..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluða düþmeyin. -Charlie Chaplin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




13 Mart 2014
Söyleyiver  
Mehmet Önder
Bir gün kolumda bir acýyla uyandým; baktým bir çukur, üstelik morarmýþ bir çukur. Aðrý tüm þiddetiyle omzumdan baþlýyor


:AAGH:





SÖYLEYÝVER



     Bir gün kolumda bir acýyla uyandým; baktým bir çukur, üstelik morarmýþ bir çukur. Aðrý tüm þiddetiyle omzumdan baþlýyor. Bir insanýn kolu böyle kamyon çarpmýþ gibi aðrýr mý? Önce bir anlam veremesem de, düþün düþün, anýmsadým; Emin.
     Bizim Emin, çok hoþsohbet bir çocuk. Yalnýz unutkan mý, dersine mi iyi çalýþmýyor, bilmem? Anlatmaya baþlýyor; iki satýr konuþuyor konuþmuyor, baþlýyor dürtmeye: Söyleyiver, neydi o? Kimdi o? Ee, dürttükçe bizim kol da morarýyor tabi, aðaracak deðil ya! Hem bir kez dürtüp býraksa neyse. Bilene kadar dürtüyor. Parmak ucuyla açtýðý mor çukur ondan bu denli derin. Bir an önce bil kurtul, diyeceksiniz de, onun da sakýncasý var. Bu kez de “Ha yaþa!” deyip omza yarý yumruk yarý tokat, bir þaplak atýyor. Þaplak teþekkür için de olsa, insanýn caný yanýyor.
     Hani acýlar sýcaðý sýcaðýna hissedilmez ya, gecenin yarýsýnda çöken aðrý bu darbelerden.

     …

     Hep anlatýrdý aslýnda; dürter söyletir, tokatlar teþekkür ederdi. Ama bu denli acý vermemiþti hiç. Nedeni, bu kez anlattýðý olay çok önemli. Çocuðu oldu. Çok da hoþsohbet ya, hastane yoluna düþmelerinden, parayý ödeyip eve dönüþe deðin her þeyi anlatýyor. Acýyý çekmek de bana kalýyor. Erkek halimle çocuðu ben doðurmuþum gibi acý çektim, desem inanýr mýsýnýz? Gece yarýsý uykudan uyandýran o dayanýlmaz sýzýlar da cabasý.

     …

     Emin anlatmaya baþladý:
-     Hanýmýn baðýrýþýndan anlaþýldý ki, þey baþladý; söyleyiver.
     Ýlk dürtüþler eþliðinde, benim de ilk sözler aðzýmdan dökülüyordu:
- Doðum sancýsý.
Ve bir “Ha yaþa!” eþliðinde, sað omzun ilk þaplak darbesiyle tanýþmýþ oluyordu.
     Eþinin koluna girdi, çocuklarý, babaannelerini üzmemeleri konusunda uyardý, kapýdan çýktýlar. Eþi sancýlar içinde ya, acele ediyor. Arabaya yöneldiler. Ancak yardýmcý olsun diye birini daha yanlarýna almalarý iyi olurmuþ, onu da alacaklar:
- Þeyin evine uðradýk; söyleyiver.
- Senin baldýza.
- Benim baldýzým yok ki, haným tek kýz.
     Ne bileyim dürtmelerdem caným yandý, kurtuluþ çaresi arýyorum:
- Senin kýzkardeþine.
- Ah ah! Rahmetli kardeþcaðýzým küçücüktü…
     Anladýk kardeþin öldü. Bari rahmetlinin ruhu için dürtme arkadaþ. Ah kolcaðýzým.
Ben çare arayýþýndayým. Yakýnlarýnda olabilecek kim varsa sayýyorum:
- Komþu bayaný.

     
Bu tam isabet. Nereden mi anlýyorum. Dürtmeyi býrakýþýndan ve sað omzuma “Ha yaþa!” eþliðinde gelen o kuvvetli þaplaktan.

     …

Neyse ki yola koyuldular. Tabi ben de bütün iþlerimi yoluna koymuþum gibi bir rahatlýk hissetmiþtim ama bu da yalancý bahar gibi bir þeymiþ. Bizim Emin düz yoldan gidecek adam mý?
- Giderken þeye girdim. Söyleyiver.
     Ah bilsem söylemez miyim? Adamýn parmaðý neredeyse kolumun öbür yanýndan çýkacak. Acý çekmekten zevk mi alýyoruz þunun þurasýnda. Bu eziyetten bir þaplak karþýlýðý kurtulmak istemez miyim! Ama bu adam nereye girdi?
- Benzinciye girdin.
      - Iýh. Araba zaten gazlý, benzincide ne iþim olur.
      Üf, ne cehenneme girdi bu herif þimdi. Gerçi günahýný da almamak gerek. Yardýmcý olmaya çalýþýyor:
      - Bir an önce hastaneye varayým diye…
      Hah þöyle, ipucu ver, dürtüp duracaðýna.
      - Otobana girdin.
      Aman aman otoban deyince bir sevindi. Bu laf da hiç aklýna gelmezmiþ. “Ha yaþa”nýn son a’sýný öyle uzun tuttu ki. Tabi þaplaðýn acýsý da o oranda yýpratýcý; “Keþke çenem ýsýlsaydý da söyleyemez olaydým.” dedirtecek türden.



Emin otobanda ilerliyor. Bir ara baþýný eðdi:
- Þeye geldik. Söyleyiver.
      Bir yandan dürtüyor, bir yandan kendi de düþünüyormuþ gibi, önüne önüne baþýný sallýyor. Tabi ben de bir an önce dürtmelerden kurtulup, þaplaðýmý yemek için beyin mesaisi yapýyorum. Þimdi, arabaya atlamýþ son gazla giden adam, nereye gelir? Doðal olarak hastaneye gelir de. Her ne kadar kendimi geri geri çeksem de hem yetiþip hem daha sert dürtmelerinden bir þey anlaþýlýyordu; hastaneden önce gelinecek yerler var. Ne idüðü belirsiz, olmaklara ermeyesice yerler. O an eliyle para para iþareti yapýþýndan giþeye geldiðini anladým. Ben “Giþe!” diye baðýrmakta oldum, o yine uzun bir “Ha yaþa!” çýðlýðýyla sað omzuma, çürüten cinsten þaplaðý yapýþtýrmakta oldu.
Bir ara “Artýk þeydeyiz.” dese de, ben hâlâ hastaneye varýlacaðýndan umutlu deðildim aslýnda.
- Söyleyiver.
Ben acýyla, “Hastanedesiniiizzz!” çýðlýðý atmýþým.
     Dürtme, ha yaþa, þaplak derken; yenge hanýmý doðum odasýna soktuk.

     …

     Bu kez, bizim Emin doktorla konuþuyor:
- Doktor bir þey istedi, söyleyiver.
     Þimdi doktor bu, ne isteyecek, para ister.
      - Para istemiþtir.




Nerde, bilememiþim. Hala dürtüyor. Be adam, sende her doktor gibi para istesene. Bizim kol elden gidiyor. Emin bir eliyle dürtüp, öteki eliyle de, öf öff, iþareti yapýyor. Anlaþýlan çok para istemiþ. Eh artýk azý çoðu yok, hamama giren terler.
     - Çoook para!
      Tam o an dürtmeyi býrakýp bir þaplak attý ki; ardýndan baktým koptu gidiyor mu, diye. Neyse ki yerinde.

     …


Hastane çok para aldý ya, sigortasý, Bað-kur’u da yok muymuþ; anlayacaðýnýz, en çok para iþine caný sýkýlmýþ. Her ne kadar benim yüzüme karþý olsa da, parayý icadedenler þöyle dört baþý mamur bir kalaylandý. Yalnýz bir parça yanlýþla; ona göre bütün kabahat Libyalýlar’daymýþ.
Þimdi bunun Libya ile ne sorunu olabilir? Kaddafi’ye mi kýzdý, nedir?
- Libyalýlar derken?
- Onlar tabi, parayý bulmasalardý!
Ah Emin kardeþim ah, onca acýyý çektirdikten sonra, bunu da bilmeseydin keþke; buna da dayanýlýrdý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.