..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




26 Ekim 2013
Dövmediðim Adam  
Mehmet Önder
O da ne? Bu benim dövdüðüm adam. Daha doðrusu, dövmediðim adam.


:AAJA:
DÖVMEDÝÐÝM ADAM

     

     Bu iþlerin meraklýsý da çok oluyordu. Daha kapýdan girer girmez; meraklýlardan biri gözünü buna dikmiþ, en yakýn ranzanýn ucuna buyur edip, sorguya baþlamýþtý. Gerçi Ýbrahim ardý ardýna tutulduðu sorgu yaðmurlarýndan sonra, alýþýktý böyle þeylere.
Meraklý ivedi ediyordu; dereden tepeden derken, punduna getirip can alýcý soruyu yapýþtýrdý:
-Eee anlat, nasýl geldin buraya?
Ne desin þimdi? Öyle söz arasýnda anlatýlabilecek denli kolay mýydý onun baþýna gelenler? Ama bir þey dememek de olmazdý þimdi. “Bir ayýbýn yok. Alnýmýn akýyla geldim.” deyiverdi. Meraklý bu yanýta çok sevindi, heyecanlandý:
-Hah! dedi, tamam. Alnýmýn akýyla dedin deðil mi? Ayný ben.
Kendim gibi bir kader kurbaný buldum, demek istiyordu ama, ayrýntýlar konusunda meraký daha da artmýþtý, yüklenmeðe baþladý:
-Hadi, meraktan mefta etme adamý!
Bizimki baktý olacaðý yok, ucundan kýyýsýnda savunmaya geçti kendince:
-Dövmedim!
Meraklýya gün doðmuþtu:
-Tamam dövmedin, ben de zaten nasýl dövmediðini merak ediyorum.



Ýbrahim meraklýya baktý, ýsrarcý, kurtuluþ yok:
“Çarþýdan bir þeyler aldým eve gidiyorum. Haydi, belediye parkýnda hem bir keyif çayý içeyim hem soluklanayým, dedim. Söylemeden de geçmeyeyim, Bayýndýr’ýn incisidir bizim park. Yemyeþildir, huzur verir insana. Gittim, bir masaya oturdum; çay söylemek için, garson yüzünü benden yana dönsün diye bekliyorum. Parmaðýmla bir göstereyim, sonra çevirip karýþtýrma hareketi yapacaðým ki, sessizliði bozmadan çayýmý söyleyeyim. Ben onu izlerken, baþýmda biri belirdi:
-Bu masada az önce ben oturuyordum. Fýrsatçýlýk yapma, kalk!
Çevredeki bütün masalar boþ ama, bu masada ne buluyorsa, baþucumdan ayrýlmýyor. Ýlle de beni kaldýrýp bu masaya oturacak. “Tapusunu mu aldýn?” deyivermiþim. Adam bir celallendi. Aman aman, hem uzaklaþýyor hem de laf sayýyor:
-Görürsün sen tapuyu, senedi. Eve gitmeyecek misin?



O gün öðrendim, meðer bizim evin yolu onunkinin önünden geçiyormuþ. Ama onun yüzünden yolumu deðiþtirecek deðilim ya, devletin yolu bu. Geçtim de. Daha doðrusu olaylý geçiþ o geçiþ oldu. Yürüyorum, bir ses:
-Hop hooop!
Bu, baþkasýnýn köpeðine “Oþt!” tavuðuna “Kiþt!” diyenlere söylenen bir sözdür benim bildiðim. Döndüm baktým, o. Hýþýmla üstüme geliyor. Daha beklenmedik bir þey, tam bana üç beþ adým kala, nasýl olduðunu anlayamadým, yüzüstü kapaklandý. Ýlgim olmadýðýndan ben de yürüdüm gittim.



Tam akþam yemeðine oturacaðýz, kapýda polisler:
-Hayrola?
Emniyete kadar gitmemiz gerekiyormuþ. Gittik. Giriþte baktým, yine o. Kolu alçýya alýnmýþ, boynuna asýlý bekliyor.
Ýçeri girdim, “Ýfaden alýnacak.” dediler. Suçum? Dýþarýdaki adamý dövmek. Hem de öyle böyle dövmek deðil. Yatýrýp üstünde tepinmek, kemiklerini kýrmak.
Memurlardan biri biraz yakýn davranýyor. Sebebi, dýþarýdaki kolu alçýlý adamý, çalýþtýðý baþka yerlerde de görmüþ, sürekli kolu mu kýrýlýrmýþ ne? Ama o da tanýk anlatýmlarýna takýlmýþ. Ha oraya geleceðim; ben olay anýnda baþka kimseyi görmesem de, adamýn iki tanýðý varmýþ. Neymiþ? Onu öldürecekmiþim ikisi elimden zor almýþ. Bu durumda, bana iyi davranan memurun da yapacaðý bir þey kalmýyor.
Yalnýz hareketlerinden daha yetkili olduðu anlaþýlaný, bir öneriden bahsetti. O sözde dövdüðüm adam dayanýlmaz acýlar çekiyormuþ, parasal zararý da çokmuþ. Ben de bilirmiþim ki, hastane giderleri el yakýyormuþ. Zararýný ödersem, beni affedecekmiþ, o zaman bu iþ burada bitermiþ. Ödemezsem, savcýnýn karþýsýna çýkarmýþýz. Memur bu sözlerin üstüne istenen miktarý söyledi; adamýn istediði parayla az kullanýlmýþ ikinci el bir otomobil alýnýr. Ýtiraz ettim tabi. Kýlýna dokunmadýðým adama niçin o kadar para ödeyeyim. Ki, ha deyince bulunabilecek bir para da deðil.
Gönderin, dedim, savcýlýða. Koskoca savcý, bunlarýn yalanlarýna kanacak deðil ya. Ben de alnýmýn akýyla kovuþturmaya gerek yok kararýmý alýr giderim.



Savcý bey o adamla tanýklarýný dinlemiþ, beni de dikkatlice dinledi. Ama “Yahu þu caným memlekette güzel güzel yaþamak varken, dövüþecek ne var?” demesi biraz umudumu kýrdý. Ardýndan da “Bu adamýn zararlarýný öde bari, yakýnmasýný geri alsýn. Dava açýlmasýn.” demesi, açýk açýk iþin burada da bitmeyeceðini gösteriyordu. Ama ne yapalým, gider kendimizi mahkemede savunuruz.
Haydi savcý anlayamadý, kandýrýldý, diyelim. Yargýç anlayamayacak mý bu adamlarýn yalanlarýný.



     Beklediðim gibi, birkaç ay sonra mahkeme çaðrý yazýsý geldi. Olaylarýn gidiþinde hiçbir deðiþiklik yok. Adam duruþmada, meydan dayaðý yemiþ, hatta linçten kurtulmuþ tavýrlarda, garip garip saða sola bakýyor. Arada kolunu kýpýrdatýp “Aaahh!” sesleri çýkarýyor. Açýkça kendini acýndýrmaða çalýþýyor.
Tanýklar yine ayný, yetiþip ayýrmasalar, bugün burada olamazmýþ. Öldürecekti, demek istiyorlar.
Neredeyse, yoldan geçtim, diye katliam sanýðý olacaðým.
Bu arada tanýklar iþi iyice katmerlendirip elimde silah da olduðunu söylediler. Hatta biri daha bonkör çýktý, “Bir elinde tabanca öteki elinde sopa vardý. Sopayla vura vura yere yatýrdý, kurþunu sýkacaktý, bileðinden kavrayýp engel oldum.” dedi. Neyse ki, önceki ifadelerinde elinde bir þey yoktu dedikleri için yargýç bu söylediklerine inanmamýþ gibi görünüyor.
Yalnýz ilginç bir soru sordu. Eðer bana ceza verilecekse hükmün açýklanmasýnýn geri býrakýlmasýný ister miymiþim, istemez miymiþim? Ýsterim dersem, dosyam beþ yýl sergende bekletilecekmiþ, bu sürede bir daha suç iþlemezsem af edilecekmiþim. Bu arada bir ayrýntý daha; kendisini dövdüðümü söyleyen adam bu durumda benden yine de para isteyebilirmiþ. Ona bu mahkeme karýþmazmýþ. Açýklayýn dersem, ceza alsam da temyiz hakkým olacakmýþ. Hiç düþünmeden “Açýklayýn” dedim.
Yargýç da boþuna uyarmamýþ, hapis cezasýný bastýrdý.
Tabi ben de yasal hakkýmý kullanýp temyize baþvurdum. Sana anlattýðým gibi her þeyi anlattým. Sonuna da büyük harflerle yazdým: “Bozulmasýný” dilerim.

     …


     Þimdi, koskoca yüksek mahkeme de bu adamlarýn yalan söylediðini anlayamayacak deðil ya. Ben de alnýmýn akýyla beraat edeceðim tabi.
Yýllar sonra bir yazý geldi “Kanýtlarýn deðerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadýðýndan…” Üstelik o da büyük harflerle: Onanmasýna.
     Anlayacaðýnýz, onca yalaný kimseye anlatamadým. Sonuçta adamýn kýlýna bile dokunmadýðým halde buradayým.”



Meraklýnýn meraký da bitecek gibi deðildi:
-Eee?
-E’si iþlemediðim suçun cezasýný çekmeðe geldim.
      Meraklý açýklýk getirdi:
-Kimseyi dövmeden?
-Dövmeden.
Bu arada karþýdaki ranzanýn üst katýnda sessiz sessiz anlatýlanlarý dinleyen yaþlýca adam pek inanmýþ gibi görünmüyordu, söze karýþtý:
-Dövmemiþsindir evladým, döver misin hiç! Bak o yanýndakine sor. O da hiç çalmadý.
Meraklý durduk yerde söze karýþan yaþlý adama çok kýzdý:
-Sen kendi iþine baksana! Önce o yüzlükleri nasýl basmadýðýný bir anlatýver bakayým, kardeþimiz de öðrensin, nasýl suçsuz olduðunu.

     …

Anlaþýlan buralarda suçluya rastlamak zordu.
Meraklý yaþlýnýn aðzýnýn payýný verdikten sonra, bu kez sýrtýný dönmüþ uyuyana seslendi:
-Heey, Þamaroðlaný! Akþam oluyor bu ne uykusu? Haydi sen de “Dövüldüm!” taklidi yapýp insanlarý nasýl dolandýrmadýðýný anlat. Enayiler gelip gelip hep senin masana mý oturuyorlardý? Yok yok, yere kapaklanýþýný bir daha yap, o daha gülüþlü. Hem yeni gelen kardeþimizin de neþelensin.
Adam kalkmamakta çok direndi. Ama, meraklýdan kurtuluþ yok. Gitti zorla kaldýrdý.
O da ne? Bu benim dövdüðüm adam. Daha doðrusu, dövmediðim adam.


av.mehmetonder@hotmail.com

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Helal süt emmiþ adamý dövmüþsün
Gönderen: Ahmet Odabaþ / , Türkiye
27 Ekim 2013
Suçlular hep böyle olur... sen misin adamýn aðzýný burnunu kýran...bulmuþsun helal süt emmiþ adamý... gülmemizi bekliyorsun ..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.