..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýçtenlik bütün dehanýn kaynaðýdýr." -Boerne
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > M.Nazým Güler




14 Temmuz 2014
Bölgemizdeki Elektrik Sorunu, Neden Kesin Bir Çözüme Kavuþamýyor?  
M.Nazým Güler
DEDAÞ, “Güneydoðu Anadolu” illerinde, herhangi bir arýza durumu yokken de, kasten elektrikleri sýk sýk kesince, her yerde sosyal patlamalara neden oldu. Birçok yerde tepkilerle halk, DEDAÞ binalarýný taþlýyor, hatta binayý ateþe verecek kadar ileri gidilebiliyor. Halk, hakkýný arýyor ve acilen çözüm istiyor.


:AGGA:
BÖLGEMÝZDEKÝ ELEKTRÝK SORUNU, NEDEN KESÝN BÝR ÇÖZÜME KAVUÞAMIYOR?


DEDAÞ, “Güneydoðu Anadolu” illerinde, herhangi bir arýza durumu yokken de, kasten elektrikleri
sýk sýk kesince, her yerde sosyal patlamalara neden oldu. Birçok yerde tepkilerle halk, DEDAÞ binalarýný taþlýyor, hatta binayý ateþe verecek kadar ileri gidilebiliyor. Halk, hakkýný arýyor ve acilen çözüm istiyor.


Kýzýltepe’ de de bu denli sert bir tepki verilince, araya Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ devreye giriyor. Kaymakam Bey, DEDAÞ’ ýn, bu Ramazan günlerinde, toplu ceza verircesine, kasýtlý olarak halka bu eziyeti reva gören ve hiçbir elektrik arýzasý olmadýðý halde, halk ile devlet idaresini karþý karþýya getirmek isteyen DEDAÞ yetkililerine, þalteri kaldýrtarak elektrik kestirmelerini engelledi. DEDAÞ ise, Kýzýltepe’ nin elektriðini (arýzalar dýþýnda) kesemeyince; bu sefer de, halkýn beyaz eþya ve elektrikle çalýþan ev aletlerini bozmak için, “elektrik dalgalandýrmalarýyla” bir baþka þekilde ve yine toplu halde halký cezalandýrma yoluna gitmektedir.


DEDAÞ’ ýn, halka toplu ceza kesmesi bir "paralel yapý" oyunu olabilir mi acaba? Barýþ sürecine olumsuz bir müdahale anlamýnda, özellikle BDP’ nin seçim kazandýðý illerde bu zulmü yapýyor. Çok manidar deðil midir? DEDAÞ, kime/kimlere güveniyor da, bütün halký karþýsýna alabiliyor; adeta halka meydan okuyor ve Kürt halkýnýn, toplu direniþlere geçmesine davetiye çýkarýyor. Bunu da baþarýyor doðrusu. Bölgede meydana gelen elektrikle ilgili tüm gösteri ve tepkilerin tek sorumlusu, DEDAÞ’ ýn bu kasti ve keyfi uygulamalarýdýr.
Tüm trafolar çok eskidir ve kapasiteleri yetersiz kalýyor; çünkü þehirler geliþiyor, nüfus yoðunlaþýyor. Ancak, hala ayný trafolarla iþ kotarýlmak isteniyor; ne yenileniyor, ne de takviye olarak yenileri ekleniyor. DEDAÞ masraftan kaçýyor; yatýrým yapmadan bol gelir bekliyor. Altyapýyý yenileyemiyorsa, DEDAÞ, neden ihaleyi alýyor; bir hizmet deðil de, rant kapýsý olarak mý gördü bu kapýyý? Eðer altyapý kendisine ait deðilse, neden altyapý eksikliðine raðmen ihaleyi kabul etmiþtir. DEDAÞ, bu elektrik sorununda hiçbir bahane ileri süremez.

Peki hükümet de bunlarý görmüyor mu? Halkýn sosyal tepkisini duymuyor mu? Neden bu oyuna dur demiyor; bu da ayrýca manidar görülüyor. Hükümet, neden elektrik iþini DEDAÞ’ a vermiþtir? Aylardýr, çiftçilerimiz kan aðlýyor; halk isyan ediyor bu DEDAÞ yüzünden. Onun ne özelliði var veya onu koruyan (suç ortaðý) tepedeki dayýsý kimdir? Hükümet de, en azýndan DEDAÞ kadar sorumludur bu elektrik krizinden.

Ya da þöyle bir soruyu sorayým; bu memleket kimin?
Yoksa bu memleket sahipsiz midir? Eðer boþluk varsa; doða kanunu boþluk kabul etmez. Oluþan her boþluðu dolduracak bir kütle mutlaka olacaktýr.

Öncelikle, beyaz eþyalarý zarar gören herkes, DEDAÞ aleyhine dava açmak için tüketici derneklerine müracaat etmelidir. Evde, elektrikten dolayý bozulmuþ ne kadar ev aleti ve beyaz eþya varsa hepsi dava konusu yapýlsýn. Halk, kendisine toplu ceza kesenlere topyekun bir ceza vermelidir. Elbette ki, çözüm gerçekleþtirmek adýna, halkýmýz, tüm yönleriyle demokratik haklarýný ve sosyal tepkilerini göstermeyi de sürdürebilirler, sürdürülmelidir..


Kimi siyasi müsveddeler de, halkýn bu yöndeki umudunu GAP’a havale ediyormuþ! Güya kanaletler gelecek de, çiftçilerin tarlalarýný sulamak için kuyularda kullandýklarý elektrik ihtiyacý ortadan kalkacak ve þehir elektrikleri rahatlayacakmýþ. Ne dahi siyasetçilerimiz varmýþ ama!.. Neden bu milletvekilleri, altyapý yenilenmesi adýna daha önce ilçeler için gelen yeni trafolarý, el altýndan çiftçilere satýp, onlarýn eski trafolarýný da, ilçedeki kendi hurdalýklarýna taþýdýklarýný takip etmiyorlar? Neden bu milletvekilleri, kýþýn ortasýndaki saðanak yaðmurlarda bile sprinklerini kapatmayan çiftçilere (rüþvet nedeniyle) göz yumanlara, göz yumuyorlar? vs. vs… Neden milletvekillerimiz, halkýn sorunlarýna bigânedirler acaba; yoksa onlar da mý rüþvet çarký içindedirler?!


Kürt halký, yarým asýrdýr GAP hayaliyle uyutuldu; þimdi de bir çeyrek asýr daha kanalet hayaliyle uyutulmak istemiyor. Ýþin iç yüzü ise bambaþkadýr elbette.


Kürt halký, demokratik direniþlerle, sosyal tepkiler koymakla, sadece çektiði cezayý biraz hafifletebilir; geçici olarak kimi iyileþtirmeler saðlatabilir, o kadar. Bunlarla, elektrik sorunlarýna köklü bir çözüm gelmeyecektir.

Bölgemizdeki Elektrik Sorununun altýndaki asýl gerçek baþkadýr.

Elektrik sorunumuz, köklü bir çözüm bulamaz. DEDAÞ Müdürü söz veriyor, çözülmüyor; bölge milletvekilleri söz veriyor, çözülmüyor; ilgili bakanlar gelip burada, halkýmýzýn gözlerinin içine bakarak söz veriyor, yine çözülmesi mümkün olamýyor, neden?


Çünkü bölgemizde uygulanan elektrik sorunu, sadece fahiþ kar güden bir vahþi kapitalizm zihniyeti ile tek deðil, ayný zamanda bir sömürgeci zihniyeti politikasý uygulamasýnýn da sonucudur. Onun için, çözümü kesinlikle mümkün olamýyor. Bölgemizin sanayi hammaddeleri, nasýl talan ediliyorsa, ham petrolümüz, nasýl ki buradan alýnýp, batýda ayrýþtýrýlýyorsa; bizim nehirlerimizin üzerinde kurulan Hidroelektrik santralleriyle üretilen elektrik de batýdaki sanayiye peþkeþ çekiliyor ve bölgemiz bilinçli olarak ihmal edilip geri býraktýrýlýyor. Bu sömürgeci vesayet zihniyeti, ne yazýk ki bu alanda hala sürüyor. Türkiye’nin batý illerinde, metropollerde, eðer bir saatlik elektrik gidecekse, onlara bir hafta öncesinden, tüm TV ve radyo kanallarýndan anons ediliyor; o saat için tedbirlerini alsýnlar, diye. Oysa bizde, elektrik keyfi olarak gidiyor ve hangi saatte geleceðini bile, kimse lütfedip bize bildirmiyor. Ýþte buna müstemleke mantýðý denir. Bize uygulanan hala çaðdýþý bir sömürgeciliktir.
Elektrik kesintilerimize neden olarak da, kaçak elektrik bahane edilmiyor mu; iþte bu bile, halkýmýza büyük bir hakarettir. Neden?


Kürt aydýnlarý, “Doðu ve Güneydoðu”’daki (ve Ýç Anadolu Bölgesinde gösterilen Sivas ve Akdeniz Bölgesinde gösterilen K. Maraþ’ ý da dahil olarak), yani Kürt coðrafyasýndaki Kürt nüfusunu 20 milyondan fazladýr demelerine karþýlýk, en deðme sözüm ona, demokrat, solcu, dinci, komünist tüm Türk aydýnlarý(!), hep bir aðýzdan, bu rakamý aþaðýya çekmeye çalýþýrlar; yok, Kürtlerin nüfusu 14 milyondur, yok 8 milyondur, diye Kürt karþýtlýðýnda birbirleriyle yarýþýrlar.


Peki arkadaþlar, sadece Ýstanbul’un nüfusu 14 milyondan fazladýr.
Türkiye Elektrik Ýletim Anonim Þirketi (TEÝAÞ) verilerine göre; 2011 yýlýnýn ilk altý ayýnda tek baþýna Ýstanbul’un tükettiði elektrik 17.681.824 KWh iken;


Kürt coðrafyasýndaki 25 ilin toplamýnýn tükettiði elektrik ise 18.793.468.KWh.týr. Eþittir neredeyse.
Mardin’in tükettiði elektrik toplamý da: 1.764.368.KWh. týr. Hepsi kaçak olsa ne olur ki; Ýstanbul’un %10u kaçak sayýlsa Mardin’in toplamýný geçer. Kaldý ki Ýstanbul’un kaçak oranýný %18 olarak gösteriliyor ki, bu Mardin toplamýnýn 2 katý yapar. Bence, Ýstanbul’ un kaçak oraný daha fazladýr.

Yani bu “kaçak elektrik” gerekçesi sadece bir bahaneden ibarettir. Keban Barajý kurulduðunda, Türkiye’de üretilen elektriðin %20’ sini tek baþýna karþýlýyordu ve ilk sene kendisini amorti ettiði söyleniyordu. Buna raðmen kendi halkýmýza geri dönüþümü kocaman bir kazýktan ibaret olmuþtur. 1980’ler sonrasý Keban Ýlçesi Belediye Baþkaný’ný bir özel TV’de izledim. Keban Barajýnýn gelirinden bir kuruþ bile ilçeye verilmezken, gelirini de, sanki Keban Ýlçesi geliriymiþ gibi gösterilerek, bu ilçe, kalkýnma öncelikli hiçbir krediden yararlandýrýlmýyordu. Çünkü GSMH’de kiþi baþýna düþen gelirde, Keban, en zengin ilçe durumuna yükseltilmiþti. Oysa Belediye Baþkaný, çöp toplamak için bir traktörümüz bile yok, diyordu ve Belediye çalýþanlarýnýn maaþlarýný ödeyemediði için, teþvik olsun diye, o da, iþçileriyle birlikte el arabalarýyla çöp topluyordu.


Türkiye’nin en büyük 3 Hidroelektrik Santralý Fýrat Nehrimizin üzerindedir. Keban, Atatürk ve Karakaya Barajlarýný ortadan kaldýrsanýz, tüm Türkiye karanlýkta kalýr ve sanayisi durur. Oysa kendi sularýmýzýn üzerindeki bu barajlarýmýza raðmen, sadece bölgemizin elektrikleri kesiliyor, sadece bölgemiz karanlýkta kalýyor.


GAP hikâyesi uyutmasýyla on yýllarca bu barajlarýmýzdan topraklarýmýza su da verilmedi. Bu yüzden bölgemiz geri býraktýrýldý, tarýmýmýz modernleþemedi. Bu bir derin devlet politikasýydý. Çiftçilerimiz kendi imkânlarýyla derin su kuyularýný açarak modern tarýma geçme mücadelesini vermeye baþladýlar. Devletten elektrik desteði verilmesi gerekirken, fahiþ tutarda elektrik faturalarý veya cezalarýyla onlarýn geliþimi frenlenmeye baþlandý. Devlet, bölge barajlarýndan, bölge çiftçisine su vermeyerek iþlediði insanlýk suçunun cezasýný, bölge barajlarýnýn elektriði üzerinden bölge halkýna fatura ediliyordu.


Kýsaca, devlet, bölgedeki barajlarýn üzerindeki Hidroelektrik Santrallarýndan öncelikli olarak bölgenin elektrik ihtiyacýný en ucuzundan karþýlamalýydý ve bu barajlardan bölgenin verimli topraklarýný çok cüz’i bir bedelle sulamayý öngörmeliydi. Bunu yapmadý. Yapmak istemedi.


Oysa bölge, kendi baþýna býrakýlýrsa; tarýmýyla, sanayisiyle kendi kendini fazlasýyla besleyebilecek ve kalkýndýrabilecek yerüstü ve yeraltý zenginlik kaynaklarýna da ve yetiþkin insan potansiyeline de sahiptir.
Yurtsever aydýnlarýmýz, bu konuyu ve halkýmýzýn tüm sorunlarýný dile getirmek için seslerini yükseltmelidir.
Aðlamayan bebeye mama vermiyorlar. Hak verilmez; alýnýr!.


Selam ve sevgiyle kalýn.

M.Nazým Güler - 14.07.2014
Ýnfo@mnazim.com



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dip Not:
Kimi istatistik verileri aþaðýya alýyorum.

Fýrat Nehri Üzerindeki HES'ler:
Atatürk Barajý ve HES(T:1.)Þ.Urfa/ Bozova=>Kurulu Güç: 2.405MW, Üretim Kapasitesi: 8100GW/yýl%20
Karakaya Barajý ve HES(T:2.)D.Bakýr/Çüngüþ =>Kurulu Güç:1800MW,Üretim Kapasitesi: 7500GW/yýl%20-3
Keban Barajý ve HES(T:3.)Elazýð/Keban=> Kurulu Güç: 1330 MW, Üretim Kapasitesi: 6600 GW/yýl%20-8
Birecik Barajý ve HES(Türkiye’de:5.)Þ.Urfa/Birecik => Kurulu Güç: 673MW, Üretim Kapasitesi: 2092GW/yýl
Karkamýþ Barajý ve HES(Türkiye’de:21.)- => Kurulu Güç: 189MW, Üretim Kapasitesi: 652GW/yýl
Þanlýurfa HES(Türkiye’de:74.) => Kurulu Güç: 51MW, Üretim Kapasitesi: 124GW/yýl
Özlüce Barajý HES-Elazýð=>Kurulu Güç:200 MW, Üretim Kapasitesi: 600GW/yýl

Ýstanbul, 51 ilin toplamý kadar elektrik tüketti.
Yýlýn ilk yarýsýnda, 81 ilde tüketilen elektrik miktarý 104 milyar 140 milyon 298 kilovatsaate (kWh) ulaþýrken, bu miktarýn yaklaþýk yüzde 17'sini kullanan ÝSTANBUL tüketim þampiyonu oldu.

Türkiye Elektrik Ýletim Anonim Þirketi (TEÝAÞ) verilerinden derlenen bilgiye göre:
2011 yýlýnda 230 milyar 306,3 milyon kilovatsaat (kWh) düzeyinde olan elektrik tüketimi;
2012 yýlýnda yüzde 5,1 artarak elektrik tüketimi 241 milyar 946,8 milyon kWh düzeyinde gerçekleþti.
2013 yýlýnda yüzde 1,3 artarak elektrik tüketimi 245 milyar 483 milyon 665 bin 528 kilovatsaate çýktý.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bu Ülkede Barýþý Ýsteyen Var Mýdýr?
Hatip Dicle Olayý, Açýlýma ve Çözüme Çomak Sokmak Mýdýr?
Demokratik - Kürt Açýlýmý Nereye Kadar?
Kocaman Bir Asýr Heba Edildi; Neden veya Kimler Ýçin?
Kürtleri Temsil Sorunu ve Çözüm Sürecine Dair
Bilge Köyü Vahþetinin Gerçek Sorumlularý Kimlerdir?
Seçimin Sonucu, Halklar Arasý Barýþ ve Diyaloðu Dayatýyor
Kürd Sorunu Yoksa; Kürdistan Sorunu Olabilir mi?
4+4+4, Bir Gündem Saptýrma Mýdýr?
Yerel Seçim Dersi, Rojava ve Bdp’ Nin Sonu - 2

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sadece Yazmak, Yazarlýk Mýdýr?
Tahammülsüzlük, Gelecek Korkusundandýr!
Kendi Ýrademiz Varsa Özgür Olabiliriz.
Seçim Sürecinde "Demokratik" Yalanlar Yarýþý Baþlayacaktýr!..
Yeni Anayasa, Son Anayasamýz Olmayacaktýr.
Tarihsel Aþklar ve Sevgi Üzerine
Kürt Sorunu ve Yerel Seçimler
Van Depremi, Sosyal Yaralarýmýzý Sarabilecek Mi?
Erdoðan: "Ben Kabile Reisi Deðilim"
Ev Bir Okuldur; Eðitim, Oradan Baþlar!.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðime Lehimliyorum Seni [Þiir]
Veda Edemem! [Þiir]
Seni Arýyor Gözlerim [Þiir]
Uyan Ey Zergan Deresi! [Þiir]
Daðlar Yüreðimi, Bu Daðlar! [Þiir]
Esirin Olmuþum [Þiir]
Tu Her Bijî Yilmaz Guney [Þiir]
Sende Buharlaþmaktayým [Þiir]
Ben, Kendim Olmak Ýstiyorum. [Þiir]
Zor Kabulleniriz [Þiir]


M.Nazým Güler kimdir?

www. mnazim. com ------- M. Nazim Güler Kitap okumak, Þiir yazmak, Resim yapmak özel zevklerim arasýndadýr. Vücudumu zinde tutacak ve koruyacak kadar spor yaparým. .

Etkilendiði Yazarlar:
Yoktur, kimsenin günahýný almayayým.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.