..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Aþk ve Romantizm > Osman Altýnbaþ




5 Ekim 2014
Ýlk Aþk: Bölüm 1  
Osman Altýnbaþ
‘Aþk güneþin kýzýllýðýna soyunan deniz gibi Usul usul sokulur gamzeleri gönlümün en güzel yerine Kalp atýþlarýmýn kýyýsýna sarýlýr güzelliðinle dolu dalgalar Köprü olur zarafetin sýcacýk gülümsemelerime oturtulmuþ derinliklerinde’


:ADDC:
BÝRÝNCÝ BÖLÜM

Görünür ‘Deniz Atý’ ndan gökkuþaðý ve renkleri düþer martýlara. Kanatlarýndan dökülenler oluþturur vapurlar üzerinde gölgeler. Kuþlarýn yansýmalarý akýp denize maviliði içer kana kana. Bir merdiven kurulur düþlerden yükselir semaya, yükünü býrakýr gecenin mercanýmsý dokusuna.Ýþler madenlerinde gece… En nadide olan vagonlarýnýn birinde, en güzeli bir diðerinde,en çekici olaný ise üçüncüsünde… Hepsinden mamul ‘acayip bir mücevher’ bahþeder Ýstanbul’ a.Ayýn ýþýðý küfesinin dýþýndaki yýldýzlarýn içe verdiði hüzmelerle taþýnýr aþaðýya. Onu bir Kýz Kulesi takar boynuna bir de ilk aþký.

Yaþadýðý þehirde ona buna laf yetiþtirmekten býkmýþtý.Yolda yürürken üzerinde yorgunluk hasýl oldu ve bir banka býraktý kendini.Umursamazca bacak bacak üstüne atýp cebinden sigara paketini çýkardý ve içindeki canciðer dostlardan birini aldýktan sonra kavuniçi filtresini dudaklarýyla buluþturdu ancak nefesiyle aralarýnda iletiþimsizlik vardý týpký bu þehirle olduðu gibi.Onu yakmasý lazýmdý hemen elini cebine attý ama orasý boþtu. Kendi kendine dedi ki; ‘Bir türlü çakmak taþýmayý beceremiyorsun.’ Etrafýna baktý o kadar çok sigara içen insan vardý ki… Tam yerinden kalkýp onlardan birine müracaat edecekti ki bir anda durdu.Montunun iç cebine bakmak aklýna geldi ve orada þansýna küçücük bir kutucuk buldu.Ýçindeki sýký fýký dostlardan birini aldý ve ucunu kenarlarýndan hýzlýca birine çaldý.Heyhat! Kibrit çöpü alev aldý ve ateþ kaðýdý yakýnca tütünden gelen kaçýþ kokusu filtresinden nefes yoluna aktý.Bulunduðu yerde kül tablasý adýndaki açýk mezarlardan olmadýðý için o da sigarayý içtikten sonra ayaðýn altýnda ezip iki kaldýrým arasýndaki boþluða gömdü.

Kendisini çok aramýþtý bu þehirde ve içindeki sönük olan þehirde de.Yýkýlmaz bir bina gibi görünen ama temeli bozuk ve þipþak çekilmiþ bir fotoðraf misali geçmiþinden kalanlar oturtulmuþtu içine.Dýþý sökük,sývalarý çarpýk çurpuk dökük,iç duvarlarý çatlak çatlak,is tutamlarýnýn odalardaki tavanlarý sahiplendiði,katlar arasýndaki merdivenlerin demirlerine tutunsa düþeceði,döküldüðü kalýbýn saðlam olmadýðý bir binada þimdiye kadar gezip durmuþtu.Yaþadýðý yerden ona kalanlar çocukken bilmem kaç numara bol gelen ‘Büyük Ayakkabýlar’ gibiydi.

Geriye bakmaktan sýkýlmýþ zira baktýkça kýsaldýðýný hissediyordu.Bankta otururken bir sigara daha yaktý aklýna arkadaþlarý geldi.Derya, o kadar zorluklara,ailesinden ve çevresinden gelen engellemelere raðmen yýlmadan okumuþ ve avukat olmuþtu.Memduh ise Ýstanbul’ da hastanenin birinde doktordu.Diðer yandan Ahmet karanlýk köþeler de dolanmaya devam ediyordu.’ Keþke çocukken oynadýðýmýz mahalle maçlarýndaki gibi ayný takýmda olup bir arada kalabilseydik.Keþke Ahmet, sen aile ve akrabalarýna ceza verircesine evden kaçýp karanlýk kuytularda yolunu bulmak istemeseydin… Keþke Memduh, sen de bu þehirden daha iyi bir eðitim görmek için ayrýlmasaydýn… En azýndan Derya kaldý bu þehirde.’ Diye düþündü biraz sitemin yanýnda biraz da hüzünle.

Kulaðýna müzik sesleri hücum ederken saatine baktý.Bu gece ilk kez buradan ayrýlýp Ýstanbul’ a gidecekti.Otogara gitmek için Derya ile minibüse binmeden önce biraz daha vaktini tüketmek istemiþti merkezde.Arkadaþý da daha gelmemiþti zaten.Kasetçi de ‘Lose yourself’ diye Eminem’ in seslendirdiði þarký çalýþýyordu. ‘Keþke bende kendimi kaybedip sýfýrlayabilsem,’ diye düþündü.Kimileri çalan bu melodiye kulak veriyor bazýlarý ise ‘bizim eþek te bu havadan öldü’ diye yürüyüp gidiyordu.Müzik ve ses sahnesinde; ön koltuklarda birinde ilahi sesleri ‘Þol Cennetin Irmaklarý’ diye, diðer koltuklarda ‘Beni Bul,Beni Vur’ naðmeleri… Bunlara karþý çýkanlar yan koltuklarda,Müslüman mahallesinde salyangoz satýlmaz deyip te yabancý müziklere laf sokanlar kenar koltuklarda… Hepsinin üzerine salýnan ise Mozart’ ýn bilmem kaçýncý senfonisi… Böyle bir mozaik kulaklarýnda misafir olurken beklediði arkadaþý Derya gelmiþti.Ýkisi beraber minibüse binip otogara gittiler.

Çocukluk arkadaþý el sallarken Orhan bir gece vakti onu taþýyamayan þehirden Ýstanbul’ a doðru giden otobüsteydi.Yolculuk boyunca hiç uyumamýþ ve baykuþ gibi aracýn camýndan görülen düþüncelerinin ve hayallerinin karþýsýnda pek bir anlam ifade etmeyen ama gerçekte olan karanlýkla bakýþlarý çoðunlukla sarmaþ dolaþtý.Bazen yol üstü tesislerde ve petrollerde þahit olduðu karanlýkta devreye gezen ýþýklar gökyüzündeki yýldýzlar gibiydi.Sabahýn ilk ýþýklarýyla beraber yaðmur damlalarýnýn arkadaþlýðýnda otobüs Ýstanbul’ a giriþ yaptý.Araç Pendik’ ten geçerken her ne kadar yolculuk boyunca uyumamýþ olsa da arada bir kapattýðý gözlerinin verdiði yarý uykulu bakýþlarla camdan etrafý izlerken bazý insanlar ýsrarla Ýstanbul’ un narin tenine süzülen yaðmur damlalarýnýn yumuþak dokunuþundan kaçýyor bir de üstüne üstlük duraklardan medet umuyorlardý.Onun þiirle beraber Ýstanbul’ u ve ‘anlamýný tahmin ettiði ama ne olduðunu bilmediði bir keþif’ i bulacaðý hiç aklýna gelmez ve de kalbine düþmezdi.

Ocaðýn dördünde kuþluk vaktinde Kadýköy Ýskelesi’nde havada gri bulutlarýn hükümranlýðý vardý ve güneþ huzura dahi kabul edilmiyordu.Orhan, hem hayatýnda biraz deðiþiklik olsun diye hem de internet üzerinden ve telefonla görüþtüðü Ezgi adýndaki kýzla buluþmak için Ýstanbul’ a gelmiþti.Daha önce onunla iletiþim halinde olmasýna raðmen imkanlar lokavtta olduðu için birebir karþý karþýya gelmesi mümkün olmamýþtý.Yürüyüþüne biraz heyecan bulaþmýþtý.Haldun Dormen Tiyatrosu’ nun yanýnda çiçek satanlarý gördü,bakýþlarý bir süre o tarafa yöneldi ancak ayaklarý onlar kadar ince olamadýðý için ve bir de ilk kez buluþacaðý düþüncesi onu o yoldan alý koydu.Bir süre sonra saçlarý kýrmýzý olup kar beyazý bir mont,mavi bir jeans ve yakýnlaþtýkça sivri,kadifemsi siyah ayakkabý giydiðini fark eden Ezgi’ yi gördü.Bir anda ne olduðunu anlamadýðý bir þekilde kýz dokunacak kadar yanýna geldiðinde okumasýný bilmeyen dilsiz kalbinin yavaþ yavaþ dillenmeye ve harfleri öðrenmek için çabalamasýný hissetti.

Duygularýnýn ufak ufak ses kýrýntýlarýna dönüþmesi kalbine hiç vakit ayýrmadýðýndan doðan boþluðu doldurma çabasýnýn yer edinme hareketlerine bürünen ‘anlamýný tahmin ettiði ama ne olduðunu bilmediði bir keþif’ in yadsýnamaz kurulma safhasýnýn baþlangýcýnýn ilk iþaretlerini ifade ediyordu.Bununla beraber içinin sesler bakýmýndan zengin yataklara sahip olduðunu fark etti.Kendinde araþtýrmaya baþladý ve bir ses daha buldu ancak bunun tonu ilkinin ortaya çýkýþýndan hiç de memnun deðildi.Ve Ezgi konuþtuðunda kulaðýna salýnan ses zarafet yüklü ve büyüleyici týnýlara sahipti.Sanki sýnýrlarý çizilmemiþ dalgalardan benzersiz bir meltem salýnmýþ,otostop yapýp takýlmýþ denizin fýsýltýlarýna,gizem esintisinde saklanmýþ Ezgi’ nin nefesinin duraklarýnda bitmiþ yolculuðu.Kýzýn alýmlý sesine meltemin fýsýltýsý vokal yapýyordu adeta.

Ýkisi beraber vapura binmek için Ýskeleye doðru hareketlendiler.Giþeden jetonlarý Ezgi aldý.Orhan ilk kez vapura binecek ve böylelikle bir düþüne daha kavuþacaktý.Yanýndakinin vapura binmesi çok basit bir durumdu ama onun için ise çok deðerliydi.Bir tane martýnýn özgür ruhunun rolünü çoktan terk etmiþ olan güneþin dünden kalma harelerinin serpiþtirildiði gece Kýz Kulesi’ nin ýþýltýlarýný dekoruna aldýðý yaðmur damlarýnýn kuþluk vakti hüzmelerini giydiði denizin masmavi sahnesinde süzüldüðünü izlemek, Ezgi’ nin saçlarýna dokunup kat kat melodisini þiirselleþtiren ve kendi saçýyla düet yapan rüzgarý dinlemek… Kýzýn yüzüne bakmak kendi simasýnda huþu kelimesini,kalbinde de aþk hecesini ufak ufak þekillendiriyordu.Vapura binmek onun için keyif verici olsa da içindeki memnuniyetsiz ses ortaya çýkýp kýzýn bunlarýn hiçbirinin farkýna varmadýðýný söylüyordu.Bunu içindeki en ücra yere postalamayý aklýna not etti.Vapur Karaköy’ e yanaþtý.Bir kiþi halatlarla onu iskeleye baðlýyordu.

Ýstanbul’ un en kalabalýk caddelerinden biri olan Ýstiklaldeydiler.Burasý Moda ile benzerlik gösterse de ona göre yolun geniþliði daha fazlaydý.Cadde boyunca yürümeye baþladýlar.Pera Palas onlarý en iyi þekilde aðýrlayýp hizmette kusur etmedi.Galatasaray Lisesi ikisine gözlerini kýrptý.Sen Antuan Kilesi elindeki yýlan desenli fincanlarla onlarý keyif çayýna davet etti… O gün için yolculuklarý Altunizade’ de taksiden inerek son buldu.Gördüklerini hayret verici nitelikte deðendiriyordu.Ýstanbul’ dan özellikle kýzdan fazlasýyla etkilenmiþti.Dünyanýn Ýnci’ si þiir ve Ezgi en güzel imgesiydi.O günün sonunda aðlamýþtý.Ýçindeki Ýlham Perisinin sesi bu gözyaþlarýný ‘Ýstanbul kayýp bir gemi,yelkenlerine fýsýldayan –güneþin kýzýllýðýyla saçlarýný kýrmýzýlaþtýran,yýldýzlarýn ýþýltýlarýyla baðlayan,saç tellerine ayýn þavkýný asan,gecenin gizemini bandana misali giyip boynuna sahile sarýlan dalgalarýn öptüðü incileri takan – Ezgi’ nin sesi,senin gözlerinden kayýp seyr-ü sefer eder dostluðun üstünde’ þeklinde dile getirmiþti.O gece bu durumdan hoþnut olmayan istenmeyen bir misafir gibi çat kapý gelen o ses daha sert bir tabirle ‘Neler düþünüyorsun sen! O, senin arkadaþýn, dostun!’ demiþti.

Biliyordu ki o gün þimdiye kadar hayatýnýn en kýymetli olanýydý.Yedi Tepeli Þehir’ de iki hafta kalmýþ ve burasýnýn bazý yerlerini ve kalbinin en güzel kýsmýný keþfetmiþti.Olan olmuþ ve Ezgi’ ye aþýk olmuþtu ki o gezdikleri günün gecesinde neden aðladýðýný tamamýyla farkýna varmaya baþlamýþtý.Ýstanbul’ dan dönerken gözleri Bolu daðý’ nýn sisli mahremiyetine dalýp giderken kalbindeki deftere;

‘Aþk güneþin kýzýllýðýna soyunan deniz gibi
Usul usul sokulur gamzeleri gönlümün en güzel yerine
Kalp atýþlarýmýn kýyýsýna sarýlýr güzelliðinle dolu dalgalar
Köprü olur zarafetin sýcacýk gülümsemelerime oturtulmuþ derinliklerinde’

Önce ilk aþkýna bir de hüzünle Ýstanbul’ a

‘Serzeniþ dilimde askýntý zamanýn kýrýlganlýðýnda
Kuruntular eskimiþ lakayýtça çalan bir þarkýda
Vasiyetnamesi harap olmuþ yalanýmýn çarpýk namelerinde
Güz inler boþlukta kýsýk sesli avuntularda
Ýstanbul üþümelerin koynunda þuh kahkahalar çýnlarken baðrýnda

Siyahla beyazýn karýþýmýnda hüzün
Entarisi yalnýzlýkla bezenmiþ bir elbise altý
Krizantem çiçeklerinden kemerde vehameti
Saldýrýrken güveler buhran misali kumaþa
Ýstanbul giyer geceliðini ayýn þavkýnýn suskunluðunda

Sokaklar haykýrýþlarda atmak isterken üzerinden yalnýzlýðý
Kaldýrýmlar esaret altýnda sessiz adýmlarda
Vuslata ermek isteyen rüzgar sevgili endamýnda
Kaybetmiþ aþkýný bir þair güzün inleyen fýsýltýlarýnda
Ýstanbul yýldýzsýz gecenin kollarýna atmadan kendisini’

Diye yazmýþtý.

Otobüs Ankara’ dan geçerken ‘Kýz Kulesindeki bank yataðým,içmeden sarhoþ olmuþ bir þair,örtsün üzerimi þiirler,eskimiþ hayallerden,rüyalardan ve de hüzünlerden bir ceket üzerimde,sökük,ikinci el,defolu son kullanma tarihi çoktan geçmiþ,geri dönüþümsüz umutlardan pantolonum,boyasýz mutluluklardan ayakkabýlarým… yüzüm buruþmuþ suyu çekilmiþ göl gibi çatlak çatlak,gözlerimin altýndaki torbalarýn yýllara müzayidesi açýlmýþ,ellerim nasýrlaþmýþ ama þiir dokulu,saçlarým kýrlaþmýþ,gözlerimdeki ýþýðýn pili bitti bitecek,eski bir radyonun enerjisinin sona erip bozuk çalmasý gibi kulaklarým… Son bakýþýmda Kýz Kulesi ve ilk aþkým martý olsun.Ve ben gözlerim açýk göçüp gideyim.’ Diye sýra sýra gemiler yanaþmýþtý düþüncelerinin limanýna.

Aðustos 2008 Yeniden Düzenleme Mart 2015



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýlk Aþk: 3
Ýlk Aþk: 2

Yazarýn þiir ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gri: Saydam Bölüm 3
Doðum Günü Hediyesi: 3
Doðum Günü Hediyesi: 2
Doðum Günü Hediyesi: 1
Gri: Kaplumbaða Bölüm 2
Gri: Su Bölüm 1

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sökük: 3 [Þiir]
Bütün Dillerime Aykýrýsýn Sen [Þiir]
Bana Bir Sen Ismarlarsýn [Þiir]
Üç Yamalý Bohça [Þiir]
Sensin Yar [Þiir]
Kaygan Yol [Þiir]
Gözyaþý Kýrýklarý [Þiir]
Perde [Þiir]
Bað Bozumu [Þiir]
Gül (S) Açýmý Bahar Bir Buket Hüzün [Þiir]


Osman Altýnbaþ kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Osman Altýnbaþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.