(Kadýn ve erkeðin, birgün birbirlerini tümleyeceði umudu ve özlemiyle 8 Mart kutlu olsun!)

Binlerce binlerce binlerce yýl önce…

Onlar, saf su gibi dupduru iken…

Onlar, hava kadar salt özgürlük, toprak kadar salt bereket iken…

Binlerce binlerce binlerce yýl önce…

Kadýn, salt gerçek kadýn iken… Erkek, salt gerçek erkek iken…

Mutlulukla mutsuzluðun adlarý konmamýþ iken… Onlar, salt mutluluk ve mutsuzluluðun sarmaþýklýðýnda, öylesine… Yani iþte
öylece… Naif su damlacýðý, zarif kum taneciði, havanýn görünmez bilinmez zerreciðinin de zerreciðiyken… Kadýn salt ÝNSAN, erkek salt ÝNSAN iken…

Kadýn, “kadýn” sözcüðünü, erkek, “erkek” sözcüðünü bilmez iken…

Onlar, sarmaþýkça sarmaþ dolaþ yükselirken göðe, birdenbire, kocaman, yemyeþil bir incir yapraðý düþtü ellerine.

Göklerin görünmezliðinden, bilinmezliðinden bir buyruk geldi sonra: ÖRT!...

Örtülecek yeri imledi görünmez bilinmez bir korku.

ÖRTTÜLER!...

Örttüler, hayata hayat kataný. Örttüler, yerden alýp göðe çýkaraný.

Örttüler ateþi, örttüler dinginliðin ve yorgunluðun doyumsuz güzelliðini.

Ah bilemediler, bilemediler, bilemediler… Ahhh!...

Ýncir yapraðýnýn salt o kadarla yetinmeyeceðini bilemediler.

Büyüdü, çoðaldý incir yapraðý. Ruhlarý örttü, aklý örttü, bedenleri örttü.

En çok da kadýna düþmandý incir yapraðý. Erkeðe daha hoþgörülü davranýp müttefiki yaptý.

Güçsüz ve zavallý erkek, kandý incir yapraðýna.

Diðer yarýsýyla tamamlayacaðýna gücünü, rakip bildi, karþýsýna aldý kendi yarýsýný.

Çok güçlü ve doðurgan olmasýna karþýn kadýnýn her hücresini soluksuz, savunmasýz ve yapayalnýz býraktýlar elbirliðiyle.

Kadýnýn gücünden, kendi güçsüzlüklerinden korktular. Çok korktular…

O kýrmýzý elma, bir daha asla eþit bölüþülemedi. Eþitlikten korktular. Çok korktular…

Eþitsizlik temelinde, birlikte yarattýklarý servetleri, rahatý yitirmekten korktular. Çok korktular… Ýkisi pek mutlu oluruz, sandýlar.

Gün oldu ateþlere attýlar kadýný. Gün oldu kýlýçlarla kestiler, kamalar sapladýlar, býçaklarla doðradýlar.

Gün oldu, kara kurþunlarla deliþ deþik ettiler.

Gün geldi ne erkek hatýrladý incir yapraðýný ne de kadýn. Oysa tüm acýlarýn kaynaðýndan biri, tüm silahlarýn kabzasýný tutan ellerden biriydi incir yapraðý ve müttefiki erkek. Unuttular…

Unuttular, birbirlerini nasýl tümlediklerini. Unuttular…

Ve ikisinin muhteþem gücü, yok olup gitti böylece, tükendi.

Geldik bugünlere…

Geldik, bir ucu doðuya, bir ucu batýya uzanan güzeller güzeli coðrafyaya. Geldik talanlarýn yaðmalarýn ülkesine, ülkemize.

Vardýk ülkemiz kadýnýnýn yanýna. Bir de ne gördük?...

Duralým bakalým hele bir, neler gördük, neler…
…………………………………….

Mülkiyet-zenginlik-üleþim açýsýndan dünyada kadýnlarýn durumunu vurgulayýp ülkemizdeki vahamete gelelim.

Dünyadaki özel mülkiyetin yalnýzca %1’ i kadýnlarýn elinde.

Çocuk ve Anne ölüm oranlarý sýralamasýndaTürkiye dünyada 189 ülke arasýnda 108. sýrada.

Kadýn erkek eþitliði sýralamasýnda 135 ülke arasýnda Türkiye 126. sýrada.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (DEF) yayýmladýðý 2013 cinsiyet ayrýmcýlýðý raporuna göre, Türkiye’ye dair bazý çarpýcý veriler ise þöyle:

Kadýnlar arasýnda iþsizlik oraný %11 (erkeklerde 9)

Kadýnlar arasýnda yarým gün çalýþma oraný %24 (erkeklerde 9)

Tarým dýþý istihdamda kadýn iþgücü oraný %23

Banka hesabý olan kadýnlarýn oraný %33 (erkeklerde 82)

Ýþletmelerde liderlik konumuna yükselebilen kadýn oraný %4

Kadýna yönelik þiddete gelince…

Kadýn Cinayetlerini Durduracaðýz Platformu ve Mor Çatý Kadýn Sýðýnaðý Vakfý ise Adalet Bakanlýðý verilerilerine göre, 2002 yýlýndan 2009 yýlýna kadar kadýn cinayetlerinin yüzde 1400 arttýðýný açýkladý.

Bianet.org’un kadýna yönelik þiddeti saptamak için tuttuðu çeteledeki kadýna yönelik cinayet rakamlarýna bakalým þimdi de:

Erkekler 2013'te 214 Kadýn Öldürdü

Erkekler 2012'de 165 Kadýn Öldürdü

Erkekler 2011’de 257 Kadýn Öldürdü

Erkekler 2010'da 217 Kadýn Öldürdü

Erkekler 2009'da 139 Kadýn Öldürdü

Taciz, tecavüz ve bilinmezlik içindeki sayýsýz ensest olaylarý hariç rakamlar böyle.

Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü ve Sorunlarý Genel Müdürlüðü'nün yaptýðý araþtýrmanýn ise çarpýcý sonuçlarý þöyle:

- Aile içi þiddetin yüzde 87'si, kadýnlara karþý iþleniyor. Þiddetin yüzde 34'ü fiziksel, yüzde 53'ü sözlü olarak gerçekleþiyor. Bu oran gecekondu semtlerinde yüzde 97'lere çýkýyor.

- Kadýnlarýn yüzde 20'si okur-yazar deðil.

- Lise ve daha üstü eðitimli 15-24 yaþ grubunda bulunan kadýnlarýn yüzde 39.6'sý iþsiz.

- Kadýnlarýn yüzde 40'ý görücü usulüyle evleniyor, yüzde 20'si ise nikahsýz yaþýyor.

- Kadýnlarýn yüzde 55'i doðum kontrolü uygularken, yüzde 64'ü hamilelik döneminde doktora gitmiyor.

- Yýlda 2 bin 500 kadýn anne olmak isterken yaþamýný yitiriyor.

- Kadýnlarýn iþgücüne katýlým oraný yüzde 27'lerde bulunuyor

- Türkiye'de 850 kaymakamýn sadece 17'sini kadýnlar oluþturuyor.

- Hakim ve cumhuriyet savcýsý sayýsý içindeki kadýn oraný ise yüzde 18

- Meclis'teki 550 milletvekilinin 24'ü kadýn. Belediye baþkanlarýnýn ise sadece binde 5'i kadýnlardan oluþuyor.

- Türkiye'de kadýnlarýn yüzde 35.6'sý bazen, yüzde 16.3'ü sýk sýk aile içi tecavüze uðruyor.

Ey kadýnlar ve erkekler!...

Ne zaman bulacaksýnýz diðer yarýnýzý?...

Ýncir yapraðý nerede?... Onu nasýl bulmalý?...

Ne yapmalý?...

O5.03.2014
Vildan Sevil