ÝSTÝLA

Dua bela gelmeden önce yapýlýr. Bela geldikten sonra razý olmaktan ve sabretmekten baþka çare yoktur.
EBU MUHAMMED CERÝRÝ

Öyle zamanlar gelir ki insan neden titrediðini dahi anlayamaz. Korkudan mý, soðuktan mý yoksa kan kaybýndan mý.
Titremenizin nedeni hangi sebebe baðlý olursa olsun anlaya bildiðiniz tek þey bu üç durumu birden yaþadýðýnýz için baþýnýzýn belada olduðudur. Pek iç açýcý olmasa da þu durumda üç talihsizliði birden yaþayan biri için yarýný çýkara bileceðime pek inanmýyorum.
Saklanmakta olduðum, artýk binadan çok moloza benzeyen yapýnýn penceresinden gök yüzüne baktýðýmda güneþin halen doðmadýðýný gördüm. Nisan ayýn da olduðumuzu göz önüne alýrsak dört gündür güneþin doðmamasýnýn onlarýn iþi olduðunu anlamam çok da zor olmadý.
Baþlangýçta Nasa medyaya þartlarý Dünya nýn þartlarýna benzeyen bir gezegen keþfettiklerini duyurmuþtu. Gezegene dostane sinyaller gönderdiðimizde bizi çok þaþýrtan ve ilgimizi çeken bir olay oldu. Gezegen den de bize ayný þekilde sinyaller gönderildi.
Hepimiz bu sýra dýþý olayý konuþurken üç yüz adet futbol sahasý büyüklüðünde meteorun hýzla gezegenimize yaklaþtýðýný öðrendik. Gezegenimize çarptýðýnda hayatý bitirebilecek kadar büyük olan bu gök cisimlerini engelleyebilmek için nükleer baþlýklý füzeler fýrlattýk.
Lakin anlayamadýðýmýz bir neden den ötürü füzeler, atmosferden çýkar çýkmaz olduðu yerde infilak etti.
Tabi ki tüm dünya Nasa ve Amerikan ordusunu topa tuttu. Ancak içlerinde Türkiye nin de yatýrýmcý olduðu Avrupa ülkeleri tarafýndan baþlatýlan füze fýrlatma programlarýndan da ayný sonuç alýndý.
Tüm Dünya ülkelerinde borsa beklenmedik bir þekilde dibe vurdu. Ekonomik sýkýntýlar ve açlýk baþ gösterdi. Kýyametin geldiðini ve uzaydan gelen o cisimlerin sonumuzu getireceðinden emindik.
Halkýn yüzde sekseni çalýþmayý býrakýp Sinagog lara ,Camilere ve Klise lere giderek tüm gününü ibadet ile harcamaya baþladý. Toplumun geriye kalan yüzde yirmisi ise yaðmacýlýk yapmaya cinayet iþlemeye baþladý.
Söz konusu üç yüz adet meteor un gezegenimize çarpacaðý gün geldiðinde hepimiz evlerimize çekilmiþ sevdiklerimizle vedalaþýyorduk.
Ancak ölüme ne kadar yakýn olduðumuzu zannetsek te gök yüzünden üstümüze hiç bir þey düþmedi. Ertesi gün televizyonlar her bir göktaþýnýn bir ülke üzerine konumlandýðýný açýkladý.
Hepimiz neler olduðu konusunda yetkililerden þiddetli bir açýklama beklerken Meteorlarýn aslýnda birer uzay gemisi olduðunu anladýk.
Avrupa, Asya, Amerika kýtalarý derhal uzay gemilerine dost olduðumuzu anlatacak sinyaller göndermeye baþladý. Hatta Dünyada ki popüler müzikleri ve kültürümüzü tanýtmak amacý ile uzay gemileri ne çeþitli müzik ve resimlerde gönderiyorduk.
Hepimiz yeni bir çaðýn baþladýðýný düþünmüþtük. Oysaki çok yanýlmýþýz.

Nihayet Ye’cuc ve Me’cuc’ün sedleri açýlýp her tepeden dünyaya akýn etmeye baþlarlar.
ENBÝYA SURESÝ 96.-97. AYETLER


Ýlk baþta patlama seslerini duyduk ancak neler olduðunu anlayamadýk. Tüm enerji sistemimiz bir anda çöktü. Nükleer enerji kullanan ülkeler termik santrallerinin yok edilmesi ile radyasyona boðuldu.
Türkiye de barajlarýn hepsinin yok edilmesi ile pek çok yer sel sularýna teslim oldu. Bir anda iletiþim, su ,ýsýnma gibi olmazsa olmazlarýmýz gök yüzünden yapýlan saldýrýlar ile yok edildi. Gök yüzünden deniz zeminine gönderilen patlayýcýlar devasa Tsunami ler yaratarak kýyý sahillerindeki tüm þehirleri bir anda yerle bir etti.
Bize en çok zarar veren saldýrý ise göllerimize ve ýrmaklarýmýza gönderilen bombalarýn tüm içme sularý ný zehirlemesi oldu.
Bir anda sefalet, açlýk ve susuzluk ile mücadele eder olduk.
Yamyamlýk ,tecavüz ve cinayet iþlemeye baþladýk. Hayatta kalabilmek için her türlü acýmasýzlýðý yapýp þekilden þekle girerken onlar bizi gök yüzünden izledi.
Ara sýra savaþ uçaklarýnýn havalandýðýný görsek te bir daha yere indiklerini göremiyorduk. Salgýn hastalýklar , açlýk, susuzluk o kadar can almaya baþladý ki artýk sokaklarda insan namýna kimseyi göremez olmuþtuk.
Her karargaha ,her türlü silahlý gücü olan topluluðun üstüne atom bombalarý yaðdýrdýlar. Gezegenimizde tek bir ordu bile kalmadý.
Nüfusumuz onlara karþý koyamayacak kadar azalýnca gök yüzünden ordular þeklinde inmeye baþladýlar. Ýlk baþta uzaylý yaratýklar göreceðimizi düþünürken týpký bizim insansýz savaþ uçaklarýmýz gibi onlarýnda bize robotlar gönderdiðini fark ettik .
Tüm ülke baþkanlarýný , devlet adamlarýný ,sanatçýlarý ,ceo larý ,aktörleri, þampiyonlarýmýzý kýsacasý topluma mal olmuþ herkesi teker teker sokaða çýkarýp canlý canlý yaktýlar.
Sokak aralarýnda, laðým tünellerine saklanarak ,sýnýrlý sayýda kalan suyu içmek için savaþarak ve fare yiyerek yaþamaya çalýþýyorduk ki yuvalarýmýza da baskýn yapmaya baþladýlar.
Koþulsuz hiçbir teslimiyet çaðrýmýzý dikkate almadýlar. Belki doðal kaynaklarýmýz belki madenlerimiz ,belki de tüm gezegene yerleþmek için bu haltý yemiþlerdir. Belki de bizim gibi zevk için avlanýyorlardýr.
Baþlarda baþýmýza gelen her þeyin þaka gibi olduðunu düþünürdüm. Ama þimdi ölümü kabullendim. Bu bir soykýrým ve artýk kurtulma þansýmýz olmayacak.
Kim bilir belki de tüm gezegende yapmýþ olduðumuz hasar yüzünden bu yaratýklar Tanrý tarafýndan bize gönderilen bir cezadýr.
Bizi yok etme nedenlerinin ne olduðunu bilmesem de artýk þundan eminim ki çok kan kaybetmiþim ve ölmek üzere olduðum için titriyorum.


MEHMET BURAK YÜKSEL