Bu günlerde KKTC TV kanallarýnda seri olarak oynayan bir reklam filmi çok konuþuluyor, çok dikkatleri çekiyor.
     Eþek üzerinde, yerli kýyafetleriyle ilerleyen, arkasýnda bir plazma TV paketi olan yaþlý bir amca ile yine baþýnda þapkasý ve elinde bir deðnek olan bir köy delisi görünür ekranlarda. Konuþmalarý tam Kýbrýs Aðzýdýr.
Ýzledikçe keyif alýyor insan. Mutlu oluyor. Çünkü kendi insanýmýz, kendi dilimiz ve kendi kültürümüz… Katýksýz ve saf… Her þey bizden…
Aslen Kaleburnulu olan Sayýn Kemal Deveci ile Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Uzman Sanatçýsý Sayýn Ertaç Hazer bu reklam filminde müthiþ bir ikili oluþturuyor. Hani neredeyse akýllara Cafer ile Alikko’yu getiriyor. Eskiler hatýrlar bu isimleri… Rahmetli Kemal Tunç ile Osman Balýkçýoðlu’nun yýllar önce canlandýrdýklarý iki Kýbrýslý Türk tiplemesi… Onlar, halkýn nabzýný iyi tutmuþlar, gündemi yakalayarak sýkýntýlarý, dertleri komediye çevirmesini bilmiþlerdi. Öyle ki onlar radyoda programa çýktýklarýnda sokaklar boþalýr, herkes radyo baþýnda gülmekten kýrýlýp geçerdi…
Ýþte Ertaç Hazer ile Kemal Deveci de neredeyse öyle oldu…
     Bu ikilinin oynadýðý ve onlara Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý sanatçýlarýndan bazý oyuncularýn da katýldýðý reklam filmi halkýmýz tarafýndan çok beðeniliyor. Ertaç Hazer "Deli" rolünde izleyenleri çok güldürüyor. Farklý bir tip kompozisyonu çizerek izleyenleri adeta eðlendiriyor. Sayýn Hazer’in tipini ekranlarda görünce gülmemek elde deðil. Bunun sebebi bana göre, karakterlerin hep bizden olmasý ve kendi kültürümüzü yansýtmýþ olmasý. Kim ne derse desin, bu tür görsel ürünler hep ilgiyle izleniyor halkýmýz tarafýndan. Çünkü halkýmýz kendini buluyor bu tür ürünlerde. Günlük sýkýntýlardan, dertlerden, kederlerden uzaklaþýyor bir an tebessüm ederek.
     Filmde mekân olarak da güzel yerler seçilmiþ. Beþparmak Daðlarý’nýn hemen etekleri ve köylerimiz harika görünüyor ekranlarda. Çekim de oldukça kaliteli yapýlmýþ. Konuþmalar herkesin anlayabileceði tarzda olmuþ ve abartýya kaçýlmamýþ. Özellikle kýyafetler tam Kýbrýslý…
     Genelde reklam oluþturacak türdeki konularý kaleme almam. Çünkü baþkalarýnýn reklamýný yapmak benim iþim deðildir. Ama iþin içinde sanat varsa, kültür varsa iþte o benim sayfalarýmý süsler. Ona yer ayýrýrým. Hem de severek, isteyerek…
     Burada da sanat ve kültür var. Gerek senaryo olarak, gerek oyuncu kadrosu olarak, gerekse de mekân olarak çok iyi bir seçim yapýlmýþ. Doðrusunu isterseniz kaliteli bir film olmuþ. Demek ki istenilirse yapýlýyormuþ dedirtecek türden bir film…
     Sayýn Ertaç Hazer’in bu filmde payý büyük. Kendisi hem yazýyor, hem oynuyor, hem de oyuncu kadrosunu belirliyor. Yani adeta joker… Çok çalýþýyor, çok uðraþýyor…
     Ben, hep þunu demiþimdir Sayýn Ertaç Hazer için: “Bu ülkeye sanat yönünden heykeli dikilecek adamsýn. Senin kýymetini sanýrým, sen ölünce anlayacaklar” Öyle ya, bizde bir sanatçý ölmeden kýymeti, deðeri bilinmiyor. Allah, Sayýn Hazer’e uzun ömür versin…
     Sayýn Kemal Deveci de bu filmde gerçekten büyük bir performans harcýyor. Ýlerlemiþ yaþýna raðmen çok baþarýlý bir oyun gücü sergiliyor. Onun içten gelen konuþmasý, samimiyeti ve temiz yürekliliði tam bir Kýbrýslý Türk olarak çýkýyor karþýmýza. Belki de bu nedendir, seyirci onun tiplemesini çok seviyor.
     Film, seri halinde gösterimde. Hiç sýkmýyor. Aksine keyif veriyor. Her çýktýðýnda tebessümle izliyorum. Her þeyi býrakýp filmi izlemeye devam ediyorum.
"Girne’den Karaoðlanoðlu'na giderken solda, gelirken saðda” ve “Hadi bana eyvallah" sözleri herkesin dilinde...
Sayýn Hazer ile Sayýn Deveci’yi bu baþarýlý çalýþmalarýndan dolayý kutluyorum. Tabii diðer oyuncularý da ayný derecede tebrik ediyorum.
Bizden olunca, bizi anlatýnca, kendi kültürümüz olunca tadý bir baþka oluyor…
“Hadi bana eyvallah!”