..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Küle deðil, ateþe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Ömer Faruk Hüsmüllü




26 Eylül 2013
Yanlýþ Adrese Mektup - 2  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Mutluluk nedir? Maddi imkânlara sahip olmak mý, þans oyunlarýndan ikramiye kazanmak mý, bir makam elde etmek mi, insanlara hükmetmek mi? Gerçek mutluluk insan yaþamý boyunca geçen her andýr. Durup da bir düþünelim: Bir nefes alýþta, bir yapraðýn nazlý nazlý düþüþünde, bir bitkinin tek bir çiçeðinde ne kadar çok mutluluk duyulacak güzellikler var...


:AABI:


Çetin Bey,
Aslýnda hiç gerek yoktu, ama gene de sizi rahatlatacaksa söyleyeyim: Özrünüzü kabul ettim… Oldu mu?
Siz bilerek bir hata yapmýþ deðilsiniz. Üstelik sizi üzen bu durum, benim açýmdan sevindirici bir sonuca yol açtý. Yani siz, farkýnda olmadan bana iyilik etmiþ oldunuz. Galiba benim size teþekkür etmem gerekiyor!
Evde bulaþýklarý yýkarken bir yandan da yazdýðým mektubun Metin’in eline geçtiðini düþünüyor ve nasýl bir tepki verebileceðini hayal etmeye çalýþýyordum. Tam o sýrada telefon çaldý. “Kalp kalbe karþýdýr, derlermiþ.” Diye aklýmdan geçirdim ve telefona koþtum. Ýþte, Metin ya benden af dileyecekti ya da buluþma teklif edip beraberliðimizi kalýcý kýlmanýn yollarýný birlikte arayacaktýk.
Evet, telefondaki Metin’di. Merhaba bile demeden, hal hatýr sormadan soðuk bir sesle “Ben, bu iliþkiyi burada bitiriyorum. Haberin olsun!” Dedi. O zaman yanýldýðýmý anladým. Acaba mektuptaki bazý sözlerime mi kýzmýþtý da böyle konuþuyordu? Bunu sordum. “Saçmalama, ne mektubu? Bitti diyorum, anlasana bittiiii… Bundan sonraki hayatýnda sana mutluluklar dilerim.” Diye sorumu cevapladý. “Sen bugün sinirlisin, istersen bu konuyu daha sonra konuþarak halledelim.” Diyecektim ki, cümlem yarým kaldý, telefonu “çat” diye yüzüme kapattý.
Telefonun “çat” sesi adeta yüzümde patlayan þamarýn sesiydi. Üstelik yanaklarým da acýyordu. Ellerim, ayaklarým titremeye baþladý. Bu titreme bütün vücuduma yayýlýnca telaþla mutfaktan balkona çýktým. Derin derin nefes aldým. Faydasýzdý. Banyoya girdim elimi yüzümü yýkadým. Biraz rahatlamýþtým.
Kendime geldiðimde yazdýðým mektup için piþmanlýk duymaya baþladým. Ben iliþkimizi kurtarmanýn yollarýný ararken o bir çýrpýda her þeyi bitirivermiþti.
Gururum kýrýlmýþtý. O geceyi balkonda oturarak geçirdim. Çünkü ne zaman yataða uzansam “Haberin olsun! Bittiiii…” sözcükleri beynime üþüþüyordu. Yüzlerce, belki de binlerce defa ayný sözcükler zihnimde yankýlandý durdu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde ortalýkta hiç kimse kalmamýþtý, birbirlerine hýrlayan iki köpekten baþka… Rüzgâr önceleri hafif hafif esiyordu, daha sonra þiddetini artýrdý. Sonbaharda kuruyan yapraklar kucak dolusu yerlere düþmeye baþladý. Rüzgârýn sürüklediði yerdeki sarhoþ yapraklar bazen birbirlerine bazen de kaldýrýma çarparak oraya buraya savruluyordu. Kendimi bu sarhoþ yapraklara benzettim. Benim bu halimin onlardan ne farký vardý ki?
Ve… Bu olaydan iki gün sonra sizden gelen mektup… Nasýl sevindim bu yanlýþlýða biliyor musunuz? Eðer Abbas Efendi’yi, o dalgýn kapýcýnýzý tanýmýþ olsaydým mutlaka boynuna sarýlýrdým. Bunu yapmaktan yanlýþ anlaþýlýr diye belki çekinirdim, ama en azýndan ona teþekkür ederdim. Çünkü Abbas Efendi’nin unutkanlýðý sayesinde incinen gururum biraz tamir olmuþtu.
Sanýrým neden özür dilemenize gerek olmadýðý þimdi daha iyi anlaþýlmýþtýr.
Metin’le altý yýllýk bir beraberliðimiz var. Metin’e karþý hissettiðim aþký, sevgiyi bundan sonra bir baþkasýna duyup duyamayacaðým þüpheli. Onunla birlikte yaþadýðýmýz o kadar çok güzel aný var ki… Kurduðumuz hayaller, sanki hayal deðil de gerçekmiþ, hemen oluverecekmiþ gibi gelirdi bana. Metin ile olan birlikteliðimizde mutluluk duyduðum çok anlarým oldu. Ya bundan sonra? Bazen Metinsiz hiç mutlu olamayacakmýþým gibi bir hisse kapýlýyorum. Bu his doðruysa, geriye kalan üzüntü dolu bir hayata nasýl katlanacaðým?
Metin’in maddi durumu iyi deðildi. Aylarca iþsiz dolaþtýðý zamanlar olurdu. Býrakýn lüks mekanlara gitmeyi, bir çayhanede bile oturabilecek durumda deðildik. Parklarla idare etmek zorundaydýk. Olsun. Birlikte olmaktan mutluyduk ya, bu bize yeterdi.
Metin bir gün benim kahramaným da oldu. Benim yüzümden aylarca hapiste yattý. Çýktýktan sonra yaptýðýndan en ufak bir piþmanlýk duymadý, dört duvar arasýnda aylarýný geçirdiði için hiç yakýnmadý. Bu olay bizi birbirimize daha sýký baðladý. Neden hapse girdiðini ileride anlatýrým.
Anlatacak o kadar çok þey var ki! Ben bugüne kadar bunlarý çok az kiþi ile paylaþtým. Oysa þimdi size anlatmak için adeta can atýyorum. Ama bir yandan da rahatsýz edeceðim diye çekiniyorum. Bir süre size yazmama izin verir misiniz? Siz sýkýldýðýnýz, istemediðiniz anda da hemen yazmaya son vereceðimden emin olabilirsiniz.
Okurlarýnýzdan söz etmiþsiniz. Öyleyse siz bir yazar olmalýsýnýz. Kitaplarýnýz varsa okumak isterim. Ben de arada sýrada yazýyorum. Sanýrým yazdýklarým bir kitap oldu bile.
Ben size daha çok bilgeliði yakýþtýrdým. Yazdýðýnýz mektubu defalarca okudum. Her okuduðumda da baþka anlamlar çýkardým.
Hoþça kalýn.
Nilay
***
Nilay Hanýmefendi,
Yanlýþ adrese yani bana gelen mektubunuzla ilgili anlattýklarýnýza çok sevindim. Böylece üzerimden aðýr bir yük kalkmýþ oldu. Bunu söylerken bencillik yaptýðýmýn da farkýndayým. Çünkü ortada sizin açýnýzdan üzücü bir olay varken, ben sevinmekten söz ediyorum. Evet, ben gerçekten bencil bir insaným. Çünkü yalnýzlýktan hoþlanýyorum ve þurasý da bir gerçek ki bencil insanlar gönüllü yalnýzlýk mahkûmlarýdýr.

Bana bilgeliði yakýþtýrmýþsýnýz. Teþekkür ederim, ama deðilim. Keþke olabilsem! Bilge kiþi, bilge olduðunun farkýnda deðildir. O nedenle de “Ben bilgeyim.” Diyen bir bilgeye hiç rastlamadým. Oysa bilge olduðunu düþündüðüm insanlar da karþýma çýktý. Hatta bunlarýn bazýlarý tahsilsiz kiþilerdi. Bu da bana öðretti ki, bilgeliðin tahsille pek bir iliþkisi yokmuþ.
Yazarlýða gelince, bu sýfatý da hak ettiðimi sanmýyorum. Birkaç kitap yazmýþ olmam beni yazar yapmaz. Yani, yazarlýk ve þairlikte de ayný durum söz konusu. Adam, “Ben yazarým.” Diyor. Yazar olduðunu nasýl anladýn, diye sorduðumda, “Çünkü yazýyorum.” Diye cevap veriyor. Her yazan yazar olsaydý dünya yazardan geçilmezdi. Kimileri de birkaç kelimeyi bir araya getirdiði için adýnýn önüne “þair” etiketini ekliyor. Her yazýlan þiir olmadýðý gibi þair olmak da öyle sýradan bir iþ deðildir. Kendimden örnek vereyim: Ben, þiir yazmayý denedim, baþaramadým, vazgeçtim. Ve anladým ki þiir kalemle deðil, yürekle yazýlýyor.
Bana yazabilirsiniz. Rahatsýz olmam. Ben de size yazarým. Zaten karþýlýklý yazýþmalarda kiþilerin birbirlerinden alabilecekleri biterse rahatsýzlýk o zaman ortaya çýkar ve yazýþma da sonlanýr. Yazma ayný zamanda terapi yerine de geçer. Çünkü yazan insan, yaþadýðý olaylar üzerine bazen duygusal bazen de mantýklý düþünceler üretir. Bu da gerçekleri daha kolay kabullenmesini saðlayabilir.
Mektubunuzda mutluluktan bahsediyorsunuz. Mutluluk nedir? Maddi imkânlara sahip olmak mý, þans oyunlarýndan ikramiye kazanmak mý, bir makam elde etmek mi, insanlara hükmetmek mi? Gerçek mutluluk insan yaþamý boyunca geçen her andýr. Durup da bir düþünelim: Bir nefes alýþta, bir yapraðýn nazlý nazlý düþüþünde, bir bitkinin tek bir çiçeðinde ne kadar çok mutluluk duyulacak güzellikler var... Nitekim gecenin ilerleyen saatinde, çok acý çektiðiniz bir anda rüzgârýn sürüklediði sarhoþ yapraklardan söz ediyorsunuz. Belki farkýnda deðildiniz o sýra, ama bu yaþadýðýnýz anýn içinde mutluluk vardý.
Mutluluk belki de bir denizdir ve mutluluk denizinde boðulanlar da vardýr. Ama kimse bu boðulmadan þikâyetçi deðildir.
Ýnsanlar kavramlarý, deðerleri maalesef erozyona uðrattýlar. Birçok þeyi ve bu arada kendilerini de hiçleþtirdiler. O yüzden hiçleþen bireylerin saçmalýklarýyla dolu bu dünyada, mutlu insanlar artýk parmakla gösterilir oldu!
Geçen gün elimdeki poþetlerle marketin kapýsýndan çýkar çýkmaz ayaklarýma bir kedi dolandý. Normalden büyük olmasýna raðmen ezmekten çekindiðim için kendimden uzaklaþtýrmak istedim. Kedi önce uzaklaþýr gibi olduysa da, sonra miyavlayarak gene yanýma geldi. Benden yiyecek bir þeyler istiyor olmalýydý. “Sana göre yiyecek bir þey yok bende sevgili kedicik.” Dedim. O, istemeye devam etti. Bir poþetin içindeki ekmek gözüme iliþti. “Bunu yiyeceðini pek zannetmiyorum, ama biraz koparýp þu köþeye koyayým.” Dedim. Yanýlmýþtým. Ekmeði öyle bir iþtahla yedi ki… Daha büyük bir parça koparýp verdim ve oradan ayrýldým. Bu olaydan þu dersi çýkardým: Hayvanlar isteklerini, sevgilerini ve kýzgýnlýklarýný bir þekilde biz insanlara anlatýyorlar.
Bu yaþadýðým basit bir olaydý. Buna raðmen bu olayýn etkisiyle o gün yüzümde bir gülümseme ile dolaþtýðým muhakkak. Ýþte küçük bir mutluluk örneði…
Metin Bey ile aranýzda geçenler konusunda yorum yapmak istemiyorum. “Karý koca arasýna girilmez.” Diye bir sözden hareketle diyorum ki; sevgililer arasýna hiç girilmez. Bugün küserler yarýn konuþabilirler, bugün kavga ederler yarýn barýþabilirler, bugün ayrýlýrlar yarýn birleþebilirler…
Yalnýz Metin Bey’le ilgili anlattýklarýnýzýn þurasýna bir açýklama getiremedim: Maddi durumunun iyi olmadýðýný hatta aylarca iþsiz dolaþtýðýný söylüyorsunuz. Oysa benim tanýdýðým, komþumuz Metin Bey’in ekonomik durumu oldukça iyi. Sonradan iþleri çok iyi gitmiþ olmalý, yoksa bu kadar servet kolay kolay elde edilemez.
Bayan arkadaþým, son zamanlarda sýk sýk benden sevgiden baþka bir þey beklemediðini, buna karþýlýk benim beklentisini karþýlayamadýðýmý söyler oldu. Tartýþmalarýmýz bu yüzden giderek arttý. Ona bir gün, “Yasemin, sence sevgi nedir? Bana bir tek örnek verebilir misin?” diye sordum. “Senin benim kalbime, benim de senin kalbine girmiþ olmamýz.” Diye cevap verdi.
Yasemin’e “Ben kalbi bir dergâh olarak kabul ediyorum. Bu dergâha; yalnýz gönlünde sevgi olanlar girebilirler. Çünkü dergâhýn kapýsýný açan anahtar sevgiden yapýlmýþtýr. Birileri kör, saðýr ve dilsiz bir yürekle yola çýkmýþ, sevgi ve sevgili arýyor. Komik, hem de çok komik!” deyince kýyamet koptu. Ya ben ne demek istediðimi anlatamamýþtým, ya da o anlayamamýþtý! Daha doðrusu anlatmama fýrsat vermemiþti ki… Çünkü “birileri” derken, o öyle anlamýþ olmasýna raðmen ben onu kastetmemiþtim. Savunma yapma hakký elinden alýnmýþ bir mahkûm gibi kala kalmýþtým.
Teselli bulmak için kendime dedim ki: Düþündüðünü söylemek istediðin þeyi söyleyemedin mi? Boþ ver! Söyleseydin de zaten belki gene anlamayacaklardý.
Selamlar…
Çetin
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Senin Hikayen
Prostat
Ýn Aþaðýya Ulan
34 Yýl Sonra Gelen Ýtiraf
Makineleþmek ve Kaçýþ - 4
Makineleþmek ve Kaçýþ - 5 (Son Bölüm)
Makineleþmek ve Kaçýþ - 3
Makineleþmek ve Kaçýþ - 2
Makineleþmek ve Kaçýþ - 1

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deliden Mektup Var
Acayip Bir Hikaye
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)
Hýrsýz Kim?
Bir Ölünün Günlüðü - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.