"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Kamal Tiyatrosu, Kazan’ýn Devlet Akademik Dram Tiyatrosu. Burada Tataristan Nevruz Tiyatro Festivali düzenleniyor. Festivalde oyun gösterileri, konferanslar, seminerler ve eðitim veriliyor. Fýrsat buldukça hepsine katýlmaya çalýþýyorum. Hemen hemen bütün oyunlarý izledim. Birkaç konferansa katýldým. Dün de bir seminere katýldým. Seminerden sonra Kazan Kamal Tiyatrosu’nun hazýrladýðý “Banknot” adlý 2 perdelik komediyi izledim. Her þeyden önce þunu söylemeliyim: Burada tiyatroya karþý büyük bir ilgi var. Bütün oyunlar seyircilerle dolup taþýyor. Festival boyunca oyunlardan ücret alýnmýyor. Oyun bitiminde ise bütün seyirciler oyuncularý dakikalarca hiç durmadan ayakta alkýþlýyor… Katýldýðým seminerde konuþmacý olarak Moskova’dan gelen Anna Steponova bulunuyor. Konusu “Everyday routine as a rituel.” Bunu Türkçeye “Ritüel olarak günlük rutin” þeklinde çevirebiliriz. Konuþmacý “Normal hayatýn tiyatroda nasýl gösterilmek istendiðini anlatmak istiyorum” diyerek sözlerine baþladý. Tabii O, Rusça konuþuyor. Tercümaným Elvira, sað yanýma oturmuþ, her þeyi anýnda bana tercüme ediyor. Doðrusu ikimiz çok iyi bir ikili oluþturduk. Mükemmel denecek bir þekilde anlaþýyoruz. Konuþmacý anlatýyor, Elvira o tatlý ses tonuyla tercüme ediyor: “Çocuk dünyaya gelince ilk önce karþýsýnda bir yüz görür. O dünya, ona göre çok farklýdýr. Objeler, çocuða farklý farklý görünür. Çocuk bu farklý noktalarý zamanla seçiyor. Bunlarý birbirinden ayýrýyor ve zamanla bu noktalardan kendisine bir hayat yapýyor. Alýþkanlýk yapmak, insan hayatýnda önemlidir. Bir þeye alýþtýðýnýzda onu sever ve devam ettirirsiniz. Ýnsan, yaþamýnda önce çalýþmak istemez. Bazen çalýþmaya baþlamadan önce bir kahve içer. Bunu her zaman yapar. Ve bu onda alýþkanlýk hale gelir. Kahveden sonra çalýþmaya baþlar. Çünkü ona alýþmýþtýr. Alýþkanlýk önemlidir.” Konuþmacý, TV ekranýnda bir oyun gösteriyor. Yardýmcýsý, istenilen yerde oyunu durduruyor veya baþlatýyor. Elvira’nýn tercümesine göre “Yuri Butusuf”un bir oyunu bu. Oyundaki su satan birinin ilk sözleri dikkatlerimi çekiyor: “Dünyada bir tane bile iyi insan olmazsa hayat devam edemez. Dünyanýn kurtarýlmasý için bir tane iyi insan olmalý.” Konuþmacý anlatýyor: “Bu oyunda sahne, köþelerden köþeye bir çizgi ile üçgen biçiminde ikiye ayrýlmýþ. Sol köþeden sað alt köþeye çizgi çekilmiþ. Sol taraf eþyalarla donatýlýrken, sað üst boþ býrakýlmýþ. Dolu olan yer, sahte yaþamý, boþ olan yer gerçek yaþamý temsil ediyor. Sahte kýsým siyah renklerle verilmiþ. Gerçek kýsým ise daha canlý renklerle ifade edilmiþ. Bazen sahte yaþam insana gerçek gibi gelir. Ama bunu ayýrt etmek gerek. Rutinler önemli insan yaþamýnda. “ Burada araya girerek baþka bir oyunda genç bir kýzýn oyun esnasýnda sürekli salata yaptýðýný, hiç konuþmadýðýný, yine baþka bir oyunda bir oyuncunun bir yumurtayý saatlerce hiç konuþmadan soyduðunu anlatýyor. “Bunlar aslýnda hayatýmýzda var olan günlük yaþam biçimleri. Bakýnca önemsiz gibi görünüyor. Ama bunlar da hayatýmýzýn bir parçasý. Önemsiz gibi görünen þeyler ne olursa olsun bizim yaþamýmýz” diyor. “Önemli olanýn insanýn gerçek yaþamý anlamasý” diye belirtiyor. Soruyor “Nedir gerçek yaþam?” “Makarna yedikten sonra uyumak mý?”, ”Ya da mutlu olduktan sonra þarký mý söylemek gerçek hayattýr?” Oyunda bir sokak kadýný var. Geçimini vücudunu satarak saðlýyor. Para kazanmak zorunda. Kazanmadýðý taktirde ev kirasýný ödeyemeyecek. Yemek yi yemeyecek, elbise alamayacak. Bu nedenle mutlaka çalýþacak. Oyunda 3 Tanrý var. Bunlar gökten inmiþler. Bizim sahnede gördüðümüz kadýn kýlýðýnda. Burada ben dayanamýyorum ve soruyorum “Tanrýnýn kadýn mý erkek mi olduðunu bilmiyoruz. Neden burada kadýn olarak düþünülmüþ?” Konuþmacý þaþýrýyor bu soruya. Elvira hemen tercüme ediyor soruyu. B elli ki böyle bir soru beklemiyor konuþmacý. Cevaplýyor: “ Bu yönetmenin bakýþ açýsý. Yönetmen öyle düþünmüþ. Neticede biz, oyunu yönetmenin bakýþ açýsýyla görürüz” diyor. Burada yine dayanamýyorum ve soruyorum: “Peki, her yönetmen ayný oyunu farklý biçimlerde ele alýyor. Oyunu izliyoruz. A yönetmen ayný oyunu farklý biçimde, B yönetmen daha baþka, C yönetmen de bambaþka bir þekilde ele alýyor. Bu oyuna bir müdahale deðil mi? Yazarýn düþüncelerine haksýzlýk olmuyor mu? Yazarýn nasýl düþündüðünü, yönetmen nereden bilecek? Her yazarýn ayný oyunu farklý þekillerde ele almasý o oyunu katletmiyor mu? Yazarýn düþüncelerine sadýk kalýnmasý gerekmez mi?” Konuþmacý gülüyor. Tatlý bir tebessüm ediyor. Belli ki hoþuna gidiyor bu sorular: “Oyun, yönetmenlerin elinde þekil deðiþtirebilir. Yönetmenler, oyuna kendilerinden bir þeyler katarlar. Her yönetmen, öncelikle yazarýn ne demek istediðini anlamaya çalýþmalý. Oyuna baþlamadan önce yazarýn her isteðini anlamaya çalýþmalý. Yazarý çok iyi araþtýrmalý. O dönemi, yaþayýþ biçimlerini, düþünce tarzlarýný, kýsaca o dönemle ilgili her þeyi araþtýrmalý. Yazar, düþünceleriyle yol gösterir. Birkaç farklý yön çizer. Yönetmen bunlarý algýlar. Kendi düþüncelerini de katarak oyuna þekil verir.” Anton Çehov’un “3 Kýzkardeþ” oyununu örnek veriyor: “Oyunda Çehov, Nataþa’yý çok kötü biri olarak veriyor. Ama bizim yönetmen buna farklý bakýyor. “Acaba Nataþa neden kötü?” diye soruyor. Çünkü, erkek, onu sevmiyor. Yazar, burada kýzý sadece kötü olarak göstermiþ. Nedenini ise yönetmen ortaya koyuyor.” Farklý þeyleri yan yana getirebilirsiniz. Bunlar birbirinden etkilenir. Yazarla yönetmeni buluþturursanýz, ortaya bir farklýlýk çýkar. Bazen de izleyici kendi anlamak istediðini anlar. Bu da baþka bir farklýlýktýr.” Son olarak þunlarý söylüyor konuþmacý: “Yönetmen, esere düz gözle bakmýyor. Farklý bir çerçeveden ele alýyor. Her yönüyle inceliyor oyunu. Kendi düþüncelerini katýyor. Bu da oyunun farklý olmasýný saðlýyor.”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |