Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
“Her canlý ölümü tadacaktýr” diyor kutsal kitabýmýz. Binlerce yýl da her canlý tattý ölümü. Kimse kaçamadý bu sondan, kimse kurtulamadý. Nice þairlere, nice yazarlara, nice ressamlara, nice müzisyenlere ilham kaynaðý oldu ölüm. Duygularý harekete geçirdi. Aðlamaklý, üzüntülü ve acýlý... Yüreði kara oldu hep... Ahmet Yüksel, bir þiirinde bunu þöyle dile getiriyor: “Ölüm ne seni dinler, ne de beni, Alýr götürür, zamaný geleni. Ölüm bize, Hak’ýn kutsal bir emri, Bilesiniz’ ki kaçýþ yoktur ondan.” Her þey yalan, tek gerçek olan o. Dünyaya geliyoruz. Yetiþip büyüyoruz, geliþip serpiliyoruz... Bin bir cefa, eza, eziyet ve sýkýntý çekiyoruz. Ama yine de yaþamayý seviyoruz. Ölümün yüzü soðuk geliyor bize. Adý bile ürperti veriyor içimize. Ýsyan edesimiz geliyor kadere, sevdiðimiz birini kaybedersek. Onu ölümün pençesine esir edersek. Sonra anlýyoruz ki bu bir gerçek. O kadar da uzak deðil bize: “ölüm ne yakýn ne uzak bize, ölümsüzlüðü tattýk, ölüm ne yapsýn bize?” Daha geçenlerde yaþadýðýmýz olay, ülkede büyük bir yasa neden oldu. Önce üç sonra da bir akademisyen arkadaþýmýzýn bir kaza sonucu aramýzdan ayrýlmasý derin üzüntü yarattý bizde. Daha buna alýþamadan Ýskele’den baþka bir kaza haberi geldi. Bu sefer 20 yaþlarýnda bir gençti kurban giden. Neydi bu? Ne oluyordu? Kader böyle mi olmalýydý? Alýnyazýsý böyle mi yazýlmalýydý? Felek aðlarýný böyle mi örmeliydi? Peki kader miydi bu gerçekten? Yoksa alýnmayan tedbirsizlikler mi... Ondan da geçtik... Dün aldýðýmýz haber bizleri daha da derin üzüntülere sürükledi. Namýk Kemal Lisesi’nden 16 yaþýndaki genç bir fidan, ömrüne doyamadan, henüz erken yakalandýðý amansýz hastalýktan kurtulamayýp aramýzdan ayrýldý. Bu hayata, bu yaþama, bu güzel dünyaya veda etti erkenden... Arkasýndan gözüyaþlý birçok sevenini býraktý. Yürekler köz oldu... Gözler, kan çanaðýna döndü... Baðýrlar hançer oldu... Annesi, babasý, okul arkadaþlarý, öðretmenleri yýkýldý, kahroldu... Ýnsan, ölüm karþýsýnda çaresiz... Ýnsan, ölüm karþýsýnda umutsuz... Ýnsan, ölüm karþýsýnda eli kolu baðlý... Bir þey yapamýyor. Sonuçta kabullenip baðrýna taþ basýyor. Yüreðindeki yarayý keskin bir býçakla daðlýyor... Ve zaman... Zaman su gibi akýp gidiyor. Günler gelip geçiyor. Her gün binlerce kiþi geliyor yeniden dünyaya... Bir o kadar kiþi de ölüp gidiyor aramýzdan... Düzeni kuran böyle kurmuþ... Böyle istemiþ... Bir han misali Dünya, birileri bir kapýdan girerken, diðerleri baþka bir kapýdan çýkýyor... Geriye sadece isim kalýyor: Can kafeste durmaz uçar Dünya bir han, konan göçer Ay dolanýr yýllar geçer Dostlar beni hatýrlasýn Yine de ölümü kabulleniyor insan, istese de istemese de... Çünkü yapacak bir þey yok. Çaresizlik... Sonra bir bilinmeyen. Belki de o nedenle kabulleniyor insan. Hatta ölümü bile güzel düþünüyor. Farklý bir gözle bakýyor bu sefer ölüme. Bakýnýz Necip Fazýl Ölümü hak ettiði yere nasýl getiriyor: Ölüm güzel þey; budur perde ardýndan haber... Hiç güzel olmasaydý ölür müydü Peygamber? Aramýzdan ayrýlan tüm sevdiklerimize Allah’tan rahmet diliyor, geride kalan yaslý ailelerine sabýrlar diliyorum...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |