. Ve yine Ýstanbul’un büyülü bir resmiyle süslenmiþti kart postal, öylece verilen yer de ve zamanda bekliyordu çirkin adam. Beklerken hayaller kuruyordu içinden. Belki bir kadýndý bu kart postallarý yollayan ya da herhangi biri onu seven ... Ýçi doluydu ve dertleri vardý okyanuslar gibi tükenmeyen. Ona kalsa kalem yapardý ormanlardan ve mürekkep tabi ki denizlerden. Derdi iþte öyle çoktu, yani; yalnýzdý ve de çirkin ... Ýþte tam da o anda bir telefonda sesi duydu o ana kadar orada olduðunu görmediði telefon kulübesinden. Ürktü tabi ki biraz ve yine oydu birileri var mý diye saða sola bakýnan. Yoktu da. Ýyice ürktü ama karar vermiþti açacaktý o telefonu. Açtý da. ’Alo’ diyebildi telefondaki ses. Ve ’Merhaba’ dedi çirkin adam. Sonrasý sanki hiç var olmamýþ bir þeydi, yani boþluk gibi bir þey, belki de ölüm gibi bir þey, yani; düþmüþtü telefonun sesi, uçurumlardan ve yine o sesti dipsiz kuyularda yankýlanan. Dýdýt dýdýt dýdýt ... Bu defa yaðmur yaðmýyordu etraf çok sakindi hüzünlenmedi bahtý kara adam ve bekledi çalar diye telefon tekrardan. Çalmadý da. Öylece evinin yolunu tuttu çirkin adam. Ve günlerce umutla beklemeyi seçti. Ama ne kart postal geldi ne de telefon bir yerlerden. Oda karar verdi; tek çözüm bir parça ipteydi. Ve öylede yaptý. Ölüm ürkütmüþtü bedenini ve tavana asýlýydý bedeni, komþularý da fark etmemiþti yokluðunu, öldüðünün tek belirtisiydi hayallerinin kokusu. Yerde bir mektup vardý, bir de tarih yazýyordu yine iki gün sonrayý yazan. Ve yine bir kart postal Ýstanbul’un silüeti ile süslenen, çirkin adamýn evinden yine çirkin adamýn evine yollanan. Ve bir de telefon yerde dýdýt dýdýt diye yanký yapan.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Timur KOHEN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |