Dünyayý isteyen bilime sarýlsýn, ahireti isteyen bilime sarýlsýn; hem dünyayý hem ahireti isteyen yine bilime sarýlsýn" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
Türkiye sinemasý üzerinde araþtýrma yaparken, Türkiye sinemasýnýn ilerlediði noktayý düþündüðümde Türkiye sinema seyircisi için korktuðum þey, cinselliðin sanatlaþtýrýp sinemaya aktarýlmasýydý. Þayet Türkiye sinemasý cinselliði sanatlaþtýrýrsa hedefine ulaþacaðýna inandým. Hala da inanmaya ve idea etmeye devam ediyorum Türkiye’de sanat sinemasýnýn hedefi pornoyu sanatlaþtýrmaktadýr. Türkiye sinemasý, sanat filmleri üzerinde bunu baþarýrsa Türkiye sinemasý bütün dünyada kabul görecektir. Türkiye’de sanat sinemasýnda buna yavaþ yavaþ adýmlar atýlmaya baþlandý. Ýlk etap da seyirciyi hazýrlama aþamasý var. Ve bu aþama baþladý. Bu aþamanýn sadece Türkiye’deki sanat sinemasýyla seyirci hazýr hale gelmiyor, Avrupa sinemasýyla destekleniyor. Festivallerle, internette bunun propagandasý yapýlýyor. Bu düþünceye ilk defa yönetmenliðini Adrian Lyne yaptýðý, 2002 yapýmlý Sadakatsiz filmini izlediðimde Türkiye’deki sanat sinemasýnýn kaydýðý yönü fark ettim. Ve gözlemlemeye baþladým; son on yýlýn sanat-festival filmlerini incelemeye aldým. Gördüm ki bizde de Sadakatsiz ayarýnda filmler yapýlýyor. Ancak bu çalýþmalar kamuoyu oluþturma düzeyinde idi. Sadakatsiz ayarýnda bir film için daha erken olduðundan, etrafýndan dönüyorlar. Sanat filmlerine ilgi duyan bir kitle oluþturuldu ve bu kitle o tarz filmlere hazýr. Hatta þuan internet üzerinde Avrupa sinemasýndaki cinselliðin ve pornonun sanatlaþtýrma seslerine destek veriyorlar. Öyle ki porno ve cinsellik karþýt düþüncelere acýmasýzca saldýrýyorlar. Hatta Türkiye’deki sanat sinemasýndaki þifreleri çözümlediðim yazýlarýmdan dolayý hakarete varan eleþtiriler aldým ve sanat sinemasýný eleþtirdiðim için yazýlarýmýn okumayacaklarýna dair tepkiler aldým. Türkiye sinemasýnýn filmlerine yerleþtirilen kodlarýn fark edilmesi birilerinin hoþuna gitmedi. Sinemada cinselliði ve pornoyu görmek isteyenlerin bu tarz filmleri yere göðe sýðdýramýyor, filmlerin reklamý yapýlýyor, methiyeler diziliyor ve filmlerin arkasýnda yatan felsefeler üzerine sayfalarca yazýlar yazýlýyor. Böylece filmlerdeki pornografi gizleniyor ve önemsizmiþ gibi gösteriliyor. Öyle ki filmlerde bunun gerekliði ve önemi üzerinde tartýþmalar yapýlýyor. Türkiye’de sanat sinema savunucularý nereye varmaya çalýþýyor? Cevabý Türkiye için ürkütücü maalesef. Kanaatimce varýlmasý istenen yer þuan Türkiye’de gösterimi yasaklanan ve yasaklandýðý için sinema çevrelerince sansür ve özgürlük çýðlýklarýn atýlmasýna neden olan Deccal filmiyle Türkiye’de tanýna yönetmen Lars von Trier’in Nymphomaniac(Nemfomanyak)-Ýtiraf filmin geldiði noktadýr. Sinema çevrelerin þimdiki hayali olan Ýtiraf filmi, Türkiye sinemasýnýn özlenen kriteridir. Felsefe ve pornonun birleþiminden oluþan film, ikisini harmanlayarak seyircisinin karþýsýna çýkarken, masumca hasta bir kadýnýn baþýndan geçen cinsel konulara ve fantezilere sýnýr koymadan anlatýmýyla gündemde. Filmi duymayan kalmamýþtýr sanýrým. Þimdi korkunç hedef daha iyi anlaþýlmýþtýr. Türkiye toplum anlayýþýna, aile yapýsýna yerleþtirmeye çalýþýlan atom bombasý, sinema da sanat adý altýnda yapýlmaya çalýþýyor. Ahlak ve erdem yoksunu, özgürce cinselliði yaþama ve yaþatma derdinde olanlarýn ve sinema da seks izleyerek tatmin olmaya adaylarýn sinemada bu tür anlayýþlarý görmek istemeleri normal olsa gerek. Sinemada cinsellik, seks, porno sahnelerin ardýndaki felsefe görmeye çalýþanlarýn veya göstermeye çalýþanlarýn hayatta baþka gösterecek felsefeleri kalmamýþ sanýrým. Sinemada pornonun tek bir felsefesi olur o da toplumun ahlak yapýsýný bozmak ve sýnýrsýzca her ortamda þehvet duygularýný tatmin etme arayýþýdýr. Her ortam da seviþme istediðinde olan bu güruh sanatýn ardýna saklanarak, amellerini gerçekleþtirme gayretindeler. Sýrf kendi þehvetleri adýna, topluma ve insanlarýna düþman olan bu azýnlýk maalesef sinema üzerinde yönlendirici etkiye sahiptir. Sinema üzerinden sanat adý altýna pornoyu sanat haline getirme gayretlerine kitlelerin tepki göstermesi ve bunu kamufle eden sanat-festival sinemasýna yüz vermemelidir. Zaten halk arasýnda bu filmlere raðbet olmasa da, gençler arasýnda eðilimler mevcuttur. Tehlike kapýda! Osman Tatlý osmantatli@gmail.com www.osmantatli.com.tr
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © osman tatlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |