Gerçeklerle karþýlaþýyorum! Kelimeler boðazýmda düðümleniyor. Onu anlatýyorum bil ki sana diyordun; alaycý gözlerinle yüreðin arasýnda. Öylece yüzüne bakýyordum. Biliyordum, her yalnýz kalýþýnda geleceðini. Çünkü o ulaþamayacaðýn duvarlarýn arasýnda kapalýydý. Zaman senin sesinden ona ulaþýyordu. Oysa sana söylediðimde inkârý seçiyordun. Biliyordum, bilerek kendimden uzaklaþtýrýyordum. Ta ki sabahýn dördünde onu polis baskýnýndan bana getirene kadar. O ana kadar gözlerindeki acýyý görememiþtim. Nasýl da bocalýyordun, onu sevdiðini söyleyinceye kadar. Þimdi ikimiz arasýnda kalmýþtýn. Sevgi þok da kalmýþtý, yýllar öncesine güvenerek getirmiþtin. Düþünememiþtin, bitirmediðin sevgi içinde, gözlerini kaçýrarak sevgiyi çok sevdiðini söylerken benim tepkimi. Bazen hatalar yaparýz. Evet; ben de içimde bir yanlýþý o an silmeyi baþardým. Dualarýmda bir yanlýþ yapsa da nefretimi kazansa diyordum. Beklediðim gibi de sen kendin bu rolü oynadýn. Kendime, onu tanýdýðým güne dönerek onunla vedalaþtým. Sevgi olsa ne olacaktý. Her defasýnda bir baþka kadýn “Sevgi” diyordu adýna, yanýnda olduðu her kadýna. Sevgi ye söylesek ne yazacaktý. Kadýn artýktý onun için. Babasýnýn, annesine çektirdiði ihaneti alýyordu, tüm kadýnlardan. Onlarý kullanýrken adeta haz duyuyordu. Radyoda yaptýðý programda bambaþka yalanlar vardý. Herkes bu yalanlara nasýl inanýyordu. Yaþadýðý hayat karma karýþýktý. Kendini tanýmlayamýyordu. Ýkili bir tezat vardý, kiþiliðinde. Gerçeði yüzüne söylediðimde hastasýn diyordu. Ama hasta olan onun yaralý yüreði idi. Bir gün bekle yüzüne söyleyeceðim unuttuðumu, sadece 20 saniyelik deli bir cesaretle. Baþarmýþtým da. O da baþardýðýmý söyleyene kadar, unutamayacaðýný da söyleye biliyordu. Oysa ben unutmuþtum. Fýrtýnayý atlatmak kolaydý. Etrafýndaki insanlarýn ona zarar verdiðini de biliyor, onlarsýz da yapamýyordu. Beraberindeki insanlar bataðýn girdabýnda kaçaklar, bense tam tersine kanun insaný. Doðruya geliyordu ama o batak nedense hep ensesinde sarýlý bir kol sigarasý, kaçaðý. Bu insan nasýl cevap verecekti ardýnda býraktýðý evlatlarýna, eþine. Bana ne diyemiyordum, o yanlýþýn bataðýnda debelenirken. O hýrçýnlaþmýþtý. Araya mesafe koymalýydým. Dedim ya 20 saniyelik deli cesaret diye. Duygularla yüzleþtim. Sevgi adý artýk benim hiç duymak istemediðim kelime olmuþtu. Onun yüzünden sevgiden, evimden, Ýstanbul’dan nefret eder olmuþtum. Dar vakti deðerlendirmeliydim. Þimdi anýlar kutusuna yerleþtirdim yaþadýðým tüm anlarý. Tanýmayý bilseydi farklý mý olurdu? Baþaramazdý tahminim. Her þeyi küfürle anlamaya alýþmýþ biri için. Bir bütün olarak kalmaný isterdim, o dýþýn içi olmayý baþarabilseydin. Þimdi ben baþardým, sen baþaramadýn. Bir an olur da karþýlaþýrsam, bil ki dostça gülümser yabancý biri der geçerim.