..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Rasim KOCABAÞ




29 Kasým 2013
Kasabama Mektup  
Rasim KOCABAÞ
Geçenlerde emekli bir doktor amcamýz anlatmýþtý. Doðuya mecburi hizmete atandýðý günlerde bir mezraya hasta bakmaya gitmiþ. Akþam yemek ikram edip misafir etmiþler karlý havada. Saat 12’leri geçmesine raðmen ev halkýnýn yatmadýðýný görünce, ‘Siz kaçta yatýyorsunuz ?’ diye sormuþ. Evin yaþlý ninesi ‘Gece ikide buradan tiren geçer. Nadiren de olsa yolcu iner. Bizim evden baþka da göreceði ýþýk yoktur. Eðer inen olursa,ýþýðýmýzý görür,gelir,biz de onu sabaha kadar misafir ederiz. O yüzden kýþ geceleri ikiye kadar yatmayýz.’ demiþ.Donduran soðuklar bile,sýcacýk incelikler serpermiþ insanlarýn kalplerine.


:AGGH:


Deðerli anne ve babacýðým,
Ýzmir’e taþýnalý neredeyse bir ay oldu ama gelin görün ki, küçük sessiz ilçe hayatýndan sonra Ýzmir hayatý insaný yokuþa sürercesine terletiyor.
Gece yarýlarýna kadar süren gürültüler beyinleri zonklatýyor burada. Egzoz gazlarý sanki þehirde yangýn varmýþçasýna caddeleri kaplýyor. Ýnsan iþ, zaman, trafik, renkli-ýþýklý reklamlar ve yoðun insanlar arasýnda koþturmaktan serseme dönüyor.
Ýnsanlarýn vurdumduymazlýklarýný gördükçe hep kasabamýn eski günleri tüllenir hayalimde. Bizler her ne kadar lakapla konuþmaya alýþamasak da, sizlerin hürmetine hatýrlayabildiðim lakaplarý kullanacaðým bugün.
Çakýlkuyulu Süleyman Amcalarýn bostandan karpuz getirdiði günü hatýrlýyorum mesela. At arabasýna doldurmuþlar karpuzu, kapý önünde gördüklerine birer ikiþer daðýtýyorlardý hiçbir karþýlýk beklemeden. Arabadan eve taþýmaya yardým eden biz çocuklara da ikiþer üçer hediye ediyorlardý. Alýnan hediyelere dünyalar bizim olmuþçasýna sevinir, hem de yardým etmenin mutluluðunu yudumlardýk edilen teþekkürlerde.
Havili Fadim Teyzelerin bahçelerinde pekmez kaynatýlýrken, bütün mahalleyi sarardý susuz yetiþmiþ, keskin üzümlerin kokusu. Komþularýný davet ederlerdi, yýkanmýþ dut yapraklarýyla pekmez köpüðü yemeye sýcak kazandan.
Hangi evde bulgur kaynarsa, civar evler bulgur yemeye davet edilirdi. Bunu, imkaný olmayanlara ikram, komþulara iyilik ve iþlerine bereket sayarlardý.
Anneannem yoðurt veya peynir yaparken, tenceresinde eksik kalan sütü ‘deðiþik sütü’ tabir edilen yöntemle önce komþusundan alýr, ilerleyen günlerde ayný ölçü sütü iade ederdi komþusuna.
O senelerin ramazana rastlayan uzun sýcak yaz günlerinde bile nohutlarý dermeye beraber gidilir, domatesler beraber toplanýr, salçalar komþu yardýmýyla kaynatýlýrdý. Nohut tozlarýnýn kaþýntýsý da beraber çekilirdi güle oynaya, akþam duþuna kadar.
Tavuklarý olan evler, tavuklarý olmayan küçük çocuk sahibi komþularýna çoðunlukla beyaz-sarý yumurtalarla gelirlerdi, sayýsýný ve parasýný hesaba katmadan.
Geçenlerde emekli bir doktor amcamýz anlatmýþtý. Doðuya mecburi hizmete atandýðý günlerde bir mezraya hasta bakmaya gitmiþ. Akþam yemek ikram edip misafir etmiþler karlý havada. Saat 12’leri geçmesine raðmen ev halkýnýn yatmadýðýný görünce, ‘Siz kaçta yatýyorsunuz ?’ diye sormuþ. Evin yaþlý ninesi ‘Gece ikide buradan tiren geçer. Nadiren de olsa yolcu iner. Bizim evden baþka da göreceði ýþýk yoktur. Eðer inen olursa, ýþýðýmýzý görür, gelir, biz de onu sabaha kadar misafir ederiz. O yüzden kýþ geceleri ikiye kadar yatmayýz.’ demiþ. Donduran soðuklar bile, sýcacýk incelikler serpermiþ insanlarýn kalplerine.
Çocukluðumun kasabasýnda da soðuk kýþ geceleri bir baþka yaþanýrdý. Evlerde leblebiler kavrulur, kuru üzümler küplerden çýkarýlýr, patlamýþ mýsýrlar yaðan karlar gibi tabaklarý doldurur, sonra telaþlý misafirlikler baþlar; büyükler derin, tatlý-soðuða raðmen- sýcacýk sohbetlere dalar, küçükler de, yüzük saklamaca dahil birçok oyunla kendinden geçerdi.
Geçenlerde gazetede gördüðüm bir karikatür þu anki halimizi pek de iyi anlatýyor. Çocuk bilgisayarýn baþýnda ‘Yaþasýn, Amerika’dan John ile görüþüyorum.’naralarý atarken, zavallý yaþlý dedesi çekilmiþ, bir köþede düþünüyor ‘A be evladým, ta Amerikalardan Johnlarla görüþüyorsun da, dizinin dibindeki dedenin halini bile sormuyorsun!’
Heyhat, þimdilerde ilçe olan kasabamýz ve pek çok yerde deðerler, küllenmiþçesine söndü gitti. Çakýlkuyulu’nun torunlarý artýk tek tek satýyor karpuzlarý. Havili Fadim’in evinde kaynayan pekmezler, þiþelenip bakkalda pazarlanýyor geçim korkusuyla. Kimse eski bereketi de bulamýyor yaptýðý iþlerde. Deðerler unutulunca bereket de saklandý topraða sanki. Ýnsanlar büyülenmiþçesine televizyon ve bilgisayar baþýna çakýlýp, çevresine selam vermeye çekinir hale geldi.
Kasabamýn eski günlerine nazaran, koca Ýzmir epeyce boðucu geliyor bana. Lakin karanlýða sövecek deðilim ya,kasabamýn hatýramdaki o bereketli mumlarýný yakmaya çalýþýyorum þimdilerde..yapmacýk deðil,ta içten gelerek.
Kandilde tatlý daðýttým komþularýma, hepsi de teþekkür etti, gözlerinin içi gülüyordu, donuk bakýþlarýn yerine.
Dar mekanlardan geçerken, küçüklerime bile bekleyen, önceliklerine müsaade eden ben oluyorum. Onlar ne düþünüyor bilemem ama ben mutlu oluyorum.
Geçenlerde bindiðim otobüste, tek kalan koltuða oturabilmek için, koridor koltuðunda uyuklamýþ beyefendiyi bekledim 2-3 dakika. Kendiliðinden uyanýnca ‘Neden uyandýrmadýnýz?’ dedi. ‘Uyandýrmaya kýyamadým.’ deyince, gözleri yaþardý. Yitirilmiþ deðerler aþkýna uzun uzun sohbet ettik onunla.
Tabi ki bu vesileyle, ince duygularý hislerime þarj eden, iyilikleri beyin hücrelerime birer kanaviçe gibi iþleyen sizlere de sonsuz teþekkürlerimi, bir kez daha arz ediyorum.
Hacca giden karýnca misali, her ne kadar iþ çok aþýlmaz görünse de; Ýzmir’in, ülkemizin,hatta dünyanýn,eski,güzel deðerlere ulaþmasýnda hep ayný coþkuyla çalýþacaðým.
Soðumaya baþlayan havalara inat,sýcacýk duygularla ellerinizden öperken,cevabýnýzý dört gözle bekleyen selamlarýmý iletiyorum..esen kalýn.

Selam ve saygýlarýmla…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bedenimi Buraya Nasip Et
Gerçek Hayal


Rasim KOCABAÞ kimdir?

Lise yýllarýnda yazmaya baþladým,uzun yýllar ara boþluklar oldu. . ama yazmaya devam.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Rasim KOCABAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.