..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoþtum; hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Yazarlar ve Yapýtlar > Mustafa Mert




14 Mayýs 2014
Ahmet Ümit Beyoðlu Rapsodisi  
Mustafa Mert
Anlatýlanlar insaný sarýp sarmalamýyor. Benöyküsel bir anlatým olmasýna raðmen, üçüncü kiþi ya da tanrý yazar anlatýyormuþ üslubunda ilerliyor roman.


:BJCB:
Ahmet Ümit-Beyoðlu Rapsodisi*
21/04/2014
77. Sayfaya geldim kitapta beðenmediðim bir hava var, ne olduðunu bulmaya çalýþýyordum. Sonunda buldum. Hep bilgi verir havada ilerliyor roman. Yazar vermek istediði bilgileri anlattýðý öyküye karýþtýrmamýþ. Düpedüz vermiþ. Sanat bunun neresinde. Bir örnek;
“Güneþin batmasýyla birlikte sanki insanlar bu aný bekliyorlarmýþ gibi evlerinden, iþyerlerinden, okullarýndan sökün eder, tarihi cadde (Beyoðlu M.M.) bir bayram, bir þenlik, insanlarýn kendilerini göstermek için yanýp tutuþtuðu bir podyuma dönerdi.”
Þimdi bu cümleyi þöyle de yazabilir miyiz? “Güneþin batmasýyla birlikte, iþlerinden, evlerinden, okullarýndan sökün eden insanlarýn, kendilerini göstermek için yanýp tutuþtuðu bir podyuma dönen tarihi caddeden Nihat’ýn ofisine doðru gidiyordum.”
Basit bir üslup farký gibi görünüyor, ancak kitabýn baþýndan beri buna benzer cümleler okuyucuya yazarýn bilgiçlik tasladýðý izlenimi veriyor. Anlatýlanlar insaný sarýp sarmalamýyor. Benöyküsel bir anlatým olmasýna raðmen, üçüncü kiþi ya da tanrý yazar anlatýyormuþ üslubunda ilerliyor roman.
23/04/2014
Bir baþka küçük ayrýntý dikkatimi çekti; Beyoðlu’ndaki her cadde her sokak adý, hatta dükkanlarýn isimleri tam olarak metne girdiði halde 96. Sayfada “Tarlabaþý’naaçýlan uzun boylu Balo sokak ile güdük Solakzade sokak arasýna sýkýþmýþ binalardan oluþan bir adacýkta, caddeye bakan bilmem hangi Ýtalyan mimarýn yaptýðý yüz küsur yýllýk görkemli bir apartmanýn ikinci katýndaydý…” diye baþlayan bir bölüm var. Anlatýcý, öykünün baþkiþilerinden biri olan Selim Mimarlýk mezunu. Romanda birçok bina mimarýnýn adýyla betimlenmiþ. (Sadece Mimarýnýn adý, hangi sokakta olduðu ve þu anda içinde ne yapýldýðý anlatýlýyor buna ne kadar betimleme denilebilir o da ayrý konu. M.M.) Madem her þeyi o kadar biliyorsun, o binanýn da mimarýný araþtýrýp öðrenseydin diye sorulmaz mý?
24/04/2014
145. sayfaya gelebildim. Gerçekten sýkýcý gitmiyor. Sürükleyici deðil. Sýkýlarak Beyoðlu’nda geziyoruz. Polisiye roman sürükleyici olmalý deðil mi? Bu deðil. Hadi diyelim kurgu gereði olaylar yapýlandýrýlýyor, çeþitli bilgiler veriliyor. Ancak üslup çok rahatsýz edici, Selim kendi ailesini bile anlatýrken, tanrý yazar gibi anlatýyor, benöyküsel anlatýmda. Bir de;
S142 “…Ýnancý Allah ile kul arasýnda yapýlan bir ahit olarak görürsek, baþta babam olmak üzere ikimizde ticari ahlakýn dýþýna çýkmýþtýk. (Ne kötü bir eðretileme M.M.) Allah’a inandýðýmýzý söylediðimiz halde, hatta gerektiðinde hiç çekinmeden yardýmýný dilediðimiz halde ahitte üzerimize düþenleri yerine getirmemiþtik. Ancak yaþlanýnca yükümlülüklerimizi yerine getirebileceðimizi düþünmüþtük. Bu da Allah’a duyduðumuz inançtan çok, artýk ölümümüz yaklaþtýðý için cennette kendimize saðlam bir yer kapmak içindi. (iki kere için var M.M.) Ama, olaya deðiþik açýdan bakacak olursak… Tövbe tövbe, bu olayda Yaratýcý’nýn da payý vardý; insanoðlunun kusurlu olmasýna izin vermiþti. Hadi diyelim, yetenekleri sýnýrlýydý ve mükemmel bir kul yaratamamýþtý, ama baðýþlayýcý olmaya ne gerek vardý? Kendi yarattýðý insaný tanýmýyor muydu? Bizlere zekâyý ve alçaklýðý veren kendisi deðil miydi? Bu iki nitelik birleþtiðinde, korkunç bir gücün ortaya çýkacaðýný bilmiyor muydu? Ýnsanoðlunun yaþamý boyunca keyfi günahlar iþleyip ahdini bozduktan sonra, ömrünün son günlerinde, kurnaz bir tüccar gibi kendisine yaltaklanýp af dileyeceðini düþünmemiþ olabilir miydi? Belki de insanoðlunun bu basitliði hoþuna gidiyordu. Belki böylece kendi gücünün farkýna varýyordu. Yaratýcý’nýn buna ihtiyacý var mýydý? Belki de bizim küçük kurnazlýklarýmýza bakýp gülüyordu. Ýnsanoðluna eðlence, þaka duygusunu veren o olduðuna göre, ondan daha muzip, ondan daha esprili baþka biri olabilir miydi?
Sorularýmýn yanýtlarýný bilmiyordum. Belki þu anda camide ezan okumakta olan müezzine sorsam, bana doyurucu yanýtlar verebilirdi, fakat ne ruh halim ne de dýþ görünüþüm buna izin veriyordu.”
Þu uzunca paragrafta yazar kendince felsefe yapmaya çalýþmýþ, belli mesajlar vermeye çalýþmýþ. Ama tamamen beylik cümlelere baþvurmaktan kurtulamamýþ. Müezzine sorup doyurucu yanýt alacaðýný umduðu sorular, zaten birçok insanýn sorularý, bu sorulara doyurucu yanýtý herhangi bir müezzin verebilir mi?

26/04/2014

Roman yarýsýna yaklaþtý ve biraz tempo kazandý. Polisiye kimliðine büründü. Bu kadar geç kalmalý mýydý? Hayýr. Peki yarýdan sonrasý nasýldý? Yarýya gelene kadar çekilen çilelere deðer miydi? Maalesef yine hayýr. Final güzeldi. Beklenmedikti, ama tüm romaný kurtarmaya yetmiyor. Bir öyküde iyi bir son tüm öyküyü kurtarabilir. Ya da tam tersi kötü bir son tüm öyküyü mahvedebilir. Ama roman geniþ oylumlu bir yazýn türü olduðundan Sadece iyi bir son yeterli olmaz hiçbir zaman. Tekrar Beyoðlu Rapsodisine dönecek olursak; Katya’nýn eski kocasý Sermet ile yaþadýklarýný anlattýðý bölüm, baþlý baþýna bir roman yazýlabilecek kadar ilginç. Bence Ahmet Ümit bu öyküden güzel bir roman çýkarabilir, polisiye olmasý da þart deðil.Romandaki karakterlere þöyle bir bakalým. Öncelikle hiç biri için tam doðal karakter, týpa týp uymuþ denilebilecek kimse yok. Her birinde eksik bir þeyler hissediliyor, bir yapaylýk, bir zorlama sonucu oluþturulmuþlar hissi veriyor. Özellikle anlatýcý kendi (Selim) kendi karakterini bir türlü oturtamamýþ, romanýn ortalarýnda bile karakter tahliline devam ediyor. Aslýnda daha önce söylediðim gibi, tüm bunlar anlatýnýn içine aðdýrýlmalý. Kenan ve Nihat hayata daha yakýn, daha doðal tipler. Kýsmen de olsa saðda solda görülebilecek, falanca arkadaþým Kenan’a benziyor,Nihat’a benziyor denilebilecek kiþiler. Anlatýcýnýn karýsý Gülriz hiç gerçekçi deðil. Katya tipi de gerçeðe yakýn olmakla birlikte pek inandýrýcý olmadýðý gibi bu romanda ne aradýðý da sorulabilir. Belki de yazarýn vermek istediði mesajlarda kullandýðý bir tip olarak düþünülebilir. Mesaj dedim de; Ahmet Ümit çok fazla mesaj verme kaygýsý taþýyor. Bu durum yapýtýn har yanýný sarmýþ. Mesaj kaygýsýný çok iyi anlýyorum. Ülkemizde düzeltilmesi gereken o kadar çok yanlýþ var ki, bunlarý elbette sanatçýlarýmýz eserlerinde iþlemeli, topluma yön göstermeli, ancak bu durum anlatýlan öyküyle okuyucuya belli edilmeli. Onun gözüne gözüne sokarsanýz, yaptýðýnýz sanata pek benzemediði gibi, sürekli öðüt veren istenmeyen kiþi durumuna da düþersiniz.

*Beyoðlu Rapsodisi- Ahmet Ümit Doðan Kitap 22. Baský Aralýk 2007



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yazarlar ve yapýtlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Siegfried Lenz - Almanca Dersi ve Edebiyat Hakkýnda Subjektif Düþünceler
Viran Daðlar - Necati Cumalý
Pascal Mercier - Lizbon’a Gece Treni Üzerine

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kurban Bayramý da Ýptal Olsun
Hâlâ Þaþýrdýðýma Þaþýyorum
Wikileaks ve Ýsviçre
Diziler ve Kitaplar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Plajda Bir Gün [Öykü]
Motorsiklet Çilesi [Öykü]
Ablak Yüzlü [Öykü]
Deniz Sevdasý [Öykü]
Üçkapýlar'da Çay Ýçmek [Öykü]
Mektup [Öykü]
Ýddia [Öykü]
Yere Düþen Tek Terlik [Öykü]
Parkta Otururken [Öykü]
Çevre Koruma ve Biz Türkler [Öykü]


Mustafa Mert kimdir?

Antalya'da doðup,büyüdüm. Çocukluðum ve gençliðim futbol topunun peþinde koþmakla geçti. 26 Yaþýndayken son oynadýðým futbol takýmýnýn kaptaný,baþkaný ve sponsoru olan kiþiyle tartýþtýktan sonra futbolu kesin olarak býraktým. Jose Mauro De Vasconcelos'un Güneþi uyandýralým ve Þeker Portakalý,Gabriel Garcia Marquez'in Yüzyýllýk Yalnýzlýk,Paulo Coelho'nun Simyacý kitaplarý gibi o dönemin çok satanlarý ile birlikte Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sýný da okuyunca edebiyet'a ilgim bir tutku haline geldi. Çetin altan'ýn yazdýðý ilk öykü kitabýný okuyana kadar,kendimi sadece tutkulu bir okuyucu olarak görüyor,yazarlýða yeteneðim olmadýðýný düþünüyordum. Çetin Altan'ýn ilk yazdýklarý ile bugün yazdýklarý arasýndaki fark bende yazarlýðýn geliþtirilebileceði duygusunu uyandýrdý. Ancak evli ve çocuklu olduðumdan eve ekmek gitmeliydi. Bu nedenle sadece yazarak geçinmeye çalýþmayý deneyecek cesaretim olmadý. Hem çalýþýp,hem de fýrsat buldukça yazýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Vedat Türkali,Orhan Kemal,Yaþar Kemal,Jose Mauro De Vasconcelos,Emile Zola,Sait Faik Abasýyanýk,Orhan Veli Kanýk,Nazým Hikmet,Ümit Zileli,Erol Manisalý,Tahsin Yücel


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mustafa Mert, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.