Dairemiz hizmetlisi "þef müdürbey seni çaðýrýyor" dediðinde masamda dalgýn dalgýn çalýþýyordum. Baþýmý kaldýrýp "geliyorum" dedim. .masamdaki evraklarý olduðu gibi býrakýp masamdan kalktým.

Müdürbeyin odasýna girdiðde "Buyur müdür bey" dedim. Müdürbey elleri göðsüne baðlamýþ masasýna dayanmýþ vaziyetde ayakta dikiliyordu. Odanýn kapýsýnýn arkasýna doðru olan kýsmýnda 65-70 yaþlar da düzgün kesilmiþ
sakallý, sol elindeki bastonuna dayanmýþ, diðer elinde de küçük bir poþet vardý. 7-8 yaþlarý da erkek bir çocuk ta yaþlý adamýn baston tutan eline sarýlmýþ korku içinde etrafý seyrediyordu. Bu çocuðun yaþlý adamýn torunu olduðunu daha sonra öðrenecektim.. Müdürbey ellerini serbest brakýp "Bu amca pazarda torunuyla birlikte kadýnlarýn baþlarýn baðladýklrý çemberler için oya satýyordu. Þefim, gerekli yasal iþlemin yapýlmasý içn getirdim.Gerekli iþlemi yap" dedi. Odaya girdiðimde yaþlý adamýn o haliyle ayakta bekletilmesi beni çok üzmüþtü. "Tamam müdür bey, gel amca servise geçelim" diyerek yaþlý amca ve torunuyla birlikte odadan çýktým.

Serviste masama oturdum. Yaþlý amca ile torununa da birer sandale çekerek oturttum. Gerek yaþlý adam gerekse küçük çocuk hem üþümüþler hemde þaþkýn ve korkulu bakýþlarý ile etraflarýný süzüyorlardý. "Hadi amca þu olayý bana bir anlatýver " dedim. Yaþlý adam bastonuna dayanark,çaycýmýzýn getirdiði çayý çekingen bir tavýrla içerken sandalyesini masama daha da yaklaþtýrdý ve anlatya baþladý." Benim eþim uzun zaman önce vefat etti. Bir oðlum vardý.Oda bir kaç sene önce öldü. Gelinim ve iki torunumla yanlýz kaldým. Torunumun bir þu delikanlý 7 yaþýnda. Diðeri kýz 5 yaþýnda. Gelinim, oðlum vefat edince benimle oturmaya devam etti. Bizim öyle pek arazimiz de yok. Ben pek iþ yapamýyorum. Gelinim günlük köydeki zirai iþlerde tarlalarda çalýþýyor. Geceleride boþ kaldýðýnda iþte bu çember oyalarýný hem iðne ile hemde mekikle yapýyor. Bende ilçenin pazarýnda torunumla birlikte satýp pazar harçlýðýmýzý çýkarmýya çalýþyoruz. Olay bu" dedi. Yaþlý amca elindeki o küçük poþeti masamýn üzerine boþalttý. Ýçinde dört çemberlik yapýlmýþ oya çýktý. "Amca sen bunlardan baþka bir þey satýyormuydun?" dedim. Yaþlý adam masamýn üzerine döktüðü çember oyalarýný tekrar poþetin içine koyarken "Yok be oðlum,keþke olsada baþka þeylerde yapýp satabilsem.Olup olacaðý iþte bunlar. Gelinim bir kaç çember oyasý yapacakta bizde ilçenin pazarýnda onlarý pazar sepetimize katkýmýz olsun diye satmýya çalýþacaðýz? Hepsi bu oðlum!,hepsi bu!" "Sen burada otur amca ben þimdi gelirim " dedim ve müdürbeyin odasýna gittim.

Ýçeri girdiðimde müdürbey odacýyla birþeyler konuþuyordu. Odacý çýktý. "Müdür bey bu yaþlý amca ile torununa ne gibi iþlem yapmamý istiyorsunuz?" dedim. Gözlüklerinin üstünden bana ters ters bakarak "Baþkasýna ne gibi bir iþlem yapýyorsan buna da ayný iþlemi yap!" dedi. "Müdürüm,bu yaþlý amca nýn oðlu ölmüþ,gelini tarlalarda..." sözümü kesti "Yaþlý adam bana ne olduðunu anlattý,senin anlatmana gerek yok" dedi. "Müdürüm,adamcaðýz size gerekeni anlatmýþsa sizde olaný biteni anlamýþsýnýzdýr. Hala bu yaþlý amcaya iþlem yapmamý istiyormuzunuz?" diye sordum. Müdür bey masasýnda kalktý,yanýma geldi,gözlüklerini çýkarýp sol eline aldý ve sað eliyle iþaret ederek " Ben sana bu yaþlý adama gerekeni yap dedim,ona acý da býrak demedim" dedi. " Müdürüm ama!.." " Býrak konuþmayý da git gerekeni yap!" dedi. Artýk sabrýmýn sonuna gelmiþtim."Müdürüm size bir soru sorabilirmiyim?" dedim. "Sor!" dedi. "Koskoca ilçe pazarýnda o kadar iþlem yapýlmamýþ kiþinin arasýndan iþlem yapmak için bu dört çember oyasý satan yaþlý amcayýmý buldun da getirdin? " "Sana, ne diyorsam onu yap,yoksa senin hakkýnda emre itaatsizlikten iþlem yaparým" dedi. "Müdürüm,siz býrakýn bu yaþlý adamýn hakkýnda iþlem yaptýrmayý,elinizden gelirse bu yaþlý adama maddi ve manevi yardým yapmanýz gerekmezmi?" "Ukalalýðý býrak iþlemini yap,çýk dýþarý!" dedi. Sinirden titriyordum.Artýk dayanamadým "Bakýn müdürüm ben bu amcayý ve torununu tanýmam iþlem yapmadan salýyorum. Vicdaným bana bunu yapmamý söylüyor" dedim. Odadan çýkarken de "Þef,benim vicdanýmda senin hakkýnda iþlem yapmamý söylüyor" dedi. Açtýðým kapýyý tekrar kapadým ve içeri girip müdürbeyin masasýna kadar geldim "Bakýn müdürüm, eðer bu yaþlý amca ya iþlem yapmadýðým için hakkýmda iþlem yapacaksanýz siz bilirsiniz. Ama, bazende baþkalarýný es geçip hiç olmayacak biri hakkýnda iþlem yapmakta bana doðru gelmiyor.Nasýl isterseniz öyle yapýn" dedim ve odadadan çýktým.

Masama döndüðümde yüzümün aldýðý halden yaþlý adam olayý anlamýþ olacaktý ki "Ne oldu oðlum ?" dedi. "Yok bir þey amca,hadi size hayýrlý günler.Tut torunun elinden,al þu masamýn üstündeki çember oyalarýný bak iþine " Dedim. "Oðlum amirin sana bir þey yapmasýn?" dedi. "Yok amca sen rahat ol ve hadi güle güle" dedim. Yaþlý adam bir elinde bastonu bir elinde de torunu daireden çýkarken müdür beyde bizi kapýsýnýn önüne çýkmýþ izliyordu. Daireninin kapýsýndan yaþlý adam torunu ile çýkýncaya kadar arkalarýnda baka kaldým.

Aradan yýllar geçti. Emekli olduktan sonra baþka bir kurumda çalýþmýya baþladým. Bu arada eþim rahatsýzlanmýþ onun tedavisi için Týp Fakültesine sýk sýk gider olmuþtuk. Eþim kanserdi !. Belirli zamanalarda Týp Fakültesinin Onkoloji servisinde kemoterapi görüyordu. Yine eþim Kemoterapi den çýkmýþ dinlendikten sonra hastaneden çýkmadan fakültenin acil giriþ katýndaki kafeteryada hem dinlenip hemde bir þeyler atýþtýrmak istedik. Kýyýda boþ bir masaya oturduk. Garsona birþeyler söyledik ve oradan buradan konuþmaya baþladýk. "Müsade ederseniz masanýza oturabilirmiyim ?" diye birinin seslendiðini duydum. Baþýmý kaldýrdýðýmda bir beyin masamýzýn yanýnda dikildiðini gördüm. Eþimle bir birimize baktýk,ne söyliyeceðimizi bilmediðimizden,gayri ihtiyarý "Etrafta boþ masa varken niçin bizim masamýz? Bizi tanýyormusunuz ?" dedim. Adam güleç bir yüzle " Hele müsade edin bir oturayým konuþuruz" dedi. Meraklanmýþtýk. "Buyurun! " dedim. Adam sandelyeyi çekti ve masamýza oturdu. "Size biraz ters geldi ama sizin beni tanýmanýzý zaten beklemiyorum. Bana bir bak bakalým amca, çok uzun zaman oldu ama beni bir yerden çýkarabilecekmisin?" diye sordu. Baktým ama "Çýkaramadým!." dedim. Adamýn yüzünde hafif bir gülümseme ile "Amca hatýrlamaný hiç beklemiyorum zaten.Ama ben seni hiç unutmadým! " "Hayýrdýr bey!" dedim. "Amca hani yýllarca önce torunuyla birlikte dört çember oyasý için müdürün size iþlem yapman için getirdiði yaþlý adam vardý ya ?" "Evet!" "Ýþte o yaþlý amcanýn yanýndaki o korkak bakýþlý çocuk vardý ya ,iþte o benim amca!" dedi elime sarýldý. "Estaðfurullah oðlum!" dedim. "Hayýrdýr oðlum sen ne için buradasýn?" " Amca ben bu Fakülte de Doçent’im." "Maþallah,maþallah oðlum! Hangi bölümde?" " Göðüs,kalp ve damar cerrahisi. Amca senin bize yaptýðýn o günkü insanlýðýný hiç unutmadým. Bu bana yaþamým boyunca yol gösterici oldu. Yanlýz sana bir þey sormama izin verir misin?" dedi. "Buyur oðlum!" dedim. "Sen bizi býrakýrken müdürün sana bakýþýný hiç beðenmedimdi,sen o gün beni ve dedemi iþlem yapmadan saldýn,saldýnda müdürün senin hakkýnda bir iþlem yaptýmý?" dedi. Ben þimdi bu adama nasýl müdürüm size iþlem yapmadýðým için bana bir yýl terfimi durdurma cezasý verdi diyebilirdim. "Yok oðlum müdürüm hakkýmda hiç bir iþlem yapmadý" dedim. "Bu zamana kadar hep aklýmda bu soru vardý,þimdi rahatladým" dedi. Eþimin ve benim ismimi aldý gerektiðinde bize yardým edebileceðini söyliyerek kartvizitini verdi. Masamýzdan izin isteyip kalkýp giderken yýllar önce dedesiyle korkak korkak masamýn yanýndaki o çocuðu hatýrlamaya çalýþtým.

Eþime "Gidelimmi caným?" dedim. Eþim "Hadi hayatým" dedi. Kasiyere ödeme için uðradýðýmýzda kasiyer ,hesabýmýzýn hoca tarafýndan ödendiðini söyledi. Fakülteden eþim kolumda çýkarken ikimizinde yüzünde hafif tebessümle bir an bir birimize baktýk ve huzur içinde arabamýza doðru yürümeye baþladýk.

Mustafa Arif Razgartlý