Dershanelerin kapatýlmasý konusu tekrar gündemin en baþýna oturdu. Üstelik bu sefer cemaat de iþin içine girdi. Öyle ki olay sanki iktidar-cemaat restleþmesi olarak algýlanmaya baþlandý.
Biz bu iktidar-cemaat kavgasýna daha sonra tekrar döneriz, ama öncelikle dershanelerin kapanýp kapanmayacaðý konusundaki tahminimizi yazýnýn baþýnda söyleyelim. Bana göre:
-Ýktidar gider, ama dershaneler ka-pa-tý-la-maz…
Dershanelerin neden kapatýlamayacaðýný, kapatýlmamasý gerektiðini 9 Eylül 2012 günü çok sayýda sitede yayýmladýðým yazýmda belirtmiþtim. Ayný þeyleri tekrarlamamak için mesela merak eden okurlara Milliyetblog’da da yayýmlanan yazýmýn linkini vereyim, oradan incelesinler: http://blog.milliyet.com.tr/dershane...?BlogNo=379654
Ayrýca yayýmladýðý basýn bülteninde benim bu yazýmdan da alýntýlar yapan Özel Dershaneler Birliði Derneði’ne (Öz-De-Bir) de teþekkür etmek istiyorum.
**
Ýki Bakan Dershaneleri kapatamadýklarý için mi görevlerinden alýndýlar?
14 ay önce baþbakan diyordu ki: ''(Dershaneler) Eðitim öðretime hizmet verecekseniz, okullaþýn, okullar kurun. Biz de sizden hizmet alýmý yapalým ve sizin sýnýflarýnýzý öðrencilerimizle biz dolduralým. Bedeli neyse biz verelim. Sizi açýkta býrakacak deðiliz. Biz yatýrýmdan kurtulmuþ oluruz, siz de hizmetinize aynen devam edersiniz. Bakýyorsunuz bu güzel bir teklif demiyorlar. Niye. Öbür taraf çok daha tatlý da onun için. Orada adeta merdiven altý hizmet var, diðerinde ciddi bir kurumsallaþma olacak da onun için. Bunun adýmýný atacaðýz ve en geç 2013-2014'e de biz o sistemle birlikte girmiþ olacaðýz.''
Bu açýklamaya göre þu anda dershanelerin çoktan kapatýlmýþ olmasý gerekirdi. Ancak baþarýlamadý. Oysa biz bu açýklamaya raðmen ýsrarla “Dershaneler kapatýlamaz.” Diyorduk. Gene aynýsýný söylüyoruz. Bunu iktidarý tahrik etmek için deðil, dershaneciliðin bir Türkiye gerçeði olduðunu bildiðimiz için söylüyoruz.
Geçen gün baþbakan, önceki iki Milli Eðitim Bakaný’nýn dershaneleri kapatma iþini halledemediðini, bu bakanýn bunu baþaracaðýný söylüyor. O zaman aklýma þu sorular geliyor: Önceki iki bakanýn görevlerinden alýnmasýnýn nedeni dershanelerin kapanmasý konusundaki beceriksizlikleri midir? Þimdiki bakan da bunu baþaramazsa onun da görevine son verilecek midir?
**
Dershaneleri Kapatmaya Niçin Bu Kadar Heveslisiniz?
-Milyonlarca öðrenciyi sokaktan, kahvehane köþelerinden aldýðý için mi?
-Yüz binlerce öðretmene, memura, hizmetliye istihdam saðladýðý için mi?
-Devlete vergi ödediði için mi?
-Yoksul öðrencilere ücretsiz kurs verip eðitimde fýrsat eþitliði saðladýðý için mi?
Kapatmak istiyorsunuz?
Biliyorum hemen “Bu benim halkýmýn, vatandaþlarýmýn ortak talebidir.” Diyeceksiniz. Ama bunu “Hangi araþtýrmaya, hangi ankete, hangi çalýþmaya göre söylediðinizi açýklayamayacaksýnýz. Çünkü elinizde böyle saðlam bir veri yok.
**
Dershaneler Kapanýnca Ne Olacak?
Diyelim ki dershaneleri kapattýnýz. Sonra ne olacak?
-Dershaneler okula dönüþecek.
-Etüt eðitim merkezlerine dönüþecek.
-Açýk lise ya da akademik liseye dönüþecek.
Gibi açýklamalar duyuyoruz sayýn bakandan. Okula dönüþeceði görüþü hayalden öteye gidemez. Alt yapýsý okul olmaya müsait dershane sayýsý ne kadardýr diye bir araþtýrma yapsýnlar ve neden hayali olduðunu görsünler. Etüt eðitim merkezine dönüþürse burada verilen kurslar ücretsiz olacakmýþ. Pekiyi bu merkezlerde çalýþanlarýn ücretlerini kim karþýlayacak. Bir de “açýk lise” ya da “akademik lise” gibi ne idüðü belirsiz kavramlar ortaya atýlýyor. Bunlarla ilgili yasa ve yönetmelikler hazýr mý? Bu kurumlar hangi konuda faaliyet gösterecekler? Faaliyetleri arasýnda üniversite sýnavlarýna hazýrlýk da var mý? Üniversite sýnavlarýna öðrenci hazýrlayacaklarsa, o zaman mevcut kurumlar zaten bu iþi yapýyor. Neden onlarý kapatýyorsunuz?
Dershaneler kapanýrsa olan orta halli ve yoksul vatandaþlarýn çocuklarýna olacaktýr. Çünkü varlýklý aileler evlerinde çok yüksek ücretler ödeyerek çocuklarýna özel öðretmenlerden sýnavlara hazýrlýk kurslarý aldýrmaya devam edeceklerdir. “Bu yasa dýþý uygulamaya izin vermeyiz!” gibi açýklamalara inanmam. Bunu önleyemezsiniz.
**
Cemaat-Ýktidar Restleþmesi
Cemaatin dershanecilikteki payýnýn %20 civarýnda olduðunu söyleyenler var. Bu rakam neye göre saptandý bilmiyorum, ama bence cemaatin bu konudaki payý bunun çok çok üstündedir.
Yüzde yirminin çok üstünde olduðunu düþünmemin nedeni þu: Bundan 15-16 sene önce cemaate ait dershanelerde çalýþan bir arkadaþým, yeni dershane açarken hep farklý adlar kullandýklarýný, bunu cemaat dershanelerinin kapatýlma ihtimaline karþýlýk bir tedbir olarak uyguladýklarýný söylemiþti.
Cemaat ve iktidar dershanecilik konusunda amansýz bir mücadeleye giriþti. Bazýlarý bunu bir “kayýkçý kavgasý” olarak yorumlasa da böyle deðil. Bence asýl sorun hükümet ayný zamanda iktidar da olmak istiyor ve bu erki hiçbir kurum ya da toplulukla da paylaþmak niyetinde deðil.
Yani kýlýçlar çekildi, herkes yer alacaðý safýný belirledi. Acýmasýzca bir savaþ olacaða benzer…
**
Cemaat Artýk “Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda” Þarkýsýný Söylemeyecek
Ýktidar, “Komþu ülkelerle sýfýr sorun.” Dedi ama kavga etmediði komþu ülke kalmadý. Dýþarýyý halledince sýra içeriye geldi ve bu yollarda beraber yürüdükleriyle kavgaya baþladý.
O nedenle “Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda” Þarkýsý cemaat için artýk “out”. Pekiyi hangi þarký cemaat için "in"? Selahattin Ýçli’nin Ayrýlýk Var Çýkan Falda þarkýsý…
**
Bu konudaki son sözü gene Oruç Baba’ya býrakalým. Oruç Baba Der ki:
“Ortada bir hasta ve bir de acemi doktor var. Hasta: Eðitim Sistemi, Acemi Doktor: Dershanecilik. Ýktidar, hastayý tedavi edip iyileþtirmeye çalýþacaðýna acemi doktoru öldürerek sorunu çözebileceðini zannediyor!”
Ömer Faruk HÜSMÜLLÜ-Emekli Felsefe Öðretmeni