Öküzün rengini dýþýnda, insanýn rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Ýnsan yaþamý hep ileriye dönük akýyor. Giden yýllarý geri getiremiyorsunuz. Acýsýyla, tatlýsýyla bakýp kala kalýyorsunuz yýllarýn ardýndan... Geride sadece bir tatlý aný, küçük bir tebessüm kalýyor... Hep birbirimize “Nice uzun ömürler” dileriz. Hapþýrdýðýmýzda “Çok Yaþa!” deriz. Bu, karþýdaki kiþiye bir sevgi, bir saygý göstergesidir. Onu memnun etmeye çalýþýrýz. Bir insanýn ömrü aþaðý yukarý 70 senedir. 80 yaþýna kadar gelenler için hemen “Maþallah” deriz. Ya, 100 yaþýný görenler için? Ýþte bu soruya cevap aramýþsanýz veya bu soru kafanýzý meþgul ediyorsa hiç durmayýn Cuma geceleri kendinize vakit ayýrýp Lefkoþa Atatürk Kültür Merkezi’ne gidin. Neden mi? Aradýðýnýz soruya cevabý burada bulacaksýnýz çünkü... Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý, 2013-2014 Tiyatro Sezonunun ikinci turu için “Babaannem 100 Yaþýnda” isimli bir oyun sahneliyor. Her Cuma gecesi saat 20.00’de sahne alýyor oyun. Oyunu yazan Roberto Cossa yazdý. Özlem Özkaram yöntti. Oyuncular ise Hüseyin Çakýrlý, Mehmet Samer, Cansev Günsoy, Zehra Evliya Parýldak, Deniz Aslým, Cevahir Caþgir ve Ali Þaþkara. Oyun 1977 yýlýnda yazýlmýþ. Özgün adý “La Nonna”. Bu sözcük “Büyükanne” anlamýna geliyor Ýtalyanca’da. Oyunda, Ýtalyan asýllý bir göçmen ailenin yaþadýðý olaylar traji komik bir þekilde ele alýnýyor. Oyun, yazýldýðý dönemin Arjantin’iyle büyük bir iliþki içinde. Babaanne, 1970-80’li yýllarda Arjantin’in hakim olduðu rejimi sembolize ediyor. Ailedeki diðer karakterler ise toplumun belli birer kesimi... Öyle bir babaanne düþününüz ki, eline geçirdiði her þeyi mideye indiriyor, bütün aileyi sýrf o yesin diye gece gündüz çalýþtýrýyor, periþan ediyor ve asla doymuyor. Ailenin de babaanneyi doyurmasý gerek. Ve bu amaçla uðraþ baþlýyor. Hareketli ve oyun içinde tarfiði bol olan bir çalýþma. Oyun boyunca sahnede büyük bir trafik var. Adeta babaanneye yemek yetiþtirme yarýþý ve geçim saðlayabilmek için yapýlan büyük bir mücadele var. Oyunda baba rolünde Deniz aslým evin geçimini temin edebilmek için insanüstü bir çaba harcýyor sanki. Ama yetmiyor. Diðer taraftan kardeþi Çiko, sanatçý bir ruha sahip olmasýndan dolayý çalýþmýyor. Çünkü onun iþi sanat. O, bir bestekar. Mutlaka beste yapmasý gerekiyor. Ama nedense hep yan gelip yatýyor. Büyük bir tembellik içinde. Çalýþmamak için her türlü dalavereye baþ vuruyor. Ve oyundaki komedi böylece devam ediyor. La Nonna rolünde Hüseyin Çakýrlý, bana göre ok baþarýlý bir kompozisyon çiziyor. Oyun boyunca iþtahý hiç, ama hiç kesilmiyor. Sürekli atýþtýrýyor. Gece gündüz, geceyarýsý... adeta zaman mevhumu yok. Varsa yoksa yemek... Ýnsan, “Kýsa zamanda çok kilo alýr bu” demekten kendini alamýyor. Anyula rolünde Cansev Günsoy var. Denebilir ki Cansev Günsoy, bu rolüyle tüm ödüllere aday bir oyuncu. Gerçekten rolünün hakkýný son derece büyük bir baþarýyla veriyor. Tatlý, sevimli ve oldukça hoþgörülü bir hala... Aslýnda oyunun dikkat çeken baþka bir oyuncusu da Cevahir Caþgir’in üstlendiði karakter. Marta rolünü üstlenmiþ Caþgir. Evin küçük kýzý. Bilinmeyen bir þekilde her gece iþe gidiyor. Ve ailesine “Nöbetçi”olduðunu söylüyor. Oysa kýyafetleri, süslenmeleri onu ele veriyor. Gizliden gizliye henüz küçük yaþta hayat kadýný olan Marta’ya kimbilir belki de ailesi, yaptýðý iþi bildiði halde ses çýkartmýyor. Çünkü ihtiyaçlarý var... Ali Þaþkara da oyunda zengin, paralý kesimi temsil ediyor. Çiko’nun oyunlarýyla o da ailenin bir parçasý oluyor sonradan... Ama heyhat... Hiç de beklenmeyen bir son onu bekliyor... Oyun, zevkli, eðlenceli ve akýp giden bir oyun. Ýzlerken hiç sýkýlmýyorsunuz. Merakla bir sonraki sahneyi bekliyorsunuz. Ýzleyenler gülüyor kahkahalarla... Ama aslýnda oyun sonunda yüreðinizde bir yara, bir acý duyarak çýkýyorsunuz salondan... Nasýl mý? Ýþte onu da salona gidip oyunu izledikten sonra yaþayacaksýnýz... Herkese iyi seyirler...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |