Hani tohumlar ekti Aþk bilincimin derin tarlalarýna demiþtim ya sana, hani o kadar zamandýr sahip ki bana benim ona baðlanmamdan daha çok baðlandý demiþtim ya, iþte hepsi yalanmýþ meðer. Neler olmuþ gerçekte, anlatayým sana. Mantýk þiddetli intikam planýný gerçekleþtirmek için gerekli ordularý toplamak adýna kaybolmuþ meðer. Meydaný boþ bulan Aþk da ölümü pahasýna saldýrmýþ bana. Ýnandýrmýþ beni bana baðlandýðýna. Kanmýþken ben ona, saldýrýverdi Mantýk ordularýyla. Esaretteki tinlerimi bir bir kurtardý, Aþk’ ýn onlarý kapattýðý karanlýk odalardan. Kaleyi oda oda ele geçirerek, en sonunda geldi Aþk’ ýn kaldýðý odaya. Kýlýcýný çýkardýðý gibi kýnýndan, hücum etti Aþk’ a. Kaybedecekleri bir þey yokmuþçasýna savaþtýlar uzun süre. En sonunda Aþk elinden düþürdü kýlýcýný. Mantýk da dayadý kýlýcýný Aþk’ ýn boðazýna. Öldürecekti Aþk’ ý, kararlýydý, sürdürecekti saltanatýný sonsuza dek. Geçte olsa Mantýk’ ý durdurmam gerektiðinin farkýna vardým. O da bunu anlayýp, yapabileceklerimden korkmuþ olacak ki; birden yok etti kýlýcýný ve birden uzattý elini.
Aþk’ ý yerden kaldýrdý ve konuþtular onunla uzun uzun. Ýki taht belirdi odada, yan yana duran, birbirinin aynýsý iki taht. Oturttu Aþk’ ý soldaki tahta, kendisi de geçti saðdakine. Karar vermiþlerdi, sözleþmiþlerdi, birlikte yöneteceklerdi, birlikte efendilik edeceklerdi. Ýnanmýþtý Mantýk ona, her ne kadar ortak olacaklarsa da Aþk kabul edecekti onun üstünlüðünü. Ama bilmediði bir þey vardý mantýðýn; Aþk verdiði sözleri hiçbir zaman tutmamýþtý.