Adý Neriman'mýþ... 25 yaþýnda.Sabahleyin Nehir kýyýsýnda bulmuþlar ta...þu yukarý köy varya oradan,yaþlý bir dede.bulmuþ onu.Adamcaðýzýn gözleri görmediði için,kadýný önce Nehir kýyýsýnda güneþleniyor sanmýþ.Yanýna gittiðinde,bastonuyla

dürdüklemiþ.Kýzcazým ne arer dürürsün sabah,sabah nehir kýyýsýnda diye seslenivermiþ.Kadýndan ses gelmeyince

bir daha dürtüklemiþ.



Aboww diye baðýrmýþ.

"Bu iki ambulans niye buraya geldi?.."

"Eh biri kadýn için,diðeride aha þu yaþlý adam için,adam oracýkta kalp krizi geçirmiþ."

"Kadýn'ýn durumu nasýl peki?..."

"Kadýn ölü..."

"Dedim ya,Nehir kýyýsýnda ölü bulmuþlar..."

"Peki nasýldý durumu kadýnýn..?"

"Nasýl yani?... Güneþlenirken mi?...."

"Yok be ölüyken yani..."

"Ölü gibi...."

"Oðlum ben diyorum ki nasýl ölmüþ,veriler ne yani?"

"Ha...Sanýrým önce tecavüze uðramýþ,sonra nehrin çakýl taþlarý üzerinde metrelerce sürüklenmiþ.,Ýyice halsiz ve dermansýz kaldýktan sonra boðularak öldürülmüþ..."

"Yok ya..."

"Valla öyle amirim..."



Amir Bülent bunca konuþmadan sonra yardýmcýsýnýn aðzýnda sakýz çiðnediðini görmesim mi?

Aðza saðlam bir tokat.

"Amir'in ne yapýyorsun?..."

"Sana kaç defa söyledim ben...bu ne saygýsýzlýk çýkar aðzýndaki sakýzý!."



Olay mahilinde kýyamet devam ederken,her yer polis kaynarken

birini gören amir irkildi.



"Bu kadýn kim?..."

"Hangi kadýn amir'im"

"Yahu þu kadýn,hani þu balýketli,sarýþýn olan hatun,ne yapýyor orda o?..."

Donup kalmýþlardý.Kadýn yerde yatan meftayý bulunduðu yerden ellerinden sürükleyerek yanýnda elinde fotoðraf makinasý olan genç çocuða baðýrarak konuþuyordu.



"Çek oðlum,çek...ha þöyle.."

"Tam o mizanseni ver...Genç kadýn nehir yataðýnda metrelerce sürüklendi."

Aðzýný buruþturarak konuþmasýna devam eden kadýn,bir yandan konuþuyor bir yandan da meftayý sürüklemeye devam ediyordu.

"Çok da pis kokuyor yaw...öf çok pis iðrenç ötesi bir koku bu,yeni diktirdiðim elbisem maffolacak þimdi."

Elinde fotoðraf makinasý olan genç çocuk bir an duraksayýnca yine baðýrmaya baþladý kadýn.

"Oðlum çeksene! yaw ben burada live haber yapacaðým diye götüm çatladý.sen bön,bön bakýyorsun ÇEKSENEEE!"



Olayý kavramaya çalýþan ve donup kalan Komiser ve yardýmcýsý þoktan kutulup,kadýnýn yanýna alalacele geldiler.

Amir gök gürültüsü gibi kükredi.

"Kadýn sen ne yapýyorsun burada?"

Komiser'in gürlemesiyle dona kalan kadýn bir anda meftanýn ellerini býraktý,mefta yere künk gibi düþtü.

"Amir'in olayýn nasýl gerçekleþtiði ile ilgili arkadaþýmýn fotoðraf çekmesini saðlýyorum." Komiser'e göz kýrpan ve kýrýtan kadýn

sözlerine devam etti. "Live haber icabýnda yani gazetenin akþam baskýna yetiþtirmem lazým."



"Kadýn sen delimisin!..." diye gürledi komiser.

Kadýn yine kýrýtarak cevabýný esirgemedi.

"Yok amir'im sarý basýn kartlýyým icabýnda,Adým:Jale bana babalide sonic jale'de derler."



*************************************

Güneþ batalý iki saat geçmiþken,Jale çalýþma masasýnda uyuya kalmýþtý.

Kalýn ama bir o kadarda evde kalmýþ iðrenç bir kadýn sesi ile çalýþma masasýnda irkildi.

"Abla,çay istermisin,taze yaptým,davþan kani..."

"Ulen Allah belaný vermesin,bu ne iðrenç bir ses,sana kaç defa söyleyeceðim evde kalmýþ kýz kurusu.beni uyurken,uyandýrma diye."

Kadýn mal,mal bakmýþtý Jale'nin yüzüne.

"Ýyi ama abla zaten sen uyurken uyumuþ olmuyormusun eh tabi uyandýrmayým demi.." diyerek kahka attý.

Meraklý bir þekilde davþan kaný çayý masasýna koyan çaycý kadýn,bir çýrpýda jale'nin bilgisayarýna doðru yaklaþtý

ve meraklýca ekrana doðru bakmaya baþladý.

"Neye bakýyorsun..Songül..."

"Abla ?..."

"Hý...."

"Abla?..."

"Ne var kýzým songül ?..."

"Geçen sen hani beni bir arkadaþlýk sitesine buradan üye etmiþtin.baksakmý bi hadi beee."

Jale'nin afakanlar iyice üstüne gelmiþti.

"Kýzým sen belaný mý ? arýyorsun.."

"Hayýr arýyorsan söyle seni,buradan sürdüreyim ben."

Songül korku dolu ve bir o kadar da biraz nazlanarak baþýný yere eðdi.

"Ama abla hadi bak son çarem sensin."

Jale masanýn üzerindeki davþan kaný çayý alarak önce þekerini attý,sonra karýþtýrdý.Masasýnýn kenarýndaki kaðýt mendile

burnunu temizlerken....

"Hapþuuuu...."

"Ay çok yaþa abla...Nerede üþüttün sen böyle ya..."

"Sorma kýz,bugün nehir kýyýsýndaydým."

Songül mal,mal bakarak mal bir soru sordu.

"Orada ne iþin vardý abla,barajmý taþmýþ yoksa þu son yaðmurlarda."

"Lan mal kýzým benim,Live haber peþindeydim,live haber!,akþam baskýsýna yetiþtirmem gerekiyordu."

Songül hiç bir þey anlamasada Jale'nin yanýna epeyce yaklaþmýþken birden geriye doðru kaçtý.

"Ay abla sen iðrenç kokuyorsun,bu nasýl bir koku?..."



Jale,bilgiç bir þekilde songül'ün ellerinden tutarak yanýna doðru çekti.

"Live haber kokusu,bak..Nehirdeki ölü kadýn cesedini el caðýzýmla çektim,fotoðraflar ve mizansen süper oldu kýzýýýým!"

Songül,jale'nin elinden kendini zor kurtararak geriye doðru kaçtý.

"Aman yarrabim ablam sen üç harflilere mi karýþtýn ne diyorsun sen zaten ölü gibi kokuyorsun,bir de ölüyü çektim diyorsun."



Jale yine bilgiç bir tavýrla cevabýný yapýþtýrdý.

"Kýzýýmmm ben bu saçlarý deðirmende aðýrmadým.bana derler sonic jale.ölüyü de çekerim,senin gibi malý'da,meslek aþký kýzýýýým..."

"Aman abla eksik kalsýn ölü,mölü sen manyakmýsýn Allah aþkýna ya...."



"Meslek aþký kýzýýýým benden uçan ne da kaçan kurtulur."

Songül jale'nin yanýna kokusundan dolayý yaklaþmadan karþýdan az önce kafasýna takýlan þeyi soruverdi.



"Abla ne olursun...Þu arkadaþlýk sitesindeki benim hesaba bir giriversen belki bir talibim çýkmýþtýr."

Jale songül'ün bu yalvar yakar tavrýna kýyamayarak göz ucuyla göz kýrpýp gülümsedi.

"Tamam kýz dur bekle açayým þu mal siteyi..."

"Bunun parasýný yatýrdýn mý sen?"

Songül binbir hevesle ve kendinden emin bir tavýrla cevapladý jale'nin sorusunu.

"Eh tabi abla gece babam uyurken cebinden kredi kartýný arakladým,kýz kardeþimin bilgisayarýndan senin bana bulduðun bu siteye girdik ödemesini yaptýk."

Songül lafýn gerisini getiremedi,lafýn gerisinde bir facia yattýðý belli idi.

"Ne oldu kýz,niye süzüldün birden " dedi jale.

"Abla babam eve iki gündür gelmiyor..."

"Neden kýz?..."

"Ýki gün önce babam evde yokken kredi kartýnýn ekstresi geldi."

"Ehhh ?..." dedi jale.

"Annem ekstreye bakýnca,arkadaþlýk sitesine bizim yapmýþ olduðumuz ödemeyi gördü."

Jale lafýn gerisi gelmeden kahkayý bastý.

"Allah senin belaný vermesin hadi sen mal'sýn kýz kardeþin daha okumuþ insan.Anan tabi baban bu arkadaþlýk sitesine üye oldu sandý deðil mi?..."

Songül mahçup ve üzgün bir þekilde cevapladý.

"He valla,evde kýyamet koptu. Zavallý babam camý çerçeveyi indirip,evi terk etti hala da gelmedi."

Jale kýzgýn ve umursamaz bir tavýrla

"Eh ne diyeyim ben sana kýzým bu yaþtaki karý,kocayý ayýracaksýnýz,maþallah,yani,maþallah."

Jale bu arada ekrana pür dikkat kesilmiþti.

"Dur kýz !. Senin sayfa açýldý..."

Aile faciasýný bir anda kýsmet çýkar heyacaný ile unutan songül hemen atýldý.

"Ay ne diyorsun dur geliyorum yanýna,leþ gibi kokuyorsun ama bakmam lazým..."

Jale ekraný elleriyle kapayarak,songülün kendi sayfasýný görmemesini saðladý.

Songül azgýn kediler gibi kükredi.

"Ya abla sen ne yapýyorsun?...Kapamasana ekraný!..."

"Az önce yanýma yaklaþmýyordun ya..."

Songül jale'yi yatýþtýrmak için bir þeyler söylemeliydi.Az buçuk çalýþan kafasý ile hemen ablukayý yarmaya çalýþtý.

"Ablacým benim,ölü gibi koksanda senin kokun bana parfüm gibi geliyor valla..."

Jale küfürü bastý...

"Hassiktir ordan yalaka,neyse al bak bakalým dur kýz önce mesajlarýna bakalým."

Jale mesajlarý açtýðýnda üzgün bir þekilde bir tavýr alarak songüle doðru baktý.

"Songülcüðüm valla henüz bir mesajýn yok.."

"Üzgünüm yani..."

Songül mýzýkçýlýk yapan bir çocuk gibi tepindi.

"Ya abla nasýl olur ya,hani sen burada karýlar,adamlardan binlerce mesaj alýyor demiþtin."

Jale hem ekrana bakarak hemde göz ucuyla songüle lafýný yapýþtýrdý.

"Alýyorlar almasýna da senin bu mal fotoðrafýnla herhalde biraz zor gibi görünüyor."



Bu konuþma esnasýnda gazetenin kendini býçkýn ve bir o kadarda kazanova sanan delikanlýsý demir çýka geldi.

"Kýzlar...Neler yapýyorsunuz bakalým burda?..."

Jale demir'in bu gýcýk hareketlerinden hiç hoþlanmýyordu.

"Sana ne..."

Demir hemen tornistan ederken songül'e de lafýný esirgemedi

"Kýz,ablana davþan kaný çay var biz burda üvey evlatmýyýz."

Songülün Jale'nin arkadaþlýk sitesi ile ilgili verdiði tüyler ürpertici haberden tepesini iyice attýrmýþtý.

"Patlama sana da getiririz.."

Demir bu kýzýn aybaþý varmýþ gibi tuhaf,tuhaf bakarak seslendi.

"Hadi o zaman ne duruyorsun.getirsene.."

"Öf be ya tamam " diyerek songül her ikisinin yanýndan ayrýldý.

Demir kinayeli bir þekilde jalenin yanýna yaklaþarak sordu.

"Bugün gazetede herkes senden bahsediyor ve ayrýca leþ gibi koktuðundan."

Jale kahkayý bastý...

"Live haber bebeðim,güzel haberi seven kokusuna da katlanýr icabýnda."

Demir alaysý ve kýskanç bir tavýrla mýrýldandý.

"Ya...öyle..."

Birden sanki 40 yýldýr hatýrlamadýðý þeyi hatýrlayarak jale'ye seslendi.

"Kýzým sen bugün matraðýn kralýný kaçýrdýn valla."

Jale demirle o ana kadar pek ilgilenmiyordu.Baþýný gömdüðü ekrandan kendini kurtardý ve heyacanla sordu.

"Ne matraðý beee?.."

Demir haberi benden al tavrýyla devam etti..

"Bizim boyalý kuþ bugün yine bir salaklýk yapmýþ,bütün gazete gülmekten geberdik."

Jale beklenilmiþ bir tavýrla sordu.

"Ne yaptý gene þu boyalý kuþ ?..."

Demir heyacanla anlatmaya baþladý...

"Bu daha evvelden randevüleþtiði bir sanayiciye röportaj için gitti,Gitti gitmesine de...gideceði yer gazeteden yaklaþýk

dört saat uzaklýkta."

"Ehhh ne varki bunda?..." dedi jale.

"Asýl bomba þimdi geliyor."

"Bu gitmiþ sanayici ile röportajýný yapmýþ,yanýnda stajer bir gazeteci var tabii biliyorsun bu röportaj yaparken fotoðraflarýný falan çekiyor."

"Ehh ?...."

"Boyalý kuþ röportajý yaptýktan sonra gazeteye tam 10 dk mesafede arabayý þöföre durdurmuþ."

Jale meraklanmýþtý þimdi.

"Eh niye ki?..."

"Eh fotoðraf çekmeyi unutmuþlar..."

Kahkayý yine basmýþtý jale...

"Bu geçen seferde ses kayýt cihazýný unutmamýþmýydý..."

Demir neþeli bir þekilde onaylamýþtý.

"He valla salak bu kadýn ya..."



BÖLÜM 2



Jale,Demir'in boyalý kuþ ile ilgili anlattýðý son bomba'dan oldukça keyif almýþtý.Hattý zatýnda aralarýnda gizli bir rekabet olduðunu da hemen herkes biliyordu.



"Geri zekalý yakýnda kendini bir yerde unutacak" diyerek bastý kahkayý.

Ýkisinin de yaklaþan tehlikeden haberi yoktu.Gazetenin Genel Yayýn Yönetmeni Cevat,jale ve demir'in bulunduðu yazý iþleri servisine palas pandýras girmiþ,önünde kim var,kim yoksa dozer gibi ezip fýrçalayarak onlara doðru yaklaþmaktaydý.

Cevat'ýn öfke nöbeti tuttumu yanýna kimse yanaþamaz,en delikanlý mizaçta olanlar bile sünepe bir tavýr alarak suskunluða bürünürdü.Keza Cevat ne dese? her koþulda haklýydý.



Cevat bir iki kiþiyi fýrçaladýktan sonra,soluðu jale'nin en dipteki masa'sýnýn yanýnda aldý.Demir,müdürün geliþinin hiçte hayra alemet olmadýðýný düþünerek jale'nin masasýndan hemen ayrýldý.

Müdür ile Jale baþbaþa kalmýþlardý.



"Kýzým sen ne yaptýn?...." diye baðýrdý cevat

Jale her zaman ki gibi kýrýtarak cilveli bir tavýrla müdürüne seslendi.

"Ne yapmýþým ki müdürüm?..."

"Eli'nin körünü yapmýþýn... Kýzým sana nehirde iþlenen cinayet ilgili haber yap dedik.gitmiþin ölen kadýn'ýn resimlerini getirmiþin."

"Eh müdürüm live haber icabýnda,haber de en önemli taraf kadýn'ýn nasýl öldürüldüðü deðil mi? ben de bu görevimi yerine getirdim.Ha anladým siz teþekkür etmek için geldiniz ama;teþekküre gerek yok görevimiz müdürüm"

Yaklaþan tehlikeyi yazý iþlerindeki herkes hissetmesine raðmen,jale'nin hissetmemesi ilginçti.

Müdür içindeki tüm nefesi toplayarak baðýrmaya baþladý.

"Kýzým sen manyakmýsýn hangi gazetede ölü fotoðrafý yayýnladý þimdiye kadar.bu yasak bilmiyormusun sen?..."

Müdür baðýrarak konuþmaya devam etti.

"Bu kadýn ne zaman ölmüþ,neden ölmüþ,nasýl ölmüþ bu bilgileri ve kadýnýn daha evvelden çekilmiþ vesikalýk bir fotoðrafýný al getir bu kadar da mý aklýn çalýþmýyor senin."

Jale doðal olan piþkinliðine müdür'ün öfke patlamasýna raðmen devam etti.

"Eh müdürüm haberin okunmasý açýsýndan þey etmiþtim ben..."

"Baþlatma þeyine þimdi..." diye baðýrdý müdür.



Yazý iþlerinde herkes dona kalmýþ bir jaleye bir de müdüre bakýyordu.

Jale durumun vahim olduðunu anlayarak her zamanki gibi en son kullanacaðý silah olan sempatikliðini devreye soktu.

"Özür dilerim müdürüm,ben haber daha iyi olur diye düþünmüþtüm" diyerek durumu toparlamaya çalýþtý.

Müdürün öfkesi dinmek bilmiyordu.Baþka gazetelere haber atlatmak onun hiç tarzý deðildi.

"Þimdi sen buradan kalkacaksýn,evine gideceksin yýkanacaksýn çünkü leþ gibi kokuyorsun,sonra beni gelip bulacaksýn"

"Anlaþýldý mý?.........." diye baðýrdý müdür.



Jale olanca sempatikliði ile kýsaca

"Peki tamam müdürüm." dedi.

Yazý iþlerinde herkes jale'nin artýk sonunun geldiiðini düþünmekteydi.Keza müdür eðer bir kiþiyi öfke ile odasýna çaðýrýyorsa

bunda hayra alamet pek bir þey yoktu.

Müdür geldiði gibi palas pandýras yazý iþleri servisinden hýzla çýktý.



Gazete'nin en orjinal sünepesi olarak bilinen Ali ta uzaklardan en kuytu köþeye sýðýnarak olaný biteni gözlemliyordu.Ali kara,kuru çelimsiz bir herifti.Hayatý hep ortalarda bir yerlede geçmiþ olan Ali için hayat hep ýstýrap çekilen acýmazsýz bir yerdi.Ali gazete de ne olay olsa,ki özelliklede azgýn ve öfkeli müdürün hýþmýna kim uðradýysa üzerine vazife edinir.Müdürün hýþmýndan zarar gören kiþinin yanýna giderek sözüm ona yarasýna pansuman olurdu.



Kimse Ali'nin birgün müdürden fýrça yediðini görmemiþti.Ortaralarda bir yerlede olmanýn var olma veya silikliði böyle bir avantaj saðlýyordu Ali'ye



Yine her zamanki gibi görevini yaptý.Bu seferde müdürden fýrça yiyen jale'nin yanýna geldi.Gazetedeki herkes bu yoðun öfke nöbetinden sonra jale'nin bulunduðu tarafý sanki karantina altýna alýnmýþ bir bölgemiþ gibi adlederek.Yaklaþmýyordu bile.

Ýçlerinden bir tek Ali yanýna yaklaþtý Jale'nin

Jale az önce gerçekleþen hadisede yediði fýrçayý hiç hakketmediðini düþünüyordu.

Çalýþma masasýna baþýný koyarak aðlamaya baþlamýþtý.

Ali jale'nin yanýna yaklaþarak konuþmaya baþladý.

Üzülme be jale,biliyorum sanýrým seni iþten kovacak,ve sanýrým senin evde kedin falanda vardý.Onunla sen belki uzun bir süre aç kalacaksýnýz,hayat bu iþte hem zayýf olanlar kaybediyor.Bende öyleyim bak ne arayaným,ne soraným var.

Hayatýn sillesini yemiþ bir adamým sende alýþýrsýn elbet.



Jale aðlamaklý halinden bir anda sinir ile bu cümleleri duyunca tornistan etmiþti.

"Ne diyorsun sen be ,geri zekalý ne kedisi." diyerek Ali ye aðlayarak baðýrdý.

"Aman yarabim bir kedin bile yokmu senin.."

"Çok yalnýzsýn yani" dedi Ali

Ali þansýný yeterince zorlamýþtý.

Müdürden yediði fýrçanýn aðýrlýðý ile jale ayaða fýrladý.

"Delimisin sen git baþýmdan..."

Ani tepkiyi gören Ali en sünepe haliyle jalenin yanýndan yardýrdý.



BÖLÜM 3



Jale'nin sinirleri sünepe Ali'nin saçma sapan sözleri ile iyice geriilmiþti. Üzerinden burham,burham gelen pis koku gazeteyi adeta bir morga çevirirmiþ,aðlamaktan yüzündeki tüm makyaj da akýnca japon sinemasýnýn karanlýk korku filmlerindeki karakterlere taþ çýkartacak bir kývam almýþtý.Tam bu sýrada dýþarýda þimþek çaksa içeride ýþýklar bir anlýðýna kesilse onu gören gazete çalýþanlarýnýn soluðu en alt katta alacaklarýna bahse girileblirdi.Bütün gün nehir kenarýnda en iyi mizanseni

yakalayacam diye didinip duran jale'nin sivri topuklu ayakkabýlarý "Yeter artýk çýkar bizi" diye baðýyordu. Masasýnýn üzerindeki tüm notlarý çekmecesini açarak içine fýrtlattý.Eve gidip duþ almayý ve biraz dinlenmeyi aklýndan geçirdi.Koridordan geçerken gazetedeki arkadaþlarýnýn ona "Vah vah " der gibi olan bakýþlarýna hiç umursamadan

asansöre yaklaþtý.Asansörün kapýsý açýldýðýnda dünyadaki son karþýlaþmak istediði kiþi de ona alaysý bir tavýrla bakmaktaydý.



"Aferin jale...ölülerle aranýn bu kadar iyi olduðunu hakikatten bilmiyordum." diyen kadýn boyalý kuþ'un ta kendisi idi.



Saçýný baþýný yolmak istiyorum..saçýný baþýný diye dudaklarýndan mýrýldanmaya baþlayan jale kendini zor tutmaktaydý.



"Yalnýz unuttuðun bir ayrýntý var jale arkadaþým.Ölü fotoðraflarý gazetelerde yayýnlanmaz.."



Boyalý kuþ sözünün bittiði yerde kahkayý basmýþtý.



Jale kendini zor tutmaktaydý. Asansör kapýsý açýldýðýnda boyalý kuþ ondan önce kapýya doðru yeltenirken,jale bir anda kapýdan hýzla çýkmaya çalýþan boyalý kuþ'a çaktýrmadan çelmeyi çaktý.



Kadýn adeta havada uçarak yere künk gibi iniþ yaptý.Ýniþ yapar yapmazda çýðlýðý bastý.Hiç istifini bozmadan yanýndan geçen jale alaysý bir tavýrla yerdeki boyalý kuþ'a seslendi.



"Oh caným bir yerine bir þey oldu mu?..."

"Dur sana yardým edeyim..."



"Seni geri zekalý bunu kasti yaptýn deðil mi cevatla konuþacaðým seni burdan kovdurmazsam..."

diye senlenirken sözünü jale tamamladý.



"Sana boyalý kuþ demesinler... deðil mi?..."



Kadýn yerde sinirden debelinirken jale hiç umursamadan gazetenin kapýsýndan çýktý gitti.



***************



Kýzým saat kaç oldu hala sokaklardasýn

Biraz erken gelsene...



Apartmanýn giriþ katýndaki ahmet amca jaleyi karþýlamýþtý.



Jale yorgun ve üzgün bir halde iken bir anda duygusallaþtý.

Ahmet amca sanki bekleyenim varmýþ gibi konuþuyorsun.



Ahmet amca mahallenin en meraklý ihtiyarý olmakla beraber gün görmüþ bir adamdý.



Anan öleli sen iyice deliliðe vurdun iþi.Biraz hayatýna çekidüzen ver.Yaþýn genç evlen.Ne bileyim.

Bu böyle sürer mi.



Ya Ahmet amca benim gibi deliði kim alsýn.Kim çeksin benim gibi deliyi söylesene bana...



Ahmet amca jale'nin bu serzeniþine onay verirmiþ gibi gülüverdi.



"Eh sende bir deli bul o zaman..."



Hadi Ahmet amca sana iyi geceleeeeer,iyi uykular........



Dairenin kapýsýný açtýðýnda salondan gelen yüksek desibel kulaklarýný adeta saðýr edecekti jale'nin

Annesi öldükten sonra bir kaç ay yalnýz yaþayan jale bu yalnýzlýða tahammül edemeyip,yanýna bir ev arkadaþý

almaya karar vermiþti.Bu þekilde hem yalnýzlýðýna biraz olsun çare bulacak hemde masraflarýný azaltacaktý.



Kýsaca ona zigo diyordu.Evde bazen bir kadýnla mý yoksa bir erkekle mi beraber yaþýyordu karýþtýrýyordu

karýþtýrmasýna ama;zigo mert bir kýzdý.Hele o bitirim hareketleri onu bazen deli etsede Zigo jale'ye iyi geliyordu.



Eve girer girmez hemen salona koþan jale,halýya sere serpe yayýlmýþ olan zigo'nun televizyon keyfini bir anda sonlandýrdý.



Kýzým niye kapattýn televizyonu!.



Burasý disko mu zigo ?



Yoo burasý rahibeler okulu jalecim.Ya ne güzel aerobik seyrediyordum içine ettin yani...



Sen sevgilinle buluþmayacakmýydýn ?



Hangisinle ?...



Burak deðilmiydi adý? hani þu anten gibi dik saçlarý olan..



Zigo jale'nin bu benzetmesine sanki yüzyýl önce tanýdýðý ve bir anda anýmsadýðý bir kiþiymiþ gibi bakarak cevap verdi.



Ha o mu ayrýldýk kýzým onla biz.Ben merdoyla çýkýyorum...



Jale'nin sinirleri tepesindeyken hýncýný alacak ve hatta fýrçalayacak biri olmasý ne güzeldi.



Ya kýzým sen nasýl bir kadýnsýn?

Don mu deðiþtiriyorsun.

Bu nasýl iþ ya?



Zigo söyleyeceði sözler çok ciddiymiþ gibi derin bir nefes çekerek cevabý yapýþtýrdý.



Ya kýzým burak bana göre deðil.Yani merdo nescafe gold ise;burak üçü bir arada gibi.Kremasý aðýr geliyor yani.Merdo daha cool.



Jale dumura uðramýþcasýna þaþkýn þaþkýn baktý.



Ne? Ne?

Kahve ile ne ilgisi var bunun ya.

Burak yavan yani.Merdo cool anladýn mý?



Sen manyaksýn kýzým ya hakkatten manyaksýn.

Þuranýn pisliðine bak ya evde her bok bir yerde.



Zigo gittikçe þiddeti artan fýrçayý kesmek için alttan almaya çalýþtý.



Ya kýzým sen iyimisin.Býrak þimdi evi felan.Sen niye erken geldin bu gece nöbetçi deðilmiydin sen?

Jale yorgunluktan zigonun yanýndaki koltuða yýðýldý.

Bu suskunluk zigo'nun pek hoþuna gitmemiþti.



Ne oldu küçük prensesim,Seni kim üzdü yine ?

Yoksa o selçuk dediðin herif mi?



Selçuk jale'nin bir zamanlar takýldýðý kýsa metraj sevgilisi idi.Selçuktan bahsedilmesi jaleyi daha da sinirlendirdi.



Ne selçuðu be.O seneler önce yaþandý bitti?



Zigo jale'nin yüzüne anlamsýzca baktý.Bir yandan da burnunla etrafý koklamaya baþlamýþtý.



Gazete de iþler yolunda gitmiyor zigo o yüzden...



Etrafý koklamaya devam eden zigo jaleye seslendi.



Ya jale sen gelirken laðým çukuruna falan mý düþtün?



********





Çalýþan bir kadýn için en kötü durum topuðunu girintili bir yere sýkýþtýrarak kopmasýný saðlamaktýr.

Sabah olmuþ jale kýrýk topukla iþe gelmenin en büyük ýstýrabýný yaþamaktaydý.Bütün her þey sanki ona karþý geliþiyordu.

Bugün iþe hazýrlýklý gelmiþti.Kovulmayý bekliyordu.Boyalý kuþa akþam yaptýðý fiili suikast genel yayýn yönetmeni cavit'in fýrçasýyla birleþince jale'nin kovulmamak için pek bir þansý yok gibiydi.



Masasýna kurulan jale gazetedeki son günü olduðunu düþünürken acý haber kulaðýna seslendi.

Demirdi seslenen.

Jale seni cavit çaðýrýyor.

Öylesine dalmýþtýki "Ne yapacaðým ne edicem ?" endiþesine demirin sesleniþini bile duymamýþtý.



Kýzým duymuyormusun beni?

Cavit çaðýrýyor,cavit hani þu genel yayýn yönetmeni varya GAZETENÝN!!



Jale bir anda irkildi...

Hiç bir þey demeden masasýndan kalktý.Kalabalýk bir izleyici kitlesinin içersinden geçerek.Cavit'in çalýþma ofisine doðru yola koyuldu.

Herkes artýk jalenin yolcu abbas olduðunu düþünürken,Boyalý kuþ'un akþamki olaydan sonra kesinlikle Cavit'i doldurduðunu bu yüzden jale adlý arkadaþlarýnýn hiç bir þansý kalmadýðýný düþünüyordu.



Cavit'in çalýþma odasýnýn kapýsý yarýya kadar açýktý.

Tereddüt etmeden kapýyý jale...

Gir gir ! diye gergin bir ses tonu onu iþ hayatýnýn sonuna çaðýrýyordu sanki

Ýçeriye girdi sessizce masasýnda bir þeyler yazýp çizen genel yayýn yönetmeninin infazý gerçekleþtirme anýný beklemeye baþladý.



Sonunda sessizlik bozuldu.

"Evet jale sanýrým bugün daha iyi kokuyorsun."

"Dün tüm gazeteyi dezenfekte ettirdim.Allah korusun kolera falan bulaþacak diye."

"Kýzým ölülerle ne iþin var senin artýk bu hareketlerine tahammül etmek zor yani"



Ýþte o an gelmiþti az sonra genel yayýn yönetmeni aðzýndan baklayý çýkaracaktý.



Þimdi bizim oralarda bir laf vardýr...

"Nush ile uslanmayanýn hakký kötektir." diye Nasihat dinlenmiyorsa mutlaka cezasý olmalý deðil mi?

Kaldý ki senle daha evvel çok konuþtuk bu konularý.



Tamam iþine sadýksýn seviyorsun ama;fazlada abartýyorsun yani.."



Genel yayýn yönetmeni cevat bir türlü aðzýndan baklayý çýkarmýyordu.Bu durum jaleyi iyiden iye geriyordu.



Cevat masasýndaki telefonunu kaldýrarak.Santraldaki kýza sert bir ses tonu ile mýrýldandý.



"Kýzým bana þu aliyi çaðýr."

Santraldaki kýz'ýn salakça cevabý cevatý iyice sinirlendirmiþti.

"Hangi Ali olacak kýzým !!! Ali taþmýydý neydi onu?

Pek de taþ ya diye alaysý bir tavýrla telefonu kapattý.



Jale olan bitene bir türlü anlam verememiþti.Müdürün aðzýndan kovulma sözü hala çýkmamýþtý.Ve tüm olan ve bitenle þu geri zekalý sünepe Ali'nin ne ilgisi olduðu da apayrý bir konuydu.



Ali tüm sümsüklüðü ile odaya girerken.Sanki evrenin en güçlü kahramaný HULK'un odasýna giriyordu.Korkudan ne diyeceðini ne yapacaðýný bilemeyen Ali.Kapýyla oda arasýnda bir yerlere iðnelendi.



Evet Ali bey.diye söze baþladý cavit.

Uzun zamandýr burdasýn,gerçi hep burdasýn.Yani seni buraya haber getir diye aldýk ama;burda olmayý nasýl baþarýyorsun bilemiyorum.



Uzun zamandýr silikliði ile ortalýkta pek görünmeyen ali cavit'in bu sözlerine üzerine ýþýk tutulan tavþan gibi bakarak tepki veriyordu.



Diyeceðim o ki seni biraz dýþarýlara çýkaralým.

Yani biraz görev verelim sana..

Tabi tecrübesizsin biliyorum.Bu yüzden düþündüm ki jale eski bir muhabir onunla beraber çalýþacaksýn.



Jale cevat'ýn iþten kovulma konusunu açmasýný beklerken.Dumura uðramýþcasýna dona kalmýþtý.



Genel yayýn yönetmenin hem ali'nin hemde jalenin dumur durumuna umursadýðý falan yoktu.



Evet jale bu da benim sana son þansým.Akþamki yaptýklarýn kulaðýma geldi.Ama sen eski bir muhabirsin.Bu yüzden sana son bir kez þans tanýmaya karar verdim.



Jale gülsün mü aðlansýn mý bilemiyordu?



Þimdi senin ölülerle aran iyi. Madem öyle yeni görevin þu nehirde boðularak öldürüldüðü iddia edilen kadýnýn hikayesini araþtýrmak.Çünkü burnuma her ne kadar senden yeterince pis kokular geldiyse de bu olayýn arkasýnda süper bir haber olduðuna inanýyorum.



Bu yüzden bu araþtýrmada Ali ile beraber çalýþacaksýnýz.



Jale ve Ali sessizcene cevata bakarken müdür seslendi.



Kýzým sen beni duymuyormusun?



Jale bir anda irkildi.



"Hýmm evet müdürüm.Yani ben ve ali öylemi?..."



Jale bir an ali ile göz temasý kurdu.Ali gözlerini jaleden anýnda kaçýrmasýna raðmen.

Yine sordu.



"Ben ve ali yani...."



Cevat sinirlenmeye baþlamýþtý.



Anlayýþ özürlüsümüsün kýzým?

Ne dedim ben ?

"Sen ve ali bu olayda birliktesiniz..."