Sinemanýn, toplumu dönüþtürme ve deðiþtirme gücünü fark ettiðimden bu yana sinema üzerine okumalar yapmakta ve elimden geldikçe film izleyip, filmler üzerine ve sinema, toplum iliþkisi üzerine yazmaya çalýþýyorum. Âcizane Suskun Sinema Yazýlarý diye de Türkiye sinemasý üzerine de bir kitap çalýþmasý yaptým.
Buraya kadar sorun yok. Ancak, nedense dostlar ve çevremdeki birçok insan sinema üzerine okumamý ve sinema üzerine yazmamý garipsiyor. Hatta bazen köþe yazarlýðý yaptýðý yerler nedense sinema üzerine de yazmamý istemiyorlar. Siyasetten, aþktan ve dinden bahseden yazýlarýmý yazmamý istiyorlar ya da sinema yazma ne yazarsan yaz, diyorlar.
Peki, neden böyle bir tepki ve beklenti oluþuyor. Tabii bu yaklaþýmlarýn altýnda toplumun sinemaya ilgisizliði olduðudur. Çok film izleyen ama filmler üzerine okumayý sevmeyen bir toplum olduðumuzdan sinema dair araþtýrmanlarýn ve yazýlarýn ilgisizliði normalleþiyor. Dolaysýyla az okunan ya da hiç okunmayan sinema yazýlarý yazýlacaðýna, popüler ve ilgi toplayacak yazýlar yazmak daha akýllýca bir davranýþ görünüyor.
Ben popüler olma yolunda ilerleme koþan biri olmadýðýmdan, sýrf birilerini gönlünü hoþ etmek ya da birilerin duymak istediði þeyleri yazmayý ilkeli bir davranýþ olarak görmüyorum. Ýnsanýn inandýðý þeyin peþinde koþuþturmasý, sevmediði þeylerin peþinden koþuþturmasýndan daha kutsaldýr. Ve bu kutsallýk insanýn yaþam kaynaðýný besler. Ama olmak istemediðim bir yerde bulunmaktansa, yalnýz ama bulunmak istediðim yerde oluyorum.
Güncel ve politika arasýnda sýkýþan ve ezilen kitlelerin beyinlerini ipotekleþtirdiði gerçeði fark edilmiyor. Politika oyunlarýnda fareye dönüþtürülen kitleler, ancak bir kobay kadar deðerleri olmaktadýr. Politika ve güncel yazýlar arasýnda boðulan insanlar, kendilerine yabancýlaþmakta ve böyle aydýnlanmaktan uzaklaþmaktadýrlar.
Halbuki, kitlelerin aydýnlanmasý için yazýlan binlerce yazý ve kitap, maalesef güncelin kurbaný olmaktadýr. Milyonlarca güncel yazýlarda insanlar sadece kendileri gibi düþünenleri okumakta, diðerlerine çöplük muamelesi yapmaktadýrlar…
Bir yazarýn, hayatýnda iki önemli þey vardýr: birincisi, sevdiði, kendisine zevk verdiði ve ufkunu açtýðý alanda araþtýrma yapmasý ve yazmasýdýr. Ýkincisi ise, okuyucusuna yeni bir dünyanýn kapýlarýný aralama heyecaný yaþamasýdýr. Ben kendi mi bu iki madde içinde görenlerdenim. Gerisi angaryadýr. Kimin ne düþündüðünün ya da bir yazýnýn az okunmasýnýn hiç önemi kalmamaktadýr.
Bugün, belki sinemaya dair okumalar az olabilir, ama yarýnlarýn sýnýrlarýný belirleyen sinemanýn önemi ve deðeri zamanla Türkiye’de anlaþýlacaktýr. Önemli olanýn film izlemenin deðil, izlenen filmin okunmasý gerektiði düþüncesi zamanla kitleler anlayacaktýr. O zaman, politika deðil, sanat kazanacaktýr. Unutmamak gerekir ki, politika zihinlere kilit vurur; sinema zihinlere vurulan kilitleri açar.
Osman Tatlý
osmantatli@gmail.com
www.osmantatli.com.tr