Uzun zamandýr köþe yazýmlarýmdan uzaktým. Hiç sormayýn… Türkiye’de Kadýna Þiddet konusunu öyküleþtirdiðim ve senaryosunu da Faik Ahmet Akýncý’nýn yapacaðý, çekimlerinin de haziran ayýnda baþlayacak olan dizi, yeni sezonda FOX TV’de “SONRASIZLAR” adýyla yayýmlanacak!

     Bu dizinin öykülerini ben ayrýca kitaplaþtýrmak için yazmaya devam ediyorum. Þu anda 22’nci öykümü tamamladým. Dizi ise sanýrým 13 bölümle sýnýrlý olacak. Öykülerimi tamamladýktan sonra iyi bir yayýnevinden “SONRASIZ KADINLAR” adý altýnda kitaplaþarak kýsa zamanda okurlarýn beðenisine sunulacak.

     Yine bu geliþmeler içinde “Vallahi Öptürmem” adlý kitabýmdan sonra “Mor Gözdeki Hüzün” adlý öykü kitabýmda çýktý. Bursa TÜYAP Kitap Fuarý’nda Edebiyatçýlar Derneði Standýnda okurlarýmla buluþarak bu kitabýma imza verdim. Ýþte bu nedenlerle uzun bir süre köþe yazýlarýma ara vermiþtim. Umarým bundan sonra sýk sýk yine birlikte oluruz…

     Reklamlardan sonra isterseniz yazýma geçeyim (!)

Mart ayý geçti þükür! Neydi o kedilerin anlamsýz hareketleri! Býrakýn damlarý köþe baþlarýnda bile burun buruna gelip acý acý miyavlamalarý! Þu baharýn ilk ýþýklarýnda havanýn serinliðinden nereye gireceklerini þaþýrdýlar! Kimisi arabalarýn kaputlarý içine kimisi de tam oylarýn sayýlacaðý zamanda trafolara girerek ortalýðý karanlýk içinde býraktýlar!

     Mart ayý dert ayý diye atalarýmýz boþuna söylememiþ!

     Sýrf bu kediler yüzünden oy verenler bir birine giriyor! Olacak iþ mi bu? Bir oyun bile önemli olduðu ortamda þu kedilerin yaptýklarýna bakýn! Bakýn, dedim de Enerji Bakaný aklýma geldi. Elektriklerin kesilmesini kedilerin üstüne atan bakanýn bu beyaný Ýngiltere’de 1 Nisan þakasý olarak listelere girmiþ! Seçim ertesine gelen 1 Nisan þakasýný bile unuttu insanlarýmýz! Seçim öncesi yolsuzluk, rüþvet, tape iddialarý derken, Twýtter ile Yotube’un kapatýlmasýnýn ardýndan AKP’nin hezimete uðrayacaðýný tahmin edenler, AKP’nin aldýðý oylarla hala büyük þok içindeler, þaka zannettiler! Kendisini hala rüyada zannedenler, belki de “beni çimdikle” diyenler bile olmuþtur! Artýk devletin ajansýna da güvenen kalmadý! Doksan yýllýk Anadolu Ajansý’nýn da hükumetten yana tavýr aldýðý söylemleri, kulaktan kulaða yayýldý! Seçim günü açýlan sandýklarda AKP’nin oyu yüksek gösterilme iddiasýna muhalefet, “1 Nisan þakasý” dese de, kemikleþmiþ AKP seçmen kitlesinin olduðunu bir türlü tahmin edemediler!

     Neyse, çalýnan, yakýlan oylar ile türlü türlü yapýlan þaibe söylentilerinin yarattýðý olumsuzlardan sonra oylar tekrar tekrar sayýla dursun, Yüksek Seçim Kurulu’nun vereceði kesin kararýn ardýndan herkes önüne düþen kýllarla uðraþacak! Keli görünenler kamuflaj için tekrar çabalayacak! Muhalefet kemikleþen iradeyi deðiþtirmenin yollarýný arayacak. Ýktidar ise “Alo Fatih hattý” ve özgürlükleri kýsmaya alýþtýðý seçmenine kendince muhalefetin þer düþüncelerini yaklaþtýrmamanýn hesaplarýný býkmadan yapacak!

     Onlar uðraþa dursun, önümüzde bir seçim daha yaklaþýyor. Cumhurbaþkanlýðý seçimi… Ýþte þimdi tam bir satrançlýk durum… Dengeleri deðiþtirmek için partilerin hamleleri bekleniyor. Þu an görevdeki Cumhurbaþkaný Gül bakalým adaylýk konusunda ne karar verecek? Baþbakan bu makama talip olacak mý? Muhalefetin iki kanadý CHP ile MHP birleþip, bir adayda uzlaþabilecekler mi? BDP, AKP’den mi taraf olacak yoksa kendi kafalarýnda bir Cumhurbaþkanýyla mý seçimlere girecek? Baþbakan Erdoðan ayrýldýðýnda AKP’nin baþýna kim geçecek? Parti eski gücünü bulabilecek mi? Bunlarý yakýn zamanda hep birlikte göreceðiz?

     Ama bana sorarsanýz bir Cumhurbaþkanýnda þu kriterlerin kesin olmasýný isterim:

     Önce, güler yüzlü olacak,

     Ýyi eðitim almýþ, dünyada beynelmilel olan Ýngilizceyi iyi konuþacak. (Hatta birkaç yabancý dil bilmesi de fena olmaz.)

     Ayrýþtýrýcý deðil, toplumu kucaklayan olmalý,

     Þaibesi, kesin olmayacak,

     Hukuk konusunda bilgisi olursa, (özellikle Anayasa ve Ýnsan Haklarý ) daha da iyi olur.

     Hadi hayýrlýsý bakalým!

     Hukuk demiþken peki hukuk gelecekte ülkemizde nasýl iþleyecek? Hukukun üstünlüðünü ile erkler ayrýlýðýnýn yazboz tahtasýna çevrildiði bir ortamda hukuk yürütmenin kýskacýndan kurtulacak mý? Mecliste bekleyen dört bakan hakkýndaki yolsuzluk ve rüþvet iddialarýyla ilgili fezlekelerinin görüþmeleri hangi boyutlara taþýnacak? Halkýn büyük bir bölümünün artýk öðrendiði yolsuzluk ve rüþvet iddialarýnýn detaylarýný iktidar meclisten ve kamuoyundan ne kadar uzaklaþtýrabilecek? Ve bu konuda yine maç devam ederken, yeni Torba Kanunlarý devreye girecek mi? Kýsacasý sonunda adalet, istenildiði gibi saðlanacak mý?

Bunlarý da yine büyük bir çekiþme içinde hep birlikte yaþayacaðýz. Ancak kimlerin bunlardan ne kadar haberi olacak? Önemli bir soru da bu… Örneðin, Ayþe teyzem ile Ahmet amcam tarlalarýndan yorgun-argýn evlerine döndüklerinde yemeklerinin ardýndan þekerlenen vücutlarýyla televizyonun karþýsýna geçip açtýðý ve hepsinin bir aðýzdan anlaþmýþçasýna yayýn yaptýðý yandaþ kanallardan neyi öðrenebilecek? Tam muhalefetin birkaç cümleye sýnýrlý konuþmasýný uykuya geçen beynin, nelerden haberi olacak? Ahmet amcam Ýnternet ve akýllý telefon kullanabilecek mi? Hadi kullandý diyelim, bu kez de yasaklarla hangi bilgilere ulaþabilecek? Veya köy camisinin çay ocaðýna giden Ahmet amcam masalarda serili olan yandaþ gazetelere bakýp, hangi bilgilere ulaþabilecek?

     Ýþte mesele bu! Muhalefet, Ahmet amcayla Ayþe Teyzemin kulaklarýna gerçeði fýsýldamadýðý sürece AKP her seçimi böyle götüreceðe benziyor. Çünkü oylarý kemikleþtirdiler bu ülkede!

     Hukuktan söz etmiþken Baþbakan dâhil mecliste milletvekillerin nasýl bir yemin ettiklerini önce bir hatýrlayalým. Sanýrým, “… Hukukun üstünlüðüne ve Anayasa’ya sadakatten ayrýlmayacaðýma…” diye devam eden türde bir yemin etmiþlerdi… Þimdi, Atatürk Orman Çiftliði’nde yapýmý devam eden Baþbakanlýk Sarayý için hukuk, yürütmeyi durdurma kararý verdi. Hukuk bu kararý verince Baþbakan gazetecilerin uzattýðý mikrofonlara ne söylemiþti? “… Her þey bitmiþ, sizin aklýnýz sonradan mý baþýnýza geliyor? Sýkýysa gel durdur!” demiþti.

     Bu söyleme göre hukukun üstünlüðü nerede? Atta!

     Ve þu günlerde Anayasa Mahkemesi Twýtter’in derhal açýlmasý için karar çýkardý. Bakalým Türkiye Ýletiþim Baþkanlýðý ile Ulaþtýrma Bakanlýðý Baþbakanlarýna bakýp, bu kararý tanýyacaklar mý? Baþbakan bu konuda neler söyleyecek, onu da bekleyelim…

     Ülkemize konferans vermeye gelen 84 yaþýndaki Nobel ödüllü ünlü matematikçi John Nash, ülkemizin matematikte dünyada sondan ikinci olduðumuzu öðrenince büyük bir tepki vermiþ ve þunlarý söylemiþ, “Ýyi matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur.”

     Yoksa bizim beynimizi siyasetin saçmalýðý ile doldurarak “iki kere iki dört eder”i unutturmaya mý çalýþtýlar?

     Þu meþhur pire hikâyesini bilirsiniz, hani, kavanozdaki pireyi kapaðýna hapsetmiþlerdi. Nefes almak istediðinde zýpladý ama kapaðýna toslamýþtý! Kapaðýný açtýklarýnda alýþtýrýldýðýndan ve korktuðundan zaten kapaða kadar sýçrayabilmiþ, ne yazýk ki, kavanozdan dýþarý, özgürlüðüne fýrlayamamýþtý…”

     Mesele bu!

Kavanozun dýþýna korkmadan çýkmanýz ve özgürce yaþamanýz dileðimle,

Saðlýcakla kalýn,

Ertuðrul Erdoðan
Nisan 2014/ Bursa
www.erdoganlaedebiyat.com